Dünya nimetlerine karşı tamahkar olup ahireti unutmak

Yaşadığımız dünya hayatına bakışımızı hiç irdeleyebildik mi?


Dünya hayatı bir oyun gibidir. Heves edip uğraşarak boğuşulan bir fani hayattır. Yensek de yenilsek de netice itibariyle hiçe doğru sürüklenip gideceğiz. Bir eğlencedir, insanı kendi işinden, gücünden, vazifesinden alıkoyan ve vaktini öldürmekten başka bir işe yaramayan eğlencedir. Bir süstür, her hangi bir şeref katmayan, gafillerin gözünü kör edip aldatan giyim-kuşam makam-mevki kabilinden sadece bir gösteriştir. Ve bir tefahür yani övünme yarışıdır. ben senden elitim, sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben bakanın oğluyum, Benim yüksek makamlarda tanıdıklarım var gibi övünüştür. Mal, mülk sevdası ve evlatta bir çokluk yarışı, bir gururdur. İşte tek düşüncesi dünya olan ve dünya için yaşayanlara hayat bundan ibarettir.





Fani olana bu kadar kapılmamız ne kadar doğru?

Tekassür ayet 1' de meâlen: ''O çokluk kuruntusu sizleri oyaladı'' diyor Cenab-ı Mevlamız.
'' Biz Çoğuz, hayır biz çoğuz diyerek bir başkasıyla çok olma yarışıu, varlık gösterişi etmek, varlık ve çokluk sevdasına düşmek veya izharıyla kurumlanmak, sizleri meşgul etti. Ancak bu ayetteki çokluk ifadesinde kasdedilen, mutlak çokluk (tekâsür) değil, dünyalıklar ve dünyada ki lezzetler hakkında olandır. Çünkü insanı kulluk görevlerini yapmaktan alıkoyan bunlardır. İlimde, itaatda , güzel ahlakı tamamlamakta ve kulluk vazifelerinde çokluk (tekâsür) övülmüş hatta bunları yapmakta kul emrolunmuştur.

İnsanız; Eksiğimiz çok diyerek yapmamız gereken dini vazifeleri ertelemeli miyiz?

Allah'ın kurduğu ve kullarına kitapları ve peygamberleri vasıtasıyla bildirdiği hepimizin gidip göreceği ahiret hayatı muhakkak gelecek, istisnasız herkes yaptığının karşılığını bir zerre bile olsa ceza veya mükafat olarak görecektir. O halde dünyadaki olanlar sizi kandırıp alıkoymasın. bu gün keyfimize bakalım da, yarın Allah kerim, ne olursa olsun dememek gerek. Dünya'nın yalancı hayatına dalıpta emrolunduğumuz, üzerime borç olan uhrevi vazifelerimizi unutmayalım. 3 günlük fani dünya için gerçek ve ebedi olan ahiretimizi feda etmeyelim. Çünkü gençliğimiz uçup gider ve ihtiyarlarız. Aynı bunun gibi dünya da her ne olursa olsun rüyadaki gibi hızla geçer. Ebedi olarak kalacağımız ahiret hayatı gelir. Aynı şekilde insanları aldatan şeytan aleyhil la'ne de bizleri Allah'tan alıkoymasın. Yani Allah kerim'dir, Allah gafurdür, Allah her şeye vekildir diyerekden günahlara, tembelliğe, zevki sefaya sevk etmesin. Kulluk görevlerimizi sü-i istimal ettirmesin. Fi'l-vâkî Allah öyledir. Fakat öyledir diye aldanıp, Allah korkusu hissetmemek. Allah'ın salih kullarına vadettiği gerçek nimetlerden mahrum olmaktır.
Bilmek gerekir ki, tevbe-i istiğfar ve pişmanlık ile cenabı hakka iltica ederek kalpteki zulmeti ve bulanıklığı gidermek mümkün olur Lakin alçak olan dünya sevgisi sebebiyle kalbimize gelen zulmet onu perişan eder. o zaman onu izale çok zordur. imkansız gibidir.
Çünkü Hadis-i şerifte ''Dünya sevgisi her hatanın başıdır'' buyrulmaktadır.
Cenab-ı Allah bizleri aşırı muhabbetle dünyaya dalıp asıl hayat olan ahireti unutmaktan muhafaza eylesin.