Uzman SühaN
Administrator
Düzensiz adet görenler yumurtlama günlerini nasıl hesaplayabilir?
adet düzensizliğim var yumurtlamam ne zaman,adet düzensizliği olanların yumurtlama günü,düzensiz adet ve yumurtlama günü hesaplama hakkında bilgiler
Hamile kalmak isteyen kadının, dengeli ve düzenli bir hayat tarzını seçmesi, düzenli beslenmeye çalışması, uyku düzenini koruması, varsa sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklarından uzak durması gerekiyor. Eğer bildiği kronik bir hastalığı varsa, bunun giderilmesine yönelik doktor tedavisi alması yerinde olur. Bu kronik hastalığı yüzünden kullandığı ilaçların da gözden geçirilmesinde fayda var.
Ayın hangi döneminde hamile kalma şansı fazladır?
Verimliliğin en yüksek olduğu dönem, kadının yumurtlama gününe en yakın 3-4 günlük dönemdir. 28 günde bir adet gören bir kadında, yumurtlama günü adetin 14’üncü günüdür. Adetin başlamasından sonraki 10 ile 14 gün arası, gebelik şansının en yüksek olduğu, yumurtlamanın olacağı süreçtir. Bu süreç, siklusun (adet döngüsü) uzunluğuna göre kadından kadına değişir.
Örneğin, 30 günde bir adet gören birinde yumurtalama 16’ncı güne, 26 günde bir adet gören bir kadında ise 12’nci güne kayar. Adetin ilk gününden, bir sonraki adetin ilk gününe kadar olan süreci rakamsal olarak bulduktan sonra, bundan 14 çıkararak yumurtlama gününü kesin olarak hesaplayabilirsiniz.
Ancak, tabii yumurtlamanın tam olarak o gün olacağının da bir garantisi yok. Bu güne yakın olan son dört günlük aşama, yani 10 ile 14 gün arası gebeliği yakalayabilmek açısından en sık cinsel ilişkiye girilmesi gereken dönemdir.
Düzensiz adet görenler yumurtlama günlerini nasıl hesaplayabilir?
Düzensiz adet görenlerin yumurtlama sürelerini kesin olarak belirlemeleri çok zordur. Çünkü zaten yumurtlamaları düzensiz olduğu için adet dönemleri de düzensizdir. Eczanelerde satılan Elisa yöntemiyle, idrarda LH dediğimiz hormonun pik’ini (zirve yapmasını) ölçen birtakım kitler ile düzenli idrar analizi yaparak, kadınlar kendi kendilerine yumurtlama günlerini tespit edebilirler. Fakat kitlerin de güvenilirliği yüzde yüz değildir. Bazal vücut ısısı ölçümüyle birlikte bu kitlerden yararlanılması hastalara kolaylık sağlayabilir.
Vücut ısısı ölçülerek hamile kalmak için en uygun zaman saptanabilir mi?
Henüz yataktan kalmadan, herhangi bir aktivitede bulunmadan ölçülen vücut ısısına “bazal vücut ısısı” denilir. Bazal vücut ısısı ölçümü hassas bir dereceyle yapılır. Bu ısı, yumurtlamanın hemen akabinde artar. Fakat vücut ısısı, geçirilen enfeksiyonlardan, uykusuzluktan, aktivitelerden etkilenebileceği için, sadece buna dayanarak yumurtlamayı belirlemek her zaman çok güvenilir olmayabilir.
Hamile kalmayı kolaylaştırmak için ne sıklıkta cinsel ilişkiye girilmeli?
Düzenli olarak haftada ortalama iki kez cinsel ilişki öneriyoruz. Elbette üç ve daha fazla ilişkiye girenlerde gebelik şansı daha yüksektir. Kadının en verimli olduğu süreçten daha fazla yararlanmak söz konusudur. Buna karşılık haftada bir veya daha az ilişkiye giren çiftlerde gebe kalabilme süresi uzar.
Hangi yaşlarda daha kolay hamile kalınabilir?
Kadınlar, 20-30 yaş arasında, doğurganlıklarının en yüksek olduğu dönemde daha rahat gebe kalabilirler. 35 yaşından sonra gebe kalabilirlik, yumurta olgunlaşma sürecinin bozulması yüzünden azalmaya başlar ve 40 yaşından sonra belirgin olarak azalır.
30-34 yaş arasında her 7 kadından 1’i gebe kalamama problemiyle karşılaşıyor. Bu oran, 35-40 arasında her 5 kadından 1’e düşüyor. 40 yaşından sonra da her 4 kadından 1’i bir yıl düzenli ilişkiye girmesine ve gebeliği istemesine rağmen hamile kalamıyor. Erkeklerin baba olma yaşı ile kadınların gebe kalabilirliği arasında sıkı bir bağlantı yok.
Hamile kalmayı kolaylaştıran ilaçlar var mı?
12 aylık düzenli cinsel ilişkiye ve tüm koşulların uygunluğuna rağmen hamile kalamayan çiftlerde, doktor kontrolünde kullanılabilecek bazı ilaçlar var. Yumurtlamayı uyarmak, canlandırmak için kullanılan, “ovülasyon indiksiyon” dediğimiz ilaçlar bunlar. Hap, iğne şeklinde verilebilen ilaçlar, kendi kendinize kullanabileceğiniz ilaçlar değil, sadece doktor kontrolünde almanız gerekiyor.
Tiroit fonksiyon bozukluğu yaşayan insanlarda bunun giderilmesine yönelik bazı ilaçlar, prolaktin hormonunun fazla olduğu durumlarda bu hormonu düşürmeye yönelik bazı ilaçlar da var. Bunlar da kadın doğum uzmanının dahiliye uzmanıyla konsültasyonu sonucu belirlenecek tedavilerdir.
Hamileliği kolaylaştıran yiyecekler var mı?
Hamile kalma olasılığını artırdığı saptanmış herhangi bir besin maddesi yok. Fakat gebelik öncesi ve gebelik sırasında tavsiye edilen besin grupları var. Bunlar folik asit, demir, çinko ve kalsiyum açısından zengin olan gıdalar: Yani süt ve süt ürünleri; omega 3 açısından zengin olan ceviz, balık eti, kırmızı et ile baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler.
Anne adayının dengeli ve düzenli beslenmeye çalışması çok önemli. Çünkü bebeğin hem zihinsel hem fiziksel olarak gelişimi anne karnındaki süreçte başlıyor ve ilk iki yaşına kadar devam ediyor.
Hangi hastalıklar hamile kalmayı güçleştirir?
Her 100 kadından 3’ünde gördüğümüz, polikistik over sendromu denilen, yumurtlayamama problemini yaşayanların gebe kalabilirliği daha düşüktür. Guatr gibi tiroit fonksiyon bozukluğu hastalıkları, beyinden salgılanan süt hormonu prolaktinin fazla salgılandığı “hiperprolaktinimi” hastalığı gibi hormonal düzensizlikler ve çikolata kisti dediğimiz “endometriozis” de gebe kalabilirliği olumsuz etkiler. Ayrıca, kronik böbrek hastalığı, kalp damar sistemi rahatsızlıkları da gebe kalma olasılığını olumsuz yönde etkiler.
Hamile kalmak isteyen kadının, dengeli ve düzenli bir hayat tarzını seçmesi, düzenli beslenmeye çalışması, uyku düzenini koruması, varsa sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklarından uzak durması gerekiyor. Eğer bildiği kronik bir hastalığı varsa, bunun giderilmesine yönelik doktor tedavisi alması yerinde olur. Bu kronik hastalığı yüzünden kullandığı ilaçların da gözden geçirilmesinde fayda var.
Ayın hangi döneminde hamile kalma şansı fazladır?
Verimliliğin en yüksek olduğu dönem, kadının yumurtlama gününe en yakın 3-4 günlük dönemdir. 28 günde bir adet gören bir kadında, yumurtlama günü adetin 14’üncü günüdür. Adetin başlamasından sonraki 10 ile 14 gün arası, gebelik şansının en yüksek olduğu, yumurtlamanın olacağı süreçtir. Bu süreç, siklusun (adet döngüsü) uzunluğuna göre kadından kadına değişir.
Örneğin, 30 günde bir adet gören birinde yumurtalama 16’ncı güne, 26 günde bir adet gören bir kadında ise 12’nci güne kayar. Adetin ilk gününden, bir sonraki adetin ilk gününe kadar olan süreci rakamsal olarak bulduktan sonra, bundan 14 çıkararak yumurtlama gününü kesin olarak hesaplayabilirsiniz.
Ancak, tabii yumurtlamanın tam olarak o gün olacağının da bir garantisi yok. Bu güne yakın olan son dört günlük aşama, yani 10 ile 14 gün arası gebeliği yakalayabilmek açısından en sık cinsel ilişkiye girilmesi gereken dönemdir.
Düzensiz adet görenler yumurtlama günlerini nasıl hesaplayabilir?
Düzensiz adet görenlerin yumurtlama sürelerini kesin olarak belirlemeleri çok zordur. Çünkü zaten yumurtlamaları düzensiz olduğu için adet dönemleri de düzensizdir. Eczanelerde satılan Elisa yöntemiyle, idrarda LH dediğimiz hormonun pik’ini (zirve yapmasını) ölçen birtakım kitler ile düzenli idrar analizi yaparak, kadınlar kendi kendilerine yumurtlama günlerini tespit edebilirler. Fakat kitlerin de güvenilirliği yüzde yüz değildir. Bazal vücut ısısı ölçümüyle birlikte bu kitlerden yararlanılması hastalara kolaylık sağlayabilir.
Vücut ısısı ölçülerek hamile kalmak için en uygun zaman saptanabilir mi?
Henüz yataktan kalmadan, herhangi bir aktivitede bulunmadan ölçülen vücut ısısına “bazal vücut ısısı” denilir. Bazal vücut ısısı ölçümü hassas bir dereceyle yapılır. Bu ısı, yumurtlamanın hemen akabinde artar. Fakat vücut ısısı, geçirilen enfeksiyonlardan, uykusuzluktan, aktivitelerden etkilenebileceği için, sadece buna dayanarak yumurtlamayı belirlemek her zaman çok güvenilir olmayabilir.
Hamile kalmayı kolaylaştırmak için ne sıklıkta cinsel ilişkiye girilmeli?
Düzenli olarak haftada ortalama iki kez cinsel ilişki öneriyoruz. Elbette üç ve daha fazla ilişkiye girenlerde gebelik şansı daha yüksektir. Kadının en verimli olduğu süreçten daha fazla yararlanmak söz konusudur. Buna karşılık haftada bir veya daha az ilişkiye giren çiftlerde gebe kalabilme süresi uzar.
Hangi yaşlarda daha kolay hamile kalınabilir?
Kadınlar, 20-30 yaş arasında, doğurganlıklarının en yüksek olduğu dönemde daha rahat gebe kalabilirler. 35 yaşından sonra gebe kalabilirlik, yumurta olgunlaşma sürecinin bozulması yüzünden azalmaya başlar ve 40 yaşından sonra belirgin olarak azalır.
30-34 yaş arasında her 7 kadından 1’i gebe kalamama problemiyle karşılaşıyor. Bu oran, 35-40 arasında her 5 kadından 1’e düşüyor. 40 yaşından sonra da her 4 kadından 1’i bir yıl düzenli ilişkiye girmesine ve gebeliği istemesine rağmen hamile kalamıyor. Erkeklerin baba olma yaşı ile kadınların gebe kalabilirliği arasında sıkı bir bağlantı yok.
Hamile kalmayı kolaylaştıran ilaçlar var mı?
12 aylık düzenli cinsel ilişkiye ve tüm koşulların uygunluğuna rağmen hamile kalamayan çiftlerde, doktor kontrolünde kullanılabilecek bazı ilaçlar var. Yumurtlamayı uyarmak, canlandırmak için kullanılan, “ovülasyon indiksiyon” dediğimiz ilaçlar bunlar. Hap, iğne şeklinde verilebilen ilaçlar, kendi kendinize kullanabileceğiniz ilaçlar değil, sadece doktor kontrolünde almanız gerekiyor.
Tiroit fonksiyon bozukluğu yaşayan insanlarda bunun giderilmesine yönelik bazı ilaçlar, prolaktin hormonunun fazla olduğu durumlarda bu hormonu düşürmeye yönelik bazı ilaçlar da var. Bunlar da kadın doğum uzmanının dahiliye uzmanıyla konsültasyonu sonucu belirlenecek tedavilerdir.
Hamileliği kolaylaştıran yiyecekler var mı?
Hamile kalma olasılığını artırdığı saptanmış herhangi bir besin maddesi yok. Fakat gebelik öncesi ve gebelik sırasında tavsiye edilen besin grupları var. Bunlar folik asit, demir, çinko ve kalsiyum açısından zengin olan gıdalar: Yani süt ve süt ürünleri; omega 3 açısından zengin olan ceviz, balık eti, kırmızı et ile baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler.
Anne adayının dengeli ve düzenli beslenmeye çalışması çok önemli. Çünkü bebeğin hem zihinsel hem fiziksel olarak gelişimi anne karnındaki süreçte başlıyor ve ilk iki yaşına kadar devam ediyor.
Hangi hastalıklar hamile kalmayı güçleştirir?
Her 100 kadından 3’ünde gördüğümüz, polikistik over sendromu denilen, yumurtlayamama problemini yaşayanların gebe kalabilirliği daha düşüktür. Guatr gibi tiroit fonksiyon bozukluğu hastalıkları, beyinden salgılanan süt hormonu prolaktinin fazla salgılandığı “hiperprolaktinimi” hastalığı gibi hormonal düzensizlikler ve çikolata kisti dediğimiz “endometriozis” de gebe kalabilirliği olumsuz etkiler. Ayrıca, kronik böbrek hastalığı, kalp damar sistemi rahatsızlıkları da gebe kalma olasılığını olumsuz yönde etkiler.