Elif ne demek biliyor musun ?
elif elif ne demek resimleri elifin anlamı ne anlama gelir
***
‘elif’ olmak
‘susmayı seversin; sükûtu seversin; sükûtu hal edinenleri seversin… ‘
ne güzel bir söz
elif olmak hep vurulmakmış
eif olmak o’nun sevdasıyla yanmakmış
ben elif olamıyorum
bu yüzden üşüyorum
bu yüzden sabredemiyorum
vuruluyorum hep ama ‘elif’ olarak vurulmak başka
‘elif’ olarak dayanmak başka
severim sükutu ama ‘elif’ olamadım bir türlü
‘elif’ ce susamadım
acılardan geçiyorum va acılar içimden geçiyor
ölümler yokluyor hayatımı
hüznü yüzüme yakıştıranlar seviniyor belki
ama ben ‘elif’ deyip geçemiyorum
ne güzelmiş ‘elif’ olmak
şimdilerde ne çok ihtiyacım var ‘elif’ olmaya
‘sen, dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit “elif” olmaz adın’
demişsin
ben dünyama sonradan girenlere daha çok bağlanmışım
bu yüzden acılarım
bu yüzden bu çekilen vafasız sancılar
‘elif’ olmayı uzak etmişler bana
yasaklamışlar vuruluşlarımın beni ‘elif’ olmaya götürmesini
suretler yabancı
aynalar yalancı
içim sus
kalbim perişan
ben ‘elif’ olamadım
***
Elif gibi olmak
Elif gibi olmak.Şu yuvarlak dünyaya inat dimdik durmak.Doğru olmak ve dosdoğru yürümek patika yollarda.Bir başak gibi salınmak nazlı nazlı rüzgarla.Minareyi andırır suretiyle her daim şahadeti vurgulamak.Elif olmak; kar tanesi kadar soğuk, bir o kadar narin olmak.Elif olmak; Hırçın dalgalar kadar asi, durgun sular kadar mağrur olmak.Elif olmak; Güneş kadar yakıcı, bir o kadar aydınlık olmak.Elif olmak; Başı çekmektir.zorluklara, sıkıntılara dur deyip her yerde her suretle ve her daim “işte buradayım” diyebilmektir.Ve işte buradayım diyerek varlığını zirveye ulaştırıp ALLAH lafzına yaşam vücudunu giydirebilmektir.Tırtıl olarak halk olmak ve tırtıl olarak düşmek yollara.ufuklara ulaşmak için, yaradılışın özündeki gayeye ulaşmak için ve bir gün kelebek olarak aydınlık geleceğe ulaşmak için.Dedik ya elif gibi olmak diye, sürünerek dahi olsa hedefine dosdoğru yürümek.Güneşli güzel günlere kanat açmak.Elif olmak, beklide zıtlıklardaki ahengi yakalayıp karşıtlıklar kamusuna hayatın anlamına dair imgeler bırakmak.
Zümrüdüanka gibi yaşamak ve hayata gözlerini kapamak.Sonsuza ulaşmak.Ölmek,ölümde doğumla buluşmak.Kendi külünden yeniden kendini yaratmaktır.elif olmak.
Elif olmak; bilinmez diyarların bilinmez yollarından geçerek Kafdağı’na ulaşmak.Dahası Kafdağı’nı da aşıp arkasındaki bilinmezliklere ulaşmak.
Tüm yoklukları içine çekmek, acıyı,derdi,tasayı silmek ve hayata mutluluk serpmektir elif olmak.
İçine giren bir kum tanesinin verdiği ızdırapla kavrulmak ve istiridye olmanın verdiği çaresizlikle göğüs germek ve savaşmak .Gitgide büyüyen acılara karşı dayanmak.Dayanmak ve acıları güzelliklere çevirmek.
Ve bir inci var edebilmek, kum tanesini inciye dönüştürebilmek.Lüzumsuzken ona paha biçilemez bir değeri yükleyebilmektir elif olmak.
Elif olmak; Sarp kayalarla örtülü uçurumların kenarında açan bir çiçek olabilmek ve hayatı enginlerden seyretmek.
Elif olmak; Bir arı gibi her çiçege konabilmek ve her çiçekten bir pay alabilmektir.
Elif olmak; Karanlıklara kamer gibi parlayabilmektir.
Elif olmak; Akıntıya karşı kürek çekebilmektir.
Elif olmak; Kuru topraklarda yeşerebilmektir.
Elif olmak; Baharla coşabilmektir.
Elif olmak; Hayata anlam verebilmektir.
Elif olmak; Elif olarak var olabilmek, elif olarak öle bilmektir.Elif olarak yaşayabilmek ve her daim ELİF olarak kalabilmektir.
***
CANIMSIN ELİF
Elif ile başlar, bende alfabe
Gözümün nurusun, canımsın Elif
Elif elif yazar, bu son kitabe
Gözümün nurusun canımsın ElifBaşka tat istemem, aşkındır tadım
Mazide, atide, Elif’tir yâdım
Seninle semaya, yazılsın adım
Ecelden sonra da sanımsın ElifKederi zamandan, kaldırır Elif
Sevdalı düşlere, daldırır Elif
Umutlu nağmeler, çaldırır Elif
Hayata bağlayan yanımsın ElifAşkıma bir fiske, vuramam ki ben
Onsuz bir düş bile, kuramam ki ben
Bir an bile ayrı, duramam ki ben
Yaşama kaynağım kanımsın Elif
Zülfesinden dökülen iksiri içtiğim an,
Anladım sevdasını kıyamdaki Elif’in
Kaç bin melek Elif’çe kıyamdadır göklerde
Kaç bin Elif koruyor, gökleri devrilmekten
Bir Elif etrafında dönüyor cümle âlem
Ve Elif’ler yazıyor, yaralı nice kalem
Dağların hayalinde Elif’çe durmak vardır
Kuşların aradığı Elif’in zülfesidir
Serviler Eli f’çe bir teslimiyet içinde
Eğilir rûzigârın mest eden huzurunda
Balıklar deryalarda kayıp Elif’ler arar
Dalgaların arzusu Elif’çe yükselmektir
Mücerred Elif idi Mecnûn’un aradığı
Elif’i sinesine batırıp yandı Leylâ
Fuzûlî’nin gözünden akan yaş Elif oldu
Elif Elif yükseldi gönüllerden vâveylâ
Saf saf oldu şiirler huzurunda Elif ‘in
Bâkî’nin musallâda son gördüğü Elif’di
Sen ki Elif yazansın, boyunca güzel olan,
Zülfesi zülfün gibi, sevdalar tutuşturan
Bir kere “âh” yazanda, yıldızları yandıran,
Cennette her hûrinin gıbta ile andığı
Ve Elif ‘i yaratan Rabbimin nimetisin
Seni kanlı sineme Elif diye çekeyim
Bir “He” gibi kıvrılıp, seyretsem endamını
Aşkta tıpkı ELİF gibidir isminde gizlidir ama okunmaz
o olmadan da besmele sese gelmez o her şeyin içindedir hiç bir şeyde görünmez;
Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu..Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim..Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter..
Unutma;
Özlediğim kadar Sen’sin..
Sevdiğim kadar Ben’sin..
“Elif” karanlıkta oturuyordu..
Bir “Be” bulsa açılacaktı yolu..
Ama sırdı “Be”…
“Elif” sırrın varlığını bile bilmiyordu…
Oysa gelmesi gerekiyordu “Be” nin…
Gelmesi ve ayağına düşmesi “Elif” in…
Her Elif’in yolunu açacak bir “Be” Yaradan bir Yar var ki..
Kelâmını başlatır bir Elif ile…
Cümle içinde Elif’in varlığını hissettirir sabretmeyi bilene…
Elif’i cümleye sevdirir, cümleye Elif’i faydalı kılar…
Kelâm’ını kalbe vahiy kılan bir Yar vardır ki;
Elif’liliğin idrakinde olmayan her yürek için büyük sıkıntılar verir…
Bu, o Yar’in merhametindendir, fazlındandır…
Elif…
elif, hakkında, ne demek, anlamı nedir, resim, bilgiler burada
Elif ne demek bakalım meleklerim..
Elif ne demek biliyor musun ?
Elif ilk, elif tek, başı yok, sonu yok…
Elif umut dünyası, gönül kavgası, sevda dermanı….
Elif hecesiz, harflerin en güzeli…
İsimlerin sultanı……
Sonsuzluğa açılan kapı….
Sonzuzluğun bitiminden, başlangıcından bir çizgi….
Uzattıkça artan sevgi, gönül bağı, bitiminde ise baştan başlayış
Bir o kadar da uzatılmayacak, kararlı tek…. Elif
Elif umut dünyası, gönül kavgası, sevda dermanı….
Elif hecesiz, harflerin en güzeli…
İsimlerin sultanı……
Sonsuzluğa açılan kapı….
Sonzuzluğun bitiminden, başlangıcından bir çizgi….
Uzattıkça artan sevgi, gönül bağı, bitiminde ise baştan başlayış
Bir o kadar da uzatılmayacak, kararlı tek…. Elif
Elif, gülün dalı bülbülün duası, dermanı…
Bülbülün sevdası gül imiş; dermanı ise gülün dalı, gülün dalı ise Elif imiş
Bülbül kanadı gagasıda sevdası
yani gülü, diyar, diyar gezermiþ
yani gülü, diyar, diyar gezermiþ
kanadı,çünkü aşık güle
Aşkı destan dillere
Dermanı isesaklıymış tek hecede yani Elif’te
Aşkı destan dillere
Dermanı isesaklıymış tek hecede yani Elif’te
Bülbüle sormuşlar bir vakit
Nedir sırrındaki hikaye
Nedir sırrındaki hikaye
Bülbül demiş sewdam güldür
Sevdamın dermanı ise Elif
Elif ise gülümün dalıdır
Sevdasız ben dermansız ise sewdam olmaz
Ben gülsüz gül ise dalsız kalırmı
Dalın adı Elif,Elif sırda sinem sır bende derman
Dermanın adı Elif demiş
Sevdaya derman, dermana ise ben gerek
gereğini bilen ise gene
Elif…..
Sevdamın dermanı ise Elif
Elif ise gülümün dalıdır
Sevdasız ben dermansız ise sewdam olmaz
Ben gülsüz gül ise dalsız kalırmı
Dalın adı Elif,Elif sırda sinem sır bende derman
Dermanın adı Elif demiş
Sevdaya derman, dermana ise ben gerek
gereğini bilen ise gene
Elif…..
evvel, Elif Ahir, Elif baki, Elif zâhir... Elif harfinin temsil etiği anlamlar bile onu diğer harlerden ayırıyor...
Elif, kalem demek. Kalem yazının sözün başı... Her şeyden önce yaratılan da kalem, her şeyi tek tek yazan da kalem... Kalemi halkeden ise En büyük Elif, Ehad'ın başındaki elif...
Bir Elif hikayesi de Nazan Hanımdan:
"Elif, “tek”; “Be” tek’in tekliğini pekiştiren iki.
Bunun için “Be” ikiliğin değil,
Elif’in tek oluşunun bir tezahürü.
Elif’in “Be”ye; “Be”nin de Elif’e aşkı,
Elif’in “Be”de tezahür eden kendi aşkına âşık olması...
O kadar çok sevdi ki Elif, Be’yi..."
Elif, kalem demek. Kalem yazının sözün başı... Her şeyden önce yaratılan da kalem, her şeyi tek tek yazan da kalem... Kalemi halkeden ise En büyük Elif, Ehad'ın başındaki elif...
Bir Elif hikayesi de Nazan Hanımdan:
"Elif, “tek”; “Be” tek’in tekliğini pekiştiren iki.
Bunun için “Be” ikiliğin değil,
Elif’in tek oluşunun bir tezahürü.
Elif’in “Be”ye; “Be”nin de Elif’e aşkı,
Elif’in “Be”de tezahür eden kendi aşkına âşık olması...
O kadar çok sevdi ki Elif, Be’yi..."
Elif nazeninde çıkıLmış yoLa
Dimdik ve gururla
En yüce aşkla
Ve bir Yusufî aşk mülahazasında
Elif aşktır Nun sabır...
hem Elif'teyim hem Nun'da...
bir ney misali inlerim
her şiirin sonunda...
Dimdik ve gururla
En yüce aşkla
Ve bir Yusufî aşk mülahazasında
Elif aşktır Nun sabır...
hem Elif'teyim hem Nun'da...
bir ney misali inlerim
her şiirin sonunda...
Elif dedim Nun geldi ardı sıra...
Elif'in asLı nokta.....
noktalar birleşti Ve
kainat yazıLdı ..
noktalar birleşti Ve
kainat yazıLdı ..
Şimdi LâL zamanı....Kapat gözlerini..Kuyularda inleyen binlerce Yusuf'u saklıyorum...
Sen ise sevdamızı demlemiş yavru ceylanlara içermektesin...Susuyorum Yunus'un dizlerine çökerek...
Seni anıyorum Süleyman evrâdında...Sen ise dualarına beni katıp binlerce " Lâm " iniltisine " Elif'i " katıyorsun...
Yanıyorsun Mecnun'a yanan Leylâ gibi....
Kanatıyorsun yüreğini korkusuzca bıçağa boynunu vuran Esmâ gibi...
Durma şimdi...
Ellerini aç gökyüzüne bir dua gibi...Yağ bozkırlarıma bir deryâ gibi...Boynunu bükme sakın...
Ezberlese sonbahar senin narin bedenini..
" Nun " gibi dik dursun başın..Eğme diyorum sancağını..Aldırma ömrümüze biçilen hasrete..
Aldırma bedenine vaat edilen miadı dolmuş hastalığa.Kan bürüse de gözlerimize..
Hüzne ? edilse de vuslatımız...” Elif ” gibi gülümseyelim suskunluğa...
Elif ki; ne yüce bir kelimedir Tur dağında.
Unutma sevgili; hiçbir yara duasız bırakılmamıştır..
Bırak aksın kanımız..Damlayan her kanın düştügü yerde binlerce " umut " inkişaf etsin.
Etsin ki Cennet müjdelensin solgun yüzlerimin bayram sabahına Bırak hasret bize yüklensin...
Her hasret cığlığı gömlegimizden damlasın...
Sen ise sevdamızı demlemiş yavru ceylanlara içermektesin...Susuyorum Yunus'un dizlerine çökerek...
Seni anıyorum Süleyman evrâdında...Sen ise dualarına beni katıp binlerce " Lâm " iniltisine " Elif'i " katıyorsun...
Yanıyorsun Mecnun'a yanan Leylâ gibi....
Kanatıyorsun yüreğini korkusuzca bıçağa boynunu vuran Esmâ gibi...
Durma şimdi...
Ellerini aç gökyüzüne bir dua gibi...Yağ bozkırlarıma bir deryâ gibi...Boynunu bükme sakın...
Ezberlese sonbahar senin narin bedenini..
" Nun " gibi dik dursun başın..Eğme diyorum sancağını..Aldırma ömrümüze biçilen hasrete..
Aldırma bedenine vaat edilen miadı dolmuş hastalığa.Kan bürüse de gözlerimize..
Hüzne ? edilse de vuslatımız...” Elif ” gibi gülümseyelim suskunluğa...
Elif ki; ne yüce bir kelimedir Tur dağında.
Unutma sevgili; hiçbir yara duasız bırakılmamıştır..
Bırak aksın kanımız..Damlayan her kanın düştügü yerde binlerce " umut " inkişaf etsin.
Etsin ki Cennet müjdelensin solgun yüzlerimin bayram sabahına Bırak hasret bize yüklensin...
Her hasret cığlığı gömlegimizden damlasın...
Onurlu savaşçıLarın bükülmez biLeği,Elif
Zafer bekleyenLerin tertemiz dileği,Elif...
***
ELİF…
Elif…
Ayrı dursada,
Ayrılık değil.
Sev sevil,
Dimdik ayakta dur…
Rabbinin huzurunda eğil.
Elif…
Gül gönülde
Sevda derinde
Yaş gözünde değil, yüreğinde.
Terkedersen… kalırsın Yalnız,
Yalnız… Rabbin olsun gönlünde.
Elif…
İlk hecede,
Karanlık gecede.
Bir değil her günde,
Aydınlat ve ısıt güneşinde.
Özünde… sözünde… gülüşünde.
Elif…
Elif’in güzelliğinde
Muhabbet olursa gönülde
Huzur.. O’nun varlığında birliğinde.
Derlerse de inanma… dünya üç günde.
Yaşa gönülde, sevdiğin sevildiğin günde.
***
BİR ELİF MİKTARI…
Sonbaharın esrik rüzgârlarında,
Sen kırılan dal, ben bağ bozumunda,
Hayatın bitmeyen acılarında,
Bir Elif miktarı olsan yanımda.
Söylenen çok dinleyen yok hayatda,
Çiçekler açar mı kırılan dalda,
Kurşun yarası olan hatıranda,
Bir Elif miktarı kalsan canımda.
Yaşamak kolay değil bahar yazda,
Donmadan önce savurur hazanda,
Ilgıt ılgıt essin rüzgar son anda,
Bir Elif miktarı yansan bağrımda.
Çakallar ulusun dağ başlarında,
Ay saklansın bulutlar arasında,
Karanlığın bitmeyen korkusunda,
Bir Elif miktarı olsan yanımda.
Duydum bir Ceylan vurulmuş ovada,
Yavrudan ayrılmış ana figanda,
Gözümden akan damla damla kanda,
Olma yanımda, feryadım dağlarda
***
Elif Dedimse
Elif’ten kıskandın beni. Elif, dedimse bir harf diyorum.
Bizim harfimiz, çocukluğumuzun, coğrafyamızın güzeli…
Elif olmasa başıboş kalacak harfler.
Elif, sırtını çöle dayamış, uykulu bir yolcu gibi uzanıyor
Yeryüzüne. Sonra gökte iki yıldız beliriyor…
Elif, yolculuğun inceliği, zarafeti… Bir masal
Kahramanı. Ne yapsa, nereye gitse, nasıl dursa
Alfabenin bir harfini anlatıyor bize.
Elif, alfabenin içinde kendini yaşayan doğurgan bir
yapı. Şöyle sırtını bir ağaca dayasa; güneş, eğse bükse
gölgesini, sulardan geçip gitse, yağmur damlaları değse
eteklerine, yıldızlansa gözleri, kıvrılıp uyusa vav gibi,
ellerini, iki yana açıverse, yanıbaşına uzanıp uyusa
ikindileri, iki büklüm dolaşsa çölleri… Yine bir
alfabenin içinde duruyor Elif. Harflerini yazıyor. Çölde
kendini arayan, kendince harfler kuran bir bedevi gibi…
Harfleri ayna Elif’e. Elif, be, te, se…
Eliflerin gide gide, kıvrıla kıvrıla, eğile büküle “ye”
Olduğunu anlatıyor bize. Alfabe kutsal bir dokunuşla
Elif gibi başlıyor, dosdoğru… Ye gibi bitiyor sonra.
Yılan gibi…
Şimdi herkes harfini arayacak sevgilim.
Elif olmaksa zor.
Bazıları kendini Vav’da bulacak, bazıları iki gözü iki
Çeşme He’de. Bazıları “ye” gibi, sürünecek dünyanın
Toprağına, mim olup kalacak…
Bazıları başına üç yıldız konmuş taçlar giyecek,
Şehzadeler gibi uyanacak bazıları…
El pençe divan duran köleler, kalpleri incilenmiş
Âlimler, tahtlara oturmuş hâkimler, yersiz yurtsuz
Yolcular vesaire vesaire…
***
Zordur elif olmak
“elif” olmak zordur
cünkü “elif” olmak
yuvarlak bir dünyada dik durmanın
dik ve önde
belki acıyla
ama vazgeçmeden durmanın
dünya ne kadar dönerse dönsün
olduğu yerde kalmanın adıdır “elif” olmak……….zordur “elif” olmak
“elif” olmak hep vurulmaktır
“elif” olmak yalnızca “elif” olmaktır
……..”elif” demeden hiçbir şey denilemez
ben “elif” dedim
artık her şeyi söyleyebilirim*/ dostum “elif” olmayı dilemişim sanırım bir vakt-i seherde bir cesaretle….zor(luğunu) bilmemişim o zamanlarda; dilemişim..yar’ın huzurunda bir “elif” misali durabilmeyi dilemişim; oysa şimdilerde dizlerimin bağı çözülür; diz çökerim..be’ye meylederim; “başlasın bu cümle artık!” derken yine “elif” misali kalıveririm bir bir’in huzurunda..yine zorlukla yalnızca yalın-ca…/“elif” olmak zor imiş!ama her elif’in yanında akvâ olan’ın yardımı yar’lığı var imiş!!dostum bilir misin “elif “ olmaya talip olmak nedir bilir misin insan nasıl “elif” olur? dilersin o’ndan sadece o’nun yar-lığını dilenirsin…o’nun kucağından başka mekanlar sana soğuk gelir üşürsün bir ağustos sıcağında..yürüdüğün yollar sana yabancı gelir; bildik mekanlar sıkar seni..tanımadığın sîmalar sana âşina gelir tanımadığın kişiler senin niyazına girer; tanıdıkların ise yabancı nazarlarla bakarlar sana. hikmetine eremediğin hallerle örülür hayatın; susmayı seversin; sükûtu seversin; sükûtu hal edinenleri seversin…
dostum bilir misin “elif” bağlanmaz kendisinden sonraki harfe…sadece kendinden önceki harfe bağlanır; en önceki’ne belki de..sen dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit “elif” olmaz adın..sanırsın ki o zaman üzerindeki zorluklar kalkacak; ama herkes yüklenir üzerine..yardımsız yar’lar doluşur dünyana..”yardımıyla gelen yar” gitti diye…
aklımın al(a)madığı hallerin eteğinde gezinir dururum; belki aklım acziyetiyle susabilmeyi öğrenir diye..başımı tâ yüreğime kadar eğer dinlerim o kısık fısıltıyı şimdilerde…
dostum şimdilerde “elif” der susarım; elimi bileğime koyar dinlerim nabzımı..atışları dünyadaki hiç kimsenin isminde artmaz…yüreğim dünyadaki kimsenin isminde titremez; bu belki de lütuftur yar’dandır …bu belki de “elif “olmanın gereğidir.
/ALLAHu a’lem…/
“elif” olmayı dileten de “var”imiş dostum;
“yar” olmayı dileyen imiş…
***
Elif Elif bir yağmur yağıyor üstüme
Birinci tekil suskunluk
Gözlerin ilmini çözemeyen sevdayı neyleyim
Türküsünü unutan,
Sazını kıran ozanı neyleyim!
Kırk yerinden kırk bin kez kırılmış aynalar
Şimdi benden geçmeyen aynaları neyleyim!
Uzaktan ışıklar yanıyor
Ben sönüyor muyum
Dağ yüreğime esiyor, ılıyor muyum
Elif Elif bir yağmur yağıyor içime
Islanıyor muyum
Ceplerime sığmıyor düşlerim,
Ellerim ellerini arıyor
Yar yar
Seni neremde gizleyeyim
Daha kaç vakte kadar?
Gizemli ve esrik bir aşkın nağmesi bu bakışlar
Ah!
Kendimi yaşamadan henüz
Acıları oynadım biraz
Eski fotoğraflardan kalan hatıran
Siyah ve beyaz
Hiç doyrulmamış
Hiç durulmamış yanlarımızla
her şeyden biraz
Ağlama, diyorum artık ağlama
Teselliler bile hüzünbaz!
Elif Elif bir yağmur yağıyor üstüme
Zafer bekleyenLerin tertemiz dileği,Elif...
***
ELİF…
Elif…
Ayrı dursada,
Ayrılık değil.
Sev sevil,
Dimdik ayakta dur…
Rabbinin huzurunda eğil.
Elif…
Gül gönülde
Sevda derinde
Yaş gözünde değil, yüreğinde.
Terkedersen… kalırsın Yalnız,
Yalnız… Rabbin olsun gönlünde.
Elif…
İlk hecede,
Karanlık gecede.
Bir değil her günde,
Aydınlat ve ısıt güneşinde.
Özünde… sözünde… gülüşünde.
Elif…
Elif’in güzelliğinde
Muhabbet olursa gönülde
Huzur.. O’nun varlığında birliğinde.
Derlerse de inanma… dünya üç günde.
Yaşa gönülde, sevdiğin sevildiğin günde.
***
BİR ELİF MİKTARI…
Sonbaharın esrik rüzgârlarında,
Sen kırılan dal, ben bağ bozumunda,
Hayatın bitmeyen acılarında,
Bir Elif miktarı olsan yanımda.
Söylenen çok dinleyen yok hayatda,
Çiçekler açar mı kırılan dalda,
Kurşun yarası olan hatıranda,
Bir Elif miktarı kalsan canımda.
Yaşamak kolay değil bahar yazda,
Donmadan önce savurur hazanda,
Ilgıt ılgıt essin rüzgar son anda,
Bir Elif miktarı yansan bağrımda.
Çakallar ulusun dağ başlarında,
Ay saklansın bulutlar arasında,
Karanlığın bitmeyen korkusunda,
Bir Elif miktarı olsan yanımda.
Duydum bir Ceylan vurulmuş ovada,
Yavrudan ayrılmış ana figanda,
Gözümden akan damla damla kanda,
Olma yanımda, feryadım dağlarda
***
Elif Dedimse
Elif’ten kıskandın beni. Elif, dedimse bir harf diyorum.
Bizim harfimiz, çocukluğumuzun, coğrafyamızın güzeli…
Elif olmasa başıboş kalacak harfler.
Elif, sırtını çöle dayamış, uykulu bir yolcu gibi uzanıyor
Yeryüzüne. Sonra gökte iki yıldız beliriyor…
Elif, yolculuğun inceliği, zarafeti… Bir masal
Kahramanı. Ne yapsa, nereye gitse, nasıl dursa
Alfabenin bir harfini anlatıyor bize.
Elif, alfabenin içinde kendini yaşayan doğurgan bir
yapı. Şöyle sırtını bir ağaca dayasa; güneş, eğse bükse
gölgesini, sulardan geçip gitse, yağmur damlaları değse
eteklerine, yıldızlansa gözleri, kıvrılıp uyusa vav gibi,
ellerini, iki yana açıverse, yanıbaşına uzanıp uyusa
ikindileri, iki büklüm dolaşsa çölleri… Yine bir
alfabenin içinde duruyor Elif. Harflerini yazıyor. Çölde
kendini arayan, kendince harfler kuran bir bedevi gibi…
Harfleri ayna Elif’e. Elif, be, te, se…
Eliflerin gide gide, kıvrıla kıvrıla, eğile büküle “ye”
Olduğunu anlatıyor bize. Alfabe kutsal bir dokunuşla
Elif gibi başlıyor, dosdoğru… Ye gibi bitiyor sonra.
Yılan gibi…
Şimdi herkes harfini arayacak sevgilim.
Elif olmaksa zor.
Bazıları kendini Vav’da bulacak, bazıları iki gözü iki
Çeşme He’de. Bazıları “ye” gibi, sürünecek dünyanın
Toprağına, mim olup kalacak…
Bazıları başına üç yıldız konmuş taçlar giyecek,
Şehzadeler gibi uyanacak bazıları…
El pençe divan duran köleler, kalpleri incilenmiş
Âlimler, tahtlara oturmuş hâkimler, yersiz yurtsuz
Yolcular vesaire vesaire…
***
Zordur elif olmak
“elif” olmak zordur
cünkü “elif” olmak
yuvarlak bir dünyada dik durmanın
dik ve önde
belki acıyla
ama vazgeçmeden durmanın
dünya ne kadar dönerse dönsün
olduğu yerde kalmanın adıdır “elif” olmak……….zordur “elif” olmak
“elif” olmak hep vurulmaktır
“elif” olmak yalnızca “elif” olmaktır
……..”elif” demeden hiçbir şey denilemez
ben “elif” dedim
artık her şeyi söyleyebilirim*/ dostum “elif” olmayı dilemişim sanırım bir vakt-i seherde bir cesaretle….zor(luğunu) bilmemişim o zamanlarda; dilemişim..yar’ın huzurunda bir “elif” misali durabilmeyi dilemişim; oysa şimdilerde dizlerimin bağı çözülür; diz çökerim..be’ye meylederim; “başlasın bu cümle artık!” derken yine “elif” misali kalıveririm bir bir’in huzurunda..yine zorlukla yalnızca yalın-ca…/“elif” olmak zor imiş!ama her elif’in yanında akvâ olan’ın yardımı yar’lığı var imiş!!dostum bilir misin “elif “ olmaya talip olmak nedir bilir misin insan nasıl “elif” olur? dilersin o’ndan sadece o’nun yar-lığını dilenirsin…o’nun kucağından başka mekanlar sana soğuk gelir üşürsün bir ağustos sıcağında..yürüdüğün yollar sana yabancı gelir; bildik mekanlar sıkar seni..tanımadığın sîmalar sana âşina gelir tanımadığın kişiler senin niyazına girer; tanıdıkların ise yabancı nazarlarla bakarlar sana. hikmetine eremediğin hallerle örülür hayatın; susmayı seversin; sükûtu seversin; sükûtu hal edinenleri seversin…
dostum bilir misin “elif” bağlanmaz kendisinden sonraki harfe…sadece kendinden önceki harfe bağlanır; en önceki’ne belki de..sen dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit “elif” olmaz adın..sanırsın ki o zaman üzerindeki zorluklar kalkacak; ama herkes yüklenir üzerine..yardımsız yar’lar doluşur dünyana..”yardımıyla gelen yar” gitti diye…
aklımın al(a)madığı hallerin eteğinde gezinir dururum; belki aklım acziyetiyle susabilmeyi öğrenir diye..başımı tâ yüreğime kadar eğer dinlerim o kısık fısıltıyı şimdilerde…
dostum şimdilerde “elif” der susarım; elimi bileğime koyar dinlerim nabzımı..atışları dünyadaki hiç kimsenin isminde artmaz…yüreğim dünyadaki kimsenin isminde titremez; bu belki de lütuftur yar’dandır …bu belki de “elif “olmanın gereğidir.
/ALLAHu a’lem…/
“elif” olmayı dileten de “var”imiş dostum;
“yar” olmayı dileyen imiş…
***
Elif Elif bir yağmur yağıyor üstüme
Birinci tekil suskunluk
Gözlerin ilmini çözemeyen sevdayı neyleyim
Türküsünü unutan,
Sazını kıran ozanı neyleyim!
Kırk yerinden kırk bin kez kırılmış aynalar
Şimdi benden geçmeyen aynaları neyleyim!
Uzaktan ışıklar yanıyor
Ben sönüyor muyum
Dağ yüreğime esiyor, ılıyor muyum
Elif Elif bir yağmur yağıyor içime
Islanıyor muyum
Ceplerime sığmıyor düşlerim,
Ellerim ellerini arıyor
Yar yar
Seni neremde gizleyeyim
Daha kaç vakte kadar?
Gizemli ve esrik bir aşkın nağmesi bu bakışlar
Ah!
Kendimi yaşamadan henüz
Acıları oynadım biraz
Eski fotoğraflardan kalan hatıran
Siyah ve beyaz
Hiç doyrulmamış
Hiç durulmamış yanlarımızla
her şeyden biraz
Ağlama, diyorum artık ağlama
Teselliler bile hüzünbaz!
Elif Elif bir yağmur yağıyor üstüme
***
‘elif’ olmak
‘susmayı seversin; sükûtu seversin; sükûtu hal edinenleri seversin… ‘
ne güzel bir söz
elif olmak hep vurulmakmış
eif olmak o’nun sevdasıyla yanmakmış
ben elif olamıyorum
bu yüzden üşüyorum
bu yüzden sabredemiyorum
vuruluyorum hep ama ‘elif’ olarak vurulmak başka
‘elif’ olarak dayanmak başka
severim sükutu ama ‘elif’ olamadım bir türlü
‘elif’ ce susamadım
acılardan geçiyorum va acılar içimden geçiyor
ölümler yokluyor hayatımı
hüznü yüzüme yakıştıranlar seviniyor belki
ama ben ‘elif’ deyip geçemiyorum
ne güzelmiş ‘elif’ olmak
şimdilerde ne çok ihtiyacım var ‘elif’ olmaya
‘sen, dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit “elif” olmaz adın’
demişsin
ben dünyama sonradan girenlere daha çok bağlanmışım
bu yüzden acılarım
bu yüzden bu çekilen vafasız sancılar
‘elif’ olmayı uzak etmişler bana
yasaklamışlar vuruluşlarımın beni ‘elif’ olmaya götürmesini
suretler yabancı
aynalar yalancı
içim sus
kalbim perişan
ben ‘elif’ olamadım
***
Elif gibi olmak
Elif gibi olmak.Şu yuvarlak dünyaya inat dimdik durmak.Doğru olmak ve dosdoğru yürümek patika yollarda.Bir başak gibi salınmak nazlı nazlı rüzgarla.Minareyi andırır suretiyle her daim şahadeti vurgulamak.Elif olmak; kar tanesi kadar soğuk, bir o kadar narin olmak.Elif olmak; Hırçın dalgalar kadar asi, durgun sular kadar mağrur olmak.Elif olmak; Güneş kadar yakıcı, bir o kadar aydınlık olmak.Elif olmak; Başı çekmektir.zorluklara, sıkıntılara dur deyip her yerde her suretle ve her daim “işte buradayım” diyebilmektir.Ve işte buradayım diyerek varlığını zirveye ulaştırıp ALLAH lafzına yaşam vücudunu giydirebilmektir.Tırtıl olarak halk olmak ve tırtıl olarak düşmek yollara.ufuklara ulaşmak için, yaradılışın özündeki gayeye ulaşmak için ve bir gün kelebek olarak aydınlık geleceğe ulaşmak için.Dedik ya elif gibi olmak diye, sürünerek dahi olsa hedefine dosdoğru yürümek.Güneşli güzel günlere kanat açmak.Elif olmak, beklide zıtlıklardaki ahengi yakalayıp karşıtlıklar kamusuna hayatın anlamına dair imgeler bırakmak.
Zümrüdüanka gibi yaşamak ve hayata gözlerini kapamak.Sonsuza ulaşmak.Ölmek,ölümde doğumla buluşmak.Kendi külünden yeniden kendini yaratmaktır.elif olmak.
Elif olmak; bilinmez diyarların bilinmez yollarından geçerek Kafdağı’na ulaşmak.Dahası Kafdağı’nı da aşıp arkasındaki bilinmezliklere ulaşmak.
Tüm yoklukları içine çekmek, acıyı,derdi,tasayı silmek ve hayata mutluluk serpmektir elif olmak.
İçine giren bir kum tanesinin verdiği ızdırapla kavrulmak ve istiridye olmanın verdiği çaresizlikle göğüs germek ve savaşmak .Gitgide büyüyen acılara karşı dayanmak.Dayanmak ve acıları güzelliklere çevirmek.
Ve bir inci var edebilmek, kum tanesini inciye dönüştürebilmek.Lüzumsuzken ona paha biçilemez bir değeri yükleyebilmektir elif olmak.
Elif olmak; Sarp kayalarla örtülü uçurumların kenarında açan bir çiçek olabilmek ve hayatı enginlerden seyretmek.
Elif olmak; Bir arı gibi her çiçege konabilmek ve her çiçekten bir pay alabilmektir.
Elif olmak; Karanlıklara kamer gibi parlayabilmektir.
Elif olmak; Akıntıya karşı kürek çekebilmektir.
Elif olmak; Kuru topraklarda yeşerebilmektir.
Elif olmak; Baharla coşabilmektir.
Elif olmak; Hayata anlam verebilmektir.
Elif olmak; Elif olarak var olabilmek, elif olarak öle bilmektir.Elif olarak yaşayabilmek ve her daim ELİF olarak kalabilmektir.
***
CANIMSIN ELİF
Elif ile başlar, bende alfabe
Gözümün nurusun, canımsın Elif
Elif elif yazar, bu son kitabe
Gözümün nurusun canımsın ElifBaşka tat istemem, aşkındır tadım
Mazide, atide, Elif’tir yâdım
Seninle semaya, yazılsın adım
Ecelden sonra da sanımsın ElifKederi zamandan, kaldırır Elif
Sevdalı düşlere, daldırır Elif
Umutlu nağmeler, çaldırır Elif
Hayata bağlayan yanımsın ElifAşkıma bir fiske, vuramam ki ben
Onsuz bir düş bile, kuramam ki ben
Bir an bile ayrı, duramam ki ben
Yaşama kaynağım kanımsın Elif
Zülfesinden dökülen iksiri içtiğim an,
Anladım sevdasını kıyamdaki Elif’in
Kaç bin melek Elif’çe kıyamdadır göklerde
Kaç bin Elif koruyor, gökleri devrilmekten
Bir Elif etrafında dönüyor cümle âlem
Ve Elif’ler yazıyor, yaralı nice kalem
Dağların hayalinde Elif’çe durmak vardır
Kuşların aradığı Elif’in zülfesidir
Serviler Eli f’çe bir teslimiyet içinde
Eğilir rûzigârın mest eden huzurunda
Balıklar deryalarda kayıp Elif’ler arar
Dalgaların arzusu Elif’çe yükselmektir
Mücerred Elif idi Mecnûn’un aradığı
Elif’i sinesine batırıp yandı Leylâ
Fuzûlî’nin gözünden akan yaş Elif oldu
Elif Elif yükseldi gönüllerden vâveylâ
Saf saf oldu şiirler huzurunda Elif ‘in
Bâkî’nin musallâda son gördüğü Elif’di
Sen ki Elif yazansın, boyunca güzel olan,
Zülfesi zülfün gibi, sevdalar tutuşturan
Bir kere “âh” yazanda, yıldızları yandıran,
Cennette her hûrinin gıbta ile andığı
Ve Elif ‘i yaratan Rabbimin nimetisin
Seni kanlı sineme Elif diye çekeyim
Bir “He” gibi kıvrılıp, seyretsem endamını
Aşkta tıpkı ELİF gibidir isminde gizlidir ama okunmaz
o olmadan da besmele sese gelmez o her şeyin içindedir hiç bir şeyde görünmez;
Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu..Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim..Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter..
Unutma;
Özlediğim kadar Sen’sin..
Sevdiğim kadar Ben’sin..
“Elif” karanlıkta oturuyordu..
Bir “Be” bulsa açılacaktı yolu..
Ama sırdı “Be”…
“Elif” sırrın varlığını bile bilmiyordu…
Oysa gelmesi gerekiyordu “Be” nin…
Gelmesi ve ayağına düşmesi “Elif” in…
Her Elif’in yolunu açacak bir “Be” Yaradan bir Yar var ki..
Kelâmını başlatır bir Elif ile…
Cümle içinde Elif’in varlığını hissettirir sabretmeyi bilene…
Elif’i cümleye sevdirir, cümleye Elif’i faydalı kılar…
Kelâm’ını kalbe vahiy kılan bir Yar vardır ki;
Elif’liliğin idrakinde olmayan her yürek için büyük sıkıntılar verir…
Bu, o Yar’in merhametindendir, fazlındandır…
Elif…