Emzirirken yeniden Hamile kalmayın!
yeni anne olacaklar için yada bilgisi olmayanlar için.. 🙂
Doğum sonrası loğusa olan kadınların en büyük korkusu hiç kuşkusuz beklenmedik yeni bir hamileliktir. “Süt korur” inancıyla bazı lohusaların hiç beklemediği bir anda yeniden hamile kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Sezai Şahmay, “Doğum sonrası kadın, eğer bebeğini hiç emzirmezse doğumdan 4-6 hafta sonra adetleri başlar, eğer emziriyorsa bu süre 7 haftayla 4 ay arasında değişir. Emziren bir annede yumurtlama ve gebe kalma riski 7’nci haftadan itibaren başlayabilir; hatta bu dönemde loğusa henüz adet görmeye başlamadığından gebe kaldığının farkında bile olmayabilir. Bu nedenle korunma yöntemi, özellikle emzirmeyenlerde cinsel ilişki ile birlikte başlamalıdır” dedi.
Tıbbi olanaklardan destek alarak, loğusaların sağlıklı ve güvenli bir şekilde korunabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Sezai Şahmay " Lohusalık döneminde ideal korunma yöntemi, hem lohusayı yeni bir gebelikten koruyan, hem de sütten geçerek bebeği etkilemeyen bir yöntem olmalıdır. Östrojen içeren doğum kontrol hapları, emziren anneler için uygun değildir. Çünkü bu hormon, süt yoluyla bebeğe geçerek istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Bu dönemde eğer kadın herhangi bir yöntem uygulamak istemiyorsa eşinin prezervatif kullanması bir seçenek olabilir. Cilt altına uygulanan implantlarsa çıkarılması sırasında bir cerrahi girişim gerektirdiğinden çok tercih edilmemektedir. Son on yılda tüm Batılı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu işlev için ‘rahim içi sistem’ adı verilen ve halk arasında “hormonlu spiral” olarak bilinen rahim içi araçlar kullanılmaktadır” dedi.
Doğumdan sonraki 4-6 hafta arasında takılması uygun görülen rahim içi sistemin (hormonlu spiral) vücudun hormonal dengesini etkilemeden rahim zarını incelterek kanamayı azalttığına değinen Prof. Dr. Sezai Şahmay, “Rahim içi sistem, içerdiği progestin hormonunu günlük çok küçük dozlarda ve beş yıl süreyle rahim iç zarına direkt olarak verdiği için, bu zarda incelme yaparak adet kanamalarını azaltır. Bu durum özellikle doğum esnasında kan kaybederek güçsüz düşen lohusalar için yararlı bir durumdur. Çünkü her ay 5-6 gün süreyle adet kanaması olması zaten kansız kalmış olan lohusanın iyileşmesinin gecikmesine neden olan faktörler arasındadır. Bu nedenle rahim içi sistem, adet kanamasıyla atılan kan miktarını azaltarak iyileşme sürecini hızlandırır ” dedi.
Doğum sonrası loğusa olan kadınların en büyük korkusu hiç kuşkusuz beklenmedik yeni bir hamileliktir. “Süt korur” inancıyla bazı lohusaların hiç beklemediği bir anda yeniden hamile kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Sezai Şahmay, “Doğum sonrası kadın, eğer bebeğini hiç emzirmezse doğumdan 4-6 hafta sonra adetleri başlar, eğer emziriyorsa bu süre 7 haftayla 4 ay arasında değişir. Emziren bir annede yumurtlama ve gebe kalma riski 7’nci haftadan itibaren başlayabilir; hatta bu dönemde loğusa henüz adet görmeye başlamadığından gebe kaldığının farkında bile olmayabilir. Bu nedenle korunma yöntemi, özellikle emzirmeyenlerde cinsel ilişki ile birlikte başlamalıdır” dedi.
Tıbbi olanaklardan destek alarak, loğusaların sağlıklı ve güvenli bir şekilde korunabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Sezai Şahmay " Lohusalık döneminde ideal korunma yöntemi, hem lohusayı yeni bir gebelikten koruyan, hem de sütten geçerek bebeği etkilemeyen bir yöntem olmalıdır. Östrojen içeren doğum kontrol hapları, emziren anneler için uygun değildir. Çünkü bu hormon, süt yoluyla bebeğe geçerek istenmeyen yan etkilere yol açabilir. Bu dönemde eğer kadın herhangi bir yöntem uygulamak istemiyorsa eşinin prezervatif kullanması bir seçenek olabilir. Cilt altına uygulanan implantlarsa çıkarılması sırasında bir cerrahi girişim gerektirdiğinden çok tercih edilmemektedir. Son on yılda tüm Batılı ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu işlev için ‘rahim içi sistem’ adı verilen ve halk arasında “hormonlu spiral” olarak bilinen rahim içi araçlar kullanılmaktadır” dedi.
Doğumdan sonraki 4-6 hafta arasında takılması uygun görülen rahim içi sistemin (hormonlu spiral) vücudun hormonal dengesini etkilemeden rahim zarını incelterek kanamayı azalttığına değinen Prof. Dr. Sezai Şahmay, “Rahim içi sistem, içerdiği progestin hormonunu günlük çok küçük dozlarda ve beş yıl süreyle rahim iç zarına direkt olarak verdiği için, bu zarda incelme yaparak adet kanamalarını azaltır. Bu durum özellikle doğum esnasında kan kaybederek güçsüz düşen lohusalar için yararlı bir durumdur. Çünkü her ay 5-6 gün süreyle adet kanaması olması zaten kansız kalmış olan lohusanın iyileşmesinin gecikmesine neden olan faktörler arasındadır. Bu nedenle rahim içi sistem, adet kanamasıyla atılan kan miktarını azaltarak iyileşme sürecini hızlandırır ” dedi.