Konuya cevap cer

Cevap: DNA ve RNA


RNA


Ribonükleik asit ,nükleotidlerin ard arda yerleşmesiyle birleşmiş tek

diziden oluşan (DNA nın tek sarmal zincirinden biri gibi) yüksek

kaliteli moleküldür. Nükleotid dizisinde şeker ribozdur,

azotlu bazlar ise adenin, sitozin, guanin ve urasildir. DNA

molekülünden farkı Timin yerine Urasil olmasıdır. Yapı ve

fonksiyon olarak birbirlerinden ayrılan 3 tür RNA molekülü

vardır.




m-RNA




DNA

molekülünde lokalize çözülme ile kopyası çıkarılan

moleküllerdir. RNA polimeraz adlı enzim ile DNA dizisindeki

genlerin şifresi mRNA şeklinde oluşturulur. DNA nın her bazına

RNA zincirindeki tamamlayıcı baz karşılık gelir, böylece

her Adenin’e bir Urasil, her Guanin e bir sitozin nükleotidleri

ve bunun tam tersi kombinasyonda dizilimler oluşturulur. Mevcut

bir genin bilgilerini ihtiva eden mRNA molekülü hücre çekirdeğinden

ayrılarak sitoplazmadaki ribozomlara varır ve bilgilerini işlemeye

başlar. mRNA lar DNA da yazılı genetik kodun karşı bir

tipini oluşturur. Bu şekilde birleştirilmiş RNA molekülü,

tıpkı bir fotoğrafın pozitifi ve negatifi gibi kalıtım

mesajının karşı tip halindeki eşidir. Bu mesaj daha sonra

sitoplazmada ribozomlar sayesinde çözülebilecek ve taşıyıcı

RNA sayesinde amino asit birleşimi için kullanılacaktır.




mRNA

nın keşfi Fransız ve Amerikan araştırmacıların çalışma

ürünüdür. Fakat buna ait kavramı 1961’de kesinlikle

belirleyenler, Fransız biyologları Jacob ve Monod’dur.




r-RNA




Ribozomal

RNA;ribozomlar sitoplazma içine dağılmış küresel yapılardır.

Proteinler ve ribozomal RNA denen özel bir RNA çeşidinden oluşurlar.

Türe göre ribozomun %40

ila %60ını bu moleküller meydana getirir. Ribozomların rolü

haberci RNA da yazılı genetik

kodu çözmektir.




t-RNA




Taşıyıcı

RNA; 70 ila 80 nükleotidli bir moleküldür. Zincirin bir ucu

sitozin–sitozin–adenin (CCA) ve diğer ucu guanin (G) ile

son bulur. Ayrıca yapısında nadir bazlarda yer alır. Biçimi

3 yapraklı yonca yaprağı ve molekülün iki ucundan oluşan

bir ‘’Sap’’ biçimidir.




tRNA

nın rolü hücre ortamındaki amino asitleri ,mRNA tarafından

kurulan protein montaj zincirine doğru taşımaktır. Şu halde

her tRNA belirli bir amino asit için özgüldür. Bu özgüllük

molekülün, bütün tRNA larda bulunan CCA bölümünün hemen

önündeki ucunda yazılıdır. tRNA ve onun amino asidi bir

tRNA–aminoasit bileşiği oluşturur. Her an sitoplazma her

amino aside karşılık gelecek böyle bileşiklerden yedekler

bulundurmaktadır.




tRNA

da yoncanın yapraklarından biri üzerinde bir baz üçlüsünden

oluşan özgül bir başka bölge daha vardır. Bu üçlü amino

aside özgüldür ve mRNA üzerindeki ilgili kodunun bir

‘’antikodon’’unu oluşturur,Yani onun karşı-tipidir.




Ribozom

tRNA üzerinde kayıtlı kodu işlerken ,onun her kodonda

‘’durduğu’’ ve o belirli anda ,bir tRNA ya ilişkin

antikodona takıldığı düşünülebilir. Böylece tRNA lar,

mRNA tarafından şaşmaz bir düzene, yani genetik koda göre

kurulmuş montaj zinciri üzerinde arka arkaya gelecek ve yeni

koda göre amino asitlerin birbirlerine takılmalarını sağlayacaktır.

Bir defa kullanıldıktan sonra her tRNA yeni bir amino aside bağlanır

ve onu polipeptid zincirinde dizmeye koyulur.




İşte

RNA molekülleri 20 çeşit aminoasitin çeşitli sıra ve sayıda

dizilimini oluşturarak protein dediğimiz yapıları oluşturma

mekanizmasının yani protein senaaainin başrolünü oynar.


Geri
Üst