Dua etmenin önemi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Dua etmenin önemi
Hamd, dualara cevap veren, sıkıntıları götüren Allah'a, salat ve selam Allah’ın ve bizim peygamberimiz Muhammed (sas) 'e olsun. Şüphesiz hamd Allah içindir. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüklerinden O'na sığınırız. Allah kime hidayet verirse onu saptıracak yoktur, Allah kimi saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur. Sözlerin en doğrusu Allah'ın Kitabı, yolların en hayırlısı Muhammed (sav) 'in yoludur.






Dua müminin kuvvetli silahı, belayı def edip kazayı reddettiği sağlam kalesidir. Dua yolunu yitirmişlerin, zulme uğrayanların, kederli olanın sığınağıdır. Dua, en büyük ibadetlerden biridir.

Dua etmek, Allah'a itaat ve O'nun emrini yerine getirmektir. Dua eden kimse Allah'a itaat eden ve emrine tabi olandır. Gerçek dua bir ibadettir. Rasulullah (sas) şöyle buyuruyor: Şüphesiz dua, ibadetin özüdür. Dua etmek, Allah katında en değerli bir şeydir. Allah’a duadan daha şerefli bir şey yoktur. Her kim Allah'a dua etmezse, Allah o kimseye gazap eder. Dua etmek acizlikten kurtuluş ve zekâ için delildir. Dua etmek, bela inmeden önce onu def etmek için bir sebeptir. Duanın Allah katında kabul edilmesi için yerine getirilmesi gereken şartlar vardır. Bu şartlardan bazıları şunlardır:


Dua eden kimsenin duasına sadece Allah'ın cevap vermeye muktedir olduğunu bilmesi gerekir. İnsanın sadece Allah'tan istemesi, sadece Allah'a sığınıp O'ndan yardım dilemesi gerekir. Meşru olan tevessül yollarından biri ile tevessül etmesi gerekir. Allah katında makbul olması için günahtan uzak ve akrabalık ilişkilerinin kesici olmayan, hayır duası olması gerekir. Allah'a karşı güzel zan beslemek, yiyilen içilen şeylerin helal olması. İşte bu zikredilenler duanın kabul olması için şarttır.


Duanın şartları olduğu gibi, kemâle ulaşmak için de adabı vardır.

Dua öncesi peygamber efendimize salat ve selam getirmek. Duada ısrarcı olmak, dua ederken elleri kaldırmak. Dua bir ubudiyettir. Bizim dualardaki ana prensibimiz ibadet kastı ve gayesi hâkim olmalıdır.


Duanın kabul olacağı zamanlar

Mübarek mevkilerde özellikle mescit ve camilerde, mübarek zamanlarda özellikle ramazan ayı ve Kadir Gecesi, Berat Gecesi gibi mübarek gecelerde, namazlardan sonra özellikle sabah namazından sonra dua edilmesi kabule karin olması hikmet-i ilahiye ve rahmet-i ilahiyece matluptur. Ayrıca; Gece yarısı ve seher vaktinde, Ezanla kamet arasında, düşmanla karşılaşma anında, secdede yapılan dua, mazlumun duası, yolcunun duası, babanın oğluna duası ret olunmaz.


Duayı gayb ilminde gelecek kaderin yazıldığından dayanarak terk etmek


Bu, bir hatadır. Bu düşüncede şeriatın emrini ret etmek vardır. Kul, hakkıyla düşünse, duanın Allah'ın geçmiş ilminde onun için yazılmış takdir edilmiş şeylerden olduğunu bilirdi. Bazı insanlar kaderim böyle yazılmış duaya gerek yok diye hataya düşüyorlar. Oysa duanın kaderi değiştireceğinden bihaberler. Peygamberler ve salihler Rablerine dua etmişler ve takdir edilmiş kaza ve kader gibi şeylere bakmamışlardır.

Dualarımız nasıl kabul olunur?


İnsanlar, dinlerinin ve dünyalarının çözümlenmesi noktasında faydalar elde etme ve zararlardan korunmada Rablerine muhtaçtırlar. Cenab-ı Hak bize ve dualarımıza cevap verir. Ama kabul etmek hikmetine tabi olduğundan bazen istenen şeyin aynısı, bazen de daha güzelini bazen de zararlı olduğunu bildiği için hiç vermez. Dua, Allah'ın izniyle belaları ve musibetleri ortadan kaldırır. Azabın ve helakin hayata geçmesine engel olur. İnsanların en âcizi dua etmekten aciz olanlardır. Dua, Allah’a yalvararak dileğini istemektir. Kalpler ancak Allahü Teâlâyı anmakla, itminana, rahata kavuşur. Selam ve dua ile.
 
Dua.. Kaderi değiştiren dua.. İnsana huzur veren dua .. Niyetleri başa getiren dua.. Duasız günüm yok şükür. Dua etmek benim ruhumu dinlendirdiği gibi huzur veriyor. Bazı şeylerden emin olmamı sağlıyor. Cenabı Allah dilimizden duayı ve şükrü eksik etmesin.
 
Dua etmek ve duanın kabulüne icabet etmek müminler için çok elzem bi konudur. Dua eden kimse duası kabul olmuyorsa ya o naz makamındadır. Yani Cenab-ı Hakkın çok sevgili kuludur da Hz. Allah o kulundan daha çok dua etmesini istiyor ve isteğini yerine getirmemekle derecesini artırıyor. Veya O kimse çok günahkardır da o kimsenin işlediği günahlar Duasının kabul olmasına mani oluyor. Mesela günahsız bir dille dua edin der büyükler. Günahsız dil nasıl olacak peki?
İşte o dua edip Allah’a yalvaran dilin yalan konuşmaması, gıybet yapmaması, küfür etmemiş olması, haram tatmamış olması gerekir. Biz hem Cenab-ı Hakkın bize verdiği büyük nimetlerden olan dilimizi kötülüklerde kullanacaz. Hem de o dil ile Dua edip Cenab-ı Allah’a niyazda bulunacaz. Tabi ki bu günahlar haliyle duamızın kabülüne mani olmaktadır.
 
Diğer taraftan da, bazı kimseler de vardır ki onca günah ve isyanına rağmen Cenab-ı Allah’a en ufak niyazda bulunmalarına rağmen de İstekleri hemen kabul olmakta ve bu kişiler Dünya hayatında çok rahat bi yaşam sürmektedirler. İşte bu kısım insanlar Cenab-ı Allah’ın sevmediği ibadatu taatı zayıf olan ve Nerdeyse Müşrikler gibi yaşayan kimselerdir. Bunların Duasına Allah’ın icabet etmesindeki neden ise o kişilerin Dünyada iken rahat yaşanmaları ve Hesap gününde Hz Allah’a karşı hiç bir hak iddia etmemeleri. Cenab-ı Allah onlara diyecek ki bizden ne istediniz de vermedik? Lakin sizin günah teraziniz çok ağır ve Sevap terazisinde hiç bir şey yok. İlâ Cehenneme zümerâ’ hıtabına maruz kalmaları içindir. Böylesi insanlardan olmaktansa dünya varlığı hiç bir şeyi olmayıp da yokluk içinde Cenab-ı Allah’a ibadet ve onun yolunda gitmek çok daha karlı bir iştir.
 
Dua için faziletli Vakitler!
Dua etmek için faziletli vakitleri ve saatleri seçmelidir. Bu faziletli Vakitler ise şunlardır.
Cuma günü Cuma namazı için okunan birinci ezan vakti, Cuma güneş batmadan önceki son vakit, Cuma namazında ikinci ezan vakti, ezan ile kamet arası, kamet zamanı, Çarşamba günü öğle ile ikindi arası, her günün zeval vakti ve gecenin ikinci yarısı, seher vakti, Cuma gecesi, Recep ayının ilk gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı geceleri.
Hiç bir gün ve geceyi dua yapmadan geçirmemelidir.
İftar vakti ve kalbin müteessir olup yumuşadığı vakitler dua etmeyi fırsat bilmelidir. Çünkü kalbin müteessir olması Allahü Teala’nın bir rahmetidir.
 
Şunlar da dua etmek için kıymetli vakitlerdendir.
Allahü Teala’nın celal ve azametini düşünüp uyanık olduğu an, hastalık halinde, aile ve vatanından uzakta iken, farz namazlardan sonra, Kuranı Kerim’i hatmedince, İhlas süresini okuduktan sonra, adetleri yüze ulaşan müslüman cemaati içinde, Allah yolunda düşman safı ile karşı karşıya geldiğinde, yağmur yağarken, Kabe-i Muazzama’yı görünce, Kabe’nin kapısı ile Makam-ı İbrahim arasında, Rüknu Hacer-i Eşref ile Makam- İbrahim arasında.
Dua yapmak için en faziletli mekanları seçer.