Fa- Erkek İsimleri
manevi erkek isimleri
Fadale: faziletli
rasulullah' a tabi olmuş sahabedendir
Fadıl: erdemli, üstün, parlak
fazilet sahibi
Fadl: iyilik
fazilet
erdemlilik
Fahhar: çok övünen, kendini çok metheden
çanak, çömlek, toprak testi
saksı
Fahmi: yüce
Fahreddin: dinin övdüğü, seçkin
Fahrettin: diniyle övünen
dinler arasında en değerli din
Fahrettin/fahri: karşılıksız kabul edilen görev, iş
Fahri: şeref ve itibar için yapılan iş
karşılık beklemeden yapılan iş
onurlu
hiçbirşey gözetmeden herkese yardımcı olmaya çalışan
Fahriyye: öğünülen kadın
Fahim: ulu, büyük
Fahir: iftihar edilecek, övülecek
Fakı: fakih' ten bozma kelime
anadolu' da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan
Fakri: yoksulluğun getirdiği gariplik
Fakih: geniş kültürlü, olgun
Fakir: yoksul
muhtaç, zavallı, hindistan' da yokluğa kendini alıştırmış derviş
Falih: başarı kazanan, isteğine ulaşan
muradına eren
Fani: ölümlü, gelip geçici
Farabi: 870-950 yıllarında yaşamış islam düşünürü
Faruk: haklıyı haksızı ayırabilen
keskin
bir işi sonuca ulaştıran
Faruki: hz. ömer gibi adaletli olan kimse
Faryab: dere ve ırmak suyu ile sulanan yer
Farik: benzerlerinden farklılığı belirten özellik
Faris: süvari atlı, binici
Fasih: hitabet yeteneği olan
Fatih: hüküm veren
ele geçiren, fetheden
fetheden, açan
bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse
hüküm veren anlamında, cenab-ı hakk' ın sıfatlarından biridir
a'raf suresi 89. ayet
Faik: başkalarından daha ileri, üstün
manevi olarak üstün, seçkin
Faysal: keskin kılıç
hakim
keskin hüküm, karar
halletme, neticelendirme
keskin kılıç
Faiz: nail, muvaffak
Fazıl: erdemli, manevi değerce üstün
Fazlı: erdemlilik, iyilik
Fazlullah: Allah' ın fazlı, erdemi, lütfü
Fazullah: Allah' ın fazileti
Fadale: faziletli
rasulullah' a tabi olmuş sahabedendir
Fadıl: erdemli, üstün, parlak
fazilet sahibi
Fadl: iyilik
fazilet
erdemlilik
Fahhar: çok övünen, kendini çok metheden
çanak, çömlek, toprak testi
saksı
Fahmi: yüce
Fahreddin: dinin övdüğü, seçkin
Fahrettin: diniyle övünen
dinler arasında en değerli din
Fahrettin/fahri: karşılıksız kabul edilen görev, iş
Fahri: şeref ve itibar için yapılan iş
karşılık beklemeden yapılan iş
onurlu
hiçbirşey gözetmeden herkese yardımcı olmaya çalışan
Fahriyye: öğünülen kadın
Fahim: ulu, büyük
Fahir: iftihar edilecek, övülecek
Fakı: fakih' ten bozma kelime
anadolu' da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan
Fakri: yoksulluğun getirdiği gariplik
Fakih: geniş kültürlü, olgun
Fakir: yoksul
muhtaç, zavallı, hindistan' da yokluğa kendini alıştırmış derviş
Falih: başarı kazanan, isteğine ulaşan
muradına eren
Fani: ölümlü, gelip geçici
Farabi: 870-950 yıllarında yaşamış islam düşünürü
Faruk: haklıyı haksızı ayırabilen
keskin
bir işi sonuca ulaştıran
Faruki: hz. ömer gibi adaletli olan kimse
Faryab: dere ve ırmak suyu ile sulanan yer
Farik: benzerlerinden farklılığı belirten özellik
Faris: süvari atlı, binici
Fasih: hitabet yeteneği olan
Fatih: hüküm veren
ele geçiren, fetheden
fetheden, açan
bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse
hüküm veren anlamında, cenab-ı hakk' ın sıfatlarından biridir
a'raf suresi 89. ayet
Faik: başkalarından daha ileri, üstün
manevi olarak üstün, seçkin
Faysal: keskin kılıç
hakim
keskin hüküm, karar
halletme, neticelendirme
keskin kılıç
Faiz: nail, muvaffak
Fazıl: erdemli, manevi değerce üstün
Fazlı: erdemlilik, iyilik
Fazlullah: Allah' ın fazlı, erdemi, lütfü
Fazullah: Allah' ın fazileti