dil eğitimi kaç yaşında başlamalı?
küçük yaşta dil eğitimi ingilizce eğitimi kaç yaşında başlamalı ingilizce kaç yaşında başlar eğitimine başlanmalı yabancı dil başlamalı
Dil öğrenimine artık küçük yaşlarda başlanması gerektiğini sürekli duyuyoruz. Peki anne-babalar çocuklarına dil eğitimi aldırmak için nasıl bir rota izlemeli? En sağlıklı dil eğitimi nasıl olur?
Bugün gelinen ortak nokta ergenlikten önce dil eğitimine mutlaka başlanmalı. Bunun sebebi de ergenlikten sonra beynimizin o her tür öğrenmeye açık esnek yapısının biraz katılaşmaya başlaması. Bu katılaşmayı yaşam deneyimlerinin artması olarak düşünün. Bunun getirdiği ön yargılar, endişeler ve hatta yanlış öğrenmeler de var tabii. Bunlar çocuklarımızın kafasında yer etmeye başlamadan önce ergenlikten onu en az bir yabancı dille tanıştırmamız gerekiyor.
ÇOCUĞUMU BİR DİLLE NASIL TANIŞIRABİLİRİM?
Evren Gürkaynak'ın haberine göre, çocuklar ana dillerini öğrenirken de yeni bir dil öğrenirken de bir “sessiz dönem” geçirirler. Bu dönemde etraflarında neler oluyor gözlemler, her sesi dinlerler ve aynı bir teyp gibi her şeyi kaydederler. Daha sonra da model aldıkları davranış, söz hatta mimikler dahil her şeyi üretmeye başlarlar. Bu dönemler onları yepyeni bir dille tanıştırmak için çok değerli bir fırsat bizim için. Onları mümkün olduğunca, öğrenmesini istediğimiz dile çeşitli yollarla maruz bırakmamız gerekiyor.
BU MODELLER KİM VEYA NE OLABİLİR?
Eğer dil bilen bir anne babaysanız bu model başta siz olabilirsiniz. Öğrendiğiniz İngilizce bir ninniyi veya şarkıyı onu her gece uyuturken söyleyin, yeter de artar bile. Yalnızca bunu yaparak onun tazecik beyninde yepyeni bir kapı açmış olursunuz.
Eğer dil bilmiyorsanız, piyasada veya internet ortamında bulabileceğiniz harika İngilizce şarkılar var. Bebeğiniz veya çocuğunuz oyun oynarken, yemek yerken arkadan bir yerlerden bu şarkılar çaldığında bile dil becerilerinin gelişimine tohum atmış olursunuz.
Eğer erken çocukluk döneminde, artık üretim safhasına geçmiş bir çocuğunuz varsa, orijinal, dublajsız çizgi filmler biçilmiş kaftan. Geçen her sözü anlamasına hiç gerek yok. Önemli olan yabancı dili dinlemesi ve kaydetmesi.
“Sadece dinlemekle olur mu?” demeyin, çünkü uygun bir modelden dinleyeceği her anlamlı söz ileriki konuşma becerilerine bir katkıda bulunuyor.
Yukarıda sıraladığım yöntemleri uyguladığınızda bir anda bülbül gibi yabancı dili konuşmaya başlamayacak tabii ki çocuğunuz, ama ilk adımı atmış olacaksınız.
alıntı
Dil öğrenimine artık küçük yaşlarda başlanması gerektiğini sürekli duyuyoruz. Peki anne-babalar çocuklarına dil eğitimi aldırmak için nasıl bir rota izlemeli? En sağlıklı dil eğitimi nasıl olur?
Bugün gelinen ortak nokta ergenlikten önce dil eğitimine mutlaka başlanmalı. Bunun sebebi de ergenlikten sonra beynimizin o her tür öğrenmeye açık esnek yapısının biraz katılaşmaya başlaması. Bu katılaşmayı yaşam deneyimlerinin artması olarak düşünün. Bunun getirdiği ön yargılar, endişeler ve hatta yanlış öğrenmeler de var tabii. Bunlar çocuklarımızın kafasında yer etmeye başlamadan önce ergenlikten onu en az bir yabancı dille tanıştırmamız gerekiyor.
ÇOCUĞUMU BİR DİLLE NASIL TANIŞIRABİLİRİM?
Evren Gürkaynak'ın haberine göre, çocuklar ana dillerini öğrenirken de yeni bir dil öğrenirken de bir “sessiz dönem” geçirirler. Bu dönemde etraflarında neler oluyor gözlemler, her sesi dinlerler ve aynı bir teyp gibi her şeyi kaydederler. Daha sonra da model aldıkları davranış, söz hatta mimikler dahil her şeyi üretmeye başlarlar. Bu dönemler onları yepyeni bir dille tanıştırmak için çok değerli bir fırsat bizim için. Onları mümkün olduğunca, öğrenmesini istediğimiz dile çeşitli yollarla maruz bırakmamız gerekiyor.
BU MODELLER KİM VEYA NE OLABİLİR?
Eğer dil bilen bir anne babaysanız bu model başta siz olabilirsiniz. Öğrendiğiniz İngilizce bir ninniyi veya şarkıyı onu her gece uyuturken söyleyin, yeter de artar bile. Yalnızca bunu yaparak onun tazecik beyninde yepyeni bir kapı açmış olursunuz.
Eğer dil bilmiyorsanız, piyasada veya internet ortamında bulabileceğiniz harika İngilizce şarkılar var. Bebeğiniz veya çocuğunuz oyun oynarken, yemek yerken arkadan bir yerlerden bu şarkılar çaldığında bile dil becerilerinin gelişimine tohum atmış olursunuz.
Eğer erken çocukluk döneminde, artık üretim safhasına geçmiş bir çocuğunuz varsa, orijinal, dublajsız çizgi filmler biçilmiş kaftan. Geçen her sözü anlamasına hiç gerek yok. Önemli olan yabancı dili dinlemesi ve kaydetmesi.
“Sadece dinlemekle olur mu?” demeyin, çünkü uygun bir modelden dinleyeceği her anlamlı söz ileriki konuşma becerilerine bir katkıda bulunuyor.
Yukarıda sıraladığım yöntemleri uyguladığınızda bir anda bülbül gibi yabancı dili konuşmaya başlamayacak tabii ki çocuğunuz, ama ilk adımı atmış olacaksınız.
alıntı