M
Misafir
Forum Okuru
Dövme yaptırmak
Allah (cc) insana özel bir önem vererek onu en güzel biçimde, azalarını son derece dengeli ve bir o kadar da âhenkli bir şekilde yaratmıştır. Güzel yaratılan insanın güzelliklerine güzellik katması için süslenmesine de izin verilmiştir. Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştur: “Allah’ın kulları için yarattığı süsü ve güzel rızıkları kim haram kıldı? De ki; onlar dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde mü’minlerindir” (el-A’râf 7/32). Bir sahâbe güzel giyinme hakkında Hz. Muhammed’ (sas) sorduğunda şu cevabı aldı: “Allah güzeldir, güzelliği sever” (Müslim, “Îmân”, 147).
Bu bilgilerden anlaşıldığı gibi insana güzel giyinmesi, takı-ziynet takınması, bedenini ve elbisesini süslemesi, güzelliklerini koruması, kendisini güzelleştirerek görünmesi helâl kılınmıştır. Ancak insanın yaratılışından gelen özellik ve şeklini değiştirmeyi, yani fıtratı değiştirmeyi hedef alan müdahaleleri ve tasarrufları yasaklanmıştır. “Dövme” buna örnektir. Arapçada; “veşm” denilen dövme yaptırma, yaratılışta vücutta olmayan bir şekli, motifi, resmi vücut derisine iğneyle bir tür kazıyarak, hayat boyu kalacak şekilde işlenmesi demektir. Bu izahtan da anlaşıldığı gibi dövme ile insan, vücuduna kalıcı olacak değişim müdahalesi yaparak hakkı olmayan bir tasarrufa kalkışmaktadır.
Hilkatin (yaratış, yaratılış) değiştirilmesinin yasak oluşu Kur’an’da şu âyetle açıklanmıştır: “Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: ‘Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim’ demiştir. ‘Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler’ (dedi). Kim Allah’ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür” (en- Nisâ 4/118,119).
Dövme yaptırma, Hz. Muhammed (sas)’in hadislerinde de yer alarak yapılması şiddetle yasaklanıp lânetlenmiştir (Buhârî, “Libâs, 85-87; Müslim, “Libâs”, 119). İslâm bilginleri de vücuda bir estetik görünüm kazandırmak için yapılan dövme ve dağlamayı Allah’ın yarattığı şekil ve surette kalıcı değişiklikler meydana getirdiği için câiz görmemişlerdir. Şâfiîlerden bir grup âlim de, dövme yapılan yerde biriken kanın necis, pis olduğunu, dövmenin ortadan kaldırılmasının vâcip olduğunu ifade eder. Dövme yapılmış bir vücuda gusül abdesti aldırılması anında gusül suyunun cildin, yani vücudun üzerinden geçmesiyle ıslanma şartı yerine gelir. Çünkü dövme, derinin üzerini kaplayan, örtücü bir madde gibi örtmeyip deri altına yerleştiğinden gusül suyu için bir engel teşkil etmez. Fakat, gusle engel değil diye yapılmış bir dövmenin kalabileceğini söylemek yukarıdaki bilgilere rağmen mümkün değildir. Bir hata sonucu yaptırılmış dövmenin mümkün olan en yakın zamanda silinmesi “vücut” adlı eserin tek sahibi olan Yüce Allah’ın hilkatine (yaratışına) duyulan saygının ve kulluğun gereğidir.
Burada konuyla yakından ilgili olan “kulak deldirmek”ten de bahsetmek gerekir. Kız çocuklarının süslenmek için takındıkları küpelerini kulaklarına asabilmek için kulak memesinin delinmesini, âlimler “süslenme hakkı” içinde değerlendirdiğinden câiz görülmüştür.
Bu bilgilerden anlaşıldığı gibi insana güzel giyinmesi, takı-ziynet takınması, bedenini ve elbisesini süslemesi, güzelliklerini koruması, kendisini güzelleştirerek görünmesi helâl kılınmıştır. Ancak insanın yaratılışından gelen özellik ve şeklini değiştirmeyi, yani fıtratı değiştirmeyi hedef alan müdahaleleri ve tasarrufları yasaklanmıştır. “Dövme” buna örnektir. Arapçada; “veşm” denilen dövme yaptırma, yaratılışta vücutta olmayan bir şekli, motifi, resmi vücut derisine iğneyle bir tür kazıyarak, hayat boyu kalacak şekilde işlenmesi demektir. Bu izahtan da anlaşıldığı gibi dövme ile insan, vücuduna kalıcı olacak değişim müdahalesi yaparak hakkı olmayan bir tasarrufa kalkışmaktadır.
Hilkatin (yaratış, yaratılış) değiştirilmesinin yasak oluşu Kur’an’da şu âyetle açıklanmıştır: “Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: ‘Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim’ demiştir. ‘Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler’ (dedi). Kim Allah’ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür” (en- Nisâ 4/118,119).
Dövme yaptırma, Hz. Muhammed (sas)’in hadislerinde de yer alarak yapılması şiddetle yasaklanıp lânetlenmiştir (Buhârî, “Libâs, 85-87; Müslim, “Libâs”, 119). İslâm bilginleri de vücuda bir estetik görünüm kazandırmak için yapılan dövme ve dağlamayı Allah’ın yarattığı şekil ve surette kalıcı değişiklikler meydana getirdiği için câiz görmemişlerdir. Şâfiîlerden bir grup âlim de, dövme yapılan yerde biriken kanın necis, pis olduğunu, dövmenin ortadan kaldırılmasının vâcip olduğunu ifade eder. Dövme yapılmış bir vücuda gusül abdesti aldırılması anında gusül suyunun cildin, yani vücudun üzerinden geçmesiyle ıslanma şartı yerine gelir. Çünkü dövme, derinin üzerini kaplayan, örtücü bir madde gibi örtmeyip deri altına yerleştiğinden gusül suyu için bir engel teşkil etmez. Fakat, gusle engel değil diye yapılmış bir dövmenin kalabileceğini söylemek yukarıdaki bilgilere rağmen mümkün değildir. Bir hata sonucu yaptırılmış dövmenin mümkün olan en yakın zamanda silinmesi “vücut” adlı eserin tek sahibi olan Yüce Allah’ın hilkatine (yaratışına) duyulan saygının ve kulluğun gereğidir.
Burada konuyla yakından ilgili olan “kulak deldirmek”ten de bahsetmek gerekir. Kız çocuklarının süslenmek için takındıkları küpelerini kulaklarına asabilmek için kulak memesinin delinmesini, âlimler “süslenme hakkı” içinde değerlendirdiğinden câiz görülmüştür.