Uzman SühaN
Administrator
Gebelikte El Ve Ayak Uyuşmasının nedenleri
hamilelikte ellerde uyuşma,hamilelikte ayakların uyuşması,gebelikte el uyuşması neden olur,gebelikte ayak uyuşması neden olur,hamilelikte el ve ayak uyuşmasının tedavisi varmı,gebelikte el ve ayak uyuşması ha
kkında bilgiler
Gebelikte zaman zaman ellerde uyuşma, karıncalanma, yanma, ağrı, sızlama hisleri olabilir hatta daha ileri derecede olursa güçsüzlük, hissizlik gibi şikayetler de eşlik eder. Hasta özellikle başparmak ve yüzük parmağı arasındaki parmaklarda bu şikayetlerin olduğunu ifade eder, bir eşyayı tutarken zorlandığını hatta elinde düşürdüğünü söyler. Bu şikayetler Karpal Tenül Sendromu denilen el bileğinde sinir sıkışması durmuna bağlı gelişir. Ayrıntıları konumuzda bulabilirsiniz
Karpal tünel sendromu sadece hamilelerde görülmez, herkeste oluşabilir özellikle elini ve el bileğini sürekli tekrarlayan hareketlerle çalıştıran kişilerde (sürekli bilgisayar, daktilo kullanmak gibi) görülür. Gebelikte özellikle 5. aydan sonra görülür çünkü bu aylardan sonra vücutta kilo artması, su tutulması, şişme (ödem) artar. Hamile bayanların yaklaşık %20'sinde karpan tünel sendromuna rastlanır. Doğumdan sonra çoğunlukla şikayetler geçer.
Karpal tünel sendromu el bileğinden geçen median sinirin sıkışmasına bağlı gelişen ellerde uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük gibi şikayetlerle karakterize bir durumdur. Median sinirin el bileğinden geçtiği tünel benzeri oluşuma karpal tünel denir. Gebelikte vücutta su tutulumunun artmasıyla ve kilonun artmasıyla bu sinir sıkışabilir. Median sinir başparmak, işaret parmağı ve orta parmağın tamamında ve yüzük parmağının yarısında hissetme duyusunu sağlar. Ayrıca başpağın içe kapanma fonksiyonunu sağlayan kası da median sinir besler. Bu nedenle median sinir sıkıştığında bu parmaklarda duyu kaybı olur, başparmakta güçsüzlük olur. Elin diğer parmakları etkilenmez çünkü onları başka sinirler besler.
Tanı ve tedavisi ortopedi uzmanlarınca yapılır. Tedavide el bileğini düz pozisyonda tutmak için bandaj, atel gibi uygulamalar yapılır. Bazen el bileğine steroid ilaçlar enjekte edilir. Bu yöntemlerle düzelme sağlanamayan ciddi vakalarda el bileğine yapılan küçük bir cerrahi operasyon ile sinir sıkışmaktan kurtarılır.
Gebelikte karpal tünel sendromundan kaçınmak için vücutta su tutulumunu azaltmak ve tuzu azaltmak gerekir. Aşırı kilo almaktan kaçınmak gerekir. El bileğini sürekli çalıştıran bir iş yapılıyorsa ara sıra dinlendirmek gerekir. Ellerin üzerine yatmaktan kaçınmak gerekir.
Hamilelikte sık rastlanan şikayetlerden birisi de özellikle ayaklarda ve ellerde görülen şişliklerdir. Gebeliğin ilk ayında pek rastlanmaz, gebelik ayları ilerledikçe şişliklerin görülme sıklığı da artar. En sıklıkla ayaklarda, ayak bileklerinde oluşur. Ellerde daha nadir görülür. Ayakkabı ve yüzük sıkmaya başlayabilir. Ellerdeki şişlik (ödem) çok şiddetli olduğunda karpan tünel sendromu (sinir sıkışması) görülebilir. Ellerde uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük ile seyreden karpan tünel sendromu hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gebelikte şişlikler neden olur? Gebelikte vücutta tutulan su artar, damar içerisindeki kan miktarıda neredeyse %50 oranında artar. Bu nedenle damar dışındaki dokularda ödem oluşabilir. Özellikle ayakta çok duran kişilerde yer çekiminin etkisi ile ayak, ayak bilekleri ve bacaklarda ödem fazla görülür.Aşırı kilolu hamşlelerde şişlikler daha çok görülür, zayıf hamilelerde çok olmaz.
Ödem bazen gebelikte yüksek tansiyon (preeklampsi, gebelik zehirlenemsi) denilen duruma eşlik edebilir. Preeklampsi varlığında sadece ödem olmaz, yüksek tansiyon, idrarda fazla protein atılması gibi bulgular da olur. Her ödem preeklampsi anlamına gelmez ancak fazla ödemi olan (yüzde de şişlikler olmuşsa) ve fazla kilolu olan hamilelerde preeklampsi gelişme riski daha fazla olduğu için dikkatli takip gerekir.
Dikkat: Eğer bacaklarınızda şişliğe eşlik eden kızarıklık, ağrı, ısı artışı gibi belirtiler varsa ve her iki bacak arasında orantısız şişlik varsa damar tıkanıklığı gibi ciddi bir duruma bağlı olabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuza başvurun.
Şişlikleri azaltmak için neler yapmak gerekir:
Şişlikleri azaltmak için en önemli kural ayakta fazla durmamaya özen göstermektir. Zaman zaman uzanmak ve bacakların altına yüksek bir yastık koymak şişlikleri önler. Egzersiz yapanlarda şişlikler daha az görülür. Şişlikler var diye sakın su içmemezlik etmeyin, su içmek şişlikleri arttırmaz tersine azaltır, bol su içmek gebelikte faydalıdır. Şişlikleri önlemek için ideal olan ne tuzu azaltmak ne de fazla tüketmektir, ideal olan normal miktarda tuz tüketimine devam etmektir. Sıkı pantolon ve çoraplar giymeyin, rahat bol kıyafetler giyin. Uzanma imkanı bulamadığınız zamanlarda ayaklarınızı bir taburenin üzerine uzatarak oturun. Bacak bacak üzerine atarak oturmayın.
Q dm h hlemeleridir. Varis şikayeti ailesel yatkılık veya gebelik öncesi varislerin olması durumunda daha önemli hale gelmektedir. Eğer yatkınlık varsa, hamilelik sırasında varislerde iltihap ve tıkanma (tromboflebit ve derin ven trombozu) oluşabilir. Varis ve kılcal damar oluşumuna eğilimli olan kişilerin hamileler için özel üretilen varis çorabı giymesi uygun olacaktır. Her sabah yataktan kalkmadan önce giyilmelidir. Bacak kaslarını kuvvetlendirmek ve kas hareketlerinin damarlar üzerine masaj yapıcı etkisinden yararlanmak için yürüyüş çok faydalıdır. Dinlenme sırasında da bacakları kalp hizasının üstünde uzatarak tutmak gerekir. Doğumdan sonra varislerin bir kısmında gerileme olur. İyileşmeyenler lazer, skleroterapi veya ameliyat yöntemleriyle tedavi edilebilir.
ÖDEM
Hamilelerin yaklaşık yarısında yüz, göz kapakları, el ve ayaklarda su toplanmasına bağlı ödem denilen şişmeler görülür. Bu şişlikler genellikle sabah erken saatlerde daha belirgin iken, gün içinde kaybolur. Ama gebeliğin ilerleyen dönemlerinde, özellikle fazla ayakta kalındığı zaman özellikle bacaklarda ki ödem akşam saatlerine doğru belirginleşir ve sabah ortadan kalkar. Ödem ayrıca önemli bir hastalık olan gebelik zehirlenmesi (pre-eklampsi) durumunda veya çeşitli kalp ve böbrek hastalıklarında da ortaya çıkabilir. Bundan dolayı ödemin ayırt edilmesi önemlidir. gebelik sırasında görülen ödemin çok şiddetli olmaması için tuz tüketimine dikkat edilmeli, doktorunuzun tavsiye ettiği egzersizlerin yapılması ihmal edilmemeli, gün içinde dinlenirken ayaklar biraz yükseğe kaldırılmalı, gece yatarken ise ayakların altına yastık koyulması faydalı olacaktır. Ödemin azalması sağlayan idrar söktürücüler kesinlikle kullanılmamalıdır. Ödem doğum sonrası kısa sürede kaybolacaktır.
Gebelikte zaman zaman ellerde uyuşma, karıncalanma, yanma, ağrı, sızlama hisleri olabilir hatta daha ileri derecede olursa güçsüzlük, hissizlik gibi şikayetler de eşlik eder. Hasta özellikle başparmak ve yüzük parmağı arasındaki parmaklarda bu şikayetlerin olduğunu ifade eder, bir eşyayı tutarken zorlandığını hatta elinde düşürdüğünü söyler. Bu şikayetler Karpal Tenül Sendromu denilen el bileğinde sinir sıkışması durmuna bağlı gelişir. Ayrıntıları konumuzda bulabilirsiniz
Karpal tünel sendromu sadece hamilelerde görülmez, herkeste oluşabilir özellikle elini ve el bileğini sürekli tekrarlayan hareketlerle çalıştıran kişilerde (sürekli bilgisayar, daktilo kullanmak gibi) görülür. Gebelikte özellikle 5. aydan sonra görülür çünkü bu aylardan sonra vücutta kilo artması, su tutulması, şişme (ödem) artar. Hamile bayanların yaklaşık %20'sinde karpan tünel sendromuna rastlanır. Doğumdan sonra çoğunlukla şikayetler geçer.
Karpal tünel sendromu el bileğinden geçen median sinirin sıkışmasına bağlı gelişen ellerde uyuşukluk, karıncalanma, güçsüzlük gibi şikayetlerle karakterize bir durumdur. Median sinirin el bileğinden geçtiği tünel benzeri oluşuma karpal tünel denir. Gebelikte vücutta su tutulumunun artmasıyla ve kilonun artmasıyla bu sinir sıkışabilir. Median sinir başparmak, işaret parmağı ve orta parmağın tamamında ve yüzük parmağının yarısında hissetme duyusunu sağlar. Ayrıca başpağın içe kapanma fonksiyonunu sağlayan kası da median sinir besler. Bu nedenle median sinir sıkıştığında bu parmaklarda duyu kaybı olur, başparmakta güçsüzlük olur. Elin diğer parmakları etkilenmez çünkü onları başka sinirler besler.
Tanı ve tedavisi ortopedi uzmanlarınca yapılır. Tedavide el bileğini düz pozisyonda tutmak için bandaj, atel gibi uygulamalar yapılır. Bazen el bileğine steroid ilaçlar enjekte edilir. Bu yöntemlerle düzelme sağlanamayan ciddi vakalarda el bileğine yapılan küçük bir cerrahi operasyon ile sinir sıkışmaktan kurtarılır.
Gebelikte karpal tünel sendromundan kaçınmak için vücutta su tutulumunu azaltmak ve tuzu azaltmak gerekir. Aşırı kilo almaktan kaçınmak gerekir. El bileğini sürekli çalıştıran bir iş yapılıyorsa ara sıra dinlendirmek gerekir. Ellerin üzerine yatmaktan kaçınmak gerekir.
Hamilelikte sık rastlanan şikayetlerden birisi de özellikle ayaklarda ve ellerde görülen şişliklerdir. Gebeliğin ilk ayında pek rastlanmaz, gebelik ayları ilerledikçe şişliklerin görülme sıklığı da artar. En sıklıkla ayaklarda, ayak bileklerinde oluşur. Ellerde daha nadir görülür. Ayakkabı ve yüzük sıkmaya başlayabilir. Ellerdeki şişlik (ödem) çok şiddetli olduğunda karpan tünel sendromu (sinir sıkışması) görülebilir. Ellerde uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük ile seyreden karpan tünel sendromu hakkında detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gebelikte şişlikler neden olur? Gebelikte vücutta tutulan su artar, damar içerisindeki kan miktarıda neredeyse %50 oranında artar. Bu nedenle damar dışındaki dokularda ödem oluşabilir. Özellikle ayakta çok duran kişilerde yer çekiminin etkisi ile ayak, ayak bilekleri ve bacaklarda ödem fazla görülür.Aşırı kilolu hamşlelerde şişlikler daha çok görülür, zayıf hamilelerde çok olmaz.
Ödem bazen gebelikte yüksek tansiyon (preeklampsi, gebelik zehirlenemsi) denilen duruma eşlik edebilir. Preeklampsi varlığında sadece ödem olmaz, yüksek tansiyon, idrarda fazla protein atılması gibi bulgular da olur. Her ödem preeklampsi anlamına gelmez ancak fazla ödemi olan (yüzde de şişlikler olmuşsa) ve fazla kilolu olan hamilelerde preeklampsi gelişme riski daha fazla olduğu için dikkatli takip gerekir.
Dikkat: Eğer bacaklarınızda şişliğe eşlik eden kızarıklık, ağrı, ısı artışı gibi belirtiler varsa ve her iki bacak arasında orantısız şişlik varsa damar tıkanıklığı gibi ciddi bir duruma bağlı olabilir. Bu durumda mutlaka doktorunuza başvurun.
Şişlikleri azaltmak için neler yapmak gerekir:
Şişlikleri azaltmak için en önemli kural ayakta fazla durmamaya özen göstermektir. Zaman zaman uzanmak ve bacakların altına yüksek bir yastık koymak şişlikleri önler. Egzersiz yapanlarda şişlikler daha az görülür. Şişlikler var diye sakın su içmemezlik etmeyin, su içmek şişlikleri arttırmaz tersine azaltır, bol su içmek gebelikte faydalıdır. Şişlikleri önlemek için ideal olan ne tuzu azaltmak ne de fazla tüketmektir, ideal olan normal miktarda tuz tüketimine devam etmektir. Sıkı pantolon ve çoraplar giymeyin, rahat bol kıyafetler giyin. Uzanma imkanı bulamadığınız zamanlarda ayaklarınızı bir taburenin üzerine uzatarak oturun. Bacak bacak üzerine atarak oturmayın.
Q dm h hlemeleridir. Varis şikayeti ailesel yatkılık veya gebelik öncesi varislerin olması durumunda daha önemli hale gelmektedir. Eğer yatkınlık varsa, hamilelik sırasında varislerde iltihap ve tıkanma (tromboflebit ve derin ven trombozu) oluşabilir. Varis ve kılcal damar oluşumuna eğilimli olan kişilerin hamileler için özel üretilen varis çorabı giymesi uygun olacaktır. Her sabah yataktan kalkmadan önce giyilmelidir. Bacak kaslarını kuvvetlendirmek ve kas hareketlerinin damarlar üzerine masaj yapıcı etkisinden yararlanmak için yürüyüş çok faydalıdır. Dinlenme sırasında da bacakları kalp hizasının üstünde uzatarak tutmak gerekir. Doğumdan sonra varislerin bir kısmında gerileme olur. İyileşmeyenler lazer, skleroterapi veya ameliyat yöntemleriyle tedavi edilebilir.
ÖDEM
Hamilelerin yaklaşık yarısında yüz, göz kapakları, el ve ayaklarda su toplanmasına bağlı ödem denilen şişmeler görülür. Bu şişlikler genellikle sabah erken saatlerde daha belirgin iken, gün içinde kaybolur. Ama gebeliğin ilerleyen dönemlerinde, özellikle fazla ayakta kalındığı zaman özellikle bacaklarda ki ödem akşam saatlerine doğru belirginleşir ve sabah ortadan kalkar. Ödem ayrıca önemli bir hastalık olan gebelik zehirlenmesi (pre-eklampsi) durumunda veya çeşitli kalp ve böbrek hastalıklarında da ortaya çıkabilir. Bundan dolayı ödemin ayırt edilmesi önemlidir. gebelik sırasında görülen ödemin çok şiddetli olmaması için tuz tüketimine dikkat edilmeli, doktorunuzun tavsiye ettiği egzersizlerin yapılması ihmal edilmemeli, gün içinde dinlenirken ayaklar biraz yükseğe kaldırılmalı, gece yatarken ise ayakların altına yastık koyulması faydalı olacaktır. Ödemin azalması sağlayan idrar söktürücüler kesinlikle kullanılmamalıdır. Ödem doğum sonrası kısa sürede kaybolacaktır.