Emziren anne için beslenme önerileri...
Emziren anneler hem yeterli süt üretebilmek, hem de gebelik döneminde alınan fazla kilolarından kurtulmak isterler. Genelde kilo vermenin sütü azaltacağına ya da çok süt olması için de çok yemek yemenin gerektiğine inanılır. Oysa bu doğru değildir.
Tam tersi, doğum sonrasında ideal kilo verme zamanı emzirme dönemidir. Çünkü emzirme sırasında bazal metabolizma hızı dediğimiz vücudun harcadığı enerji, normal dönemden daha fazladır. Bu nedenle emzirme döneminde fazla kilolardan kurtulmak için özel bir diyet uygulamak gerekmez. Sadece sağlıklı bir beslenme programı uygulamak yeterlidir. Bu beslenme tarzı hem fazla kiloların kendiliğinden erimesini hem de bebeklerin daha kaliteli süt ile beslemesini sağlayacaktır.
Anne sütü önemlidir.
Anne sütü, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan bir yaratılış harikasıdır. Bebeğin büyümesi ve gelişmesi, ilk altı ay tek başına anne sütü ile karşılanır. Bebekleri başta ishal olmak üzere, pek çok bulaşıcı hastalıktan, kansızlıktan, diyabetten, alerjiden, üst solunum yolu hastalıklarından ve obeziteden korur. Ayrıca anne ve bebek arasında psikolojik bir bağın kurulmasına yardımcı olur.
Anne sütünün bu üstünlükleri göz önüne alındığında, doğumdan sonra annenin bebeğine vereceği en güzel hediye, onu kendi sütü ile beslemesidir. Ancak bu şekilde, yarının büyüğü olacak çocuklar için sağlıklı bir yaşamın temeli atılmış olur.
Süt üretimi, annenin birçok besine olan gereksinimini artırır. Bu artışın karşılanması, süt salgısının verimliliği kadar, annenin sağlığı için de önemlidir.
Anneler, hangi şartlar altında olursa olsun bebeğin sağlığını geliştirecek ve büyümesini destekleyecek yeterli kalite ve miktarda süt üretebilirler.
Süt üretimini, bebeğin anne göğsünü doğru ve güçlü bir şekilde emmesi (10-15 dakika), boşaltması ve annenin sıvı tüketimi etkiler. Emziren bir kadın günde ortalama 800 ml süt üretir.
Enerji ve besin öğeleri gereksinimi
Emziklilik döneminde, günlük alınması gereken enerji (kalori) ve besin öğeleri miktarlarında artışlar olur. Örneğin, ortalama 800 ml/gün süt üreten bir kadının, günde 700 kalorilik ilave bir enerjiye gereksinimi vardır. Bu enerjinin 500 kalorisinin günlük beslenmesi ile, 200 kalorisinin de hamilelikte kazanılan kilolardan (yağ depolarından) sağlanması istenir. Bu şekilde, emzirmenin ilk dönemlerinde, ayda yarım ile 1 kg arasında ağırlık kaybedilebilir. Bu endişe edilecek bir durum değildir.
Yanlış inanışlar
Toplumda şekerli ve tatlı türünden besinlerin süt verimini arttırdığı kanısı yaygın ve yanlış bir inanıştır. Emziren annelerin yaptığı en büyük hatalardan biri de sütün kalitesini veya miktarını artırmak için gereğinden fazla yemek yemeleridir. "Emziriyorum, sütüm artsın..." diyerek daha fazla gıda tüketilmektedirler. Unutmamak gerekir ki, anne sütünün miktarı tüketilen pilava, makarnaya, böreğe değil sıvı gıdalara bağlıdır. Ayrıca annenin rahat, huzurlu ve stresten uzak oluşu da süt verimini etkilemektedir.
Bol bol sıvı tüketin
Bebeğin güçlü bir şekilde emmesi ve annenin günde ortalama aldığı 3-4 litre (10-12 su bardağı) sıvı ile sütün miktar ve kalitesi artacaktır. Süt, su, ıhlamur, bitki çayları, meyve suyu, az şekerli kompostolar tercih edilmesi gereken sıvı gıdalardır. Özellikle de, hem kabızlığa iyi gelen hem de sıvı gıda tüketimi açısından önemli olan üzüm, erik, kayısı kompostolarının tüketilmesi iyi olacaktır.
Sütsüz olmaz
Anne sütünün miktarını ve kalitesini artıran en önemli besin maddesi hiç şüphesiz süttür. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesine ilave olarak günde en az 3-4 su bardağı daha süt içmesi gerekir. Süt içemiyorsanız, aynı miktarda yoğurt veya ayran tüketiniz.
Artan protein ve demir ihtiyacı
Annenin bu dönemde dikkat etmesi gereken bir diğer önemli konu da artan protein ve demir ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu nedenle anne her gün bir adet kayısı kıvamında haşlanmış yumurta yiyiniz. Yine peynir, yoğurt gibi ürünler de protein gereksiniminin karşılanmasında uygun gıdalardır.
Diyet yapmayın
Emzirme döneminde her ne kadar süt verimini etkilemese de, herhangi bir zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Çünkü, vücudun ihtiyacı olan ve sayıları 50'yi bulan besin öğelerinin (karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller) 1800 kalorinin altındaki beslenme uygulamaları ile karşılanması güçtür. Bu nedenle annenin emzirme sürecinde günlük alması gereken kalori hiçbir şekilde 1800'ün altında olmamalıdır.
Kaçınmanız gerekenler
Emzirme döneminde yiyeceklerle beraber alman demirin vücutta kullanılmasını önemli ölçüde engelleyen çayın tüketilmesi mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Özellikle demir yönünden zengin gıdalar (ör:yumurta) yenildiğinde kesinlikle çay içilmemesi gerekir. Çay yerine C vitamininden zengin taze sıkılmış meyve suları, demirin vücutta daha çok kullanılmasını sağlaması nedeniyle tercih edilmelidir.
Yine bu dönemde hamur işi, tatlı, börek, çörek, pilav, makarna, ekmek gibi kalorisi yüksek yiyeceklerden uzak durmak, sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme programı izlemek hamilelik döneminde alınan kiloların daha rahat verilebilmesine yardımcı olacaktır.
Her dönemde olduğu gibi emzirme döneminde de tuz tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Aşırı tuz tüketmekten kaçınılmalıdır.
Sezaryenle doğum yaptıysanız
Özellikle doğum sonrası ilk haftalardaki beslenme şekli annenin sezaryen veya normal doğum yapmasına göre değişmektedir. Eğer anne normal doğum yaptıysa doğum sonrası özel bir diyete alınmaz, ancak her emziren anneye olduğu gibi bol sıvı gıda tüketimi önerilir. Fakat bebek sezaryenle dünyaya geldiyse, anneye diyetisyen kontrolünde özel bir beslenme programı uygulanması gerekir. Bu programda, anne ilk gün sadece sıvı gıdalar ile beslenir. Daha sonra annenin gaz ve gaita çıkarmasına göre yumuşak gıdalara veya normal beslenmeye geçilir. Bu geçiş dönemi ortalama 2-4 gün arasında değişir.
alıntı
Tam tersi, doğum sonrasında ideal kilo verme zamanı emzirme dönemidir. Çünkü emzirme sırasında bazal metabolizma hızı dediğimiz vücudun harcadığı enerji, normal dönemden daha fazladır. Bu nedenle emzirme döneminde fazla kilolardan kurtulmak için özel bir diyet uygulamak gerekmez. Sadece sağlıklı bir beslenme programı uygulamak yeterlidir. Bu beslenme tarzı hem fazla kiloların kendiliğinden erimesini hem de bebeklerin daha kaliteli süt ile beslemesini sağlayacaktır.
Anne sütü önemlidir.
Anne sütü, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan bir yaratılış harikasıdır. Bebeğin büyümesi ve gelişmesi, ilk altı ay tek başına anne sütü ile karşılanır. Bebekleri başta ishal olmak üzere, pek çok bulaşıcı hastalıktan, kansızlıktan, diyabetten, alerjiden, üst solunum yolu hastalıklarından ve obeziteden korur. Ayrıca anne ve bebek arasında psikolojik bir bağın kurulmasına yardımcı olur.
Anne sütünün bu üstünlükleri göz önüne alındığında, doğumdan sonra annenin bebeğine vereceği en güzel hediye, onu kendi sütü ile beslemesidir. Ancak bu şekilde, yarının büyüğü olacak çocuklar için sağlıklı bir yaşamın temeli atılmış olur.
Süt üretimi, annenin birçok besine olan gereksinimini artırır. Bu artışın karşılanması, süt salgısının verimliliği kadar, annenin sağlığı için de önemlidir.
Anneler, hangi şartlar altında olursa olsun bebeğin sağlığını geliştirecek ve büyümesini destekleyecek yeterli kalite ve miktarda süt üretebilirler.
Süt üretimini, bebeğin anne göğsünü doğru ve güçlü bir şekilde emmesi (10-15 dakika), boşaltması ve annenin sıvı tüketimi etkiler. Emziren bir kadın günde ortalama 800 ml süt üretir.
Enerji ve besin öğeleri gereksinimi
Emziklilik döneminde, günlük alınması gereken enerji (kalori) ve besin öğeleri miktarlarında artışlar olur. Örneğin, ortalama 800 ml/gün süt üreten bir kadının, günde 700 kalorilik ilave bir enerjiye gereksinimi vardır. Bu enerjinin 500 kalorisinin günlük beslenmesi ile, 200 kalorisinin de hamilelikte kazanılan kilolardan (yağ depolarından) sağlanması istenir. Bu şekilde, emzirmenin ilk dönemlerinde, ayda yarım ile 1 kg arasında ağırlık kaybedilebilir. Bu endişe edilecek bir durum değildir.
Yanlış inanışlar
Toplumda şekerli ve tatlı türünden besinlerin süt verimini arttırdığı kanısı yaygın ve yanlış bir inanıştır. Emziren annelerin yaptığı en büyük hatalardan biri de sütün kalitesini veya miktarını artırmak için gereğinden fazla yemek yemeleridir. "Emziriyorum, sütüm artsın..." diyerek daha fazla gıda tüketilmektedirler. Unutmamak gerekir ki, anne sütünün miktarı tüketilen pilava, makarnaya, böreğe değil sıvı gıdalara bağlıdır. Ayrıca annenin rahat, huzurlu ve stresten uzak oluşu da süt verimini etkilemektedir.
Bol bol sıvı tüketin
Bebeğin güçlü bir şekilde emmesi ve annenin günde ortalama aldığı 3-4 litre (10-12 su bardağı) sıvı ile sütün miktar ve kalitesi artacaktır. Süt, su, ıhlamur, bitki çayları, meyve suyu, az şekerli kompostolar tercih edilmesi gereken sıvı gıdalardır. Özellikle de, hem kabızlığa iyi gelen hem de sıvı gıda tüketimi açısından önemli olan üzüm, erik, kayısı kompostolarının tüketilmesi iyi olacaktır.
Sütsüz olmaz
Anne sütünün miktarını ve kalitesini artıran en önemli besin maddesi hiç şüphesiz süttür. Annenin yeterli ve dengeli beslenmesine ilave olarak günde en az 3-4 su bardağı daha süt içmesi gerekir. Süt içemiyorsanız, aynı miktarda yoğurt veya ayran tüketiniz.
Artan protein ve demir ihtiyacı
Annenin bu dönemde dikkat etmesi gereken bir diğer önemli konu da artan protein ve demir ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu nedenle anne her gün bir adet kayısı kıvamında haşlanmış yumurta yiyiniz. Yine peynir, yoğurt gibi ürünler de protein gereksiniminin karşılanmasında uygun gıdalardır.
Diyet yapmayın
Emzirme döneminde her ne kadar süt verimini etkilemese de, herhangi bir zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Çünkü, vücudun ihtiyacı olan ve sayıları 50'yi bulan besin öğelerinin (karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller) 1800 kalorinin altındaki beslenme uygulamaları ile karşılanması güçtür. Bu nedenle annenin emzirme sürecinde günlük alması gereken kalori hiçbir şekilde 1800'ün altında olmamalıdır.
Kaçınmanız gerekenler
Emzirme döneminde yiyeceklerle beraber alman demirin vücutta kullanılmasını önemli ölçüde engelleyen çayın tüketilmesi mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Özellikle demir yönünden zengin gıdalar (ör:yumurta) yenildiğinde kesinlikle çay içilmemesi gerekir. Çay yerine C vitamininden zengin taze sıkılmış meyve suları, demirin vücutta daha çok kullanılmasını sağlaması nedeniyle tercih edilmelidir.
Yine bu dönemde hamur işi, tatlı, börek, çörek, pilav, makarna, ekmek gibi kalorisi yüksek yiyeceklerden uzak durmak, sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme programı izlemek hamilelik döneminde alınan kiloların daha rahat verilebilmesine yardımcı olacaktır.
Her dönemde olduğu gibi emzirme döneminde de tuz tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Aşırı tuz tüketmekten kaçınılmalıdır.
Sezaryenle doğum yaptıysanız
Özellikle doğum sonrası ilk haftalardaki beslenme şekli annenin sezaryen veya normal doğum yapmasına göre değişmektedir. Eğer anne normal doğum yaptıysa doğum sonrası özel bir diyete alınmaz, ancak her emziren anneye olduğu gibi bol sıvı gıda tüketimi önerilir. Fakat bebek sezaryenle dünyaya geldiyse, anneye diyetisyen kontrolünde özel bir beslenme programı uygulanması gerekir. Bu programda, anne ilk gün sadece sıvı gıdalar ile beslenir. Daha sonra annenin gaz ve gaita çıkarmasına göre yumuşak gıdalara veya normal beslenmeye geçilir. Bu geçiş dönemi ortalama 2-4 gün arasında değişir.
alıntı
Moderatör tarafında düzenlendi: