Sabaha
karşı yatağında ölü bulunan bir annenin haberi gibiydi terk edilişim.
Gözlerim bulanıktı, alt yazıları okuyamadım. Gece yarısı habelerinde
tekrarını verdiler; o zaman ayrılığı anladım...
tanımadığım kişiler var hep aynadaki yüzümde
hiç bilmedim ki istediğimi.. ne seni ne de kendimi
bişeyim yok.. geçer dedim ama geçmedi..
bilmiyorum bilemiyorum artık hiç birşeyi....
bize dair söylenecek tek şey belli gibi..
sen ve ben ikimiz.. kabul et en dipteyiz.
Çok sigara içerdim
Pat diye bırakayım derken
Her sabah düşüncesiyle uyandım
Baktım olmuyor
...Yavaş yavaş uzaklaştım
.........Son içtiğim sigaradan sekiz saat sonra
Nefesim değişti...
İkinci sekiz saatte
Ciğerlerim onarıma başladı
Üçünü sekiz saatte
Yüzümün rengi aynı değildi artık
Sende öylesin sevgilim
Bak,alıştım olmayışına
Şimdi seni hiç sevmemiş gibiyim
Sigarayı özlüyor muyum? diye sorarsan
Sadece içenleri gördüğümde sevgilim
Sadece içenleri gördüğümde. . .
Bir gün sevgilim sordu, Aşk nedir diye. Biraz zaman istedim düşüneyim diye. Ertesi gün gördüm onu bir başkası ile, kulağına fısıldadım, Aşk ızdıraptır, diye
Seni seviyorum ağır cümledir.
Herkese söylenmez.
Bazen yıllarca aranır
bazen yıllarca beklenir o bir çift söz için.
...Dili yakar dudağı yakar
......bedeni kavurur lime lime eder.
Velhasıl yürek işidir.
Bir ömür pahasına bir defa söylenir.
Keşke bana günde bin defa söylemeseydin
ve sonra
her bedene uygun bir hırka gibi
önüne gelene
giydirmeseydin