Erkeklerin Dilini Çözme Tüyoları
umursamayan erkek umursamaz erkek erkekler neye dayanamaz umursamaz erkekler erkekleri umursamamak
Kızlar kalemi kağıdı hazır edin 😀 Şimdi sizlere erkeklerin dilini çözme tüyoları veriyorum
Araştırmalara göre erkekler incinmekten ve zayıf görünmekten korktukları için kaçış yolu olarak susmayı ya da umursamaz görünmeyi tercih ediyor. Peki sorunun kaynağında neler yatıyor? Sebebini bilmeniz çözümünü bulmamıza yardımcı olur. Önereceğimiz yöntemleri siz de deneyin ve erkeğinizin dilini çözün.
Doğru kelimeleri seçin
Sevgilinize en iyi arkadaşınızla yaşadığınız tartışmayı ya da annenizin rahatsızlığını anlatmak istiyorsunuz. O ise konuya hiç bulaşmadan "Telaşlanma zamanla düzelir" diye geçiştiriyor. Erkekler bir kadın için dert ortağı olma yönünde fazlasıyla aciz kalıyorlar. Kadın acılarından bahsederken erkek bırakın yorum yapmayı dinleyemiyor bile. O zaman ona içinizden geçenleri doğru kelimelerle ve eksiksiz olarak anlatın. Ancak bunu yaparken temkinli davranın. Örneğin: "Hakemin yanlış kararı yüzünden doğru düzgün uyuyamadım. Bunun nasıl bir şey olduğunu sen bilir misin?" diye söze başlarsanız kendi deneyimlerinden bahsetme fırsatı bulur.
Ciddiyetten kaçının
Çöpü dökmesini istersiniz o ise bu duruma nükleer atık muamelesi yapar. Tuvalet temizliği çamaşır ve bulaşık gibi konulara ise hiç girmeyelim. O yine kabuğuna çekilirken kadın artık dayanamayıp patlar. Ne kadar haklı olursanız olun cümleye "hep" ya da "hiç" gibi bir sözle başlamayın. Esprili bir girişle başlamalısınız. "Hadi biraz da çöplerden bahsedelim" gibi. Çocuk temizlik ve ev işlerinin bir kişi için fazla bir yük olduğunu belirtin. O güçlü omuzların sadece yaslanmak için var olmadıklarına inandırın onu.
Sinirlendiğinizi göstermeyin
Kadının sinirleri bozulmuştur ve artık dayanamaz hale gelir. Erkek ise soğukkanlılığını korumaya çalışır. Olan olur ve kadın ağlamaya başlar. Erkek "Ağlamanın bir faydası yok" diye bağırır. Bakar ki değişen bir şey yok "Ağlasın bana ne" deyip bay buz kalıbı modunda yine sessizliğine çekilir. Sesinizi yükseltmek tabakları duvarlara fırlatmak kapıları çarpmak belki size ağlamaktan daha rahatlatıcı gelebilir. İyisi mi kendinizi dışarı atın ve şöyle bir dolaşıp gelin. Döndüğünüzde onun ne kadar sessiz ve çözülmeye hazır olduğunu göreceksiniz. Böyle sus pus olmasının sizde nasıl bir tesir yarattığını ona anlatın. "Sessizliğin beni fazlasıyla kırıyor. Bu durumda ne istediğini anlayamıyorum" diyebilirsiniz. Bir şey söylemeye başlarsa "Bunu gerçekten doğru mu anladım?" diye söze başlayıp söylediği cümleyi tekrar edin.
İltifat etmiyorsa
Hangi kadın istemez ki eşinin ya da sevgilisinin ona iltifatlar etmesini. Ama erkeğinizin ruhuna yapışan o konuşmama içine kapanma inadı sizi iltifatlardan mahrum ediyor. Bu doğal olarak sizin ruh halinizi de etkiliyor. Erkeğinizin ağzından iltifat sözcükleri duymak istiyorsanız hareketlerinizi biraz gözden geçirin. Erkekler aynanın karşısına geçip "Bu bana çok yakıştı. Böyle çok güzel görünüyorum" diye kendi kendisine konuşan kadınlar karşısında susmayı tercih eder. Kıyafetinizle sessizce yanından geçin. İşte o zaman cazibenize dayanamaz ve ağzından kelimeler dökülür. Mutfaktaki hünerinizle de iltifat alabilirsiniz. Örneğin ona uzun zamandır pişirmediğiniz en sevdiği yemeği yapın. Hangi erkek en sevdiği yemeği yapan kadını iltifatsız bırakır ki.
Sevgili Seçerken Aman Dikkat
"Meğer doğru insan değilmiş! Nasıl böyle bir hata yaptım biraz daha dikkatli olsaydım böyle olmazdı" deriz demesine de tekrar tekrar aynı yanlışa düşer hiç olmayacak birini seçeriz.
"Yine yanlış yaptım. Bir daha asla iyi tanımadan (!) birlikte olmayacağım..." Bu nakarat böyle uzar gider. Peki neden bu yanlış seçimleri yapıyor insan biliyor musunuz?
Bakalım neden seçtiklerimiz "kötü" çıkıyor neleri görmezden gelip atlıyoruz neleri görmemiz gerekiyor:
"Biraz ama birazcık temizliğe dikkat etmeyen bir görüntüsü var ama bazen böyle yoksa genelde çekici biri." Mantık hatası yapmıyoruz merak etmeyin. Temizlik konusuyla çekiciliğin bir ilişkisi yok elbette. Doyurucu bir ilişkiye duyduğumuz açlık bize bu mantıksız sözleri (bilerek) söyletiyor. Biz söyledik ama siz söylemeyin!
"Biraz çok içiyor sanki ama olsun kim içmiyor ki?! Hem o içmesin de kim içsin geçirdiği korkunç çocukluk dönemini ben yaşasaydım şimdiye çoktan alkoliktim." Sanki herkes el bebek gül bebek büyümüş de bir onun çocukluğu kötü. Belli ki bu adam kalıbında durduğu gibi değil. Gönder! Yoksa bir daha gönderemezsin.
"O son cadı sevgilisi neler yapmış benim canıma!" Kim bilir sizin canınız neler yaptı o zavallı kıza. Sorun soruşturun bakalım belki kendinize de bir pay düşer. Şimdiye kadar bütün sevgilileri cadıydı da bir siz mi meleksiniz? Abartmayın... Adam baştan hatalı iyi bir ilişki referansı bile yok. Siz neye güvenip onunla birlikte olacaksınız? Belki sizden sonraki sevgilisi de size cadı diyecektir!
"Kaç yaşına gelmiş hala evlenmemiş. Galiba hayatının kadınını bulamamış. Herkes öyle kötü durumda ki nasıl bulsun. Ama iyi olmuş artık birlikte mükemmel bir ilişkimiz olacak." O bu mükemmel ilişkilerden her gün yaşıyordur öbürü için de zaman kalmıyordur. Belki de o iyi bir insandır da layığı olabilecek birini bulamamıştır. Yani...
"O kadar çok çalışıyor ki iyi bir hayatı olsun diye. Bana fazla zaman ayıramıyor ama beni sevdiğine eminim." Biz de eminiz sık sık katıldığı iş toplantılarını şöyle bir yoklayın bakalım gerçekten hangi "iş"le meşgul... Hayatınızı iş (!) toplantılarından dönmesini bekleyeceğiniz bir erkeğe adamak istediğinizden emin misiniz? "hayıııır!" İyi o zaman bu da olmadı.
"Evi çok dağınık ama onun kişiliği öyle. Olsun..." Eee ilişkiniz boyunca artık siz toplarsınız evini onun da size ihtiyacı vardı zaten. Sizin de bütün istediğiniz; "şöyle dağınık bir adam bulsam da evini toplasam"dı. Şaka yapıyoruz elbette... Bunu bir gün yapacaksınız iki gün yapacaksınız üç dört....
"İnsanlardan hep uzak durmaya çalışıyor... Üst üste çok darbeler yedi anlaşılan." Adam antisosyal işte!!! Siz de öyle aradığınız da böyle biriydi değil mi? Saçmalamayın her zaman bunun tersi hayaller kurmaz mıydınız? Ne çabuk unuttunuz. O yüzden siz hiç bu ilişkiye niyetlenmeyin bozacaksınız.
Kızlar kalemi kağıdı hazır edin 😀 Şimdi sizlere erkeklerin dilini çözme tüyoları veriyorum
Araştırmalara göre erkekler incinmekten ve zayıf görünmekten korktukları için kaçış yolu olarak susmayı ya da umursamaz görünmeyi tercih ediyor. Peki sorunun kaynağında neler yatıyor? Sebebini bilmeniz çözümünü bulmamıza yardımcı olur. Önereceğimiz yöntemleri siz de deneyin ve erkeğinizin dilini çözün.
Doğru kelimeleri seçin
Sevgilinize en iyi arkadaşınızla yaşadığınız tartışmayı ya da annenizin rahatsızlığını anlatmak istiyorsunuz. O ise konuya hiç bulaşmadan "Telaşlanma zamanla düzelir" diye geçiştiriyor. Erkekler bir kadın için dert ortağı olma yönünde fazlasıyla aciz kalıyorlar. Kadın acılarından bahsederken erkek bırakın yorum yapmayı dinleyemiyor bile. O zaman ona içinizden geçenleri doğru kelimelerle ve eksiksiz olarak anlatın. Ancak bunu yaparken temkinli davranın. Örneğin: "Hakemin yanlış kararı yüzünden doğru düzgün uyuyamadım. Bunun nasıl bir şey olduğunu sen bilir misin?" diye söze başlarsanız kendi deneyimlerinden bahsetme fırsatı bulur.
Ciddiyetten kaçının
Çöpü dökmesini istersiniz o ise bu duruma nükleer atık muamelesi yapar. Tuvalet temizliği çamaşır ve bulaşık gibi konulara ise hiç girmeyelim. O yine kabuğuna çekilirken kadın artık dayanamayıp patlar. Ne kadar haklı olursanız olun cümleye "hep" ya da "hiç" gibi bir sözle başlamayın. Esprili bir girişle başlamalısınız. "Hadi biraz da çöplerden bahsedelim" gibi. Çocuk temizlik ve ev işlerinin bir kişi için fazla bir yük olduğunu belirtin. O güçlü omuzların sadece yaslanmak için var olmadıklarına inandırın onu.
Sinirlendiğinizi göstermeyin
Kadının sinirleri bozulmuştur ve artık dayanamaz hale gelir. Erkek ise soğukkanlılığını korumaya çalışır. Olan olur ve kadın ağlamaya başlar. Erkek "Ağlamanın bir faydası yok" diye bağırır. Bakar ki değişen bir şey yok "Ağlasın bana ne" deyip bay buz kalıbı modunda yine sessizliğine çekilir. Sesinizi yükseltmek tabakları duvarlara fırlatmak kapıları çarpmak belki size ağlamaktan daha rahatlatıcı gelebilir. İyisi mi kendinizi dışarı atın ve şöyle bir dolaşıp gelin. Döndüğünüzde onun ne kadar sessiz ve çözülmeye hazır olduğunu göreceksiniz. Böyle sus pus olmasının sizde nasıl bir tesir yarattığını ona anlatın. "Sessizliğin beni fazlasıyla kırıyor. Bu durumda ne istediğini anlayamıyorum" diyebilirsiniz. Bir şey söylemeye başlarsa "Bunu gerçekten doğru mu anladım?" diye söze başlayıp söylediği cümleyi tekrar edin.
İltifat etmiyorsa
Hangi kadın istemez ki eşinin ya da sevgilisinin ona iltifatlar etmesini. Ama erkeğinizin ruhuna yapışan o konuşmama içine kapanma inadı sizi iltifatlardan mahrum ediyor. Bu doğal olarak sizin ruh halinizi de etkiliyor. Erkeğinizin ağzından iltifat sözcükleri duymak istiyorsanız hareketlerinizi biraz gözden geçirin. Erkekler aynanın karşısına geçip "Bu bana çok yakıştı. Böyle çok güzel görünüyorum" diye kendi kendisine konuşan kadınlar karşısında susmayı tercih eder. Kıyafetinizle sessizce yanından geçin. İşte o zaman cazibenize dayanamaz ve ağzından kelimeler dökülür. Mutfaktaki hünerinizle de iltifat alabilirsiniz. Örneğin ona uzun zamandır pişirmediğiniz en sevdiği yemeği yapın. Hangi erkek en sevdiği yemeği yapan kadını iltifatsız bırakır ki.
Sevgili Seçerken Aman Dikkat
"Meğer doğru insan değilmiş! Nasıl böyle bir hata yaptım biraz daha dikkatli olsaydım böyle olmazdı" deriz demesine de tekrar tekrar aynı yanlışa düşer hiç olmayacak birini seçeriz.
"Yine yanlış yaptım. Bir daha asla iyi tanımadan (!) birlikte olmayacağım..." Bu nakarat böyle uzar gider. Peki neden bu yanlış seçimleri yapıyor insan biliyor musunuz?
Bakalım neden seçtiklerimiz "kötü" çıkıyor neleri görmezden gelip atlıyoruz neleri görmemiz gerekiyor:
"Biraz ama birazcık temizliğe dikkat etmeyen bir görüntüsü var ama bazen böyle yoksa genelde çekici biri." Mantık hatası yapmıyoruz merak etmeyin. Temizlik konusuyla çekiciliğin bir ilişkisi yok elbette. Doyurucu bir ilişkiye duyduğumuz açlık bize bu mantıksız sözleri (bilerek) söyletiyor. Biz söyledik ama siz söylemeyin!
"Biraz çok içiyor sanki ama olsun kim içmiyor ki?! Hem o içmesin de kim içsin geçirdiği korkunç çocukluk dönemini ben yaşasaydım şimdiye çoktan alkoliktim." Sanki herkes el bebek gül bebek büyümüş de bir onun çocukluğu kötü. Belli ki bu adam kalıbında durduğu gibi değil. Gönder! Yoksa bir daha gönderemezsin.
"O son cadı sevgilisi neler yapmış benim canıma!" Kim bilir sizin canınız neler yaptı o zavallı kıza. Sorun soruşturun bakalım belki kendinize de bir pay düşer. Şimdiye kadar bütün sevgilileri cadıydı da bir siz mi meleksiniz? Abartmayın... Adam baştan hatalı iyi bir ilişki referansı bile yok. Siz neye güvenip onunla birlikte olacaksınız? Belki sizden sonraki sevgilisi de size cadı diyecektir!
"Kaç yaşına gelmiş hala evlenmemiş. Galiba hayatının kadınını bulamamış. Herkes öyle kötü durumda ki nasıl bulsun. Ama iyi olmuş artık birlikte mükemmel bir ilişkimiz olacak." O bu mükemmel ilişkilerden her gün yaşıyordur öbürü için de zaman kalmıyordur. Belki de o iyi bir insandır da layığı olabilecek birini bulamamıştır. Yani...
"O kadar çok çalışıyor ki iyi bir hayatı olsun diye. Bana fazla zaman ayıramıyor ama beni sevdiğine eminim." Biz de eminiz sık sık katıldığı iş toplantılarını şöyle bir yoklayın bakalım gerçekten hangi "iş"le meşgul... Hayatınızı iş (!) toplantılarından dönmesini bekleyeceğiniz bir erkeğe adamak istediğinizden emin misiniz? "hayıııır!" İyi o zaman bu da olmadı.
"Evi çok dağınık ama onun kişiliği öyle. Olsun..." Eee ilişkiniz boyunca artık siz toplarsınız evini onun da size ihtiyacı vardı zaten. Sizin de bütün istediğiniz; "şöyle dağınık bir adam bulsam da evini toplasam"dı. Şaka yapıyoruz elbette... Bunu bir gün yapacaksınız iki gün yapacaksınız üç dört....
"İnsanlardan hep uzak durmaya çalışıyor... Üst üste çok darbeler yedi anlaşılan." Adam antisosyal işte!!! Siz de öyle aradığınız da böyle biriydi değil mi? Saçmalamayın her zaman bunun tersi hayaller kurmaz mıydınız? Ne çabuk unuttunuz. O yüzden siz hiç bu ilişkiye niyetlenmeyin bozacaksınız.