Eski Çocukluk oyunlarımız
çocukluk oyunlarımız eski çocukluk oyunlarımız cocukluk oyunlarimiz cocukluk oyunları oyunlari
BEŞ TAŞ
Karşılıklı iki kişi tarafından oynanır. Kızlar da erkekler de oynar. Taşlar (5 adet) yere atılır. İlk önce BİRLER oynanır. Birlerde; oyuncu bir taşı baş hizasına kadar havaya atar. Havaya attığı taş yere düşüne kadar taşı havaya attığı elle yerden bir taş alıp havaya attığı taşı tutmak zorundadır. Tutamazsa yanar. İkilerde; yine havaya bir taş atıp aynı elle yerden 2 taş almak, Üçlerde; üç taş almak, dörtlerde havaya attığı taş yere düşene kadar 4 taşı da almak ve havadan düşen taşı tutmak zorundadır. Daha sonra işaret parmağını (sol el) orta parmağının üstüne koyup yere dayayarak köprü oluşturulur. Sağ elle de bir taş yukarı atılır. 4 taşı da birbirine değmeyecek gibi köprü kurduğu parmaklarına yakın bir yere bırakır. Havaya attığı taş yere düşmeden köprüden bir taşı diğer tarafa geçirir ve yukarıya attığı taşı yere düşmeden tutar. Dört taşı da birer birer diğer tarafa geçirince bu bölüm de bitmiş olur. Sonra 5 taşı sağ elle havaya atıp birlerde en az bir taş elinin üstünde kalacak şekilde taşları yakalar, elinin üstündeki (tersindeki) taşı tekrar eliyle yukarı atar ve avucuyla yere düşmeden yakalar. Bu hareket ikilerde 2 taş, üçlerde 3 taş, dörtlerde 4 taş ve beşlerde 5 taş elinin üstünde tutulup avucuyla yakalayacak biçimde devam eder. Elinin üzerinde eksik taş yakalarsa ve avucuyla tutamazsa yanmış olur.
Yukarıda tüm bu hareketleri yanmadan yapıp tamamlarsa, oyunda başarı sağlamış olur ve rakibine karşı bir oyun ilerde olur.
Aynı oyun koyun, kuzu ve keçilerin ön ayaklarının dizlerinen çıkan aşık kemikleriyle de oynanır. Hatta taştan ziyade aşık kemikleriyle oynanmaktadır.
Bu oyun evde, sokakta kısacası biraraya gelen iki kişinin ilk öncelikle tercih ettikleri bir oyundur. Tüm çocuklar tarafından bilinir ve oynanır.
İSTOP
Üç ve daha çok oyuncuyla, kız ve erkek karışık olarak iyi havalarda dışarıda oynanan bir oyundur. Çok oyuncu olursa daha neşeli olur. Her oyuncu kendine bir takma isim bulur veya kendi isimleri ile oynarlar.
Ebe olan ortaya geçer ve elinde topu havaya atarak birinin ismini söyler. İsmi söylenen çocuk havaya atılan topu yakalamaya çalışır. Topu tuttuğu anda "İSTOP" der. Bu arada çocuklar uzaklaşabilecekleri kadar uzaklaşırlar. Ancak topu tutan çocuk "İSTOP" dediği anda herkes olduğu yerde kalır. Topu en yakın olana atıp vurmaya çalışır. Duran çocuklar hiç kımıldamazlar. Eğer vurursa ebe, o çocuk olur ve topu, havaya atar. Vuramazsa topu ebe çocuk yine alır ve havaya atarak oyuna devam eder.
KURTARMACI
Oyun oynayacak çocuklar toplanıp sayışırlar ve böylece ebeyi belirlerler.Ebe oyncuların sayısına bağlı kalmakla beraber genellikle iki kişidir.Oyuncular kaçar ve ebeler onlara dokunmaya çalışır.Ebenin vurduğu oyuncular bir duvarın dibinde el ele tutuşarak dururlar.Ebelerden biri onları beklerken öteki ebe diğerlerini vurmaya çalışır.Oyuncularda vurulan arkadaşlarını kurtar-maya çalışır.Kurtarması için vurulmuş oyunculardan birinin eline dokunması gerekir.Bu durumda vurulmuş kişiler kurtulur ve tekrar oyuna katılırlar.O anda ebenin ona dokunmamış olması gerekir. Ayrıca kurtarıldığı zaman ellerinin bir birine tutulmuş olması gerekir.Ellerin ayrıldığı yerden diğer taraf kurtarılmamış olur. Böylece ebeler herkesi vurabilirse oyun tamamlanmış olur ve eski ebeler yerlerine ebe seçerler ve oyun böylece devam eder.
EBELEMECİ
Bu oyunda bir ebe seçilir.Ebe kaçan oyuncuları vurmaya çalışır. Ebenin vurduğu oyuncu ebe olur.Bu defa o kovalamaya başlar.Onun vurduğu ebe olur.Oyun böylece devam eder.
AÇ KAPIYI BEZİRGANBAŞI
İki kişi kendi aralarında kendilerine şifre isim seçerler.Daha sonra birbirlerine dönerek tutarlar.Diğer oyuncular arka arkaya dizilirler.Aç kapıyı bezirganbaşı diyerek gelirler.Kapı görevi yapan o iki kişi ellerini kaldırarak onların geçmesini sağlar. Oyuncular aralarına gelince teker teker onları kollarının arasına alır.Araya aldıkları oyuncunun kulağına şifre isimlerini söyleyerek hangisini istediğini sorarlar. Oyuncuda bu bilmediği isimlerden rast gele bir tercih yapar.Kimin ismini söylemiş ise onu arkasına geçirir.Bütün oyuncular bu şekilde yerlerini alınca araya bir çizgi çizilir.Öndeki oyuncular bir ayakları bu çizgide olacak şekilde birer ellerini tutuşurlar.Diğer oyuncularda bunlara bağlı birbirlerini asılmaya başlarlar.Hangi grup diğer grubu çizgiden kendilerinden tarafa geçirebilirse oyunu kazanır.
MİNİ MİNİ
Bu oyunda da yine iki kişi oyuncu seçicidir.Bunlar oyuncuları eşit şekilde paylaşırlar. Karşılıklı olarak oyuncular oturtulur. Her grubun başı kendi oyuncularının kulaklarına birer isim söyler.Bir gurubun başı karşı tarafa "köpeklerinden geçemedim köpeklerini bağla" diye seslenir.O da "Host" diyerek karşı grubun başının geçmesini sağlar.Geçen oyuncu yerde çömelerek oturmuş olan oyuncuların kafalarını elleyerek birini seçer.Elleriyle gözünü kapatır.Kendi oyuncularından birinin gizli ismini söyleyerek " gelsin benim..............." diye çağırır.O isimli oyuncu gelip gözü kapalı oyuncunun alnına tikma gurur geçip yerine oturunca gözlerini açar.Karşıdaki oyuncular kimin vurdugunun belli olmaması için hep beraber "mini mini mini mini mini.......................... .." diyerek işaret parmaklarıyla burunlarının iki tarafını dokunurlar.Gözleri kapalı oyuncu kimin vurdugunu tahmin eder.Eğer bilirse vuran oyuncu o tarafa geçer. Bilemezse o öbür tarafa geçer.
YAĞ SATARIM BAL SATARIM
Oyuncular bir yuvarlak oluşturacak şekilde otururlar.Ebe eline mendil alarak dolanmaya başlar.Bu arda " yağ satarım bal satarım, ustam ölmüş ben satarım, ustam kökü sarıdır,satsam on beş liradır. Zambak zumbak dön ardına iyi bak" şeklinde tekerleme söyler.Ebe dolaşırken mendili oturanlardan birinin arkasına bırakır.Eğer arkasına bıraktığı oyuncunun haberi olmuşsa mendili alıp ebeyi kovalamaya başlar.Ebe de bir defa dolanıp o oyuncunun yerine oturur.Eğer oyuncunun haberi olmamışsa ebe bir dahaki dolaşmasında mendili alıp o oyuncuya vurmaya başlar.O da kalkıp bir defa dolanır gelip tekrar yerine oturur.Oyun böylece devam eder.
KÖR EBE
Bir ebe seçilerek gözleri bağlanır.Diğer oyuncular gelip elleri ile onu yoklarlar.Böyle aralarında şu kanusma olur.
-Ebe,nerden geldin?
-Handan geldim.Guzum.
-Üstüyün başıyın kokusu ne?
-Yundum arındım da geldim.
-Tahrana tavuk girmiş,kiş kiş kiş.....kişile,derler.
Ebede elindeki çabut yumağı veya havlu ile vurmaya baslar.
ÇİZGİ
Beş köşeden oluşan bir dikdörtgen çizilir.İki tane yan yana çizilerek onluda olabilir.İnce düz bir tas alınıp önce birlere atılır.Tek ayak sekerek önce beslere varılır.Beşlerde iki ayağını yere basabilir.Sonra tekrar sekerek geri döner.Taşı da bulunduğu yerden beraberinde geri çıkarır.Tas veya ayağı çizgiye gelirse yanmış olur.Beşleri de bitirdikten sonra gözlerini kapatarak yürüyerek çizgiye basmadan beşlere varır.Orada gözlerini açarak döner.Çizgiye basmadan bitirdikten sonra arkasını dönerek taşı basının üzerinden atar.Hangi bölüme gelmişse o bölüm onun olur.O artık orada ayaklarını basıp dinlenebilir.Gözlerini açabilir. Diğer oyuncu ise buraya hiç ayak basamaz.Orayı atlaması gerekir. Yalnız beşleri alamaz.
ON BEŞ TAŞ
Her oyuncu için beşer tane olmak üzere küçük çukurlar kazılır.Her oyuncu onbeşer tane küçük taş (çakıl) toplar.Bunlar çukurlara üçer tane dağıtılır.Oyuncu kendi bölümünden herhangi birindeki taşları alarak birer birer dağıtmaya başlar.Sonuncu taşı koyduğu bölümdeki taşları çalarak dağıtmaya başlar.En son taşı koyduğu bölümde taş yok ise o bölümdeki taşlarla beraber alır.Böylece sırayla oynanır.Eğer birinin evinde taş bitmişse diğeri onun en az taş alabileceği bir yere bir taş verir.Böylece oyunda hiç taş kalmayıncaya kadar devam eder.Sonra herkes elindeki taşlarla kendi evini tamamlar.Eğer diğer oyuncunun evinden taş almışsa o elinde kalır.Ve oyun esnasında oraya konulan taslar da onunolur.Ancak kişinin evinde bir taşı varsa diğer ikisini tamamlamak zorundadır. Oyunun sonunda da genellikle çocuklar taşları" cennete, cehenneme, cennete, cehenneme ,......." diye omuzlarından atarlar.En son taşı atarken hangisini söylemişlerse oraya gideceklerine inanırlar.
BÜLLÜ DEĞNEK
Bunun için önce 60-70 cm uzunluğunda değnek hazırlanır.Değneğin bir ucu hafif düzeltilerek büllünün rahat durması sağlanır.Büllü değnek 20-30 cm uzunluğundadır.Ve yerede vurunca rahat havalanması için iki tarafı yontulur.Büyükce yuvarlak bir ebe çizilir.Bunda sırasıyla tokmak,uçdan,belden,buttan,eld en,yerden isimli bölümler bulunur.Ve onar onar sayıdan olusur.Tokmakta atılırken değnek elle tutulur ve büllü ele dayalı olarak tutulur.Bu şekilde hava-landırılarak değnekle vurularak fırlatılır Uçtanda büllü değneğin ucuna yerleştirilerek atılır.Belden de değnek arkadan diğer tarafa uzatılır.Buttanda bir ayak biraz kaldırılıp değnek bacağın altından uzatılır ve büllü değneğin ucuna konur.Eldende değneği tutan elin baş parmaği ile işaret parmaği tarfından tutularak
vurulur.Yerdende ise yere konan büllünün ucuna degnek vurulur. Havaya kalkan büllüye degnekle vurularak firlatilir. Diger oyuncu tarafindan büllü el ile firlatilarak ebenin içine sokulmaya çalisilir. Ebenin disina düsen veya havada iken degnekle vurularak disari çikarilan büllüye degnekle vurularak kalkinca tekrar vurularak firlatilir. Bu üç defa tekar edilir. Eger büllü ile ebe arasini bir defa da atlayarak alabilirse oyun el degistirir. Eger uzarsa adimla sayilmaya baslanir. Hepsi bitince degnek yerdende olduğu gibi atılır.Büllünün vardığı yere kadar diğer oyuncuya ceza verilir.Bu ya tek ayak üzerinde sekmek veya oraya kadar sırtına binmek şeklindedir.Ancak cezalandırılacak oyuncu büllüyü havada eli ile kaparsa ceza diğer oyuncuya yüklenir.Büllü oyun içindeyken yakalanırsa kişinin oyun hakkı ölebileceği gibi,o ana kadar ki yaptığı sayılarda çıkabilir.
AYAK TOKMAĞI
Bu oyunda da büyük bir ebe çizilir.Büllü ise bir çöptür.Oyuncu büllüyü eline alir.Büllüyü elinden bırakır ve ayağı ile tekme vurarak uzaga fırlatır.Diğer oyuncu yakalayabilirse bunda da oyuncunun hakkı ve sayıları çıkabilir.Oyuncu eline aldığı büllüyü ebenin içine atmaya çalisir.Diğer oyuncu havada iken vurarak uzaklaştırmaya çalışır.Eger büllü ebenin dışında ise adımla sayılır.Eger çizgi üzerinde ise buna " yarım ellik " denir ki bu durumda oyuncu atışı yenileyebilir.50 ve 100 gibi bir sayıyı tamamlayınca ceza verilir.Ceza yine binmek veya sektirmek şeklindedir.Kaparsa ceza tersine döner.
KALE YIKMAK
Oyuncular eşit sayıda iki gruba ayrılırlar.Düzgün büyükçe üç adet taş dikilir.20 -25 metre uzaklığa da yine aynı şekilde üç taş dikilir.Oyuncular atabilecekleri büyüklükte taşları atarak yıkmaya çalışır.Her oyuncu birer defa atar.Ancak her taş yıkan oyuncu bir defa daha atma hakkı kazanır.Eğer üç taşı yıkamamışlarsa taş atma sırası karşı tarafa geçer.Bu defa da onlar taş atarak,rakip kaleleri yıkmaya çalışır.Oyun böylece devam eder, eğer bir gurup her üç taşıda yıkabilirse öne geçmis olur ve kaleler degişir.Taşlar yeniden dikilerek oyuna devam edilir. Belli bir sayıyı elde eden,gurup oyunu kazanır.Ceza olarak her oyuncu biri ile eşleserek ona ceza verir.Burada ceza yine binmek ve sektirmektir.Bu oyun genellikle kırlarda ve açık alanlarda oynanır.Çocuk oyunu sayılabileceği gibi gençlerin ve yetişkinlerinde zevkle oynadığı bir oyundur.
BEŞ TAŞ
Karşılıklı iki kişi tarafından oynanır. Kızlar da erkekler de oynar. Taşlar (5 adet) yere atılır. İlk önce BİRLER oynanır. Birlerde; oyuncu bir taşı baş hizasına kadar havaya atar. Havaya attığı taş yere düşüne kadar taşı havaya attığı elle yerden bir taş alıp havaya attığı taşı tutmak zorundadır. Tutamazsa yanar. İkilerde; yine havaya bir taş atıp aynı elle yerden 2 taş almak, Üçlerde; üç taş almak, dörtlerde havaya attığı taş yere düşene kadar 4 taşı da almak ve havadan düşen taşı tutmak zorundadır. Daha sonra işaret parmağını (sol el) orta parmağının üstüne koyup yere dayayarak köprü oluşturulur. Sağ elle de bir taş yukarı atılır. 4 taşı da birbirine değmeyecek gibi köprü kurduğu parmaklarına yakın bir yere bırakır. Havaya attığı taş yere düşmeden köprüden bir taşı diğer tarafa geçirir ve yukarıya attığı taşı yere düşmeden tutar. Dört taşı da birer birer diğer tarafa geçirince bu bölüm de bitmiş olur. Sonra 5 taşı sağ elle havaya atıp birlerde en az bir taş elinin üstünde kalacak şekilde taşları yakalar, elinin üstündeki (tersindeki) taşı tekrar eliyle yukarı atar ve avucuyla yere düşmeden yakalar. Bu hareket ikilerde 2 taş, üçlerde 3 taş, dörtlerde 4 taş ve beşlerde 5 taş elinin üstünde tutulup avucuyla yakalayacak biçimde devam eder. Elinin üzerinde eksik taş yakalarsa ve avucuyla tutamazsa yanmış olur.
Yukarıda tüm bu hareketleri yanmadan yapıp tamamlarsa, oyunda başarı sağlamış olur ve rakibine karşı bir oyun ilerde olur.
Aynı oyun koyun, kuzu ve keçilerin ön ayaklarının dizlerinen çıkan aşık kemikleriyle de oynanır. Hatta taştan ziyade aşık kemikleriyle oynanmaktadır.
Bu oyun evde, sokakta kısacası biraraya gelen iki kişinin ilk öncelikle tercih ettikleri bir oyundur. Tüm çocuklar tarafından bilinir ve oynanır.
İSTOP
Üç ve daha çok oyuncuyla, kız ve erkek karışık olarak iyi havalarda dışarıda oynanan bir oyundur. Çok oyuncu olursa daha neşeli olur. Her oyuncu kendine bir takma isim bulur veya kendi isimleri ile oynarlar.
Ebe olan ortaya geçer ve elinde topu havaya atarak birinin ismini söyler. İsmi söylenen çocuk havaya atılan topu yakalamaya çalışır. Topu tuttuğu anda "İSTOP" der. Bu arada çocuklar uzaklaşabilecekleri kadar uzaklaşırlar. Ancak topu tutan çocuk "İSTOP" dediği anda herkes olduğu yerde kalır. Topu en yakın olana atıp vurmaya çalışır. Duran çocuklar hiç kımıldamazlar. Eğer vurursa ebe, o çocuk olur ve topu, havaya atar. Vuramazsa topu ebe çocuk yine alır ve havaya atarak oyuna devam eder.
KURTARMACI
Oyun oynayacak çocuklar toplanıp sayışırlar ve böylece ebeyi belirlerler.Ebe oyncuların sayısına bağlı kalmakla beraber genellikle iki kişidir.Oyuncular kaçar ve ebeler onlara dokunmaya çalışır.Ebenin vurduğu oyuncular bir duvarın dibinde el ele tutuşarak dururlar.Ebelerden biri onları beklerken öteki ebe diğerlerini vurmaya çalışır.Oyuncularda vurulan arkadaşlarını kurtar-maya çalışır.Kurtarması için vurulmuş oyunculardan birinin eline dokunması gerekir.Bu durumda vurulmuş kişiler kurtulur ve tekrar oyuna katılırlar.O anda ebenin ona dokunmamış olması gerekir. Ayrıca kurtarıldığı zaman ellerinin bir birine tutulmuş olması gerekir.Ellerin ayrıldığı yerden diğer taraf kurtarılmamış olur. Böylece ebeler herkesi vurabilirse oyun tamamlanmış olur ve eski ebeler yerlerine ebe seçerler ve oyun böylece devam eder.
EBELEMECİ
Bu oyunda bir ebe seçilir.Ebe kaçan oyuncuları vurmaya çalışır. Ebenin vurduğu oyuncu ebe olur.Bu defa o kovalamaya başlar.Onun vurduğu ebe olur.Oyun böylece devam eder.
AÇ KAPIYI BEZİRGANBAŞI
İki kişi kendi aralarında kendilerine şifre isim seçerler.Daha sonra birbirlerine dönerek tutarlar.Diğer oyuncular arka arkaya dizilirler.Aç kapıyı bezirganbaşı diyerek gelirler.Kapı görevi yapan o iki kişi ellerini kaldırarak onların geçmesini sağlar. Oyuncular aralarına gelince teker teker onları kollarının arasına alır.Araya aldıkları oyuncunun kulağına şifre isimlerini söyleyerek hangisini istediğini sorarlar. Oyuncuda bu bilmediği isimlerden rast gele bir tercih yapar.Kimin ismini söylemiş ise onu arkasına geçirir.Bütün oyuncular bu şekilde yerlerini alınca araya bir çizgi çizilir.Öndeki oyuncular bir ayakları bu çizgide olacak şekilde birer ellerini tutuşurlar.Diğer oyuncularda bunlara bağlı birbirlerini asılmaya başlarlar.Hangi grup diğer grubu çizgiden kendilerinden tarafa geçirebilirse oyunu kazanır.
MİNİ MİNİ
Bu oyunda da yine iki kişi oyuncu seçicidir.Bunlar oyuncuları eşit şekilde paylaşırlar. Karşılıklı olarak oyuncular oturtulur. Her grubun başı kendi oyuncularının kulaklarına birer isim söyler.Bir gurubun başı karşı tarafa "köpeklerinden geçemedim köpeklerini bağla" diye seslenir.O da "Host" diyerek karşı grubun başının geçmesini sağlar.Geçen oyuncu yerde çömelerek oturmuş olan oyuncuların kafalarını elleyerek birini seçer.Elleriyle gözünü kapatır.Kendi oyuncularından birinin gizli ismini söyleyerek " gelsin benim..............." diye çağırır.O isimli oyuncu gelip gözü kapalı oyuncunun alnına tikma gurur geçip yerine oturunca gözlerini açar.Karşıdaki oyuncular kimin vurdugunun belli olmaması için hep beraber "mini mini mini mini mini.......................... .." diyerek işaret parmaklarıyla burunlarının iki tarafını dokunurlar.Gözleri kapalı oyuncu kimin vurdugunu tahmin eder.Eğer bilirse vuran oyuncu o tarafa geçer. Bilemezse o öbür tarafa geçer.
YAĞ SATARIM BAL SATARIM
Oyuncular bir yuvarlak oluşturacak şekilde otururlar.Ebe eline mendil alarak dolanmaya başlar.Bu arda " yağ satarım bal satarım, ustam ölmüş ben satarım, ustam kökü sarıdır,satsam on beş liradır. Zambak zumbak dön ardına iyi bak" şeklinde tekerleme söyler.Ebe dolaşırken mendili oturanlardan birinin arkasına bırakır.Eğer arkasına bıraktığı oyuncunun haberi olmuşsa mendili alıp ebeyi kovalamaya başlar.Ebe de bir defa dolanıp o oyuncunun yerine oturur.Eğer oyuncunun haberi olmamışsa ebe bir dahaki dolaşmasında mendili alıp o oyuncuya vurmaya başlar.O da kalkıp bir defa dolanır gelip tekrar yerine oturur.Oyun böylece devam eder.
KÖR EBE
Bir ebe seçilerek gözleri bağlanır.Diğer oyuncular gelip elleri ile onu yoklarlar.Böyle aralarında şu kanusma olur.
-Ebe,nerden geldin?
-Handan geldim.Guzum.
-Üstüyün başıyın kokusu ne?
-Yundum arındım da geldim.
-Tahrana tavuk girmiş,kiş kiş kiş.....kişile,derler.
Ebede elindeki çabut yumağı veya havlu ile vurmaya baslar.
ÇİZGİ
Beş köşeden oluşan bir dikdörtgen çizilir.İki tane yan yana çizilerek onluda olabilir.İnce düz bir tas alınıp önce birlere atılır.Tek ayak sekerek önce beslere varılır.Beşlerde iki ayağını yere basabilir.Sonra tekrar sekerek geri döner.Taşı da bulunduğu yerden beraberinde geri çıkarır.Tas veya ayağı çizgiye gelirse yanmış olur.Beşleri de bitirdikten sonra gözlerini kapatarak yürüyerek çizgiye basmadan beşlere varır.Orada gözlerini açarak döner.Çizgiye basmadan bitirdikten sonra arkasını dönerek taşı basının üzerinden atar.Hangi bölüme gelmişse o bölüm onun olur.O artık orada ayaklarını basıp dinlenebilir.Gözlerini açabilir. Diğer oyuncu ise buraya hiç ayak basamaz.Orayı atlaması gerekir. Yalnız beşleri alamaz.
ON BEŞ TAŞ
Her oyuncu için beşer tane olmak üzere küçük çukurlar kazılır.Her oyuncu onbeşer tane küçük taş (çakıl) toplar.Bunlar çukurlara üçer tane dağıtılır.Oyuncu kendi bölümünden herhangi birindeki taşları alarak birer birer dağıtmaya başlar.Sonuncu taşı koyduğu bölümdeki taşları çalarak dağıtmaya başlar.En son taşı koyduğu bölümde taş yok ise o bölümdeki taşlarla beraber alır.Böylece sırayla oynanır.Eğer birinin evinde taş bitmişse diğeri onun en az taş alabileceği bir yere bir taş verir.Böylece oyunda hiç taş kalmayıncaya kadar devam eder.Sonra herkes elindeki taşlarla kendi evini tamamlar.Eğer diğer oyuncunun evinden taş almışsa o elinde kalır.Ve oyun esnasında oraya konulan taslar da onunolur.Ancak kişinin evinde bir taşı varsa diğer ikisini tamamlamak zorundadır. Oyunun sonunda da genellikle çocuklar taşları" cennete, cehenneme, cennete, cehenneme ,......." diye omuzlarından atarlar.En son taşı atarken hangisini söylemişlerse oraya gideceklerine inanırlar.
BÜLLÜ DEĞNEK
Bunun için önce 60-70 cm uzunluğunda değnek hazırlanır.Değneğin bir ucu hafif düzeltilerek büllünün rahat durması sağlanır.Büllü değnek 20-30 cm uzunluğundadır.Ve yerede vurunca rahat havalanması için iki tarafı yontulur.Büyükce yuvarlak bir ebe çizilir.Bunda sırasıyla tokmak,uçdan,belden,buttan,eld en,yerden isimli bölümler bulunur.Ve onar onar sayıdan olusur.Tokmakta atılırken değnek elle tutulur ve büllü ele dayalı olarak tutulur.Bu şekilde hava-landırılarak değnekle vurularak fırlatılır Uçtanda büllü değneğin ucuna yerleştirilerek atılır.Belden de değnek arkadan diğer tarafa uzatılır.Buttanda bir ayak biraz kaldırılıp değnek bacağın altından uzatılır ve büllü değneğin ucuna konur.Eldende değneği tutan elin baş parmaği ile işaret parmaği tarfından tutularak
vurulur.Yerdende ise yere konan büllünün ucuna degnek vurulur. Havaya kalkan büllüye degnekle vurularak firlatilir. Diger oyuncu tarafindan büllü el ile firlatilarak ebenin içine sokulmaya çalisilir. Ebenin disina düsen veya havada iken degnekle vurularak disari çikarilan büllüye degnekle vurularak kalkinca tekrar vurularak firlatilir. Bu üç defa tekar edilir. Eger büllü ile ebe arasini bir defa da atlayarak alabilirse oyun el degistirir. Eger uzarsa adimla sayilmaya baslanir. Hepsi bitince degnek yerdende olduğu gibi atılır.Büllünün vardığı yere kadar diğer oyuncuya ceza verilir.Bu ya tek ayak üzerinde sekmek veya oraya kadar sırtına binmek şeklindedir.Ancak cezalandırılacak oyuncu büllüyü havada eli ile kaparsa ceza diğer oyuncuya yüklenir.Büllü oyun içindeyken yakalanırsa kişinin oyun hakkı ölebileceği gibi,o ana kadar ki yaptığı sayılarda çıkabilir.
AYAK TOKMAĞI
Bu oyunda da büyük bir ebe çizilir.Büllü ise bir çöptür.Oyuncu büllüyü eline alir.Büllüyü elinden bırakır ve ayağı ile tekme vurarak uzaga fırlatır.Diğer oyuncu yakalayabilirse bunda da oyuncunun hakkı ve sayıları çıkabilir.Oyuncu eline aldığı büllüyü ebenin içine atmaya çalisir.Diğer oyuncu havada iken vurarak uzaklaştırmaya çalışır.Eger büllü ebenin dışında ise adımla sayılır.Eger çizgi üzerinde ise buna " yarım ellik " denir ki bu durumda oyuncu atışı yenileyebilir.50 ve 100 gibi bir sayıyı tamamlayınca ceza verilir.Ceza yine binmek veya sektirmek şeklindedir.Kaparsa ceza tersine döner.
KALE YIKMAK
Oyuncular eşit sayıda iki gruba ayrılırlar.Düzgün büyükçe üç adet taş dikilir.20 -25 metre uzaklığa da yine aynı şekilde üç taş dikilir.Oyuncular atabilecekleri büyüklükte taşları atarak yıkmaya çalışır.Her oyuncu birer defa atar.Ancak her taş yıkan oyuncu bir defa daha atma hakkı kazanır.Eğer üç taşı yıkamamışlarsa taş atma sırası karşı tarafa geçer.Bu defa da onlar taş atarak,rakip kaleleri yıkmaya çalışır.Oyun böylece devam eder, eğer bir gurup her üç taşıda yıkabilirse öne geçmis olur ve kaleler degişir.Taşlar yeniden dikilerek oyuna devam edilir. Belli bir sayıyı elde eden,gurup oyunu kazanır.Ceza olarak her oyuncu biri ile eşleserek ona ceza verir.Burada ceza yine binmek ve sektirmektir.Bu oyun genellikle kırlarda ve açık alanlarda oynanır.Çocuk oyunu sayılabileceği gibi gençlerin ve yetişkinlerinde zevkle oynadığı bir oyundur.