Eric Bana
erıc bana
Eric Bana
Eric Bana, 2007
Doğum adıEric Banadinović
Doğum9 Ağustos 1968 (1968-08-09) (40 yaşında)
Melbourne, Victoria, Avustralya
EvlilikRebecca Gleeson (1997 – devam)
Eric Bana (d. Eric Banadinović; 9 Ağustos 1968), sinema ve televizyon filmlerinde rol alan Avustralyalı aktör. Aynı zamanda Love the Beats adlı bir belgesel de yönetti. Kariyerine komedi filmlerinde ve skeçlerde rol alarak başlayan aktör, Kasap adlı film çıkış yaptı. Bu filmden sonra TV dizileri ve filmlerinde rol alan Bana, Kara Şahin Düştü (2001)'deki "Norm 'Hoot' Gibson" ve Hulk (2003)'taki Bruce Banner rolleri ile Hollywood'a transfer oldu.
Aktör,kendi vatanı olan Avustralya kıtasının en popüler sinema ve televizyon filmlerinden bazıları olan Kasap, Full Frontal ve Babam, Romulus[1] adlı yapımlardaki performansı sayesinde ödüller kazandı. Hem yüksek bütçeli stüdyo filmlerinde hem de düşük bütçeli bağımsız filmlerde oynayan Avustralyalı aktör romantik komedi, bilim-kurgu ve aksiyon filmlerinde performansını sergiledi. Bana'nın en önemli işleri Kara Şahin Düştü (2001), Hulk (2003), Truva (2004) ve Münih (2005) adlı yapımlardır.
Biyografi
Önceki hayatı ve ailesi
Eric Bana, Melbourne, Avustralya'da iki çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Hırvatistan kökenli olan babası Caterpillar, Inc. şirketinde lojistik idareciydi. Annesi Eleanor ise kuafördü. Bana, Melbourne'nün Tullmarine kentinin batısındaki varoşlarda büyüdü.[2]
Oyunculuk becerisini erken yaşta gösteren Bana, altı-yedi yaşlarında aile üyelerinin taklitlerini yapabiliyordu. İlk olarak büyükbabasının yürüyüşünü, mimiklerini ve sesini takit etmeye başladı. Okuldan, öğretmenlerinin taklitlerini yapması yüzünden atıldı.[3] Gençken, Mel Gibson'ın oynadığı Mad Max (1979) adlı filmi izledikten sonra aktör olmaya karar verdi.[4] Yine de Melbourne'deki Castle Hotel'de stand-up yapmaya başlayana kadar bu mesleği ciddi olarak düşünmedi. Bana, komedyenliğin kendisine yeteri kadar para kazandırmadığını düşünerek burada barmenlik de yapmaya başladı..[5][6]
1993-1997
Bana, 1993 yılında Steve Vizard'ın gece yarısı programı Tonight Live'da sahne almaya başladı.[7] Bana'nın performansı yapımcılar tarafından beğenilince skeçlerden oluşan komedi serisi Full Frontal adlı gösteriyi hem yazıp hem de sunmaya başladı. Dört yıl sonra kendi aile bireylerini temel alan hikayeleri yazdı. Bunlar Bana'yı 1996 yılına kendi özel televizyon gösterisi olan Eric 'e götürdü. Gösteri günlük olaylara yer verirken Eric Bana Show 'a da başlamasına yol açtı. Diziyi Bana yazdı. Hicivlere ve ünlü konuklara rağmen izleyici çekmede başarısız olan dizi sekiz bölüm sonra yayından kaldırıldı.[8] Buna rağmen bu dizi ile Logie Ödülleri'nde En İyi Popüler Komedyen ödülünü aldı.
Aynı yıl, Melbourne'ye yeni bir havaalanı kurulması için evlerinin yıkılması mecburi olan, fakat buna direnen bir ailenin hikayesinin anlatıldığı The Castle adlı filmde muhasebeci Can Petropoulous karakteriyle rol aldı. Film beklenmedik[kaynak belirtilmeli] bir mali başarı elde etti. The Castle, Avustralya'da AU$10,326,428 kazandı.[9]
1997-2005
1997 yılında dramatik rollerdeki tecrübesizliğine rağmen Andrew Dominik'in Kasap adlı filminde rol almayı başardı. Bu filmde Avustralyalı suçlu "Kasap" Read'i canlandırdı. Dominik proje üstünde beş yıl çalışmasına rağmen Read'i canlandıracak aktörü bulamamıştı. Sonra rolü televizyonda izlediği Eric Bana'ya verdi.[10]
Rolü almak için 4 hafta boyunca yemek yiyip kilo almayı kabul eden Bana, saçlarını da kazıttı. Ayrıca gerçek Read ile görüşme yaptı. Vücüuduna dövme yaptırdı.[11] Film için getirilen yaş sınırına rağmen Bana'nın performansı, Avustralya ve dışından olumlu yorumlar aldı. Amerikalı film eleştirmeni Roger Ebert, Bana'nın performansı için "Ben, bir komedyen olan Eric Bana'nın gelecekte büyük bir yıldız olacağını düşünüyorum. Bu performansı çok az sayıda aktör verebilir" diye yazdı.[12] Kasap filmi Avustralya'da mali ve eleştirel açıdan başarılı oldu. 2001 yılındaki Avustralya Film Enstitüsü Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday olurken, Bana En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı[13].
2001 yılında, yönetmen Ridley Scott, Bana'yı yeni filmi Kara Şahin Düştü'nün kadrosuna kattı. Kasap filminde Bana'yı çok beğenen Scott oyuncuyu seçmelerden geçirtmeden sözleşme imzalattı.[14] Bana, Mogadishu, Somali'deki görevini tamamlamaya çalışan Birinci Sınıf Çavuş Norm 'Hoot' Gibson'ı canlandırdı. Aktör filmin çekimlerine başlamadan önce Kasap filmide aldığı kiloları verdi ve ağırlık çalıştı. Delta Force operatörü Fort Bragg'tan ateş etme eğitimi aldı.[15] Film de olumlu eleştiriler ile karşılandı ve ABD'de gösterime girdiği ilk hafta Box Office listelerinde ilk sıraya geçip liderliği üç hafta korudu.[16]
Bana'nın sonraki projesi düşük bütçeli Avustralya filmi The Nugget (2002) oldu. Bu komedi filminde Avustralya'nın işçi sınıfında yer alan bir vatandaşı resmetti. Bana, kendisine çocukluğunu hatırlattığı için bu filmde rol aldı.[17] The Nugget 'tan sonra İnanılmaz Hulk adlı popüler çizgi romandan uyarlanan filmde Bruce Banner'ı canlandırması teklif edildi. Bana, filmin senaryosu tamamlanmadan, Buz Fırtınası filmini beğendiği Ang Lee ile çalışmak için teklifi kabul etti.[18] Böylece X-Men filmlerinde rol alan Hugh Jackman'dan sonra bir süper kahramanı canlandıran ikinci Avustralyalı aktör oldu. Bana, rolü "drama potansiyeli olması" ve "Ang Lee'nin sıradışı bir süper kahraman filmi çekmek istemesi" yüzünden kabul ettiğini söylüyor. Bana ayrıca Sam Elliot ve Nick Nolte'nin sevdiği oyuncular olduğunu ve filmde onlarla birlikte yer almasına çok sevindiğini söyledi. Hulk mali ve eleştirel açıdan umulan başarıyı sağlayamadı. Fakat Eric Bana'nın oyunculuğu övgü topladı. Bana, Bilim-kurgu, Fantastik&Korku filmleri Akademisi Ödülleri'nde aday oldu.[19] Aktör aynı yıl gösterime giren Kayıp Balık Nemo adlı animasyon filmde küçük bir seslendirme de yaptı[kaynak belirtilmeli].
Bana Mayıs 2007'de Lucky You filminin galasında
2004 yılında, Bana, yüksek bütçeli bir film olan Truva'da Brad Pitt ile oynadı. Filmde Prens Hector'u Eric Bana, Truvalılara karşı savaşan Achilles'i ise Brad Pitt canlandırdı. Yönetmen Wolfgang Petersen'in teklifini kabul eden Bana, Brad Pitt'in bir Kasap hayranı olduğunu öğrendi.[20] Bu filmden önce hiç ata binmeyen Eric Bana sıfırdan başlayarak ata binmeyi öğrendi. Ayrıca rolü nedeniyle ağırlık ve dövüş antremanları da yaptı. Film Kuzey Amerika'da US$364 milyon kazansa da, ABD dışında US$133 milyon kazanabildi.[21]
2005'ten günümüze
Bana 2005 yılında Steven Spielberg'in yürütücü yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı Münih filminde, 1972 yılındaki Olimpiyatlarda öldürülen İsrailli atletlerin intikamını alan bir ajan rolündeydi. Bana bu film sayesinde Avustralya Film Enstitüsü (AFI) tarafından En İyi Aktör dalında ödüle aday gösterildi.[kaynak belirtilmeli] Münih bir çok positif yorum aldı. Fakat bir çok tartışma da alevlendi. Bunlardan en önemlisi filmin terörizm karşıtı değil aksine terörizm savunucusu bir tavır takınmasıydı.
2006 yılında, Bana, Academy of Motion Picture Arts and Sciences tarafından davet edildi.[22] Bana'nın Münih'ten önce başladığı Lucky You adlı yapım ancak 2007'de gösterime girebildi. Filmde profesyonel bir poker oyuncusu olan Huck Cheever, kisişel problemlerinin bulunduğu rakiplerini yenmek için Las Vegas'ta düzenlenen bir turnuvaya katılıyor. Sonraki filmi ise bir Avustralya draması Babam, Romulus oldu. Film Raimond Gaita'nın kisişel deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı "Romulus, My Father" isimli kitaptan uyarlandı. Yapım bir çok olumlu kritik ile karşılandı ve Eric Bana'ya ikinci En İyi Aktör (AFI) ödülünü getirdi.[23]
Ardından Bana, "The Other Boleyn Girl" isimli, tarihte yaşanan gerçek olaylara dayanan kitaptan uyarlanan Boleyn Kızı adlı filmde Scarlett Johansson ve Natalie Portman ile rol aldı. J. J. Abrams'ın yönettiği Star Trek filminde Nero adlı kötü adamı[24] ve The Time Traveler's Wife filminde Henry DeTamble karakterini canlandıran[25] Bana ayrıca 2008 yılının Haziran ayında vizyona girmesi beklenen Judd Apatow'un yönetmenliğini yaptığı Funny People adlı yapımda Adam Sandler ve Seth Rogen ile başrolü paylaşıyor.[26] Eric Bana ayrıca, daha yapım aşamasında olan Factor X adlı filmde Ridley Scott ile yeniden çalışacak.[27] Bana'nın yer alacağı fakat daha yapım aşamasında olan bir diğer film Armored. 2004 tarihli Fransız filmi Le Convoyeur'un yeniden çevrimi olan Armored 'in yönetmenliği F. Gary Gray, senaristliğiniyse David Ayer ve Andrew Kevin Walker yapıyor.[28]
Gerçekleşmeyen Projeler
Eric Bana 2002 yılında Yeni Nesil Ajan filminde Xander Cage karakterini canlandırması için gelen teklifi The Nugget'ta oynamak için reddetti. Bana, Daniel Craig role seçilmeden önce vatandaşı Hugh Jackman ile potansiyel James Bond adayları arasında yer alıyordu.[29] Superman'i de canlandırması gündeme gelen Bana, daha önce başka bir süper kahramanı canlandırması (Hulk) yüzünden rolü kaybetti.[30] 2007 yılındaysa Altın Pusula filminde Kevin Bacon ve John Hurt ile oynayacağı söylenen Bana, bu filmde de diğer iki aktör gibi rol almadı.[31] 2003 yılındaki Hulk filminde Bruce Banner'i canlandıran aktör, ikinci film için imzasını atsa da, Ang Lee'nin filminin gişede umulanı verememesi yüzünden, 2008 yapımı The Incredible Hulk'ta yerini Edward Norton'a bıraktı. Fakat yönetmenliğini Louis Leterrier'in yaptığı bu film önceki filmin hasılatını yaklaşık olarak 20 milyon dolar geçse de bütçe farkından dolayı neredeyse aynı karı getirdi.[32]3:10 Treni'inde başrollerde Tom Cruise ve Eric Bana düşünülse de filmde Russell Crowe ve Christian Bale oynadı.[33]
Özel hayatı
1995 yılında, New South Wales'in başyargıçlığından Avustralya'nın başyargıçlığına terfi eden Murray Gleeson'ın kızı Rebecca ile tanışan Bana onunla 1997 yılında evlendi. Eric ve Rebecca'nın iki çocuğu var, Klaus (doğum: Haziran 1998) ve Sophia (doğum: Nisan 2001). Bana oğlunun doğumundan beri, ailesi ile Melbourne'de daha çok zaman geçirebilmek için yaptığı film sayısına sınır getirdi. Ailesine düşkün olan Bana, Hulk filminin çekimlerinden sonra dokuz ayını ailesi ile beraber geçirdi.[34]
Aktör ayrıca Avustralya'da çeşitli motor yarışlarına katılıyor. Bana, on dört yaşında motorlar ile daha fazla ilgilenebilmek için okulu bırakmak istedi. Fakat babası bunun bir iş değil de bir hobi olduğunu söyleyerek okulu tamamlaması için onu ikna etti.[35] Bana ilk arabasına on beş yaşında iken AU$1100 ücret karşılığında aldığı 1973 XB Ford Falcon ile kavuştu. 1996'da Tazmanya'daki bir yarışa katıldı.[36] 2004 yılında Avustralya'da yarışmak için bir Porsche 944 aldı. 2004 Kasım'ında Sandown 500 ile kisişel olarak en iyi derecesini yaptı.[37] Bana, 21 Nisan 2007'de Tazmanya Rallisi'nde 1974 XB Falcon ile çarpıştı. Ne Bana ne de yardımcı sürücü yaralandı.[38]
Eric Bana, Avustralya kurallar futbolunun sadık bir destekçisidir. Bana'nın spor sevgisi, vaftiz babasının onu St Kilda Football Club'ın bir maçına götürmesi ile başladı.[39] Bana ayrıca silahlardan nefret ediyor.[40] 2001 yılında Empire sinema dergisinin düzenlediği "En Seksi 100 Film Yıldızı" anketinde 61. sırada yer aldı.[41]
Kisişel işleri
Bana, Mental Illness Fellowship derneğinin bir üyesidir. 2004 yılında derneğin reklam afişlerinde yer aldı.[42] Australian Childhood Foundation and the Bone Marrow Donor Institute'nin reklamlarında da yer alır. 1995'ten beri yılbaşlarında çocuklara oyuncak ve para gönderen sürücüler grubunda yer alıyor.[43]
Bana, 2005 yılında var olduğuna dair belgeler olan Tazmanya canavarını arayan avcılar hakkındaki Terrors of Tasmania belgeselinde anlatıcı olarak yer aldı.[44] Hayvanlara işkenceyi durdurmaya çalışan Royal Society for the Prevention of Cruelty to Animals derneği için de çalışmalarını sürdürmekte.[45] 23 Aralık 2008 tarihinde Bana'nın hayranları ingilizce bir fan sitesi açtılar
Eric Bana
Eric Bana, 2007
Doğum adıEric Banadinović
Doğum9 Ağustos 1968 (1968-08-09) (40 yaşında)
Melbourne, Victoria, Avustralya
EvlilikRebecca Gleeson (1997 – devam)
Eric Bana (d. Eric Banadinović; 9 Ağustos 1968), sinema ve televizyon filmlerinde rol alan Avustralyalı aktör. Aynı zamanda Love the Beats adlı bir belgesel de yönetti. Kariyerine komedi filmlerinde ve skeçlerde rol alarak başlayan aktör, Kasap adlı film çıkış yaptı. Bu filmden sonra TV dizileri ve filmlerinde rol alan Bana, Kara Şahin Düştü (2001)'deki "Norm 'Hoot' Gibson" ve Hulk (2003)'taki Bruce Banner rolleri ile Hollywood'a transfer oldu.
Aktör,kendi vatanı olan Avustralya kıtasının en popüler sinema ve televizyon filmlerinden bazıları olan Kasap, Full Frontal ve Babam, Romulus[1] adlı yapımlardaki performansı sayesinde ödüller kazandı. Hem yüksek bütçeli stüdyo filmlerinde hem de düşük bütçeli bağımsız filmlerde oynayan Avustralyalı aktör romantik komedi, bilim-kurgu ve aksiyon filmlerinde performansını sergiledi. Bana'nın en önemli işleri Kara Şahin Düştü (2001), Hulk (2003), Truva (2004) ve Münih (2005) adlı yapımlardır.
Biyografi
Önceki hayatı ve ailesi
Eric Bana, Melbourne, Avustralya'da iki çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Hırvatistan kökenli olan babası Caterpillar, Inc. şirketinde lojistik idareciydi. Annesi Eleanor ise kuafördü. Bana, Melbourne'nün Tullmarine kentinin batısındaki varoşlarda büyüdü.[2]
Oyunculuk becerisini erken yaşta gösteren Bana, altı-yedi yaşlarında aile üyelerinin taklitlerini yapabiliyordu. İlk olarak büyükbabasının yürüyüşünü, mimiklerini ve sesini takit etmeye başladı. Okuldan, öğretmenlerinin taklitlerini yapması yüzünden atıldı.[3] Gençken, Mel Gibson'ın oynadığı Mad Max (1979) adlı filmi izledikten sonra aktör olmaya karar verdi.[4] Yine de Melbourne'deki Castle Hotel'de stand-up yapmaya başlayana kadar bu mesleği ciddi olarak düşünmedi. Bana, komedyenliğin kendisine yeteri kadar para kazandırmadığını düşünerek burada barmenlik de yapmaya başladı..[5][6]
1993-1997
Bana, 1993 yılında Steve Vizard'ın gece yarısı programı Tonight Live'da sahne almaya başladı.[7] Bana'nın performansı yapımcılar tarafından beğenilince skeçlerden oluşan komedi serisi Full Frontal adlı gösteriyi hem yazıp hem de sunmaya başladı. Dört yıl sonra kendi aile bireylerini temel alan hikayeleri yazdı. Bunlar Bana'yı 1996 yılına kendi özel televizyon gösterisi olan Eric 'e götürdü. Gösteri günlük olaylara yer verirken Eric Bana Show 'a da başlamasına yol açtı. Diziyi Bana yazdı. Hicivlere ve ünlü konuklara rağmen izleyici çekmede başarısız olan dizi sekiz bölüm sonra yayından kaldırıldı.[8] Buna rağmen bu dizi ile Logie Ödülleri'nde En İyi Popüler Komedyen ödülünü aldı.
Aynı yıl, Melbourne'ye yeni bir havaalanı kurulması için evlerinin yıkılması mecburi olan, fakat buna direnen bir ailenin hikayesinin anlatıldığı The Castle adlı filmde muhasebeci Can Petropoulous karakteriyle rol aldı. Film beklenmedik[kaynak belirtilmeli] bir mali başarı elde etti. The Castle, Avustralya'da AU$10,326,428 kazandı.[9]
1997-2005
1997 yılında dramatik rollerdeki tecrübesizliğine rağmen Andrew Dominik'in Kasap adlı filminde rol almayı başardı. Bu filmde Avustralyalı suçlu "Kasap" Read'i canlandırdı. Dominik proje üstünde beş yıl çalışmasına rağmen Read'i canlandıracak aktörü bulamamıştı. Sonra rolü televizyonda izlediği Eric Bana'ya verdi.[10]
Rolü almak için 4 hafta boyunca yemek yiyip kilo almayı kabul eden Bana, saçlarını da kazıttı. Ayrıca gerçek Read ile görüşme yaptı. Vücüuduna dövme yaptırdı.[11] Film için getirilen yaş sınırına rağmen Bana'nın performansı, Avustralya ve dışından olumlu yorumlar aldı. Amerikalı film eleştirmeni Roger Ebert, Bana'nın performansı için "Ben, bir komedyen olan Eric Bana'nın gelecekte büyük bir yıldız olacağını düşünüyorum. Bu performansı çok az sayıda aktör verebilir" diye yazdı.[12] Kasap filmi Avustralya'da mali ve eleştirel açıdan başarılı oldu. 2001 yılındaki Avustralya Film Enstitüsü Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday olurken, Bana En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı[13].
2001 yılında, yönetmen Ridley Scott, Bana'yı yeni filmi Kara Şahin Düştü'nün kadrosuna kattı. Kasap filminde Bana'yı çok beğenen Scott oyuncuyu seçmelerden geçirtmeden sözleşme imzalattı.[14] Bana, Mogadishu, Somali'deki görevini tamamlamaya çalışan Birinci Sınıf Çavuş Norm 'Hoot' Gibson'ı canlandırdı. Aktör filmin çekimlerine başlamadan önce Kasap filmide aldığı kiloları verdi ve ağırlık çalıştı. Delta Force operatörü Fort Bragg'tan ateş etme eğitimi aldı.[15] Film de olumlu eleştiriler ile karşılandı ve ABD'de gösterime girdiği ilk hafta Box Office listelerinde ilk sıraya geçip liderliği üç hafta korudu.[16]
Bana'nın sonraki projesi düşük bütçeli Avustralya filmi The Nugget (2002) oldu. Bu komedi filminde Avustralya'nın işçi sınıfında yer alan bir vatandaşı resmetti. Bana, kendisine çocukluğunu hatırlattığı için bu filmde rol aldı.[17] The Nugget 'tan sonra İnanılmaz Hulk adlı popüler çizgi romandan uyarlanan filmde Bruce Banner'ı canlandırması teklif edildi. Bana, filmin senaryosu tamamlanmadan, Buz Fırtınası filmini beğendiği Ang Lee ile çalışmak için teklifi kabul etti.[18] Böylece X-Men filmlerinde rol alan Hugh Jackman'dan sonra bir süper kahramanı canlandıran ikinci Avustralyalı aktör oldu. Bana, rolü "drama potansiyeli olması" ve "Ang Lee'nin sıradışı bir süper kahraman filmi çekmek istemesi" yüzünden kabul ettiğini söylüyor. Bana ayrıca Sam Elliot ve Nick Nolte'nin sevdiği oyuncular olduğunu ve filmde onlarla birlikte yer almasına çok sevindiğini söyledi. Hulk mali ve eleştirel açıdan umulan başarıyı sağlayamadı. Fakat Eric Bana'nın oyunculuğu övgü topladı. Bana, Bilim-kurgu, Fantastik&Korku filmleri Akademisi Ödülleri'nde aday oldu.[19] Aktör aynı yıl gösterime giren Kayıp Balık Nemo adlı animasyon filmde küçük bir seslendirme de yaptı[kaynak belirtilmeli].
Bana Mayıs 2007'de Lucky You filminin galasında
2004 yılında, Bana, yüksek bütçeli bir film olan Truva'da Brad Pitt ile oynadı. Filmde Prens Hector'u Eric Bana, Truvalılara karşı savaşan Achilles'i ise Brad Pitt canlandırdı. Yönetmen Wolfgang Petersen'in teklifini kabul eden Bana, Brad Pitt'in bir Kasap hayranı olduğunu öğrendi.[20] Bu filmden önce hiç ata binmeyen Eric Bana sıfırdan başlayarak ata binmeyi öğrendi. Ayrıca rolü nedeniyle ağırlık ve dövüş antremanları da yaptı. Film Kuzey Amerika'da US$364 milyon kazansa da, ABD dışında US$133 milyon kazanabildi.[21]
2005'ten günümüze
Bana 2005 yılında Steven Spielberg'in yürütücü yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı Münih filminde, 1972 yılındaki Olimpiyatlarda öldürülen İsrailli atletlerin intikamını alan bir ajan rolündeydi. Bana bu film sayesinde Avustralya Film Enstitüsü (AFI) tarafından En İyi Aktör dalında ödüle aday gösterildi.[kaynak belirtilmeli] Münih bir çok positif yorum aldı. Fakat bir çok tartışma da alevlendi. Bunlardan en önemlisi filmin terörizm karşıtı değil aksine terörizm savunucusu bir tavır takınmasıydı.
2006 yılında, Bana, Academy of Motion Picture Arts and Sciences tarafından davet edildi.[22] Bana'nın Münih'ten önce başladığı Lucky You adlı yapım ancak 2007'de gösterime girebildi. Filmde profesyonel bir poker oyuncusu olan Huck Cheever, kisişel problemlerinin bulunduğu rakiplerini yenmek için Las Vegas'ta düzenlenen bir turnuvaya katılıyor. Sonraki filmi ise bir Avustralya draması Babam, Romulus oldu. Film Raimond Gaita'nın kisişel deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı "Romulus, My Father" isimli kitaptan uyarlandı. Yapım bir çok olumlu kritik ile karşılandı ve Eric Bana'ya ikinci En İyi Aktör (AFI) ödülünü getirdi.[23]
Ardından Bana, "The Other Boleyn Girl" isimli, tarihte yaşanan gerçek olaylara dayanan kitaptan uyarlanan Boleyn Kızı adlı filmde Scarlett Johansson ve Natalie Portman ile rol aldı. J. J. Abrams'ın yönettiği Star Trek filminde Nero adlı kötü adamı[24] ve The Time Traveler's Wife filminde Henry DeTamble karakterini canlandıran[25] Bana ayrıca 2008 yılının Haziran ayında vizyona girmesi beklenen Judd Apatow'un yönetmenliğini yaptığı Funny People adlı yapımda Adam Sandler ve Seth Rogen ile başrolü paylaşıyor.[26] Eric Bana ayrıca, daha yapım aşamasında olan Factor X adlı filmde Ridley Scott ile yeniden çalışacak.[27] Bana'nın yer alacağı fakat daha yapım aşamasında olan bir diğer film Armored. 2004 tarihli Fransız filmi Le Convoyeur'un yeniden çevrimi olan Armored 'in yönetmenliği F. Gary Gray, senaristliğiniyse David Ayer ve Andrew Kevin Walker yapıyor.[28]
Gerçekleşmeyen Projeler
Eric Bana 2002 yılında Yeni Nesil Ajan filminde Xander Cage karakterini canlandırması için gelen teklifi The Nugget'ta oynamak için reddetti. Bana, Daniel Craig role seçilmeden önce vatandaşı Hugh Jackman ile potansiyel James Bond adayları arasında yer alıyordu.[29] Superman'i de canlandırması gündeme gelen Bana, daha önce başka bir süper kahramanı canlandırması (Hulk) yüzünden rolü kaybetti.[30] 2007 yılındaysa Altın Pusula filminde Kevin Bacon ve John Hurt ile oynayacağı söylenen Bana, bu filmde de diğer iki aktör gibi rol almadı.[31] 2003 yılındaki Hulk filminde Bruce Banner'i canlandıran aktör, ikinci film için imzasını atsa da, Ang Lee'nin filminin gişede umulanı verememesi yüzünden, 2008 yapımı The Incredible Hulk'ta yerini Edward Norton'a bıraktı. Fakat yönetmenliğini Louis Leterrier'in yaptığı bu film önceki filmin hasılatını yaklaşık olarak 20 milyon dolar geçse de bütçe farkından dolayı neredeyse aynı karı getirdi.[32]3:10 Treni'inde başrollerde Tom Cruise ve Eric Bana düşünülse de filmde Russell Crowe ve Christian Bale oynadı.[33]
Özel hayatı
1995 yılında, New South Wales'in başyargıçlığından Avustralya'nın başyargıçlığına terfi eden Murray Gleeson'ın kızı Rebecca ile tanışan Bana onunla 1997 yılında evlendi. Eric ve Rebecca'nın iki çocuğu var, Klaus (doğum: Haziran 1998) ve Sophia (doğum: Nisan 2001). Bana oğlunun doğumundan beri, ailesi ile Melbourne'de daha çok zaman geçirebilmek için yaptığı film sayısına sınır getirdi. Ailesine düşkün olan Bana, Hulk filminin çekimlerinden sonra dokuz ayını ailesi ile beraber geçirdi.[34]
Aktör ayrıca Avustralya'da çeşitli motor yarışlarına katılıyor. Bana, on dört yaşında motorlar ile daha fazla ilgilenebilmek için okulu bırakmak istedi. Fakat babası bunun bir iş değil de bir hobi olduğunu söyleyerek okulu tamamlaması için onu ikna etti.[35] Bana ilk arabasına on beş yaşında iken AU$1100 ücret karşılığında aldığı 1973 XB Ford Falcon ile kavuştu. 1996'da Tazmanya'daki bir yarışa katıldı.[36] 2004 yılında Avustralya'da yarışmak için bir Porsche 944 aldı. 2004 Kasım'ında Sandown 500 ile kisişel olarak en iyi derecesini yaptı.[37] Bana, 21 Nisan 2007'de Tazmanya Rallisi'nde 1974 XB Falcon ile çarpıştı. Ne Bana ne de yardımcı sürücü yaralandı.[38]
Eric Bana, Avustralya kurallar futbolunun sadık bir destekçisidir. Bana'nın spor sevgisi, vaftiz babasının onu St Kilda Football Club'ın bir maçına götürmesi ile başladı.[39] Bana ayrıca silahlardan nefret ediyor.[40] 2001 yılında Empire sinema dergisinin düzenlediği "En Seksi 100 Film Yıldızı" anketinde 61. sırada yer aldı.[41]
Kisişel işleri
Bana, Mental Illness Fellowship derneğinin bir üyesidir. 2004 yılında derneğin reklam afişlerinde yer aldı.[42] Australian Childhood Foundation and the Bone Marrow Donor Institute'nin reklamlarında da yer alır. 1995'ten beri yılbaşlarında çocuklara oyuncak ve para gönderen sürücüler grubunda yer alıyor.[43]
Bana, 2005 yılında var olduğuna dair belgeler olan Tazmanya canavarını arayan avcılar hakkındaki Terrors of Tasmania belgeselinde anlatıcı olarak yer aldı.[44] Hayvanlara işkenceyi durdurmaya çalışan Royal Society for the Prevention of Cruelty to Animals derneği için de çalışmalarını sürdürmekte.[45] 23 Aralık 2008 tarihinde Bana'nın hayranları ingilizce bir fan sitesi açtılar
