Ergenlik Psikolojisi
ergen psikolojisi ergenlikle ilgili makaleler ergenlikle ilgili makale
Hepimiz geçtik bu dönemden ve halende geçiyoruz.Ergenlik çağında denildiği zaman kızarız kimi zaman ama aslında kötü birşey değil tam tersine bizim için iyi ama büyüklerimizin dışardan bakışı öyle.Ergenlikten boşverrr derler hep😀Bence bizi anlamıyorlar diyorsunuz işte o zaman.Büyüklerime sesleniyorum lütfen biraz daha anlayış va ilgi gösterelim.Ergenlik çağı öyle küçümsenecek bir durum değil.Önlemlerini almazsak sonra çokkk ağlarız😀
ERGENLİK:
Ergenlik; çocukla yetişkinlik arasına kalan bir ara dönemdir.Ergenlik dönemi duygusal oluşumların, zihinsel değişimlerin, fiziksel olgunluğun bir biçimidir.
Ergen Gençler Bu dönemde “BEN KİMİM?” , “NEYE İNANIP DEĞER VERİYORUM?” gibi soruların cevabı aranır.
Ergenlik, çocukluktan çıktıktan sonra yetişkin bir insan olmadan önce bir kimlik kazanma dönemidir.
Ergenlik; çocukluk ve gençlik arasında kalan 12–24 yaşları arasındaki gruptur.
Ergenliğin yaş sınırları oldukça geniş tutulmaya çalışılmıştır.
Bunun sebebi bireysel ayrılıklardır. Sağlık ve bedensel yönden koşullar iyileştikçe ergenlik dönemi daha küçük yaşlarda ortaya çıkmaktadır.
Ergenin somut yapısı ile ilgili olarak en önemli gelişmeler boy ve ağırlık artışı, iskelet ve kas gelişimi, iç salgı sistemindeki gelişme ve çeşitli organlarda görülen büyümelerdir.
ERİNLİK DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ
Erinlik çakışan bir dönemdir: Erinlik çocukluğun sonlarına doğru başlar ve ergenlik yıllarında devam eder. Erinlik bir yandan çocukluk, diğer yandan ergenlikle çakışan bir dönemdir.
Erinlik kısa bir dönemdir: 2 yıldan 4 yıla kadar uzayabilir. Erkeklerde 4, kızlarda 3 yıla kadar sürmektedir.
Erinlik hızlı bir değişme dönemidir: Erinlik, gerek fiziksel gerekse psikolojik değişikliklerin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Bu hızlı değişme karmaşa, yetersizlik ve güvensizlik duygularına ve bir çok çocukta istenmeyen davranışlara yol açar.
Erinlik bir olumsuzluk evresidir: Olumsuzluk, bireyin karşıt bir tutum içine girmesini yada daha önce geliştirdiği bazı iyi niteliklerin olumsuzlaşmasını açıklar.
Erinlik yaşı değişiktir: Erinlik yaşı ortalama olarak kızlarda 13, erkeklerde 14 yaş olarak saptanmıştır.
ZİHİNSEL GELİŞİM
Ergenlik döneminde zeka, gelişmesini sürdürse de boy uzaması gibi birden sıçrama göstermez.
Zekanın ergenlik çağına kadar dik bir eğri boyunca hızla geliştiği, 15-16 yaşlarında doruğa ulaştığı, ondan sonra daha yatık bir eğri izleyerek 20 yaşına kadar yavaş bir gelişme gösterdiği kabul edilmektedir.
12 yaşlarından başlayarak ergenlerde soyut düşünme yeteneği hızlı bir gelişme gösterir.
Yani bu dönemde kavramları kullanarak yeni kavramlar ve düşünceler üretebilme yeteneği,yaratıcı ve üretici düşünme biçimi gelişir.
DUYGUSAL GELİŞİM
Ergenliğin başlarındaki büyümenin hızlı oluşu, ergenin hem duygularında, hem de davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar sergilemesine neden olur.Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Duyguların Yoğunluğunda Artış
Aşık Olma
Mahcubiyet ve Çekingenlik
Aşırı Hayal Kurma
Yalnız Kalma İsteği
Çalışmaya Karşı İsteksizlik
Çabuk Heyecanlanma
Tedirgin ve Huzursuz Olma
ERGENLİK DÖNEMİNDE EN SIK RASTLANAN HEYECAN BİÇİMLERİ
KORKU
ENDİŞE
DUYGUSAL KIRGINLIKLAR
ÖFKE
RUHSAL ZORLANMALAR
ERGENLİĞİN İLK YILLARINDA ANNE-BABALAR ÇOCUKLARI HAKKINDA SIKÇA ŞUNLARI SÖYLERLER:
Asi ve Hırçın
Evde Huysuz
Alıngan, Karamsar, Ters
Dışarıda Sıkılgan, Durgun ve Dalgın
Kendi Başına Buyruk ve Sorumsuz
Banyoya Girmiyor
Olur Olmaz Her Şeye Ağlıyor
Ders Çalışmıyor
Süse Düşkün
Çok Geziyor
Bazen Yalan Söylüyor
BEDENSEL GELİŞİM
Büyüme ve gelişme, döllemeden başlayarak ergenlik dönemi sonuna kadar devam eder.
Ergenlikte; eller, ayaklar, kollar ve bacakların daha önce geliştiğini görmekteyiz. Büyüme ve gelişmenin hızı, miktarı ve zamanı bakımından normal çocuklar arasında önemli farklar bulunmaktadır. Bazı çocuklar daha çabuk büyüyerek ergenliğe akranlarından önce girebilir ve bedence gelişmelerini önce tamamlayabilirler.
BÜYÜME VE GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER:
Kalıtım
Hormonlar
Beslenme Düzeni
Sağlık Durumu
Coğrafi Koşullar
İklim
Ergenlik döneminde:
Bireylerin iştah artışı sonucu kilo almaları normaldir.
Ergenliğin başlarına gelindiğinde, ergenin boyu, yetişkinken alacağı boyun %80´ine ulaşır.
Sivilce ve aknelerin; yüzde, vücutta ortaya çıkması normaldir.
El -kol hareketlerini düzenleyememe, sakarlık yapma gibi sonuçlar gelişme sürecinde görülen ve ergenin beden imajını etkileyen davranış biçimlerindendir.
Çabuk büyümenin sonucunda beden imajının yerleşebilmesi için, ergenin zamana ihtiyacı vardır.
ERGENLİKTE BESLENME
Ergenlikte büyümenin hızlanmasıyla vücudun temel besin maddelerine olan ihtiyacı artar.
Temel besin maddeleri; proteinler, karbonhidratlar, yağlar, vitaminler ve mineraller olarak sıralanabilir.
Proteinler; hayatı düzenleyen bileşiklerdir. Büyümeyi ve hücrelerin onarımını sağlarlar. Et, süt, yumurta ve baklagiller protein kaynağıdır.
Karbonhidratlar; vücuda enerji sağlar ve beynin enerji kaynağıdır. Şekerde, balda, nişastada ve meyvelerde bulunur.
Yağlar; hem vücuda enerji sağlar, hem de dokuların bütünlüğünü korumada rol oynarlar. Hayvanlardan ve bitkilerden elde edilirler.
Vitaminler; vücutta düzenleyici rol oynarlar. Süratli büyümenin görüldüğü ergenlik yıllarında D vitamini ile güneş ışığına ihtiyaç vardır.
Mineraller; bakımından vücudumuzun büyüme çağında kalsiyum, fosfor ve demir gibi elementlere özellikle ihtiyaç vardır. Bunlar sütte bol miktarda bulunmaktadır.
CİNSEL GELİŞİM
BİRİNCİL CİNSEL DEĞİŞMELER: Üreme organlarındaki değişmeleri içerir.
İKİNCİL CİNSEL DEĞİŞMELER: Kız ve erkeklerde beden yapısındaki değişiklikler, sesteki değişme, sivilcelerin artması, bıyık ve sakal çıkması, vücuttaki kıllanma, ter bezlerinin çalışmasındaki artış vb. gibi cinsel değişikliklerdir.
CİNSİYETLER ARASINDAKİ BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
Her iki cinsiyette araştırmalara ve gözlemlere dayalı olarak belirtilen farklar sadece ortalamalara dayalı farklardır.
Erkek ve kadınlar arasındaki bu farklar fizyolojik-biyolojik ve sosyal-kültürel etmenlere bağlıdır.
Kadınlar, erkeklere göre bedensel-zihinsel bozukluklara daha az yakalanmaktadır.
Östrojen hormonunun kadınların bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve onları mikrobik hastalıklara karşı daha dirençli kıldığı bildirilmektedir.
Kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski erkeklerde, kadınlardan iki misli fazladır. Çünkü kadınlık hormonları, kolesterol üretimini azaltmakta ve kadınların damarlarının daha esnek olmasını sağlamaktadır.
ERGENLİK:
Ergenlik; çocukla yetişkinlik arasına kalan bir ara dönemdir.Ergenlik dönemi duygusal oluşumların, zihinsel değişimlerin, fiziksel olgunluğun bir biçimidir.
Ergen Gençler Bu dönemde “BEN KİMİM?” , “NEYE İNANIP DEĞER VERİYORUM?” gibi soruların cevabı aranır.
Ergenlik, çocukluktan çıktıktan sonra yetişkin bir insan olmadan önce bir kimlik kazanma dönemidir.
Ergenlik; çocukluk ve gençlik arasında kalan 12–24 yaşları arasındaki gruptur.
Ergenliğin yaş sınırları oldukça geniş tutulmaya çalışılmıştır.
Bunun sebebi bireysel ayrılıklardır. Sağlık ve bedensel yönden koşullar iyileştikçe ergenlik dönemi daha küçük yaşlarda ortaya çıkmaktadır.
Ergenin somut yapısı ile ilgili olarak en önemli gelişmeler boy ve ağırlık artışı, iskelet ve kas gelişimi, iç salgı sistemindeki gelişme ve çeşitli organlarda görülen büyümelerdir.
ERİNLİK DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ
Erinlik çakışan bir dönemdir: Erinlik çocukluğun sonlarına doğru başlar ve ergenlik yıllarında devam eder. Erinlik bir yandan çocukluk, diğer yandan ergenlikle çakışan bir dönemdir.
Erinlik kısa bir dönemdir: 2 yıldan 4 yıla kadar uzayabilir. Erkeklerde 4, kızlarda 3 yıla kadar sürmektedir.
Erinlik hızlı bir değişme dönemidir: Erinlik, gerek fiziksel gerekse psikolojik değişikliklerin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Bu hızlı değişme karmaşa, yetersizlik ve güvensizlik duygularına ve bir çok çocukta istenmeyen davranışlara yol açar.
Erinlik bir olumsuzluk evresidir: Olumsuzluk, bireyin karşıt bir tutum içine girmesini yada daha önce geliştirdiği bazı iyi niteliklerin olumsuzlaşmasını açıklar.
Erinlik yaşı değişiktir: Erinlik yaşı ortalama olarak kızlarda 13, erkeklerde 14 yaş olarak saptanmıştır.
ZİHİNSEL GELİŞİM
Ergenlik döneminde zeka, gelişmesini sürdürse de boy uzaması gibi birden sıçrama göstermez.
Zekanın ergenlik çağına kadar dik bir eğri boyunca hızla geliştiği, 15-16 yaşlarında doruğa ulaştığı, ondan sonra daha yatık bir eğri izleyerek 20 yaşına kadar yavaş bir gelişme gösterdiği kabul edilmektedir.
12 yaşlarından başlayarak ergenlerde soyut düşünme yeteneği hızlı bir gelişme gösterir.
Yani bu dönemde kavramları kullanarak yeni kavramlar ve düşünceler üretebilme yeteneği,yaratıcı ve üretici düşünme biçimi gelişir.
DUYGUSAL GELİŞİM
Ergenliğin başlarındaki büyümenin hızlı oluşu, ergenin hem duygularında, hem de davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar sergilemesine neden olur.Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Duyguların Yoğunluğunda Artış
Aşık Olma
Mahcubiyet ve Çekingenlik
Aşırı Hayal Kurma
Yalnız Kalma İsteği
Çalışmaya Karşı İsteksizlik
Çabuk Heyecanlanma
Tedirgin ve Huzursuz Olma
ERGENLİK DÖNEMİNDE EN SIK RASTLANAN HEYECAN BİÇİMLERİ
KORKU
ENDİŞE
DUYGUSAL KIRGINLIKLAR
ÖFKE
RUHSAL ZORLANMALAR
ERGENLİĞİN İLK YILLARINDA ANNE-BABALAR ÇOCUKLARI HAKKINDA SIKÇA ŞUNLARI SÖYLERLER:
Asi ve Hırçın
Evde Huysuz
Alıngan, Karamsar, Ters
Dışarıda Sıkılgan, Durgun ve Dalgın
Kendi Başına Buyruk ve Sorumsuz
Banyoya Girmiyor
Olur Olmaz Her Şeye Ağlıyor
Ders Çalışmıyor
Süse Düşkün
Çok Geziyor
Bazen Yalan Söylüyor
BEDENSEL GELİŞİM
Büyüme ve gelişme, döllemeden başlayarak ergenlik dönemi sonuna kadar devam eder.
Ergenlikte; eller, ayaklar, kollar ve bacakların daha önce geliştiğini görmekteyiz. Büyüme ve gelişmenin hızı, miktarı ve zamanı bakımından normal çocuklar arasında önemli farklar bulunmaktadır. Bazı çocuklar daha çabuk büyüyerek ergenliğe akranlarından önce girebilir ve bedence gelişmelerini önce tamamlayabilirler.
BÜYÜME VE GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER:
Kalıtım
Hormonlar
Beslenme Düzeni
Sağlık Durumu
Coğrafi Koşullar
İklim
Ergenlik döneminde:
Bireylerin iştah artışı sonucu kilo almaları normaldir.
Ergenliğin başlarına gelindiğinde, ergenin boyu, yetişkinken alacağı boyun %80´ine ulaşır.
Sivilce ve aknelerin; yüzde, vücutta ortaya çıkması normaldir.
El -kol hareketlerini düzenleyememe, sakarlık yapma gibi sonuçlar gelişme sürecinde görülen ve ergenin beden imajını etkileyen davranış biçimlerindendir.
Çabuk büyümenin sonucunda beden imajının yerleşebilmesi için, ergenin zamana ihtiyacı vardır.
ERGENLİKTE BESLENME
Ergenlikte büyümenin hızlanmasıyla vücudun temel besin maddelerine olan ihtiyacı artar.
Temel besin maddeleri; proteinler, karbonhidratlar, yağlar, vitaminler ve mineraller olarak sıralanabilir.
Proteinler; hayatı düzenleyen bileşiklerdir. Büyümeyi ve hücrelerin onarımını sağlarlar. Et, süt, yumurta ve baklagiller protein kaynağıdır.
Karbonhidratlar; vücuda enerji sağlar ve beynin enerji kaynağıdır. Şekerde, balda, nişastada ve meyvelerde bulunur.
Yağlar; hem vücuda enerji sağlar, hem de dokuların bütünlüğünü korumada rol oynarlar. Hayvanlardan ve bitkilerden elde edilirler.
Vitaminler; vücutta düzenleyici rol oynarlar. Süratli büyümenin görüldüğü ergenlik yıllarında D vitamini ile güneş ışığına ihtiyaç vardır.
Mineraller; bakımından vücudumuzun büyüme çağında kalsiyum, fosfor ve demir gibi elementlere özellikle ihtiyaç vardır. Bunlar sütte bol miktarda bulunmaktadır.
CİNSEL GELİŞİM
BİRİNCİL CİNSEL DEĞİŞMELER: Üreme organlarındaki değişmeleri içerir.
İKİNCİL CİNSEL DEĞİŞMELER: Kız ve erkeklerde beden yapısındaki değişiklikler, sesteki değişme, sivilcelerin artması, bıyık ve sakal çıkması, vücuttaki kıllanma, ter bezlerinin çalışmasındaki artış vb. gibi cinsel değişikliklerdir.
CİNSİYETLER ARASINDAKİ BENZERLİK VE FARKLILIKLAR
Her iki cinsiyette araştırmalara ve gözlemlere dayalı olarak belirtilen farklar sadece ortalamalara dayalı farklardır.
Erkek ve kadınlar arasındaki bu farklar fizyolojik-biyolojik ve sosyal-kültürel etmenlere bağlıdır.
Kadınlar, erkeklere göre bedensel-zihinsel bozukluklara daha az yakalanmaktadır.
Östrojen hormonunun kadınların bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve onları mikrobik hastalıklara karşı daha dirençli kıldığı bildirilmektedir.
Kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski erkeklerde, kadınlardan iki misli fazladır. Çünkü kadınlık hormonları, kolesterol üretimini azaltmakta ve kadınların damarlarının daha esnek olmasını sağlamaktadır.