Uzman SühaN
Administrator
Doğumdan hemen sonra süt gelmezse ne yapmalı?
doğumdan sonra sütüm ne zaman gelir,doğum sonrası süt ne zaman gelir,doğum sonrası sütüm gelmedi ne yapmalıyım,doğumdan shemen sonra sütün gelmesi için ne yapmalı
Normalde vücut, hamilelik sırasında göğüslere sütün gelmesi hazırlığını yapar. Ama bazen bilinmeyen nedenler ya da annenin aşırı endişeleri, korkularının olması gibi nedenlerle sütün gelmesinde gecikmeler olabilir. Bunun anne göğsünün yapısıyla ilgisi bulunmamaktadır. Küçük göğüslü bir annenin sütünün erken gelmesi mümkün olduğu gibi göğüsleri iri bir annenin sütü de gecikebilir. Sütü gelmese ya da gecikse bile anne, memelerini emzirmeye başlamalıdır. Çünkü, emzirme anne sütünün salgılanması için bir uyarıdır. Anne, sütünü emzirmek için gerçekten istekli olmalıdır. Annenin gıdası sütün salgılanması sırasında yorulmamasını sağlayacak biçimde olmalıdır. Her seferinde her iki memeden emzirilmesine ve memelerdeki süt az bile olsa bütünüyle boşaltılması gerekmektedir.
gebelik sırasında anne sütünün salgılanması plasenta tarafından salgılanan hormonun yardımı ile engellenmektedir. Memeler süt salgılamaya hazır duruma gelmekle birlikte sütün salgılanması söz konusu değildir. Doğumdan sonra salgılamayı engelleyen hormon ortadan kalkarak sütün salgılanması için gereken uyarı ortaya çıkar. Ayrıca, meme ucunun bebek tarafından emilerek uyarılması sütün yeterli miktarda salgılanmasını sağlar.
Memelerin düzenli olarak boşaltılmasının ve meme ucunun uyarılmasının sütün salgılanmasında ve mekanizmanın , harekete geçmesindeki yararı çoktur. Bazı çocuklar emmede güçlük çekebilirler. Bu durumlarda ilk günlerde özel yapılmış ve lastik bir pompası olan araçların kullanılması ile sütün salgılanması gerekir. Bu, memenin uyarılması süt salgılanmasının yeterli hale getirilmesi için gereklidir. Düzenli aralarla boşaltılan memelerin süt salgılaması daha fazla ve yeterlidir.
Emzirirken mümkünse her iki memeden emzirilmelidir. Bu, her iki memenin de uyarılmasını ve sütünün yeterli olmasını sağlayacaktır.
Anne sütü yetersiz olduğunda, nitelik bakımından bebeğine yarayıp, yaramadığından endişe etmemelidir. Bu endişenin yapacağı zarar daha fazladır. Annenin sütü hiçbir zaman çocuk için zararlı olmaz. Sütün bileşimi bebeğin bütün ihtiyaçlarını karşılar. Burada tek faktör emzikli annenin beklenmesini yeterli derecede sağlamasıdır.
Bebeğin sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için emzirme şarttır. Bebeğin beden, akıl, ruh ve zekası sağlıklı bir emzirmeden olumlu yönde etkilenir. Doğumdan sonra annenin durumu uygun olur olmaz hemen emzirmeye başlamanın yararı çok büyüktür.
Vücutta sütün salgılanması basit bir olay değildir. Birçok hormonal sistemin katkısı ile meydana gelen karmaşık olaylar dizisidir. Çocuğun emmesinin başlattığı hareket sayesinde, annenin salgıladığı süt miktarında artış olur. Bu nedenle annelerin süt azlığından yakınmalarına, endişelenmelerine gerek yoktur. Çünkü çocuğun emmesi oranında annenin salgılamakta olduğu süt artar. Annenin beslenmesinin salgılanan sütün yeterli olup olmayışında büyük önemi vardır. Çünkü, annenin beslenmesi yetersizse sütün yapımı için gerekli kaynakların sağlanması mümkün değildir. Ayrıca annenin emzirmekten zevk alması gerekmektedir. Annenin ruhsal durumu da sütün salgılanmasında ve miktarında etkili olmaktadır.
ANNE SÜTÜ DOĞUMDAN HEMEN SONRA GELMEMİŞSE…
Bazı durumlarda doğumdan hemen sonra anne sütünün gelişi başlamayabilir. Bu gibi durumlarda bebeğin aç kalmaması için özel olarak hazırlanan şekerli su kullanılır. Şekerli suyun hazırlanışı çok basittir, ancak kullanılan araç ve gereçlerin temizliğine dikkat etmek gerekir.
Bu şekerli suyun hazırlanışı şu şekildedir. Bir çay bardağı su içine bir kesme şeker ya da bir tatlı kaşığı toz şeker katılır. Hazırlanan şekerli su kaynatılır ve vücut ısısına yakın bir ısıda ılıtılır. Daha sonra küçük bir çay bardağı ile bebeğe içirilir. Elde edilen şekerli su bebeğe biberonla da verilebilir, ancak biberon lastiğinin deliği normalden büyük olursa, bebek anne memesini istemeyebilir. Bu nedenle başlangıçta çay kaşığı ile verilmeye çalışılmalıdır.
İlk kez doğum yapan annelerin sütlerinin, birden fazla doğum yapmış annelere göre biraz geç gelebileceği unutulmamalıdır. Süt gelmezse boş da olsa memeleri emmesi gerekir. Çünkü memelerin süt salgılamasının uyarılabilmesi için bebeğin meme ucunu emmesi gerekir. Bu uyarı olmazsa anne sütünün gelmesi çok gecikebilir. Her iki memeye de bebeğin tutulmasından sonra gerekli uyarı sağlanır. Enerji ihtiyacı, anne sütü gelene kadar birkaç saat şekerli su ile sağlanır. Aksi takdirde aç kalan bebeğin vücut metabolizmasında önemli bozukluklar meydana gelir.
Bebekle ilgili bütün uygulamalarda temizlik ve mikrop kaptırmamak konusunda gerekli özen gösterilmelidir. Eller çok iyi yıkanmalıdır. Bebeğin altını değiştirirken bile el yıkama alışkanlık haline getirilmelidir.
ANNENİN SÜTÜ YOKSA NE YAPMALIDIR?
Bir anne için en büyük hayal kırıklığı bebeğini emziremeyeceğini anlaması ile olur. Çeşitli nedenler, annenin sağlığı ile ilgili bazı durumlarda bebeklerin anne sütü ile beslenmesi mümkün değilse ya da anne yitirilmişse bebeğin beslenmesi için dışarıdan süt verilmesi gerekir. Sütün hemen alınıp kullanılabilmesi mümkün değildir. Bu sütler belirli oranlarda ve belirli dönemlerde sulandırılır. bebek, bir günde her kilosu için bir çay bardağına yakın sulandırılmış süt almalıdır. Bu, kabaca bir ölçüdür. Başlangıçta sütün yan yarıya su ile karıştırılması gerekmektedir. Bir bardak süte bir bardak su katılırken, her bardak sütün içine bir kesme şeker konulur.
Alman süt, önceden iyice kaynatılmalıdır. Kaynama sırasında sütün üzerinde bir kaymak tabakası oluşur. Bu tabakanın sütün üzerinde ısıdan etkilenmeyen bir alan oluşturduğu bilinmektedir. Kaynamaya başladıktan sonra sütün birkaç kez karıştırılarak kaymak tabakasının dağıtılması gerekmektedir.
Bebeğe verilecek süt ve içine katılan su çok temiz olmalıdır. Bebeklerde görülen birçok ishal, kirli su ve sütten kaynaklanmaktadır. Hazırlanan süt kullanıldığı zaman belirtilen miktarda eşit su ve şekerle karıştırılarak yeniden kaynatılıp ılıtıldıktan sonra kullanılır.
EMZİREN ANNELER HANGİ TÜR BESİNLERİ TÜKETMELİDİR?
Annenin dengeli bir beslenme rejimi benimsemesi hayati önem taşımaktadır. Lahana ve karnabahar gibi gaz yapan taze sebzeler yemekten kaçınması gerekir. Ayrıca taze sebze ve meyveleri, buğday ve tahıllarla, protein bakımından zengin besinleri alması anneye yararlar sağlar.
Annenin sütünün bol olması için yeterli miktarda su, çay ve meyve suyu içmesi gerekir. Günde 2-3 fincandan fazla çay ve kahve içilmemesi, ayrıca alkollü içkilerin ve sigaranın da tamamen bırakılması gerekmektedir.
Özellikle ilaç alırken dikkatli olunması ve doktor tarafından önerilmediği sürece kullanılmaması gerekir. Çünkü ilaçlarda alkol ve nikotin gibi süte karışacak maddeler bebeğin sağlığına zarar verebilir.
Meme iltihaplarından korunmak için göğüs ve göğüs uçlarının temizliğine ve bakımına özen gösterilmelidir. Banyo yaparken göğüslerin temizliği için sadece sıcak su kullanılmalı, göğüslere sabun sürülmemeli, sabunla yıkanılması halinde ise çok iyi bir şekilde durulanmalıdır. Göğüs uçlarınız tahriş olur ve çatlarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
Hamileliğin son haftalarında göğüs uçlarına havlu veya temiz bir bezle masaj yapılarak onları emzirme dönemine hazırlamak gerekir.
Sağlık ve estetik nedenlerle rahat bir emzirme sutyeni giyilmeli, gerekiyorsa gece de çıkarılmamalıdır.
Anne fırsat buldukça uyumalı, ev işlerine zaman zaman ara verip dinlenmelidir. Çok ağır işleri üstlenip yorulmaktan kaçınmalıdır.
Annenin bebeğini emzirmesi, anneye onunla konuşma ve onu okşama fırsatı verir. Anne bebeğinin karnını doyurduktan sonra onu bir süre kollan arasında tutmalıdır. Başbaşa geçirilen bu huzur dolu ve zevkli dakikalar anneyi ve bebeği çok mutlu edecektir.
Normalde vücut, hamilelik sırasında göğüslere sütün gelmesi hazırlığını yapar. Ama bazen bilinmeyen nedenler ya da annenin aşırı endişeleri, korkularının olması gibi nedenlerle sütün gelmesinde gecikmeler olabilir. Bunun anne göğsünün yapısıyla ilgisi bulunmamaktadır. Küçük göğüslü bir annenin sütünün erken gelmesi mümkün olduğu gibi göğüsleri iri bir annenin sütü de gecikebilir. Sütü gelmese ya da gecikse bile anne, memelerini emzirmeye başlamalıdır. Çünkü, emzirme anne sütünün salgılanması için bir uyarıdır. Anne, sütünü emzirmek için gerçekten istekli olmalıdır. Annenin gıdası sütün salgılanması sırasında yorulmamasını sağlayacak biçimde olmalıdır. Her seferinde her iki memeden emzirilmesine ve memelerdeki süt az bile olsa bütünüyle boşaltılması gerekmektedir.
gebelik sırasında anne sütünün salgılanması plasenta tarafından salgılanan hormonun yardımı ile engellenmektedir. Memeler süt salgılamaya hazır duruma gelmekle birlikte sütün salgılanması söz konusu değildir. Doğumdan sonra salgılamayı engelleyen hormon ortadan kalkarak sütün salgılanması için gereken uyarı ortaya çıkar. Ayrıca, meme ucunun bebek tarafından emilerek uyarılması sütün yeterli miktarda salgılanmasını sağlar.
Memelerin düzenli olarak boşaltılmasının ve meme ucunun uyarılmasının sütün salgılanmasında ve mekanizmanın , harekete geçmesindeki yararı çoktur. Bazı çocuklar emmede güçlük çekebilirler. Bu durumlarda ilk günlerde özel yapılmış ve lastik bir pompası olan araçların kullanılması ile sütün salgılanması gerekir. Bu, memenin uyarılması süt salgılanmasının yeterli hale getirilmesi için gereklidir. Düzenli aralarla boşaltılan memelerin süt salgılaması daha fazla ve yeterlidir.
Emzirirken mümkünse her iki memeden emzirilmelidir. Bu, her iki memenin de uyarılmasını ve sütünün yeterli olmasını sağlayacaktır.
Anne sütü yetersiz olduğunda, nitelik bakımından bebeğine yarayıp, yaramadığından endişe etmemelidir. Bu endişenin yapacağı zarar daha fazladır. Annenin sütü hiçbir zaman çocuk için zararlı olmaz. Sütün bileşimi bebeğin bütün ihtiyaçlarını karşılar. Burada tek faktör emzikli annenin beklenmesini yeterli derecede sağlamasıdır.
Bebeğin sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için emzirme şarttır. Bebeğin beden, akıl, ruh ve zekası sağlıklı bir emzirmeden olumlu yönde etkilenir. Doğumdan sonra annenin durumu uygun olur olmaz hemen emzirmeye başlamanın yararı çok büyüktür.
Vücutta sütün salgılanması basit bir olay değildir. Birçok hormonal sistemin katkısı ile meydana gelen karmaşık olaylar dizisidir. Çocuğun emmesinin başlattığı hareket sayesinde, annenin salgıladığı süt miktarında artış olur. Bu nedenle annelerin süt azlığından yakınmalarına, endişelenmelerine gerek yoktur. Çünkü çocuğun emmesi oranında annenin salgılamakta olduğu süt artar. Annenin beslenmesinin salgılanan sütün yeterli olup olmayışında büyük önemi vardır. Çünkü, annenin beslenmesi yetersizse sütün yapımı için gerekli kaynakların sağlanması mümkün değildir. Ayrıca annenin emzirmekten zevk alması gerekmektedir. Annenin ruhsal durumu da sütün salgılanmasında ve miktarında etkili olmaktadır.
ANNE SÜTÜ DOĞUMDAN HEMEN SONRA GELMEMİŞSE…
Bazı durumlarda doğumdan hemen sonra anne sütünün gelişi başlamayabilir. Bu gibi durumlarda bebeğin aç kalmaması için özel olarak hazırlanan şekerli su kullanılır. Şekerli suyun hazırlanışı çok basittir, ancak kullanılan araç ve gereçlerin temizliğine dikkat etmek gerekir.
Bu şekerli suyun hazırlanışı şu şekildedir. Bir çay bardağı su içine bir kesme şeker ya da bir tatlı kaşığı toz şeker katılır. Hazırlanan şekerli su kaynatılır ve vücut ısısına yakın bir ısıda ılıtılır. Daha sonra küçük bir çay bardağı ile bebeğe içirilir. Elde edilen şekerli su bebeğe biberonla da verilebilir, ancak biberon lastiğinin deliği normalden büyük olursa, bebek anne memesini istemeyebilir. Bu nedenle başlangıçta çay kaşığı ile verilmeye çalışılmalıdır.
İlk kez doğum yapan annelerin sütlerinin, birden fazla doğum yapmış annelere göre biraz geç gelebileceği unutulmamalıdır. Süt gelmezse boş da olsa memeleri emmesi gerekir. Çünkü memelerin süt salgılamasının uyarılabilmesi için bebeğin meme ucunu emmesi gerekir. Bu uyarı olmazsa anne sütünün gelmesi çok gecikebilir. Her iki memeye de bebeğin tutulmasından sonra gerekli uyarı sağlanır. Enerji ihtiyacı, anne sütü gelene kadar birkaç saat şekerli su ile sağlanır. Aksi takdirde aç kalan bebeğin vücut metabolizmasında önemli bozukluklar meydana gelir.
Bebekle ilgili bütün uygulamalarda temizlik ve mikrop kaptırmamak konusunda gerekli özen gösterilmelidir. Eller çok iyi yıkanmalıdır. Bebeğin altını değiştirirken bile el yıkama alışkanlık haline getirilmelidir.
ANNENİN SÜTÜ YOKSA NE YAPMALIDIR?
Bir anne için en büyük hayal kırıklığı bebeğini emziremeyeceğini anlaması ile olur. Çeşitli nedenler, annenin sağlığı ile ilgili bazı durumlarda bebeklerin anne sütü ile beslenmesi mümkün değilse ya da anne yitirilmişse bebeğin beslenmesi için dışarıdan süt verilmesi gerekir. Sütün hemen alınıp kullanılabilmesi mümkün değildir. Bu sütler belirli oranlarda ve belirli dönemlerde sulandırılır. bebek, bir günde her kilosu için bir çay bardağına yakın sulandırılmış süt almalıdır. Bu, kabaca bir ölçüdür. Başlangıçta sütün yan yarıya su ile karıştırılması gerekmektedir. Bir bardak süte bir bardak su katılırken, her bardak sütün içine bir kesme şeker konulur.
Alman süt, önceden iyice kaynatılmalıdır. Kaynama sırasında sütün üzerinde bir kaymak tabakası oluşur. Bu tabakanın sütün üzerinde ısıdan etkilenmeyen bir alan oluşturduğu bilinmektedir. Kaynamaya başladıktan sonra sütün birkaç kez karıştırılarak kaymak tabakasının dağıtılması gerekmektedir.
Bebeğe verilecek süt ve içine katılan su çok temiz olmalıdır. Bebeklerde görülen birçok ishal, kirli su ve sütten kaynaklanmaktadır. Hazırlanan süt kullanıldığı zaman belirtilen miktarda eşit su ve şekerle karıştırılarak yeniden kaynatılıp ılıtıldıktan sonra kullanılır.
EMZİREN ANNELER HANGİ TÜR BESİNLERİ TÜKETMELİDİR?
Annenin dengeli bir beslenme rejimi benimsemesi hayati önem taşımaktadır. Lahana ve karnabahar gibi gaz yapan taze sebzeler yemekten kaçınması gerekir. Ayrıca taze sebze ve meyveleri, buğday ve tahıllarla, protein bakımından zengin besinleri alması anneye yararlar sağlar.
Annenin sütünün bol olması için yeterli miktarda su, çay ve meyve suyu içmesi gerekir. Günde 2-3 fincandan fazla çay ve kahve içilmemesi, ayrıca alkollü içkilerin ve sigaranın da tamamen bırakılması gerekmektedir.
Özellikle ilaç alırken dikkatli olunması ve doktor tarafından önerilmediği sürece kullanılmaması gerekir. Çünkü ilaçlarda alkol ve nikotin gibi süte karışacak maddeler bebeğin sağlığına zarar verebilir.
Meme iltihaplarından korunmak için göğüs ve göğüs uçlarının temizliğine ve bakımına özen gösterilmelidir. Banyo yaparken göğüslerin temizliği için sadece sıcak su kullanılmalı, göğüslere sabun sürülmemeli, sabunla yıkanılması halinde ise çok iyi bir şekilde durulanmalıdır. Göğüs uçlarınız tahriş olur ve çatlarsa derhal doktora başvurulmalıdır.
Hamileliğin son haftalarında göğüs uçlarına havlu veya temiz bir bezle masaj yapılarak onları emzirme dönemine hazırlamak gerekir.
Sağlık ve estetik nedenlerle rahat bir emzirme sutyeni giyilmeli, gerekiyorsa gece de çıkarılmamalıdır.
Anne fırsat buldukça uyumalı, ev işlerine zaman zaman ara verip dinlenmelidir. Çok ağır işleri üstlenip yorulmaktan kaçınmalıdır.
Annenin bebeğini emzirmesi, anneye onunla konuşma ve onu okşama fırsatı verir. Anne bebeğinin karnını doyurduktan sonra onu bir süre kollan arasında tutmalıdır. Başbaşa geçirilen bu huzur dolu ve zevkli dakikalar anneyi ve bebeği çok mutlu edecektir.
- Günde en az üç bardak süt içilmeli ya da bolca yoğurt yenmelidir.
- Yoğurt ayran yapılarak içilmelidir.
- Hamur tatlıları, aşırı şekerli yiyecekler yenilmemelidir. Tatlı seviliyorsa daha çok komposto, muhallebi türleri seçilmelidir.
- Her gün iki tabak etli yemek yenmelidir. Bu olanak yoksa fasulye,nohut gibi baklagillerden yenilmesi gerekir. Kıymalı sebze yemekleri bunların yerine yenilebilir.
- Günde dört dilim ekmek yemek yeterlidir.
- Anne yeşil sebze ve meyvelerden istediği kadar yiyebilir. Özellikle mevsim sebze ve meyveleri hem bebeğe bazı vitaminler sağlar, hem de anne vücudu için çok yararlıdır.
- Annenin su ihtiyacı normalden fazladır. Su ihtiyacının giderilmesi için kompostoların, çorbaların ve sulu sebze yemeklerinin yararı olabilir.
