Gebe ve Emziklilerde Beslenme
emziklikte beslenme emziklilerin beslenmesi gebelikte ve emziklikte beslenme gebe ve emziklilerin beslenmesi gebelik emziklilikte
Gebelikte beslenme neden önemlidir?
Gebelikte Anne karnında ki (fetusun) büyüme ve gelişmesi ,annenin günlük aldığı besinlerin plasenta aracılığıyla fetusa taşınmasıyla olanaklıdır.
Fetus her koşulda enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini annenin depolarından karşılamaktadır.
Gebelik ve emziklilik her kadın için doğal bir olaydır. Bir toplumun geleceği sağlıklı bireylerin varlığı ile süreklidir. Çocukların sağlıklı olarak dünyaya gelmesi için annelerin , gebelik döneminde anne karnında bebeğin yeterli büyüme ve gelişmesi için gereklidir.
Dengeli ve düzenli beslenme ile ; Anne hamileliği, süresince fazla kilo almaz , hormonal değişimlerin yaşandığı bu dönemde 6.ayda yapılan kan şekeri ölçümlerinde problem yaşanmaz, doğacak olan bebeğin gelişim problemleri ve doğduğunda yaşanacak beslenme problemleri minumuma iner .
Gebelikte fazla beslenme de, yetersiz beslenme kadar anne ve bebek sağlığına zarar verir.
Gebelik döneminde anne ve bebek sağlığını etkileyen etmenler nelerdir?
1. En önemli unsur Annenin yeterli ve dengeli beslenememesi sayılabilir. Anne bu durumda kendi ihtiyaçlarını ve bebek için önemli besinsel gereksinmeleri karşılayamaz.
2. Çocukluk çağında yani erken yaşta veya geç yaşta çocuk doğurmak .
3. Annenin gebelik sayısı ,son iki gebelik arasındaki süre gebelikte geçirilen enfeksiyonlar.
4. Kullanılan ilaçlar.annenin kronik hastalıkları , sigara , alkol ve uyuşturucu madde kullanımı
5. Besinlerle küf ,mantar ve pestisit artıkların alınması. Anne ve bebek sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
6. Artan enerji ve protein gereksinmesinin karşılanmaması annede ağırlık azalmasına neden olabilir.
7. Yetersiz protein alımına bağlı ödem oluşabilir.
8. Artan gereksinmeler karşılanmadığı zaman anemi, diş çürüklüğü , osteomalasi gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde toksemi görülme riski daha fazladır
Gebelikte gerekli olan besin öğeleri
Gebelikte gerekli olan besin öğeleri nelerdir?
Enerji :
Gebelikte Anne karnında ki (fetusun) büyüme ve gelişmesi ,annenin günlük aldığı besinlerin plasenta aracılığıyla fetusa taşınmasıyla olanaklıdır. Fetus her koşulda enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini annenin depolarından karşılamaktadır.
Özellikle 20. haftasından geçerli olmak üzere gereksinmeler artar. Bu artan gereksinmeleri karşılamak için gebe kadınlara günde 300 kkal ek olarak verilmesi gereği çalışmalarla gösterilmiştir.
Kadının çalışma yaşamına atılması , egitimin uzaması , ilk gebeliğini geç yaşayan kadınların sayısında da artışa neden olmaktadır. Bu yaş grubundaki kadınların da kişisel ayrıcalıkları değerlendirilip beslenme durumları saptanmalıdır.
Protein :
Yeterli ve dengeli beslenme ile günlük protein gereksinmesi karşılanabilir. Proteinler vücudun yapı taşlarıdır ve fetusun büyüme ve gelişmesi için gereklidir. Fazla protein tüketimi bir takım problemler ortaya çıkartabilir. Önemli olan tüketilen proteinin yararlılığının yüksek olmasıdır.
Yağlar ve Çoklu doymamış yağ asitleri :
Gebelik döneminde fazla yağlı besin tüketimi fazla kilo alımını ortaya çıkararacağından dikkat edilmesi gerekir. Tüketilen yağın kalitesi oldukça önemlidir. Beynin katı kısmının %50 – 60 ı lipidlerden oluşmaktadır.
Diyetle alınan çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA) miktarı ve dağılımı elzem besin öğeleri açısından önemlidir. Fetal büyümeye ve gelişmeye etkileri , anne diyetindeki yağ asitleri dağılımı , yağ deposu anne sütündeki etkinliği belirtmektedir.
Kalsiyum :
Gebelik ve emziklilik döneminde kalsiyum gereksinmesi artar. Annede kemik yoğunluğunda azalmayı engellemek için kalsiyum kaynaklarından etkin olarak yararlanmak gerekir.
Bebek anne karnında iken anneden bebeğe yeterli miktarda kalsıyum ve fosfor geçişi ile olmaktadır Kalsiyum birikiminin %70 i gebeliğin son 3 ayında gerçekleşir.
Süt- yoğurt gibi kalsiyum kaynaklarını düzenli tüketmek gerekir. Eğer tüketimde zorluk yaşanıyor ise çorba tatlı vb ürünlerde tüketilmelidir.
Demir :
Demir minerali , et ve türevleri sakatat , yumurta,koyu yeşil yapraklı sebzeler , kurubaklagiller ve kuru üzüm , incir kaynaklarda bulunur.
Bitkisel besinlerle ve tek yönlü beslenen kadınlara demir eksikliği anemisi sık görülmektedir ve bu annelerden doğan bebeklerin daha az demir depolarına sahip oldukları , düşük doğum ağırlıkları ve prematüre oldukları yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştır.
Bugün demirden zengin bir beslenme planı anne adaylarına önerilirken anemik (kansız) olanlar , adolesan ve sık doğum yapan anneler olmak üzere bütün gebelerde demir eklenmesi tavsiye edilir.
Çinko :
Et , deniz ürünleri , süt ve türevleri yumurta ve yağlı tohumları çinko açısından önemli kaynaklardır. Büyüme ve gelişme , protein yapısındaki enzimlerin işlevleri , üreme için gerekli bir eser elementtir.
Günlük diyete eklenen Fe ile birlikte çinko alımını da arttırmak gerekmektedir. Gebelikte 20 mg çinko verilmesi uygundur (Yeterli ve dengeli beslenme de yetersizlik ortaya çıkmaz)
İyot:
Gebelikte iyot gereksinmesi karşılanamadığı zaman mental gerilik ve doğumsal anomaliler ortaya çıkmaktadır. İyot insan vücudunda çok az miktarlarda bulunan eser elementtir.
Deniz ürünleri iyotun en önemli kaynaklarındandır. Hamilelik süresince deniz ürünlerini mutlaka düzenli olarak tüketmek gerekir (haftada en az 1 kere balık )
Yemeklerde kullanılan tuzlar mutlak iyot ile desteklenmiş olmalıdır.
VİTAMİNLER
Folik asit :
Folik asit eksikliğinde düşük doğum ağırlıklı bebekler ,nöral tüp defektleri ve annede mege loblastik anemi oluşur. Karaciğer , koyu yeşil yapraklı sebzeler ,karnabahar,et , yumurta , süt ve türevleri ile tahıllar folik asit açısından olduça önemli kaynaklardır.
Bugün doktor kontrolünde olan gebelere mutlak suretle folik asit preparatları kullanılmaktadır.
Günlük besinlerle 400 mg/ gün folik asit tüketimi önerilmektedir.
A Vitamini :
Avitamini yağda eriyen bir vitamindir ve plesentadan geçerek fetusta toplanmaktadır. Bitkisel ve hayvansal kaynaklı olarak 2 grupta toplanır. Karaciğer , balık ,süt , yumurta sarısı , ıspanak, havuç, domates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
Normal gereksinmeye ek olarak gebe kadına 800-1000 IU A Vitamini verilmesi uygun görülmektedir.
D vitamini :
Gebelikte ve emziklilikte D vitamini gereksinmesi artmaktadır. Annenin beslenme şekli yanında güneş ışınlarından yararlanması Dvitamini alımı için önem taşımaktadır.
D vitamini kemiklerin gelişimi ve kalsiyum minerali için önemlidir.
Gebe kadınların günde 400 IU kadar D vitamini alması önerilmektedir
C vitamini (askobik asit) :
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi , bağ dokusu ve özellikle hem olmayan demirin barsaktan emilimini arttırır , antioksidan özelliği nedeniyle hücre zarlarını oksidasyona karşı korur.
Gebelik için çok önemli olan bir başka özelliği de vücudu enfeksiyon ve toksinlere karşı korumasıdır.
Kuşburnu , yeşil ve kırmızı biber, turunçgiller , domates ve patateste bulunan suda eriyen bir vitamindir.
Eğer gebelikte yetersiz beslenme olursa neler ortaya çıkar ?
• Artan enerji ve protein gereksinmesinin karşılanmaması annede ağırlık azalmasına neden olabilir.
• Yetersiz protein alımına bağlı ödem oluşabilir.
• Artan gereksinmeler karşılanmadığı zaman anemi,diş çürüklüğü ,osteomalasi gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.
• Yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde toksemi görülme riski daha fazladır.
Gebe kadınlar için günlük alınması gereken besin öğeleri miktarları nelerdir?
Enerji-Besin ÖğeleriGebe Olmayan Gebe OlanEnerji(kkal/gün) 22002500Protein( g/gün) 45-5060-70Kalsıyum(mg/gün)8001200Fosfor (mg/gün)8001200Demir(mg/gün)1530Magnezyum(mg/gün)280320İyot (pig/gün) 150175Çinko(mg/gün)1215Selenyum(pig/gün) 5565Avitamini(mgRE/gün)800800D vitamini(pig/gün)1010Evitamini (pig/TE/gün) 810K vitamini(pig/gün)5555C vitamini (mg/gün) 6070Tiamin(mg/gün)1,11,5Riboflavin(mg/gün) 1,31,6Niasin (mgNE/gün) 1517Folat(pig/gün) 180400B6 vitamini (mg/gün) 1,62,2B12 vitamini2,02,2
Gebelerde özellikle dikkatli tüketilmesi veya hiç tüketilmemesi gereken besinler
Alkol :
Annenin gebelik süresince günlük vücut ağırlığının kg başına 2 g dan fazla alkol alması aşırı doz olarak kabul edilmekte , fetusta büyüme ve gerileme geriliği , yarık damak , eklem anomalileri gibi
bozukluklara neden olmaktadır.
Ayrıca alkol dolaylı olarak kötü beslenmeye yol açarak vitamin ve mineral eksikliklerine neden olmaktadır.
Kafein :
Kafein birçok içecekte ( kahve ,çay,karbonatlı içecekler)alerji ve soğuk alğınlığı için kullanılan ilaçlarda bulunur Annenin aşırı miktarda kafein tüketiminin fetusun kemik yoğunluğu ve kalsiyum içeriği üzerine zararlı etkileri olduğuna çalışmalar vardır.
Ayrıca demir , çinko gibi önemli minerallerin emilimini engellemekte ve anemi riskini arttırmaktadır.
Çayı sık tüketen, gruplara açık ve limonlu çay, tüketmeleri önerilmektedir.
İlaçlar :
Gebelikte kullanılan bütün ilaçlar fetusa zarar verebilir. Besinlerimizdeki ilaç kalıntısını bilmediğimize göre özellikle sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması , küflü , ezik , çürük , besinlerin yenilmemesi alışkanlığının kazanılması gereklidir.
Gebelikte beslenmeye engel olan sorunlar nelerdir? Ne yapmak gerekir?
Aşırı kilo alma :
Geleneksel uygulamalar ve zaman zaman gebe anne "iki canlı " olduğu için yemek çeşit ve miktarlarını arttırmaktadır. Hareketlerin azaldığı bu dönemde kilo alınması gerekenden fazla olmaktadır.
Beslenme önerilerine ve doktorunuzun önerisine kulak vererek 9-12 kilo arasında kilo almak sağlıklı bebek gelişimi,doğum ve doğum sonrası için yeterli olcaktır.
Ancak annelerde fazla kilo almanın yarattığı psikolojik etki ile zayıflamak için çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulama anne ve bebek sağlığı için oldukça büyük risktir.
Kabızlık( konstipasyon) :
Gebelik hormonlarının barsak hareketlerini yavaşlatıcı etkisi , kilo artışı ve az miktarda su tüketme , günlük hareketlerde azalma , beslenme düzeninde olan değişiklikler nedeniyle gebelerde kabızlık sıklıkla görülmektedir.
Ortaya çıkan bu soruna çözümü için , kuru baklagil , bulgur , yulaf ezmesi sebze ve meyvelerin çiğ ve iyi yıkanarak kabukları ile tüketilmesi , günlük 1,5-2 litre sıvı alınması , kuru kayısı , erik , incir gibi besinlerin yenilmesi veya komposto hoşaf zengin besinlerin tüketimesi , günlük fiziksel aktivitenin arttırılması , aç karnına su içilmesi önerilir...
Bulantı ve tat değişiklikleri :
Gebelikte bulantı olmasına " sabah hastalığı " denir. İlk haftalarda görülen ve kusmaya kadar giden nedeni belli olmayan ve sonuç olarak ta besin alımında ğüçlüğe neden olan bir durumdur.
Şiddetli ve inatçı kusmalarda gebenin sıvı elektrolit kayıplarının karşılanması gerekir. Tat ve koku alma bakımından da aşırı duyarlılık görülmektedir , şiddetli yeme isteği yanında tiksinme duygusu da oluşmaktadır.
Sodyum gereksinmesinin artması tuzlu besinlerin daha kolay ve istekle tüketilmesinin sonucudur.
Ödeme neden olmamak koşuluyla tuz tüketimi takip edilmeli.
Aşerme (iştah artışı) :
Halk arasında "aş erme " tarzda bazı yiyeceklere karşı özel ilgi ve istek duyulabilir.
Bazen bu durum aşırı olabilir ve besin maddesi olmayan bazı maddelere yönelebilir. Bu besinleri dikkatli ve ölçülü tüketmekte fayda vardır.
Anemi(Kansızlık) :
Gebelerin bulantı kusma vb sorunlarından dolayı özellikle et ve et ürünleri tüketimi azalmaktadır. Halsizlik , yorgunluk ve enfeksiyonlara dirençsizlik demir eksikliğine bağlı anemilerin en önemli belirtisidir.
Demir kaynaklarının yeterli tüketilmemesi sonucunda demir vücutta görevi olan kan yapımını gerçekleştiremez.
Bu durumda hayvansal besinlerin tüketilmesi ve Cvitamini kaynaklarının alınması ile demirin emiliminin arttırılması ile önerilmektedir.
Emziklilerde Beslenme
Emziklilikte beslenme neden önemlidir?
Anne sütü bebeğin hem sağlıklı olması , tüm besin öğeleri gereksinmelerini karşılaması, kolaylıkla sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulmaz bir besindir.
Büyümenin en hızlı olduğu yenidoğan döneminde bebeğin yaşantısında en önemli konu beslenmedir.
Emzirmenin başarılı olduğunu söyleyebilmek için annenin bebeğini güçlük çekmeden , normal doğum ise, doğumu takip eden ilk yarım saat içinde , anne sezaryan ile doğum yaptı ise narkozun etkisi geçtikten sonra emzirmelidir.
Bu emzirme anne bebek arasındaki iletişimi güçlendirir ve süt salınımını kontrol eder. Sonuçta bebeğin sağlıklı olarak kilo alması sağlanır.
Dengeli ve yeterli beslenen bir annenin sütü bebeğinin ihtiyacını karşılamaya yeterlidir.
Unutmamak gerekir her annenin sütü kendi bebeğine göredir. Anne sütü annenin beslenmesine vb etkenlere bağlı olarak ve günün saatlerine göre değişim gösterir.
Gelişen bebeğin aylara göre artan ihtiyaçlarına cevap verecek niteliktedir.
Emzirme döneminde annenin besin öğeleri gereksinmeleri nelerdir?
Enerji :
Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700-800 ml süt salğıladığı esas alındığında emziklik döneminde günlük enerji gereksinmesine 750 kkal ek yapılmalıdır
Bu miktarın 500 kkal " si annenin yediklerinden, 250 kkal ‘si ise gebelikte alınan kilo ile oluşan depolardan karşılanır.
Protein :
Emziklilik dönemi gebelik döneminde olduğu gibi , diyetin protein kalitesi , yani hayvansal ve bitkisel kaynaklı olması gözönüne alınmalıdır.
Emzikli kadının günlük diyetine ek olarak 1 adet yumurta veya 1-2 su bardağı süt eklendiğinde günlük protein ihtiyacı karşılanmış olur.
Yağlar :
Emzikli annenin diyetinde yağ tüketimine dikkat edilmeli aşırı yağlı beslenmeden ,uzak durulmalı ve doymamış yağların oranı yükseltilmelidir. Eğer bitkisel sıvı yağlar beslenmesinde yer alır ise anne sütünde doymamış yağ asit oranı artmaktadır.
Demir :
Yapılan çalışmalar sonucunda kayıplar dikkate alınarak gebelikte ve emziklikte özellikle doktorunuzun önerisi doğrultusunda demir alınması gerekmektedir.
Ülkemizde anemi olguları çocuklarda , gebe , emzikli ve sık doğum yapan kadınlarda daha çok görülmekte ve önemli bir sorundur.
Emzikli kadın sütüyle günlük 1-2 mg demir salgılamaktadır ve anemi yani kansızlıktan korunmak için demir içeriği zengin besinleri tüketmek gerekir.
İyot :
Emzikli kadınların iyotlu tuz kullanmaları çocuk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. İyot gereksinmesinin emziklikte normalden %50 kadar fazla olduğu ileri sürülmektedir.
Bunun yanı sıra balık ve diğer deniz mahsullrei haftada bir veya iki kez tüketilmelidir.
Kalsiyum :
Emzikli kadının 1 gün boyunca salgıladığı süt yaklaşık 250 mg civarında kalsiyum içermektedir.
Kalsiyuma olan gereksinme emziklik döneminde de artar. Bu nedenle emziklik döneminde kadın
1000-1200 mg/gün kalsiyum önerilir.
İleride bir sağlık sorunu olmaması için günlük diyete 1 su bardağı süt , kalsiyumla zenginleştirilmiş süt veya yoğurt , 1 kibrit kutusu kadar peynir (30 gr) eklenmesi önerilir.
Vitaminler :
Emzikli annelerde vitamin yetersizlikleri oluşunu önlemek için mutlak besin öğelerini düzenli ve dengeli tüketmek gerekir. Dışarıdan destek amaçlı vitamin tabletlerini gelişigüzel kullanmamak gerekir.
Emzikli Annede Sıvı Tüketimi Nasıl olmalıdır?
Süt salınımı ve oluşumu sıvı tüketimi ile doğru orantılıdır.
Günlük alınan toplam sıvı miktarı yaklaşık 3000 ml olmalıdır.
Bu miktar pratik ölçülerle 12 su bardağı su ,süt , ayran , hoşaf , komposto , limonata , şerbet , meyve suları olarak önerilir.
Emzikli kadınlar için , çay ,kahve , gibi içeceklerin süt verimini azalttığı bildirilmektedir.
Emzikli Anneye Pratik Öneriler
Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için hemen acele etmemelilerdir.
Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir . Bebeklerini emziriyorlarsa eski formlarına daha kolay dönebilirler.
Emzikli anneler zayıflama diyeti uygulanmamalıdır.
Doğru yeterli ve sık beslenme ile hem süt verimi artar hemde kilo kaybı.
1. Emziklilik döneminde , sonra daha fazla sıvı besin alınmalıdır.
2. Kalsiyum yönünden zengin olan süt,yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
3. Hergün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil ( gaz problemi var ise dikkatli ) yenmelidir.
4. Kuru fasulye ,nohut,mercimek ve bulgur karışımı yemekleri , portakal , mandalina , domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi Cvitamini yönünden zengin sebze meyveler birlikte tüketilmelidir.
5. Vitaminlerden ve posadan zengin sebze ve meyveler beslenme planında bulunmalıdır.
6. Salam ,sosis ,sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır besinler mümkün olduğu kadar az yenmelidir.
7. Emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir D vitamini besinlerde bulunmaz . Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır .
8. Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır.
9. Ağırlık kontrolü de yapılarak kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjileri yanında demir ve kalsiyum gibi minarellerden zengin besinler tüketilebilir.
10. Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çayı kuşluk , ikindi gibi öğün aralarında , yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli , çaylara limon suyu eklenmelidir.
İçecek olarak ıhlamur , nane, papatya , kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Pekmez kan yapıcıdır, şeker boş enerji kaynağıdır.
Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden birisidir.
11. Sebzelerin , makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasulye , nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir.
12. Taze sıkılmış meyve suları ,ayran ,limonata içecek olarak asitli ve gazlı içeceklere tercih edilmelidir , yeğlenmelidir.
13. Tarım ürünlerine haşare öldürücü ilaçlar atıldığından,sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
14. Yiyecekler hazırlanırken ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalıdır.
15. Emzirme pozisyonuna dikkat edilmeli , emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyi gittiğinin bir işaretidir
16. Anne dinlenmiş ve rahat olmalıdır, uzun süre oturmaktan yorulan annelere yatar şekilde emzirme pozisyonu öğretilmelidir.
Başarılı bir emzirme için bebek rahat olmalı , yorgun ve tok olmamalıdır, burun delikleri temiz olmalı rahat soluk alması sağlanmalıdır.
17. Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir,doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi ile doygunluğa ulaşır.
18. Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
19. Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır beklenmelidir.
kaynak:kilodiyet.com
Gebelikte Anne karnında ki (fetusun) büyüme ve gelişmesi ,annenin günlük aldığı besinlerin plasenta aracılığıyla fetusa taşınmasıyla olanaklıdır.
Fetus her koşulda enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini annenin depolarından karşılamaktadır.
Gebelik ve emziklilik her kadın için doğal bir olaydır. Bir toplumun geleceği sağlıklı bireylerin varlığı ile süreklidir. Çocukların sağlıklı olarak dünyaya gelmesi için annelerin , gebelik döneminde anne karnında bebeğin yeterli büyüme ve gelişmesi için gereklidir.
Dengeli ve düzenli beslenme ile ; Anne hamileliği, süresince fazla kilo almaz , hormonal değişimlerin yaşandığı bu dönemde 6.ayda yapılan kan şekeri ölçümlerinde problem yaşanmaz, doğacak olan bebeğin gelişim problemleri ve doğduğunda yaşanacak beslenme problemleri minumuma iner .
Gebelikte fazla beslenme de, yetersiz beslenme kadar anne ve bebek sağlığına zarar verir.
Gebelik döneminde anne ve bebek sağlığını etkileyen etmenler nelerdir?
1. En önemli unsur Annenin yeterli ve dengeli beslenememesi sayılabilir. Anne bu durumda kendi ihtiyaçlarını ve bebek için önemli besinsel gereksinmeleri karşılayamaz.
2. Çocukluk çağında yani erken yaşta veya geç yaşta çocuk doğurmak .
3. Annenin gebelik sayısı ,son iki gebelik arasındaki süre gebelikte geçirilen enfeksiyonlar.
4. Kullanılan ilaçlar.annenin kronik hastalıkları , sigara , alkol ve uyuşturucu madde kullanımı
5. Besinlerle küf ,mantar ve pestisit artıkların alınması. Anne ve bebek sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
6. Artan enerji ve protein gereksinmesinin karşılanmaması annede ağırlık azalmasına neden olabilir.
7. Yetersiz protein alımına bağlı ödem oluşabilir.
8. Artan gereksinmeler karşılanmadığı zaman anemi, diş çürüklüğü , osteomalasi gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde toksemi görülme riski daha fazladır
Gebelikte gerekli olan besin öğeleri
Gebelikte gerekli olan besin öğeleri nelerdir?
Enerji :
Gebelikte Anne karnında ki (fetusun) büyüme ve gelişmesi ,annenin günlük aldığı besinlerin plasenta aracılığıyla fetusa taşınmasıyla olanaklıdır. Fetus her koşulda enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini annenin depolarından karşılamaktadır.
Özellikle 20. haftasından geçerli olmak üzere gereksinmeler artar. Bu artan gereksinmeleri karşılamak için gebe kadınlara günde 300 kkal ek olarak verilmesi gereği çalışmalarla gösterilmiştir.
Kadının çalışma yaşamına atılması , egitimin uzaması , ilk gebeliğini geç yaşayan kadınların sayısında da artışa neden olmaktadır. Bu yaş grubundaki kadınların da kişisel ayrıcalıkları değerlendirilip beslenme durumları saptanmalıdır.
Protein :
Yeterli ve dengeli beslenme ile günlük protein gereksinmesi karşılanabilir. Proteinler vücudun yapı taşlarıdır ve fetusun büyüme ve gelişmesi için gereklidir. Fazla protein tüketimi bir takım problemler ortaya çıkartabilir. Önemli olan tüketilen proteinin yararlılığının yüksek olmasıdır.
Yağlar ve Çoklu doymamış yağ asitleri :
Gebelik döneminde fazla yağlı besin tüketimi fazla kilo alımını ortaya çıkararacağından dikkat edilmesi gerekir. Tüketilen yağın kalitesi oldukça önemlidir. Beynin katı kısmının %50 – 60 ı lipidlerden oluşmaktadır.
Diyetle alınan çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA) miktarı ve dağılımı elzem besin öğeleri açısından önemlidir. Fetal büyümeye ve gelişmeye etkileri , anne diyetindeki yağ asitleri dağılımı , yağ deposu anne sütündeki etkinliği belirtmektedir.
Kalsiyum :
Gebelik ve emziklilik döneminde kalsiyum gereksinmesi artar. Annede kemik yoğunluğunda azalmayı engellemek için kalsiyum kaynaklarından etkin olarak yararlanmak gerekir.
Bebek anne karnında iken anneden bebeğe yeterli miktarda kalsıyum ve fosfor geçişi ile olmaktadır Kalsiyum birikiminin %70 i gebeliğin son 3 ayında gerçekleşir.
Süt- yoğurt gibi kalsiyum kaynaklarını düzenli tüketmek gerekir. Eğer tüketimde zorluk yaşanıyor ise çorba tatlı vb ürünlerde tüketilmelidir.
Demir :
Demir minerali , et ve türevleri sakatat , yumurta,koyu yeşil yapraklı sebzeler , kurubaklagiller ve kuru üzüm , incir kaynaklarda bulunur.
Bitkisel besinlerle ve tek yönlü beslenen kadınlara demir eksikliği anemisi sık görülmektedir ve bu annelerden doğan bebeklerin daha az demir depolarına sahip oldukları , düşük doğum ağırlıkları ve prematüre oldukları yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştır.
Bugün demirden zengin bir beslenme planı anne adaylarına önerilirken anemik (kansız) olanlar , adolesan ve sık doğum yapan anneler olmak üzere bütün gebelerde demir eklenmesi tavsiye edilir.
Çinko :
Et , deniz ürünleri , süt ve türevleri yumurta ve yağlı tohumları çinko açısından önemli kaynaklardır. Büyüme ve gelişme , protein yapısındaki enzimlerin işlevleri , üreme için gerekli bir eser elementtir.
Günlük diyete eklenen Fe ile birlikte çinko alımını da arttırmak gerekmektedir. Gebelikte 20 mg çinko verilmesi uygundur (Yeterli ve dengeli beslenme de yetersizlik ortaya çıkmaz)
İyot:
Gebelikte iyot gereksinmesi karşılanamadığı zaman mental gerilik ve doğumsal anomaliler ortaya çıkmaktadır. İyot insan vücudunda çok az miktarlarda bulunan eser elementtir.
Deniz ürünleri iyotun en önemli kaynaklarındandır. Hamilelik süresince deniz ürünlerini mutlaka düzenli olarak tüketmek gerekir (haftada en az 1 kere balık )
Yemeklerde kullanılan tuzlar mutlak iyot ile desteklenmiş olmalıdır.
VİTAMİNLER
Folik asit :
Folik asit eksikliğinde düşük doğum ağırlıklı bebekler ,nöral tüp defektleri ve annede mege loblastik anemi oluşur. Karaciğer , koyu yeşil yapraklı sebzeler ,karnabahar,et , yumurta , süt ve türevleri ile tahıllar folik asit açısından olduça önemli kaynaklardır.
Bugün doktor kontrolünde olan gebelere mutlak suretle folik asit preparatları kullanılmaktadır.
Günlük besinlerle 400 mg/ gün folik asit tüketimi önerilmektedir.
A Vitamini :
Avitamini yağda eriyen bir vitamindir ve plesentadan geçerek fetusta toplanmaktadır. Bitkisel ve hayvansal kaynaklı olarak 2 grupta toplanır. Karaciğer , balık ,süt , yumurta sarısı , ıspanak, havuç, domates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
Normal gereksinmeye ek olarak gebe kadına 800-1000 IU A Vitamini verilmesi uygun görülmektedir.
D vitamini :
Gebelikte ve emziklilikte D vitamini gereksinmesi artmaktadır. Annenin beslenme şekli yanında güneş ışınlarından yararlanması Dvitamini alımı için önem taşımaktadır.
D vitamini kemiklerin gelişimi ve kalsiyum minerali için önemlidir.
Gebe kadınların günde 400 IU kadar D vitamini alması önerilmektedir
C vitamini (askobik asit) :
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi , bağ dokusu ve özellikle hem olmayan demirin barsaktan emilimini arttırır , antioksidan özelliği nedeniyle hücre zarlarını oksidasyona karşı korur.
Gebelik için çok önemli olan bir başka özelliği de vücudu enfeksiyon ve toksinlere karşı korumasıdır.
Kuşburnu , yeşil ve kırmızı biber, turunçgiller , domates ve patateste bulunan suda eriyen bir vitamindir.
Eğer gebelikte yetersiz beslenme olursa neler ortaya çıkar ?
• Artan enerji ve protein gereksinmesinin karşılanmaması annede ağırlık azalmasına neden olabilir.
• Yetersiz protein alımına bağlı ödem oluşabilir.
• Artan gereksinmeler karşılanmadığı zaman anemi,diş çürüklüğü ,osteomalasi gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.
• Yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde toksemi görülme riski daha fazladır.
Gebe kadınlar için günlük alınması gereken besin öğeleri miktarları nelerdir?
Enerji-Besin ÖğeleriGebe Olmayan Gebe OlanEnerji(kkal/gün) 22002500Protein( g/gün) 45-5060-70Kalsıyum(mg/gün)8001200Fosfor (mg/gün)8001200Demir(mg/gün)1530Magnezyum(mg/gün)280320İyot (pig/gün) 150175Çinko(mg/gün)1215Selenyum(pig/gün) 5565Avitamini(mgRE/gün)800800D vitamini(pig/gün)1010Evitamini (pig/TE/gün) 810K vitamini(pig/gün)5555C vitamini (mg/gün) 6070Tiamin(mg/gün)1,11,5Riboflavin(mg/gün) 1,31,6Niasin (mgNE/gün) 1517Folat(pig/gün) 180400B6 vitamini (mg/gün) 1,62,2B12 vitamini2,02,2
Gebelerde özellikle dikkatli tüketilmesi veya hiç tüketilmemesi gereken besinler
Alkol :
Annenin gebelik süresince günlük vücut ağırlığının kg başına 2 g dan fazla alkol alması aşırı doz olarak kabul edilmekte , fetusta büyüme ve gerileme geriliği , yarık damak , eklem anomalileri gibi
bozukluklara neden olmaktadır.
Ayrıca alkol dolaylı olarak kötü beslenmeye yol açarak vitamin ve mineral eksikliklerine neden olmaktadır.
Kafein :
Kafein birçok içecekte ( kahve ,çay,karbonatlı içecekler)alerji ve soğuk alğınlığı için kullanılan ilaçlarda bulunur Annenin aşırı miktarda kafein tüketiminin fetusun kemik yoğunluğu ve kalsiyum içeriği üzerine zararlı etkileri olduğuna çalışmalar vardır.
Ayrıca demir , çinko gibi önemli minerallerin emilimini engellemekte ve anemi riskini arttırmaktadır.
Çayı sık tüketen, gruplara açık ve limonlu çay, tüketmeleri önerilmektedir.
İlaçlar :
Gebelikte kullanılan bütün ilaçlar fetusa zarar verebilir. Besinlerimizdeki ilaç kalıntısını bilmediğimize göre özellikle sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması , küflü , ezik , çürük , besinlerin yenilmemesi alışkanlığının kazanılması gereklidir.
Gebelikte beslenmeye engel olan sorunlar nelerdir? Ne yapmak gerekir?
Aşırı kilo alma :
Geleneksel uygulamalar ve zaman zaman gebe anne "iki canlı " olduğu için yemek çeşit ve miktarlarını arttırmaktadır. Hareketlerin azaldığı bu dönemde kilo alınması gerekenden fazla olmaktadır.
Beslenme önerilerine ve doktorunuzun önerisine kulak vererek 9-12 kilo arasında kilo almak sağlıklı bebek gelişimi,doğum ve doğum sonrası için yeterli olcaktır.
Ancak annelerde fazla kilo almanın yarattığı psikolojik etki ile zayıflamak için çeşitli uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulama anne ve bebek sağlığı için oldukça büyük risktir.
Kabızlık( konstipasyon) :
Gebelik hormonlarının barsak hareketlerini yavaşlatıcı etkisi , kilo artışı ve az miktarda su tüketme , günlük hareketlerde azalma , beslenme düzeninde olan değişiklikler nedeniyle gebelerde kabızlık sıklıkla görülmektedir.
Ortaya çıkan bu soruna çözümü için , kuru baklagil , bulgur , yulaf ezmesi sebze ve meyvelerin çiğ ve iyi yıkanarak kabukları ile tüketilmesi , günlük 1,5-2 litre sıvı alınması , kuru kayısı , erik , incir gibi besinlerin yenilmesi veya komposto hoşaf zengin besinlerin tüketimesi , günlük fiziksel aktivitenin arttırılması , aç karnına su içilmesi önerilir...
Bulantı ve tat değişiklikleri :
Gebelikte bulantı olmasına " sabah hastalığı " denir. İlk haftalarda görülen ve kusmaya kadar giden nedeni belli olmayan ve sonuç olarak ta besin alımında ğüçlüğe neden olan bir durumdur.
Şiddetli ve inatçı kusmalarda gebenin sıvı elektrolit kayıplarının karşılanması gerekir. Tat ve koku alma bakımından da aşırı duyarlılık görülmektedir , şiddetli yeme isteği yanında tiksinme duygusu da oluşmaktadır.
Sodyum gereksinmesinin artması tuzlu besinlerin daha kolay ve istekle tüketilmesinin sonucudur.
Ödeme neden olmamak koşuluyla tuz tüketimi takip edilmeli.
Aşerme (iştah artışı) :
Halk arasında "aş erme " tarzda bazı yiyeceklere karşı özel ilgi ve istek duyulabilir.
Bazen bu durum aşırı olabilir ve besin maddesi olmayan bazı maddelere yönelebilir. Bu besinleri dikkatli ve ölçülü tüketmekte fayda vardır.
Anemi(Kansızlık) :
Gebelerin bulantı kusma vb sorunlarından dolayı özellikle et ve et ürünleri tüketimi azalmaktadır. Halsizlik , yorgunluk ve enfeksiyonlara dirençsizlik demir eksikliğine bağlı anemilerin en önemli belirtisidir.
Demir kaynaklarının yeterli tüketilmemesi sonucunda demir vücutta görevi olan kan yapımını gerçekleştiremez.
Bu durumda hayvansal besinlerin tüketilmesi ve Cvitamini kaynaklarının alınması ile demirin emiliminin arttırılması ile önerilmektedir.
Emziklilerde Beslenme
Emziklilikte beslenme neden önemlidir?
Anne sütü bebeğin hem sağlıklı olması , tüm besin öğeleri gereksinmelerini karşılaması, kolaylıkla sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulmaz bir besindir.
Büyümenin en hızlı olduğu yenidoğan döneminde bebeğin yaşantısında en önemli konu beslenmedir.
Emzirmenin başarılı olduğunu söyleyebilmek için annenin bebeğini güçlük çekmeden , normal doğum ise, doğumu takip eden ilk yarım saat içinde , anne sezaryan ile doğum yaptı ise narkozun etkisi geçtikten sonra emzirmelidir.
Bu emzirme anne bebek arasındaki iletişimi güçlendirir ve süt salınımını kontrol eder. Sonuçta bebeğin sağlıklı olarak kilo alması sağlanır.
Dengeli ve yeterli beslenen bir annenin sütü bebeğinin ihtiyacını karşılamaya yeterlidir.
Unutmamak gerekir her annenin sütü kendi bebeğine göredir. Anne sütü annenin beslenmesine vb etkenlere bağlı olarak ve günün saatlerine göre değişim gösterir.
Gelişen bebeğin aylara göre artan ihtiyaçlarına cevap verecek niteliktedir.
Emzirme döneminde annenin besin öğeleri gereksinmeleri nelerdir?
Enerji :
Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700-800 ml süt salğıladığı esas alındığında emziklik döneminde günlük enerji gereksinmesine 750 kkal ek yapılmalıdır
Bu miktarın 500 kkal " si annenin yediklerinden, 250 kkal ‘si ise gebelikte alınan kilo ile oluşan depolardan karşılanır.
Protein :
Emziklilik dönemi gebelik döneminde olduğu gibi , diyetin protein kalitesi , yani hayvansal ve bitkisel kaynaklı olması gözönüne alınmalıdır.
Emzikli kadının günlük diyetine ek olarak 1 adet yumurta veya 1-2 su bardağı süt eklendiğinde günlük protein ihtiyacı karşılanmış olur.
Yağlar :
Emzikli annenin diyetinde yağ tüketimine dikkat edilmeli aşırı yağlı beslenmeden ,uzak durulmalı ve doymamış yağların oranı yükseltilmelidir. Eğer bitkisel sıvı yağlar beslenmesinde yer alır ise anne sütünde doymamış yağ asit oranı artmaktadır.
Demir :
Yapılan çalışmalar sonucunda kayıplar dikkate alınarak gebelikte ve emziklikte özellikle doktorunuzun önerisi doğrultusunda demir alınması gerekmektedir.
Ülkemizde anemi olguları çocuklarda , gebe , emzikli ve sık doğum yapan kadınlarda daha çok görülmekte ve önemli bir sorundur.
Emzikli kadın sütüyle günlük 1-2 mg demir salgılamaktadır ve anemi yani kansızlıktan korunmak için demir içeriği zengin besinleri tüketmek gerekir.
İyot :
Emzikli kadınların iyotlu tuz kullanmaları çocuk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. İyot gereksinmesinin emziklikte normalden %50 kadar fazla olduğu ileri sürülmektedir.
Bunun yanı sıra balık ve diğer deniz mahsullrei haftada bir veya iki kez tüketilmelidir.
Kalsiyum :
Emzikli kadının 1 gün boyunca salgıladığı süt yaklaşık 250 mg civarında kalsiyum içermektedir.
Kalsiyuma olan gereksinme emziklik döneminde de artar. Bu nedenle emziklik döneminde kadın
1000-1200 mg/gün kalsiyum önerilir.
İleride bir sağlık sorunu olmaması için günlük diyete 1 su bardağı süt , kalsiyumla zenginleştirilmiş süt veya yoğurt , 1 kibrit kutusu kadar peynir (30 gr) eklenmesi önerilir.
Vitaminler :
Emzikli annelerde vitamin yetersizlikleri oluşunu önlemek için mutlak besin öğelerini düzenli ve dengeli tüketmek gerekir. Dışarıdan destek amaçlı vitamin tabletlerini gelişigüzel kullanmamak gerekir.
Emzikli Annede Sıvı Tüketimi Nasıl olmalıdır?
Süt salınımı ve oluşumu sıvı tüketimi ile doğru orantılıdır.
Günlük alınan toplam sıvı miktarı yaklaşık 3000 ml olmalıdır.
Bu miktar pratik ölçülerle 12 su bardağı su ,süt , ayran , hoşaf , komposto , limonata , şerbet , meyve suları olarak önerilir.
Emzikli kadınlar için , çay ,kahve , gibi içeceklerin süt verimini azalttığı bildirilmektedir.
Emzikli Anneye Pratik Öneriler
Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için hemen acele etmemelilerdir.
Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir . Bebeklerini emziriyorlarsa eski formlarına daha kolay dönebilirler.
Emzikli anneler zayıflama diyeti uygulanmamalıdır.
Doğru yeterli ve sık beslenme ile hem süt verimi artar hemde kilo kaybı.
1. Emziklilik döneminde , sonra daha fazla sıvı besin alınmalıdır.
2. Kalsiyum yönünden zengin olan süt,yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
3. Hergün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil ( gaz problemi var ise dikkatli ) yenmelidir.
4. Kuru fasulye ,nohut,mercimek ve bulgur karışımı yemekleri , portakal , mandalina , domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi Cvitamini yönünden zengin sebze meyveler birlikte tüketilmelidir.
5. Vitaminlerden ve posadan zengin sebze ve meyveler beslenme planında bulunmalıdır.
6. Salam ,sosis ,sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır besinler mümkün olduğu kadar az yenmelidir.
7. Emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir D vitamini besinlerde bulunmaz . Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır .
8. Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır.
9. Ağırlık kontrolü de yapılarak kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjileri yanında demir ve kalsiyum gibi minarellerden zengin besinler tüketilebilir.
10. Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çayı kuşluk , ikindi gibi öğün aralarında , yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli , çaylara limon suyu eklenmelidir.
İçecek olarak ıhlamur , nane, papatya , kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Pekmez kan yapıcıdır, şeker boş enerji kaynağıdır.
Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden birisidir.
11. Sebzelerin , makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasulye , nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir.
12. Taze sıkılmış meyve suları ,ayran ,limonata içecek olarak asitli ve gazlı içeceklere tercih edilmelidir , yeğlenmelidir.
13. Tarım ürünlerine haşare öldürücü ilaçlar atıldığından,sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
14. Yiyecekler hazırlanırken ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalıdır.
15. Emzirme pozisyonuna dikkat edilmeli , emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyi gittiğinin bir işaretidir
16. Anne dinlenmiş ve rahat olmalıdır, uzun süre oturmaktan yorulan annelere yatar şekilde emzirme pozisyonu öğretilmelidir.
Başarılı bir emzirme için bebek rahat olmalı , yorgun ve tok olmamalıdır, burun delikleri temiz olmalı rahat soluk alması sağlanmalıdır.
17. Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir,doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi ile doygunluğa ulaşır.
18. Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
19. Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır beklenmelidir.
kaynak:kilodiyet.com