Uzman SühaN
Administrator
Gebelikte 37 . Hafta bebeğin gelişimi ve ultrason görüntüleri
37.haftadan itibaren ev işlerini yapmaktan vazgeçmeye başlamalısınız. Eşiniz ya da ailenizden yardım isteyebilirsiniz. Artık dinlenmeniz ve doğuma hazırlamanızın zamanı geldi. Şayet çocuğunuz varsa, gebeliğiniz hakkında onu bilgilendirmelisiniz. Çocuklar sevginin bölüneceğini düşünür ve kıskanabilirler. Böyle bir rekabet ortamı olmayacağını ona uygun bir dille anlatmaya devam etmelisiniz.Sevgili anne adayları bebeğinizin gelişimini yakından takip etmek isterseniz Hafta hafta gebelik kategorimizi incelemenizi öneriyoruz.
Bu haftadan itibaren karnınız iyice aşağıya iniyor, bebeğin hareketleri de git gide azaldı. Her gün yaklaşık 30 gram aldığı için hareket alanı iyice azaldı. 37. haftada doktor, anne adayına çatı muayenesi ya da pelvis muayenesi yapmak isteyebilir. Bu muayenenin amacı doğum kanalında normal doğuma engel teşkil edebilecek “çatı darlığı” problemlerinin olup olmadığını anlamaktır. Ancak doktorunuz bu tespiti, doğum sancıları başladıktan sonra yapmayı da tercih edebilir.
Artık doğumunuza üç hafta kaldı. Ancak 37. hafta yaşanan doğumlar erken doğum olarak kabul edilmez. Bebeğinizin akciğerleri bu haftada tamamen gelişmiş durumda. Bu sebeple bu haftada olan bir doğumda bebeğiniz hayatta kalabilir. Gene de bu haftalarda doğum yaptırılmaz. Şayet doğumunuz sezaryen olacaksa,en erken 39. haftada doğum gerçekleşecektir.
37. hafta hamilelik döneminde bebeğin boyu ve kilosu ne kadar?
Bebeğinizin boyu 48 cm.’e ulaştı. Saçları da artık 3 cm kadar uzun, kilosu ise 3 kiloya oldukça yaklaştı.
37. hafta hamilelik döneminde anne adayında meydana gelen değişimler nelerdir?
Düzensiz yaşanan sancılarda ve vajinal akıntıda artış fark edilebilir. Şayet akıntıda kan noktaları da gözlemlendiyse, doğuma kısa süre kaldığı anlaşılabilir. Ancak kan oranı fazla ile zaman kaybetmeden doktorunuza başvurunuz. 37. haftada anne adayı artık uyumakta güçlük çekmeye başlar. Göbeğinin artık oldukça büyümesi ve ağırlaşması bu sebeple oldukça yorulmak ve sancıların artması da uykuların bölünmesine yol açabilir. Anne adayları bebeklerin hareketlerini takip etmeyi ihmal etmemeli. Bebeğin hareketlerinde değişiklik var ise bunu doktoruna bildirmeli. Ancak bebeğinizin eskisi kadar hareket etmemesi normaldir Artık bebeğiniz büyüdüğü için alanı oldukça daraldı.
Anne adayları bu haftalarda oldukça derin ve garip rüyalar görebilir. Gebelik endişeleri, bebeğin heyecanı derin rüyalarına dalmasına yol açabilir. Uyumadan önce rahat pijamalar giyip, ılık bir duş alın. Bir bardak süt içip kendinizi rahatlatmaya çalışmanız uykuya dalma sürecinizi kısaltacaktır.
Doğum belirtileri nelerdir?
Doğumun hangi gün, hangi saatte olacağını önceden kesin olarak bilmek ne yazık ki olanaklı değildir. Anne adayının vücudu, kendini 1 aydan önceden doğum için hazırlamaya başlayacaktır.Fakat anne adayı bu sürecin farkında olmayabilir. Bu sebeple belirtileri akip etmelidir.
Doğumdan önce meydana gelen 4 belirti:
Bebeğin alçalması: Şayet anne adayının henüz ilk gebeliği ise doğum gerçekleşmeden önce bebek rahmin alt bölümüne doğru iner. Bu sebeple anne adayı rahim yolunda baskı duyabilir. Bundan dolayı da anne adayının yaşadağı nefes problemleri de hafifleyecektir.
Sancıların artması: Gebeliğin ortalarında artmaya başlayan sancılar düzenli ve daha şiddetli bir hal alabilir. Bu belirti, doğumun yaklaştığına işarettir. Bu süreçte anne adayının duyduğu ağrılar adet döneminde yaşanan sancılar gibi olabilmektedir.
Mukus tıkacının düşmesi: Mukus, hamilelik süresince rahim ağzını tıkayan ve bebeğin rahim içerisinde kalmasını sağlar. Mukus tıkacının düşmesi toplum arasında ”nişan gelmesi” olarak tabir edilir. Bu mukus parçası tek bir seferde atılabilir, ancak vajinal akıntı ile beraber de atılabilir. artan vajinal akıntı yoluyla da düşebilir.
Suyun gelmesi: Birçok anne adayında su, sancıların başlamasından önce gelir. Suyun gelmesinden itibaren doğuma kadar geçen süre, oldukça kısa olmaktadır. Su gelir gelmez zaman kaybetmeden doktora haber vermek e hastaneye doğru yola çıkmak gerekir.
Yalancı doğum nedir?
Yalancı doğum, vücudun kendini doğuma hazırlamasıdır. Dölyatağında çeşitli kasılmalar hissedilir. Bu sancılar ikinci 3 aylık dönemden itibaren kendini gösterebilir. En yaygın olarak da son üç aylık dönemde görülür. İlk belirtilerin gerçek doğumu mu işaret ettiğini, yoksa vücudun kendini doğuma mı hazırladığını anlamak oldukça güç olabilir.
Yalancı doğumda anne adayının hissettiği sancılar düzenli olmaz. Gerçek doğum sancısında sancının yoğunluğu, şiddetti ve aralıkları bellidir. Gerçek doğumda ilk önce sancılar düzensizdir ancak zaman ilerledikçe bu sancılar düzene girer. Belirli aralıklarla sancılar yaşanır.
Yalancı doğum ise ağrılar çoğunlukla yalnızca alt karın bölgesinde duyulur. Gerçek doğum başladığında ise bel tarafında duyulan sancılar bütün karın bölgesine dağılma gösterir.
Toplum Arasında yaygınlaşmış yanlış bilgiler nelerdir?
“Normal doğumda kadının içi temizlenir, sezaryanda ise içi temizlenmez.”
Bu inanış özellikle bizim toplumuzda oldukça yaygındır. Ancak yanlış bir düşüncedir. Sezaryen doğumda da rahim doktor tarafından temizlenmektedir.
‘‘Sezaryen doğumda annenin sütü geç gelir.”
Rahim kasılmaları başlamadan yapılan sezaryen doğumlarda oksitosin hormonu henüz salgılanmaya başlanmaz. Bu sebeple sütün kanallara gelmesi gecikir.Fakat bebek dünyaya geldikten sonra ve bebeğin eşi yani plasenta çıktıktan sonra oksitosin hormonu salgılanmaya başlayacaktır. Bu sebeple anne adayının sütü doğumdan sonra en fazla 2 saat geç gelir.
” Sezaryen doğumdan sonra kilo veremem. ”
Hamilelik süresince bebeğin büyümesiyle beraber karın cildi genişlemeye başlar ve normal doğumla da sezaryenle de karın cildi o genişlikte bir süre kalmaya devam edecektir. Ancak normal doğumda anne adayının iyileşme süreci daha kısadır. Karnın gevşekliğini gidermek için en uygun yol gebelikten sonra egzersizlere devam etmektir.
Sezaryan ile normal doğum elbette ki farklıdır. Sezaryan bir ameliyattır. Normal doğuma göre daha komplikedir. Ancak buna rağmen günümüzde anne adayları daha çok sezaryenle doğum yapmak istemektedir. Geldiğimiz noktada anne adayı için tercih edilen doğum yöntemi en güvenilir ve rahat şekilde gerçekleştirilecektir.
37.hafta için anne adaylarına öneriler
Doğu, 37. ve 40. haftalar arasında gerçekleşebilir. Bu sebeple anne adayları artık endişelenmeye başlarlar. Doğumun ne zaman yaşanacağını kestiremeyeceğinden korkan anne adayı en çok da hastaneye zamanında yetişmemekten korkar. Doğumun başladığı anlaşıldıktan hemen sonra bebeğin dünyaya gelmesi söz konusu değildir. Doğumun gerçekleşmesi için rahim ağzının 10. cm açıklığında olması gerekir. İlk gebelikte 1- 1,5 saatte rahim ağzı 1 cm açılma gösterir. Anne adaylarının rahim kasılması başladıktan 10 saat sonra bebek dünyaya gelir. Bu sebeple hastaneye yetişememe gibi bir durum, oldukça ender görülür. Bu sebeple anne adayının yolda ya da evde doğuracağından korkması gerekmez. Ancak anne ve baba adayının hasteneye ne zaman gideceğini kestirmesi önemlidir. Zaten doktorunuz bu konuyla ilgili size uyarılını 35. haftadan itibaren yapmaya başlayacaktır. Bu uyarılar:
bebeğin hareketliliğin günde 10’dan az olması,
suyun gelmesi,
düzenli rahim kasılmaları,
vajinal kanama,
nişan gelmesidir.
Bu belirtilerden biri dahi görülüyorsa anne adayı zaman kaybetmeden doktora başvurmalıdır.
Bu haftadan itibaren karnınız iyice aşağıya iniyor, bebeğin hareketleri de git gide azaldı. Her gün yaklaşık 30 gram aldığı için hareket alanı iyice azaldı. 37. haftada doktor, anne adayına çatı muayenesi ya da pelvis muayenesi yapmak isteyebilir. Bu muayenenin amacı doğum kanalında normal doğuma engel teşkil edebilecek “çatı darlığı” problemlerinin olup olmadığını anlamaktır. Ancak doktorunuz bu tespiti, doğum sancıları başladıktan sonra yapmayı da tercih edebilir.
Artık doğumunuza üç hafta kaldı. Ancak 37. hafta yaşanan doğumlar erken doğum olarak kabul edilmez. Bebeğinizin akciğerleri bu haftada tamamen gelişmiş durumda. Bu sebeple bu haftada olan bir doğumda bebeğiniz hayatta kalabilir. Gene de bu haftalarda doğum yaptırılmaz. Şayet doğumunuz sezaryen olacaksa,en erken 39. haftada doğum gerçekleşecektir.
37. hafta hamilelik döneminde bebeğin boyu ve kilosu ne kadar?
Bebeğinizin boyu 48 cm.’e ulaştı. Saçları da artık 3 cm kadar uzun, kilosu ise 3 kiloya oldukça yaklaştı.
37. hafta hamilelik döneminde anne adayında meydana gelen değişimler nelerdir?
Düzensiz yaşanan sancılarda ve vajinal akıntıda artış fark edilebilir. Şayet akıntıda kan noktaları da gözlemlendiyse, doğuma kısa süre kaldığı anlaşılabilir. Ancak kan oranı fazla ile zaman kaybetmeden doktorunuza başvurunuz. 37. haftada anne adayı artık uyumakta güçlük çekmeye başlar. Göbeğinin artık oldukça büyümesi ve ağırlaşması bu sebeple oldukça yorulmak ve sancıların artması da uykuların bölünmesine yol açabilir. Anne adayları bebeklerin hareketlerini takip etmeyi ihmal etmemeli. Bebeğin hareketlerinde değişiklik var ise bunu doktoruna bildirmeli. Ancak bebeğinizin eskisi kadar hareket etmemesi normaldir Artık bebeğiniz büyüdüğü için alanı oldukça daraldı.
Anne adayları bu haftalarda oldukça derin ve garip rüyalar görebilir. Gebelik endişeleri, bebeğin heyecanı derin rüyalarına dalmasına yol açabilir. Uyumadan önce rahat pijamalar giyip, ılık bir duş alın. Bir bardak süt içip kendinizi rahatlatmaya çalışmanız uykuya dalma sürecinizi kısaltacaktır.
Doğum belirtileri nelerdir?
Doğumun hangi gün, hangi saatte olacağını önceden kesin olarak bilmek ne yazık ki olanaklı değildir. Anne adayının vücudu, kendini 1 aydan önceden doğum için hazırlamaya başlayacaktır.Fakat anne adayı bu sürecin farkında olmayabilir. Bu sebeple belirtileri akip etmelidir.
Doğumdan önce meydana gelen 4 belirti:
Bebeğin alçalması: Şayet anne adayının henüz ilk gebeliği ise doğum gerçekleşmeden önce bebek rahmin alt bölümüne doğru iner. Bu sebeple anne adayı rahim yolunda baskı duyabilir. Bundan dolayı da anne adayının yaşadağı nefes problemleri de hafifleyecektir.
Sancıların artması: Gebeliğin ortalarında artmaya başlayan sancılar düzenli ve daha şiddetli bir hal alabilir. Bu belirti, doğumun yaklaştığına işarettir. Bu süreçte anne adayının duyduğu ağrılar adet döneminde yaşanan sancılar gibi olabilmektedir.
Mukus tıkacının düşmesi: Mukus, hamilelik süresince rahim ağzını tıkayan ve bebeğin rahim içerisinde kalmasını sağlar. Mukus tıkacının düşmesi toplum arasında ”nişan gelmesi” olarak tabir edilir. Bu mukus parçası tek bir seferde atılabilir, ancak vajinal akıntı ile beraber de atılabilir. artan vajinal akıntı yoluyla da düşebilir.
Suyun gelmesi: Birçok anne adayında su, sancıların başlamasından önce gelir. Suyun gelmesinden itibaren doğuma kadar geçen süre, oldukça kısa olmaktadır. Su gelir gelmez zaman kaybetmeden doktora haber vermek e hastaneye doğru yola çıkmak gerekir.
Yalancı doğum nedir?
Yalancı doğum, vücudun kendini doğuma hazırlamasıdır. Dölyatağında çeşitli kasılmalar hissedilir. Bu sancılar ikinci 3 aylık dönemden itibaren kendini gösterebilir. En yaygın olarak da son üç aylık dönemde görülür. İlk belirtilerin gerçek doğumu mu işaret ettiğini, yoksa vücudun kendini doğuma mı hazırladığını anlamak oldukça güç olabilir.
Yalancı doğumda anne adayının hissettiği sancılar düzenli olmaz. Gerçek doğum sancısında sancının yoğunluğu, şiddetti ve aralıkları bellidir. Gerçek doğumda ilk önce sancılar düzensizdir ancak zaman ilerledikçe bu sancılar düzene girer. Belirli aralıklarla sancılar yaşanır.
Yalancı doğum ise ağrılar çoğunlukla yalnızca alt karın bölgesinde duyulur. Gerçek doğum başladığında ise bel tarafında duyulan sancılar bütün karın bölgesine dağılma gösterir.
Toplum Arasında yaygınlaşmış yanlış bilgiler nelerdir?
“Normal doğumda kadının içi temizlenir, sezaryanda ise içi temizlenmez.”
Bu inanış özellikle bizim toplumuzda oldukça yaygındır. Ancak yanlış bir düşüncedir. Sezaryen doğumda da rahim doktor tarafından temizlenmektedir.
‘‘Sezaryen doğumda annenin sütü geç gelir.”
Rahim kasılmaları başlamadan yapılan sezaryen doğumlarda oksitosin hormonu henüz salgılanmaya başlanmaz. Bu sebeple sütün kanallara gelmesi gecikir.Fakat bebek dünyaya geldikten sonra ve bebeğin eşi yani plasenta çıktıktan sonra oksitosin hormonu salgılanmaya başlayacaktır. Bu sebeple anne adayının sütü doğumdan sonra en fazla 2 saat geç gelir.
” Sezaryen doğumdan sonra kilo veremem. ”
Hamilelik süresince bebeğin büyümesiyle beraber karın cildi genişlemeye başlar ve normal doğumla da sezaryenle de karın cildi o genişlikte bir süre kalmaya devam edecektir. Ancak normal doğumda anne adayının iyileşme süreci daha kısadır. Karnın gevşekliğini gidermek için en uygun yol gebelikten sonra egzersizlere devam etmektir.
Sezaryan ile normal doğum elbette ki farklıdır. Sezaryan bir ameliyattır. Normal doğuma göre daha komplikedir. Ancak buna rağmen günümüzde anne adayları daha çok sezaryenle doğum yapmak istemektedir. Geldiğimiz noktada anne adayı için tercih edilen doğum yöntemi en güvenilir ve rahat şekilde gerçekleştirilecektir.
37.hafta için anne adaylarına öneriler
Doğu, 37. ve 40. haftalar arasında gerçekleşebilir. Bu sebeple anne adayları artık endişelenmeye başlarlar. Doğumun ne zaman yaşanacağını kestiremeyeceğinden korkan anne adayı en çok da hastaneye zamanında yetişmemekten korkar. Doğumun başladığı anlaşıldıktan hemen sonra bebeğin dünyaya gelmesi söz konusu değildir. Doğumun gerçekleşmesi için rahim ağzının 10. cm açıklığında olması gerekir. İlk gebelikte 1- 1,5 saatte rahim ağzı 1 cm açılma gösterir. Anne adaylarının rahim kasılması başladıktan 10 saat sonra bebek dünyaya gelir. Bu sebeple hastaneye yetişememe gibi bir durum, oldukça ender görülür. Bu sebeple anne adayının yolda ya da evde doğuracağından korkması gerekmez. Ancak anne ve baba adayının hasteneye ne zaman gideceğini kestirmesi önemlidir. Zaten doktorunuz bu konuyla ilgili size uyarılını 35. haftadan itibaren yapmaya başlayacaktır. Bu uyarılar:
bebeğin hareketliliğin günde 10’dan az olması,
suyun gelmesi,
düzenli rahim kasılmaları,
vajinal kanama,
nişan gelmesidir.
Bu belirtilerden biri dahi görülüyorsa anne adayı zaman kaybetmeden doktora başvurmalıdır.