Uzman SühaN
Administrator
GEBELİKTE ALKOL VE SİGARA KULLANIMI FETAL ALKOL SENDROMU
hamilelikte alkol alınırmı,hamilelikte alkol zararlmıdır,gebelikte siğaranın zararları,hamilelikte siğaranın zararları,siğara bebeği nasıl etkiler,alkol bebeği nasıl etkiler,gebelikte alkol ve siğara hakkında bilgiler
Gebelikte Sigara Kullanımı
Yanınızda 6 adet sigara içildiğinde siz bir sigara içmiş kadar etkilenmektesiniz…
Günde 10 adetten fazla sigara içen kadınlarda düşük, pernatal ölüm ve intrauterin büyüme geriliği görülme hızı daha yüksek bulunmuştur. Sigara, içerdiği nikotin nedeni ile damarlarda vazokonstrüksiyona (damarların büzülmesi) neden olur. Aynı etki uterin damarlarda ve plesantal dolaşımda da gözlenir. Özelikle plasentada bebeğe giden oksijen ve besin miktarı azalır. Bebeğe giden oksijen miktarının azalması, bebeğin büyüme ve gelişmesini etkileyerek, spontan abortus, plesanta previa, ablasyo plesenta, erken membran rüptürü, hipertansiyon, preeklampsi ve erken doğum riski gibi pek çok komplikasyonun oluşmasına neden olur.
Yenidoğanda ise; intrauterin beslenmede yetersizliğe yol açarak düşük doğum ağırlığına (2500 gr ve altı ), akciğer hastalıklarının artışına, nörotoksisiteye ve ani bebek ölümü gibi pek çok komplikasyonlara neden olur. Sigara ayrıca fertiliteyi ve kontrasepsiyonu da olumsuz etkiler. Yapılan bir çalışmada gebelik sırasında sigara içmeyen ancak sigara dumanına maruz kalan kişilerde erken doğum oranı %23 oranında arttığı bildirilmiştir. Ayrıca gebelikte sigara dumanına kalanların kalmayanlara oranla bebekleri, 40-70 gr. daha düşük kilolu doğmaktadırlar.
Gebelikte Alkol Tüketimi
Gebelikte kullanılan alkol abortus (düşük), ölü doğum, bebekte gelişme geriliği, çeşitli baş-yüz gelişim kusurları ve zeka geriliği gibi istenmeyen durumların oluşmasına neden olabilmektedir. Amerika ve diğer bazı gelişmiş ülkelerde zeka geriliğinin belirlenebilen en önemli nedeni anne adayının gebelikte alkol kullanmasıdır. Alkol anne kanından plasenta yoluyla direkt bebeğin kanına geçer ve anne kanındaki miktarla eşitlenir. Gebeliğin erken dönemlerinde alınan alkol direkt olarak embriyo üzerine olan etkisiyle düşüğe, organ gelişimi döneminde hücreler üzerindeki etkileriyle çeşitli organlarda gelişim kusurlarına, gebeliğin ikinci trimesterinden itibaren hücre çoğalmasının hızlı olduğu dönemde hücrelerdeki toksik (zehirli) etkisiyle santral sinir sistemi hasarlarına neden olabilmektedir. Gebeliğin her döneminde alkolün etkisine bağlı olarak bebeğin ölme riski artar. Bebekte anomali yaratmak (sorun oluşturmak) için yeterli en az miktarı belirlemek olanaksız olmasına karşın tüm gebelik boyunca düzenli olarak günlük 90 miligram alkole eşdeğer içki kullanan anne adaylarında fetal alkol sendromu belirtileri görülme riski önemli oranda artar. Bariz alkolik anne adaylarının bebeklerinin yaklaşık %30-40′ında fetal alkol sendromu görülmektedir. Günde 2-3 bardak alkollü içkiyi düzenli olarak kullanan anne adaylarının bebeklerinde bu oran %10′a düşer.
Fetal alkol sendromu tüm gebelik boyunca ve özellikle de gebeliğin ikinci yarısından itibaren yüksek miktarlarda alkol kullanan anne adaylarının bebeklerinde daha sık gözlenmektedir. Hücrelerin hızla çoğaldığı gebeliğin bu ikinci döneminde alkol hücreler üzerindeki toksik (zehirleyici) etkileri nedeniyle başta sinir sistemi olmak üzere diğer organlarda gelişim bozukluklarına neden olmaktadır.
Daha az miktarlarda alkol kullanan anne adaylarında ise sendrom tümüyle ortaya çıkmasa da fetal alkol etkileri (FAE) adı verilen sendromun daha hafif şekli ortaya çıkabilir. Burada fetal alkol sendromunun belirtilerinin bir kısmının olmaması, olanların da daha hafif olması söz konusudur.
Gebeliğinizi planladığınız andan itibaren ve tüm gebelik boyunca alkol kullanımından kaçınınız.
Gebelikte Sigara Kullanımı
Yanınızda 6 adet sigara içildiğinde siz bir sigara içmiş kadar etkilenmektesiniz…
Günde 10 adetten fazla sigara içen kadınlarda düşük, pernatal ölüm ve intrauterin büyüme geriliği görülme hızı daha yüksek bulunmuştur. Sigara, içerdiği nikotin nedeni ile damarlarda vazokonstrüksiyona (damarların büzülmesi) neden olur. Aynı etki uterin damarlarda ve plesantal dolaşımda da gözlenir. Özelikle plasentada bebeğe giden oksijen ve besin miktarı azalır. Bebeğe giden oksijen miktarının azalması, bebeğin büyüme ve gelişmesini etkileyerek, spontan abortus, plesanta previa, ablasyo plesenta, erken membran rüptürü, hipertansiyon, preeklampsi ve erken doğum riski gibi pek çok komplikasyonun oluşmasına neden olur.
Yenidoğanda ise; intrauterin beslenmede yetersizliğe yol açarak düşük doğum ağırlığına (2500 gr ve altı ), akciğer hastalıklarının artışına, nörotoksisiteye ve ani bebek ölümü gibi pek çok komplikasyonlara neden olur. Sigara ayrıca fertiliteyi ve kontrasepsiyonu da olumsuz etkiler. Yapılan bir çalışmada gebelik sırasında sigara içmeyen ancak sigara dumanına maruz kalan kişilerde erken doğum oranı %23 oranında arttığı bildirilmiştir. Ayrıca gebelikte sigara dumanına kalanların kalmayanlara oranla bebekleri, 40-70 gr. daha düşük kilolu doğmaktadırlar.
Gebelikte Alkol Tüketimi
Gebelikte kullanılan alkol abortus (düşük), ölü doğum, bebekte gelişme geriliği, çeşitli baş-yüz gelişim kusurları ve zeka geriliği gibi istenmeyen durumların oluşmasına neden olabilmektedir. Amerika ve diğer bazı gelişmiş ülkelerde zeka geriliğinin belirlenebilen en önemli nedeni anne adayının gebelikte alkol kullanmasıdır. Alkol anne kanından plasenta yoluyla direkt bebeğin kanına geçer ve anne kanındaki miktarla eşitlenir. Gebeliğin erken dönemlerinde alınan alkol direkt olarak embriyo üzerine olan etkisiyle düşüğe, organ gelişimi döneminde hücreler üzerindeki etkileriyle çeşitli organlarda gelişim kusurlarına, gebeliğin ikinci trimesterinden itibaren hücre çoğalmasının hızlı olduğu dönemde hücrelerdeki toksik (zehirli) etkisiyle santral sinir sistemi hasarlarına neden olabilmektedir. Gebeliğin her döneminde alkolün etkisine bağlı olarak bebeğin ölme riski artar. Bebekte anomali yaratmak (sorun oluşturmak) için yeterli en az miktarı belirlemek olanaksız olmasına karşın tüm gebelik boyunca düzenli olarak günlük 90 miligram alkole eşdeğer içki kullanan anne adaylarında fetal alkol sendromu belirtileri görülme riski önemli oranda artar. Bariz alkolik anne adaylarının bebeklerinin yaklaşık %30-40′ında fetal alkol sendromu görülmektedir. Günde 2-3 bardak alkollü içkiyi düzenli olarak kullanan anne adaylarının bebeklerinde bu oran %10′a düşer.
Fetal alkol sendromu tüm gebelik boyunca ve özellikle de gebeliğin ikinci yarısından itibaren yüksek miktarlarda alkol kullanan anne adaylarının bebeklerinde daha sık gözlenmektedir. Hücrelerin hızla çoğaldığı gebeliğin bu ikinci döneminde alkol hücreler üzerindeki toksik (zehirleyici) etkileri nedeniyle başta sinir sistemi olmak üzere diğer organlarda gelişim bozukluklarına neden olmaktadır.
Daha az miktarlarda alkol kullanan anne adaylarında ise sendrom tümüyle ortaya çıkmasa da fetal alkol etkileri (FAE) adı verilen sendromun daha hafif şekli ortaya çıkabilir. Burada fetal alkol sendromunun belirtilerinin bir kısmının olmaması, olanların da daha hafif olması söz konusudur.
Gebeliğinizi planladığınız andan itibaren ve tüm gebelik boyunca alkol kullanımından kaçınınız.