M
Misafir
Forum Okuru
Cumhuriyet Döneminde Kadın Eğitimi
cumhuriyet dönemi kadınları cumhuriyet döneminde kadın kadınların eğitimi kadının eğitimi döneminde kadının yeri
Küreselleşme sürecine kolay ve etkin bir şekilde uyum sağlamak, toplumların vatandaşlarına vereceği eğitimin niteliği ve etkinliği ile mümkündür. Nüfusun yarısını oluşturan ve gelecek kuşakların yetişmesinde temel roller üstlenen kadın ve genç kızların eğitimi; bir taraftan onların statülerinin yükseltilmesini, üretime, dolayısıyla kalkınmaya daha fazla katılımlarını sağlarken, diğer taraftan da bu hızlı değişikliklere uyum sağlanmasında önemli bir ön koşuldur.
Kadınların genel, meslekî ve teknik eğitimine verilen önem, onların aile içindeki konumlarından, çalışma hayatına daha fazla girmelerine, teknoloji kullanımından, teknoloji üretimine, siyasal hayata katılımlarına kadar çok çeşitli alanda daha etkili olmalarını kolaylaştırmaktadır. Bu katılımın artması, toplum refahını daha ileriye götürücü bir ortam hazırlamakta, kadın gücü ve üretkenliği bu sayede artırılarak değerlendirilmektedir(MEB 1992:5).
Günümüzde, dünya ülkelerinde gelişmişlik düzeyi, o toplumlardaki kadın kesiminin eğitim seviyesiyle ölçülmektedir.
O hâlde günümüz Türk kadını; bilinçli, kişilikli, yaratıcı, üretici, kendine güvenen ve toplumda kendine yakışır bir statüye sahip olmak durumundadır. Bu da ancak her kademede nitelikli bir eğitimle sağlanabilir.
Türk eğitim tarihi incelendiğinde her dönemde kadın eğitimine yer verildiği gözlenmektedir. Ancak kadın eğitimiyle ilgili olarak dinamik ve köklü değişiklikler cumhuriyet döneminde başlamıştır.
Kadının eğitimi konusunda Atatürk’ün düşüncesi kesin ve açıktır. 1 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisinde yaptığı bir konuşmasında Türkiye’de eğitime verilecek yönü belirlerken şöyle demektedir(Caporal 1982:248);
“Kadınlarımızın da aynı dereceyi tahsilden geçerek yetişmelerine atf-ı ehemmiyet olunacaktır.”
Ertesi yıl, aynı konuyu yeniden geliştirdiği konuşmasında da, şunları söylüyordu;
“Bugünün levazımından biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini temindir. Binanaleyh kadınlarımızda alim ve mütefennin olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün derecatı tahsilden geçeceklerdir.”
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir ödevdir. Çocukların ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir.
“Kadınlarımız erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar.”
diyerek söylemlerindeki kararlığı uygulamalara dönüştürmüş ve 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve Teşkilât-ı Esasiye Kanunu ile “ilköğretim devlet okullarında mecburi ve parasızdır” ilkesi getirilmiş, Seriye ve Evkaf Vekâletine ve özel vakıflara bağlı bütün okullar Millî Eğitim Bakanlığına bağlanarak her Türk vatandaşın ilköğretim görebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması devlete bir görev olarak verilmiştir(MEB 1992:10).
1925 yılında toplanan Üçüncü Heyet-i ilmiye’de, kızların eğitimine ilişkin olarak;
1. Tek okul düzeninin kurulması,
2. Kızların eğitimindeki eksikliklerin giderilmesi,
3. Kızların ve erkeklerin bir arada eğitim görmeleri,
4. Üretici eğitimine ağırlık verilmesi, ilkeleri kabul edilmiştir.
1927-1928 öğretim yılında, ilkokula dayalı 5 yıl süreli Kız Enstitüleri açılmıştır. Latin harflerinin kabulü, eğitmen kurslarının açılması, köylere öğretmen gönderilmesi, meslekî ve teknik okulların açılmasına yönelik çalışmalar bu dönemde hız kazanmıştır(MEB 1992:10).
Eğitim sisteminin her alan ve kademesinde, kadınlarımızın eğitim imkanlarından cinsiyet farkı gözetilmeksizin faydalandırılması, 1739 sayılı “Millî Eğitim Temel Kanunu”nda da belirtilmektedir. Diğer taraftan eğitimde eşitlik ilkesi, 1982 Anayasasının 10, ve 40. maddelerinde de yer almaktadır.
Ancak yıllara göre eğitim kademelerine yönelik çıkartılan istatistiki kayıtlar kadınların lehine alınan kararlara paralel bir gelişmenin tam anlamıyla gerçekleşmediğini göstermek-tedir.
Tablo 1. Cinsiyete Göre Okuryazarlık Oranı
Sayım
Yılı
Okuryazarlık Durumunun Toplam içindeki
Oranı (%)
Okuma Yazma Bilen
Kadın ve erkeklerin okuryazarlık durumlarına ilişkin sayısal veriler cumhuriyetin ilk yıllarında nerdeyse kadın nüfusun tamamına yakınının (90.19) okuryazar olmadığını ortaya koymaktadır. Sonraki dönemlerde okuryazarlık oranının arttığı gözlense bile bu oran erkeklerin oranına ve yıllara göre yavaş seyrettiği söylenebilir.
İlköğretimdeki Gelişmeler
İlköğretim, inkılapları, laikliği topluma benimsetecek, özellikle geniş kırsal kitlelerin davranışlarını değiştirecek bir araç olarak görüldüğü için Cumhuriyet döneminde çok önem verilmiş ve Anayasalarda da “İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır” şeklinde yer almıştır(Akyüz 1994:303).
1973 tarihli Millî Eğitim Temel Kanunu İlköğretimi 8 yıl halinde düzenlemiş ve bu uygulamaya 1981-1982’de deneme halinde başlanmıştır.1997 yılından itibaren de bütün yurtta uygulanmaya başlanmıştır.
Tablo 2’de Cinsiyete göre ilköğretimdeki gelişmeler yer almaktadır.
Tablo 2:Cinsiyete Göre İlköğretimde Gelişim Oranları
Ortaöğretimde Gelişmeler
1924 yılında ortaöğretim; 3 yıl ortaokul, 3 yıl lise olarak klasik yapısına kavuşturuldu. Liselerde fen ve edebiyat şubeleri açma sistemi Cumhuriyetin başlarında getirildi.
İlkokulu bitiren kız ve erkek öğrenciler üç yıllık bir eğitim sonunda ortaokul diploması edinirlerdi. 1930 yılından önce ortaokul, hem ilkokulun bir devamı sayılıyor hem de liseye giriş için eğitim veren bir kurum olarak kabul ediliyordu. Bu tarihten itibaren ortaokullara öğrencileri liseye hazırlamakla birlikte meslekî ve teknik liselere hazırlama görevi de verilmiştir.
Genç cumhuriyetin eğitimcileri, kız öğrencileri bir yandan yükseköğretime ve hayatın her alanına ilişkin mesleklere yöneltirken, diğer yandan büyük bir kısmının bu hedefe erişemeyeceğini biliyorlardı. Bu nedenle özellikle “Aile bilgisi” dersleriyle “bilinçli ev kadını” yaratma amacı güdüldü.
Genel olarak Cumhuriyet döneminde, kadınların toplumsal yaşama aktif olarak katılması amaçlanmış ve bu anlayış ders kitaplarına yansıyarak aktif, haklarını elde etmiş ve meslek sahibi eğitimli bir kadın hedeflenmiştir. Ancak bu düşünülürken toplumun içinde bulunduğu şartların bu kadın tipine ulaşmaya izin vermeyeceği göz önünde bulundurulmuştur.
Dolayısıyla o dönemde kız çocukları için “Cumhuriyet kadını” yaratılmak isteniyordu. Cumhuriyet kadını olamayanlar ise “Cumhuriyet ev kadını” olmalıydı(Öztoprak 1999:71-73).
Tablo 3. Cinsiyete Göre Ortaokullardaki Gelişim Oranları
Öğretmen
Öğrenci
Diploma Alan
Yıllar
Tablo 4. Cinsiyete Göre Liselerdeki Gelişim Oranları
Öğretmen
Öğrenci
Diploma Alan
Yıllar
Tablo 5. 2000-2001 öğretim yılında ortaöğretimde cinsiyete göre gelişim oranları
Okul Türü
Tablo 6. 2000-2001 Öğretim yılında genel ortaöğretimde cinsiyete göre gelişim oranları
Okul Türü
2000-2001 Öğretim yılında genel ortaöğretimde sayısal gelişmeler incelendiğinde toplam 1 324 083 öğrenci sayısının 727 315’ini erkek 596 766’sını ise kız öğrenciler oluşturmaktadır.
Mesleki ve Teknik Öğretimdeki Gelişmeler
Türkiye’de kızların meslek eğitimi erkeklerinkinden daha farklı bir gelişme göstermiştir. Rejimin kadın haklarına verdiği önemle orantılı olarak kızların meslek eğitimi gelişmiştir. Teknik eğitim okullarına devam eden erkek öğrenci sayısı, 1924’le 1935 arasında devamlı olarak düşerken, aynı yıllarda kız teknik okulu öğrencilerinin genel nüfus içindeki oranı artmıştır. Bu oran 1924’te binde 28, 1930 da binde 35, 1936’da binde 37 idi.
1927 yılında, erkek sanat okullarında yapılan reformla birlikte, kız sanat okullarında da ilk değişiklikler yapılmıştır. Zaten o tarihte, ikisi de istanbul’da bulunan, iki kız sanat okulu vardı. Bu okullar erkek sanat okulları gibi, ilkokul üzerine beş yıl eğitim veren sanat enstitüleri haline getirildiler. Bir yandan da istanbul’un dışında sanat okulları açılmasına girişildi. Her yıl bir iki yeni okul açılarak, 1938 yılında, Türkiye’nin her yanına yayılmış olan kız sanat okullarının sayısı 14’ü buldu. Bu okulların öğretmen ihtiyacını karşılamak için, 1935 yılında Ankara’da Kız Sanat Öğretmen Okulu açıldı. Sanat okullarının öğretmenleri buradan yetişmeye başladı(Öztoprak 1999:74-78).
Meslek okullarının her yıl sayılarının artması ve gelişmesi sonucunda bu okulların merkez teşkilatı içinde ayrı bir genel müdürlüğe bağlanarak yönetilmesine ihtiyaç duyuldu. Bu amaçla 22.6.1933 tarihinde yayımlanan 2287 sayılı kanunla Meslekî ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü Kuruldu. 1935 yılında bu okulların tüm masrafları devlet tarafından karşılanmaya başlandı.
Tablo7. 2000-2001 öğretim yılında meslekî ve teknik ortaöğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Erkek Teknik Öğretim Okulları
Erkek teknik öğretim okulları; ülkemiz endüstrisinin gereksinim duyduğu iş alanlarına orta kademe teknik insan gücü yetiştiren ve yükseköğretime öğrenci hazırlayan ortaöğretim kurumlarıdır. Erkek teknik öğretim okulları; Anadolu teknik liseleri, teknik liseler, Anadolu meslek liseleri, endüstri meslek liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.
Tablo 8. 2000-2001 öğretim yılında erkek teknik öğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Kız Teknik Öğretim Okulları
Kız teknik öğretim okulları; ülkemiz endüstrisinin gereksinim duyduğu iş alanlarına orta kademe teknik işgücü yetiştiren ve yükseköğretime öğrenci hazırlayan ortaöğretim kurumlarıdır. Kız teknik öğretim okulları; Anadolu kız teknik liseleri, kız teknik liseler, Anadolu kız meslek liseleri, kız meslek liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.
Tablo 9. 2000-2001 öğretim yılında kız teknik öğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Okul Türü
Din Öğretimi Okulları
Din öğretimi; imamlık-hatiplik ve Kur’an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programların uygulandığı ortaöğretim kurumlarıdır. Din öğretimi okulları; imam-hatip liseleri, Anadolu imam-hatip liseleri, çok programlı liselerden oluşmaktadır.
Tablo 11. 2000-2001 öğretim yılında din öğretiminde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Yaygın Eğitimde Gelişmeler
Yaygın eğitim, örgün eğitim sistemine hiç girmemiş veya herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden ayrılmış bireylere örgün eğitimin yanında veya dışında verilen bir eğitimdir.
1926 yılında 789 sayılı Kanunla Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulan İlk halk eğitim birimi 1983 yılında Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü adını almıştır.
Yaygın eğitim faaliyetleri;
• Tamamlama programları,
• Mesleki ve teknik eğitim programları,
• Sosyal kültürel programlar
• Sosyal kültürel uygulamalar olmak üzere dört alanda sürdürülmekte olup, bu
eğitim Millî Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Meslekî ve Teknik Öğretim Daireleri ile bazı bakanlıklarca gerçekleştirilmektedir.
Yaygın eğitim, büyük ölçüde yetişkinlere okuma-yazma öğretme ve gençlere bir meslek kazandırma niteliği taşımaktadır. 1928’de açılan Millet Mektepleri, yaygın eğitim çalışmalarının ilk örneklerindendir. Kız Teknik Öğretim bünyesinde yaygın eğitim hizmetleri de 1928 yılından itibaren başlamıştır. Bu hizmet;
• Pratik Kız Sanat Okulları,
• Köy Kadınları Gezici Kursları,
• Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri
tarafından yürütülmektedir (MEB 1992:28).
Tablo 12.Yaygın Eğitim Kurumlarında Kursiyer Sayılarındaki Gelişim Oranları
Pratik Kız Sanat Ok.
Köy Kadınları Gez.Kur.
Olgunlaşma Ens.
Kaynak: MEB Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
Tablo 13. 2000 yılında halk eğitimi merkezlerince açılan kurs ve kursiyer sayıları
Kurs Türü
Yükseköğretimde Gelişmeler
Türkiye’de ilk üniversite 12 Eylül 1914’de açılır, tabii bilimler, edebiyat, matematik şubelerine kız öğrenci alınır. Tıp ve Hukuk fakültesinin de açılmasını isteyenler vardır. 1924-1925 eğitim yılında, kadınlar, üniversitede erkek öğrencilerle beraber okumaya başlarlar. O tarihte, İstanbul Üniversitesi Fen fakültesinin matematik bölümünde 7, fizikte 8, tabii bilimlerde 48, kimyada 26, Tıp fakültesinde 17, dişçilikte 4, Hukuk fakültesinde 23 kız öğrenci okur. 1930-31 de Edebiyat fakültesinde 155, Fen fakültesinde 90, Hukukta 72, Tıp fakültesinde 11 kız öğrenci bulunur. Tezer Taşkıran’a göre, 1930-31 öğretim yılında, üniversitede kadın öğretim üyesi yoktur. Ancak kadın öğretim üyesi, giderek artmaya başlar. 1950’de İstanbul üniversitesinde 24, 1960 da 52, 1970 de 114 kadın öğretim üyesi vardır. 1946-47 öğretim yılında, İstanbul Üniversitesi Fen fakültesi toplam öğretim üyelerinin % 44’ünü, Edebiyat fakültesindekilerin % 22’sini kadınlar teşkil eder. Türkiye’de yeni üniversitelerin açılmasıyla, öğretim üyeleri arasında kadın oranı yükselir. 1960’da % 19, 1970’de % 23, 1980’de % 25,5, 1990’da % 32, 1998 % 34,2’ye ulaşır. Bugün üniversitedeki 50.000 öğretim elemanının üçte biri kadındır. Akademik hayatın her alanında çalışan kadınlar, fen bilimlerinde toplam sayının % 35,6, mühendislikte % 25,2, tıpta % 36,9’unu teşkil eder (Uğurcan 1999:TBMM 1998).
Tablo 14. 2000-2001 öğretim yılında devlet üniversitelerindeki öğrenci sayıları
Üniversite
Ankara
Atatürk
Balıkesir
Boğaziçi
Celal Bayar
Cumhuriyet
Onsekiz Mart
Çukurova
Dicle
Dokuz Eylül
Dumlupınar
Ege
Erciyes
Fırat
Galatasaray
Gazi
Gaziantep
Gaziosmanpaşa
Gebze Yüksek Tek.
Hacettepe
Harran
İnönü
İstanbul
İstanbul Teknik
İzmir Yüksek Tek.
Kafkas
Sütçü İmam
Karadeniz Teknik
Kırıkkale
Kocaeli
Marmara
Mersin
Mimar Sinan
Muğla
Mustafa Kemal
Niğde
Ondokuz Mayıs
ODTÜ
Osmangazi
Pamukkale
Sakarya
Selçuk
Süleyman Demirel
Trakya
Uludağ
Yıldız Teknik
Yüzüncü Yıl
Karaelmas
Toplam
Tablo 15. 2000-2001 öğretim yılında vakıf üniversitelerindeki öğrenci sayıları
Üniversite
Yükseköğretimdeki sayısal gelişmeler kız öğrenci sayılarında yıllara göre artışların olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu sayının erkek öğrencilerdeki artış oranlarından daha az olduğu da görülmektedir. Bu oran öğretim üyeleri sayısında da benzer dağılım göstermektedir.
Ancak bu sayıların gelişim eğiliminde olması gelişmekte olan ülkemiz için umut verici ve sevindiricidir.
Sonuç ve Öneriler
Modernleşmeyi gerçekleştirmek durumunda kalan gelişmekte olan toplumlarda “kadının özgürleşmesi”, ona tanınan “kadın hakları”nın bu toplumlardaki kadınlarca ne ölçüde yaşama geçirildiğine bağlı bulunmaktadır. Dolayısıyla, modern kültür öğelerinin benimsettirilmesine yönelik en temel faaliyet alanı “eğitim” olmaktadır. Eğitim yoluyla modern değerlerin benimsenmesi, bir yönüyle gelenekselliğin dönüştürülmesinde önemli bir adım, diğer yönüyle de kadın haklan bakımından gerçekleşmesi gereken bilinçlenmenin sağlanması için kaçınılmazdır.
Kadının toplumda, erkeğin yanındaki yerini en az onun kadar sağlam alabilmesi, sağlamlaştırabilmesi için eğitim olanaklarından sonuna kadar yararlanması şarttır.
Genç kızların ve kadınların eğitim imkanlarından daha çok yararlandırılmalarının yolları aranmalıdır. Bu yönde kararalı eğitim politikaları geliştirilmelidir.
Örgün eğitimden bir şekilde yararlanamayan kadınlarımızın ihtiyaçlarına uygun güncel yaygın eğitim programlarıyla eğitilmesi yoluna gidilmelidir.
Bu alanda hazırlanacak programlar gerçek ihtiyaçlara cevap verebilir nitelikte gerçekleştirilebilir olmalıdır.
Kitle iletişim araçlarından en etkin yararlanmanın olanakları araştırılmalıdır.
Genç kızların eğitimden koptuğu eğitim kademeleri doğru tespit edilerek problemin çözümüne ilişkin araştırmalar yapılmalıdır.
Daha çok genç kızların üniversitelerden yararlanma olanakları araştırılmalıdır.
Küreselleşme sürecine kolay ve etkin bir şekilde uyum sağlamak, toplumların vatandaşlarına vereceği eğitimin niteliği ve etkinliği ile mümkündür. Nüfusun yarısını oluşturan ve gelecek kuşakların yetişmesinde temel roller üstlenen kadın ve genç kızların eğitimi; bir taraftan onların statülerinin yükseltilmesini, üretime, dolayısıyla kalkınmaya daha fazla katılımlarını sağlarken, diğer taraftan da bu hızlı değişikliklere uyum sağlanmasında önemli bir ön koşuldur.
Kadınların genel, meslekî ve teknik eğitimine verilen önem, onların aile içindeki konumlarından, çalışma hayatına daha fazla girmelerine, teknoloji kullanımından, teknoloji üretimine, siyasal hayata katılımlarına kadar çok çeşitli alanda daha etkili olmalarını kolaylaştırmaktadır. Bu katılımın artması, toplum refahını daha ileriye götürücü bir ortam hazırlamakta, kadın gücü ve üretkenliği bu sayede artırılarak değerlendirilmektedir(MEB 1992:5).
Günümüzde, dünya ülkelerinde gelişmişlik düzeyi, o toplumlardaki kadın kesiminin eğitim seviyesiyle ölçülmektedir.
O hâlde günümüz Türk kadını; bilinçli, kişilikli, yaratıcı, üretici, kendine güvenen ve toplumda kendine yakışır bir statüye sahip olmak durumundadır. Bu da ancak her kademede nitelikli bir eğitimle sağlanabilir.
Türk eğitim tarihi incelendiğinde her dönemde kadın eğitimine yer verildiği gözlenmektedir. Ancak kadın eğitimiyle ilgili olarak dinamik ve köklü değişiklikler cumhuriyet döneminde başlamıştır.
Kadının eğitimi konusunda Atatürk’ün düşüncesi kesin ve açıktır. 1 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisinde yaptığı bir konuşmasında Türkiye’de eğitime verilecek yönü belirlerken şöyle demektedir(Caporal 1982:248);
“Kadınlarımızın da aynı dereceyi tahsilden geçerek yetişmelerine atf-ı ehemmiyet olunacaktır.”
Ertesi yıl, aynı konuyu yeniden geliştirdiği konuşmasında da, şunları söylüyordu;
“Bugünün levazımından biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini temindir. Binanaleyh kadınlarımızda alim ve mütefennin olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün derecatı tahsilden geçeceklerdir.”
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, aynı zamanda bir ödevdir. Çocukların ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir.
“Kadınlarımız erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar.”
diyerek söylemlerindeki kararlığı uygulamalara dönüştürmüş ve 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve Teşkilât-ı Esasiye Kanunu ile “ilköğretim devlet okullarında mecburi ve parasızdır” ilkesi getirilmiş, Seriye ve Evkaf Vekâletine ve özel vakıflara bağlı bütün okullar Millî Eğitim Bakanlığına bağlanarak her Türk vatandaşın ilköğretim görebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması devlete bir görev olarak verilmiştir(MEB 1992:10).
1925 yılında toplanan Üçüncü Heyet-i ilmiye’de, kızların eğitimine ilişkin olarak;
1. Tek okul düzeninin kurulması,
2. Kızların eğitimindeki eksikliklerin giderilmesi,
3. Kızların ve erkeklerin bir arada eğitim görmeleri,
4. Üretici eğitimine ağırlık verilmesi, ilkeleri kabul edilmiştir.
1927-1928 öğretim yılında, ilkokula dayalı 5 yıl süreli Kız Enstitüleri açılmıştır. Latin harflerinin kabulü, eğitmen kurslarının açılması, köylere öğretmen gönderilmesi, meslekî ve teknik okulların açılmasına yönelik çalışmalar bu dönemde hız kazanmıştır(MEB 1992:10).
Eğitim sisteminin her alan ve kademesinde, kadınlarımızın eğitim imkanlarından cinsiyet farkı gözetilmeksizin faydalandırılması, 1739 sayılı “Millî Eğitim Temel Kanunu”nda da belirtilmektedir. Diğer taraftan eğitimde eşitlik ilkesi, 1982 Anayasasının 10, ve 40. maddelerinde de yer almaktadır.
Ancak yıllara göre eğitim kademelerine yönelik çıkartılan istatistiki kayıtlar kadınların lehine alınan kararlara paralel bir gelişmenin tam anlamıyla gerçekleşmediğini göstermek-tedir.
Tablo 1. Cinsiyete Göre Okuryazarlık Oranı
Sayım
Yılı
Okuryazarlık Durumunun Toplam içindeki
Oranı (%)
Okuryazarlık Durumunun
Kendi İçindeki Oranı (%)
Kendi İçindeki Oranı (%)
Okuma Yazma Bilmeyen
Okuma Yazma
Bilmeyen
Bilmeyen
Okuma Yazma
Bilen
Bilen
Toplam
Erkek
Kadın
Toplam
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
193580,75
70.65
90,19
19.25
29.35
9.81
42.26
57.74
73.65
26.35
1940 (1)75,45
63,80
87,08
24.55
36.20
12.92
42.22
57.78
73.64
26.36
1945 (2)69,78
56,33
83,16
30.22
43.67
16.84
40.27
59.73
72.08
27.92
1950 (3)67,18
54,26
80,15
32.37
45.34
19.35
40.45
59.55
70.16
29.84
195558,83
43,94
74,14
40.87
55.79
25.52
37.87
62.13
69.22
30.78
196060,44
46,33
75.11
39.49
53.59
24.83
39.08
60.92
69.18
30.82
196551,20
35,86
67.11
48.72
64.04
32.83
35.68
64.32
66.95
33.05
197043,79
29,69
58.20
56.21
70.31
41.80
34.28
65.72
63.23
36.77
197536,22
23,74
49.45
63.62
76.02
50.47
33.73
66.27
61.50
38.50
198032,51
20,01
45.32
67.45
79.94
54.65
31.17
68.83
60.01
39.99
198522,51
13,45
31.77
77.29
86.35
68.02
30.23
69.77
56.49
43.51
199019,50
11,18
28.01
80.46
88.78
71.95
28.99
71.01
55.79
44.21
Kaynak; DİE, 1990 Nüfus Sayımı İstatistikleriKadın ve erkeklerin okuryazarlık durumlarına ilişkin sayısal veriler cumhuriyetin ilk yıllarında nerdeyse kadın nüfusun tamamına yakınının (90.19) okuryazar olmadığını ortaya koymaktadır. Sonraki dönemlerde okuryazarlık oranının arttığı gözlense bile bu oran erkeklerin oranına ve yıllara göre yavaş seyrettiği söylenebilir.
İlköğretimdeki Gelişmeler
İlköğretim, inkılapları, laikliği topluma benimsetecek, özellikle geniş kırsal kitlelerin davranışlarını değiştirecek bir araç olarak görüldüğü için Cumhuriyet döneminde çok önem verilmiş ve Anayasalarda da “İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır” şeklinde yer almıştır(Akyüz 1994:303).
1973 tarihli Millî Eğitim Temel Kanunu İlköğretimi 8 yıl halinde düzenlemiş ve bu uygulamaya 1981-1982’de deneme halinde başlanmıştır.1997 yılından itibaren de bütün yurtta uygulanmaya başlanmıştır.
Tablo 2’de Cinsiyete göre ilköğretimdeki gelişmeler yer almaktadır.
Tablo 2:Cinsiyete Göre İlköğretimde Gelişim Oranları
Öğretmen
Öğrenci
Diploma Alan
Yıllar
Okul
Toplam
Erkek
Kadın
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
1923-24
4894
10238
9021
1217
341941
273107
62954
-
-
1933-34
6383
15123
10320
4803
591169
385247
205922
26680
18417
8263
1943-44
12182
22387
15865
6522
995999
680384
315615
76663
56157
20506
1953-54
17948
37932
27542
10390
1762351
1104477
657874
170033
119227
50806
1963-64
27775
76544
57667
18877
3652140
2181648
1380492
391989
257858
134131
1973-74
40327
157435
99165
58270
5324034
2984655
2339379
818260
483338
334922
1983-84
47324
208393
122161
86232
6495916
3462358
3033558
1004365
548139
456226
1991-92
50669
234154
135675
98479
6870638
3634240
3236398
1296338
691809
604529
1998-99
44525
316991
177625
139366
9512044
5189963
4322081
.......
.......
.......
1999-00
43324
324835
182493
142342
9915280
5369958
4545322
.......
.......
.......
Tablo verilerine dayanılarak Cumhuriyet döneminde ilköğretimin zorunlu olmasının kız ve erkek sayıları arasındaki farkın azalmasında en büyük etken olduğu söylenebilir.Ortaöğretimde Gelişmeler
1924 yılında ortaöğretim; 3 yıl ortaokul, 3 yıl lise olarak klasik yapısına kavuşturuldu. Liselerde fen ve edebiyat şubeleri açma sistemi Cumhuriyetin başlarında getirildi.
İlkokulu bitiren kız ve erkek öğrenciler üç yıllık bir eğitim sonunda ortaokul diploması edinirlerdi. 1930 yılından önce ortaokul, hem ilkokulun bir devamı sayılıyor hem de liseye giriş için eğitim veren bir kurum olarak kabul ediliyordu. Bu tarihten itibaren ortaokullara öğrencileri liseye hazırlamakla birlikte meslekî ve teknik liselere hazırlama görevi de verilmiştir.
Genç cumhuriyetin eğitimcileri, kız öğrencileri bir yandan yükseköğretime ve hayatın her alanına ilişkin mesleklere yöneltirken, diğer yandan büyük bir kısmının bu hedefe erişemeyeceğini biliyorlardı. Bu nedenle özellikle “Aile bilgisi” dersleriyle “bilinçli ev kadını” yaratma amacı güdüldü.
Genel olarak Cumhuriyet döneminde, kadınların toplumsal yaşama aktif olarak katılması amaçlanmış ve bu anlayış ders kitaplarına yansıyarak aktif, haklarını elde etmiş ve meslek sahibi eğitimli bir kadın hedeflenmiştir. Ancak bu düşünülürken toplumun içinde bulunduğu şartların bu kadın tipine ulaşmaya izin vermeyeceği göz önünde bulundurulmuştur.
Dolayısıyla o dönemde kız çocukları için “Cumhuriyet kadını” yaratılmak isteniyordu. Cumhuriyet kadını olamayanlar ise “Cumhuriyet ev kadını” olmalıydı(Öztoprak 1999:71-73).
Tablo 3. Cinsiyete Göre Ortaokullardaki Gelişim Oranları
Öğretmen
Öğrenci
Diploma Alan
Yıllar
Okul
Toplarr
Erkek
Kadın
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
1923-2472
796
-
-
5905
-
-
1933-34201
2136
1620
516
42332
31038
11294
5116
3980
1136
1943-44245
3851
2224
1627
75319
53314
22005
14486
10608
3878
1953-54507
5311
2904
2407
92339
68053
24286
15827
11847
3980
1963-64824
15059
10355
4704
344139
255435
88704
66661
49501
17160
1973-742299
26849
17499
9350
926887
663702
263185
196336
136065
60271
1983-844258
42365
28043
14322
1450624
938125
512499
297375
183140
114235
1991-927070
51046
32492
18554
2402692
1497770
904922
680098
423636
256462
1992-937544
56055
35331
20724
2556339
1575026
981313
731451
451906
479545
1993-948318
61968
38244
23724
2636558
1612355
1024203
789269
484167
305102
1994-958897
64871
38619
26252
2674986
1623762
1051224
813692
489222
324471
1995-969385
70661
41502
29159
2645440
1605478
1039962
-
-
-
1996-979891
72,373
45,220
45,220
2609514
1,569,008
1,040,506
......
......
......
Kaynak: MEB, istatistikleri, 1998Tablo 4. Cinsiyete Göre Liselerdeki Gelişim Oranları
Öğretmen
Öğrenci
Diploma Alan
Yıllar
Okul
Toplam
Erkek
Kadın
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
1923-2423
513
-
-
1241
-
-
-
-
-
1933-3472
945
740
205
9563
7326
2237
1379
1067
312
1943-4480
1694
1105
586
28906
22876
6030
5383
4122
1261
1953-54100
2234
1205
1029
31420
24584
6836
4863
3736
1127
1963-64217
6097
3484
2613
102384
75916
26468
19578
14392
5186
1973-74718
13438
8613
4825
304371
207966
96405
71200
47954
23246
1983-841190
49697
30727
18970
529765
308388
221377
131171
75736
55435
1991-921991
64069
37634
26435
893590
510134
383456
213709
121079
92633
1992-932020
69413
40631
28782
990760
571049
419711
309502
180977
128525
1993-942167
71859
41927
29932
1078483
623518
454965
289529
161283
128246
1994-952137
68839
39608
29231
1155827
673509
482318
269860
152941
116919
1995-962196
71105
40344
30761
1201138
693322
507816
-
-
-
Kaynak: MEB, istatistikleri, 1998Tablo 5. 2000-2001 öğretim yılında ortaöğretimde cinsiyete göre gelişim oranları
Okul Türü
Okul Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Genel Ortaöğretim2 746
1 324 083
727 315
596 768
71344
Resmî2 289
1 267 480
696 107
571 373
62 875
Özel457
56 603
31208
25 395
8 469
Meslekî ve Tek. Ortaöğretim3 221
804 874
513 264
291 610
63 471
Resmî3196
803 419
512 279
291 140
63 341
Özel25
1455
985
470
130
Genel Toplam5 967
2 128 957
1 240 579
888 378
134 815
Kaynak: MEB, istatistikleri, 2000-2001Tablo 6. 2000-2001 Öğretim yılında genel ortaöğretimde cinsiyete göre gelişim oranları
Okul Türü
Okul Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Lise1555
987 457
543 131
444 326
46 025
Çok Programlı Lise142
30 042
18 752
11290
2 206
Anadolu Lisesi415
202 872
109 691
93181
11352
Fen Lisesi48
9 992
6 688
3 304
724
Anadolu Güzel Sanatlar Lises38
4159
1289
2 870
444
Anadolu Öğretmen Lisesi91
32 958
16 556
16 402
2124
Özel Lise457
56 603
31208
25 395
8 469
Toplam2 746
1 324 083
727 315
596 766
71344
Kaynak: MEB, istatistikleri, 2000-20012000-2001 Öğretim yılında genel ortaöğretimde sayısal gelişmeler incelendiğinde toplam 1 324 083 öğrenci sayısının 727 315’ini erkek 596 766’sını ise kız öğrenciler oluşturmaktadır.
Mesleki ve Teknik Öğretimdeki Gelişmeler
Türkiye’de kızların meslek eğitimi erkeklerinkinden daha farklı bir gelişme göstermiştir. Rejimin kadın haklarına verdiği önemle orantılı olarak kızların meslek eğitimi gelişmiştir. Teknik eğitim okullarına devam eden erkek öğrenci sayısı, 1924’le 1935 arasında devamlı olarak düşerken, aynı yıllarda kız teknik okulu öğrencilerinin genel nüfus içindeki oranı artmıştır. Bu oran 1924’te binde 28, 1930 da binde 35, 1936’da binde 37 idi.
1927 yılında, erkek sanat okullarında yapılan reformla birlikte, kız sanat okullarında da ilk değişiklikler yapılmıştır. Zaten o tarihte, ikisi de istanbul’da bulunan, iki kız sanat okulu vardı. Bu okullar erkek sanat okulları gibi, ilkokul üzerine beş yıl eğitim veren sanat enstitüleri haline getirildiler. Bir yandan da istanbul’un dışında sanat okulları açılmasına girişildi. Her yıl bir iki yeni okul açılarak, 1938 yılında, Türkiye’nin her yanına yayılmış olan kız sanat okullarının sayısı 14’ü buldu. Bu okulların öğretmen ihtiyacını karşılamak için, 1935 yılında Ankara’da Kız Sanat Öğretmen Okulu açıldı. Sanat okullarının öğretmenleri buradan yetişmeye başladı(Öztoprak 1999:74-78).
Meslek okullarının her yıl sayılarının artması ve gelişmesi sonucunda bu okulların merkez teşkilatı içinde ayrı bir genel müdürlüğe bağlanarak yönetilmesine ihtiyaç duyuldu. Bu amaçla 22.6.1933 tarihinde yayımlanan 2287 sayılı kanunla Meslekî ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü Kuruldu. 1935 yılında bu okulların tüm masrafları devlet tarafından karşılanmaya başlandı.
Tablo7. 2000-2001 öğretim yılında meslekî ve teknik ortaöğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Okul Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Erkek Teknik Öğretim1223
354 275
316 690
37 585
27168
Kız Teknik Öğretim656
104 151
15 043
89108
11887
Ticaret ve Turizm Öğretim705
252 390
132 973
119 417
12 330
Din Öğretimi600
91620
46 906
44 714
11877
Özel Eğitim10
866
627
239
72
Özel Öğretim25
1455
985
470
130
Sağlık Eğitimi2
117
40
77
7
Genel Toplam3 221
804 874
513 264
291 610
63 471
Kaynak: MEB Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu BaşkanlığıErkek Teknik Öğretim Okulları
Erkek teknik öğretim okulları; ülkemiz endüstrisinin gereksinim duyduğu iş alanlarına orta kademe teknik insan gücü yetiştiren ve yükseköğretime öğrenci hazırlayan ortaöğretim kurumlarıdır. Erkek teknik öğretim okulları; Anadolu teknik liseleri, teknik liseler, Anadolu meslek liseleri, endüstri meslek liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.
Tablo 8. 2000-2001 öğretim yılında erkek teknik öğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Okul
Sayısı
Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Endüstri Meslek Lisesi431
262 343
241 750
20 593
22 437
Çok Programlı Lise151
39 504
29 660
9 844
9 844
Teknik Lise278
24106
21639
2 467
207
Anadolu Meslek Lisesi189
5 316
4 586
730
201
Anadolu Teknik Lisesi174
23 006
19 055
3 951
976
Toplam1223
354 275
316 690
37 585
27168
Kaynak : MEB Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu BaşkanlığıKız Teknik Öğretim Okulları
Kız teknik öğretim okulları; ülkemiz endüstrisinin gereksinim duyduğu iş alanlarına orta kademe teknik işgücü yetiştiren ve yükseköğretime öğrenci hazırlayan ortaöğretim kurumlarıdır. Kız teknik öğretim okulları; Anadolu kız teknik liseleri, kız teknik liseler, Anadolu kız meslek liseleri, kız meslek liseleri ve çok programlı liselerden oluşmaktadır.
Tablo 9. 2000-2001 öğretim yılında kız teknik öğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Okul
Sayısı
Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Kız Meslek Lisesi381
65 791
3 451
62 340
9 685
Çok Programlı Lise60
12 338
7163
5175
915
Kız Teknik Lisesi34
361
50
311
-
Anadolu Kız Meslek Lisesi180
25 495
4 332
21163
1287
Anadolu Kız Teknik Lisesi1
166
47
119
-
Toplam656
104 151
15 043
89108
11887
Tablo 10. 2000-2001 öğretim yılında ticaret ve turizm öğretiminde okul, öğrenci ve öğretmen sayılarıOkul Türü
Okul
Sayısı
Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Ticaret Meslek Lisesi318
186 957
94 951
92 006
7 959
Çok Programlı Lise155
25 964
16 612
9 352
2 019
Anadolu Mahallî İd.Mes.Lis.8
974
396
578
66
Anadolu Ticaret Meslek Lis.135
21408
10109
11299
725
Anadolu Dış Ticaret Mes.Lis.8
1301
593
708
108
Anadolu Sekreterlik Mes.Lis.5
798
97
701
52
Anadolu Otel.ve Tur. Mes.L.62
12 671
9107
3 564
1263
Anadolu İletişim Mes.Lis.10
1766
596
1 170
116
Anadolu Aşçılık Mes.Lis.4
551
512
39
22
Toplam705
252 390
132 973
119 417
12 330
Kaynak : MEB Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu BaşkanlığıDin Öğretimi Okulları
Din öğretimi; imamlık-hatiplik ve Kur’an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere hem mesleğe hem de yükseköğretime hazırlayan programların uygulandığı ortaöğretim kurumlarıdır. Din öğretimi okulları; imam-hatip liseleri, Anadolu imam-hatip liseleri, çok programlı liselerden oluşmaktadır.
Tablo 11. 2000-2001 öğretim yılında din öğretiminde okul, öğrenci ve öğretmen sayıları
Okul Türü
Okul Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen Sayısı
Toplam
Erkek
Kız
Anadolu İmam-Hatip Lisesi107
14 097
5 624
8 473
1025
Imam-Hatip Lisesi462
71430
37 437
33 993
10 305
Çok Programlı Lise31
6 093
3 845
2 248
547
Toplam600
91620
46 906
44 714
11877
Kaynak: MEB Araştırma, Plânlama Koordinasyon Kurulu BaşkanlığıYaygın Eğitimde Gelişmeler
Yaygın eğitim, örgün eğitim sistemine hiç girmemiş veya herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden ayrılmış bireylere örgün eğitimin yanında veya dışında verilen bir eğitimdir.
1926 yılında 789 sayılı Kanunla Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulan İlk halk eğitim birimi 1983 yılında Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü adını almıştır.
Yaygın eğitim faaliyetleri;
• Tamamlama programları,
• Mesleki ve teknik eğitim programları,
• Sosyal kültürel programlar
• Sosyal kültürel uygulamalar olmak üzere dört alanda sürdürülmekte olup, bu
eğitim Millî Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Meslekî ve Teknik Öğretim Daireleri ile bazı bakanlıklarca gerçekleştirilmektedir.
Yaygın eğitim, büyük ölçüde yetişkinlere okuma-yazma öğretme ve gençlere bir meslek kazandırma niteliği taşımaktadır. 1928’de açılan Millet Mektepleri, yaygın eğitim çalışmalarının ilk örneklerindendir. Kız Teknik Öğretim bünyesinde yaygın eğitim hizmetleri de 1928 yılından itibaren başlamıştır. Bu hizmet;
• Pratik Kız Sanat Okulları,
• Köy Kadınları Gezici Kursları,
• Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri
tarafından yürütülmektedir (MEB 1992:28).
Tablo 12.Yaygın Eğitim Kurumlarında Kursiyer Sayılarındaki Gelişim Oranları
Pratik Kız Sanat Ok.
Köy Kadınları Gez.Kur.
Olgunlaşma Ens.
Yıllar
Okul
Öğrenci
Okul
Öğrenci
Okul
Öğrenci
1928-29
3
177
-
-
-
-
1938-39
16
5.490
1
45
-
-
1948-49
82
21.116
284
5.631
1
231
1958-59
161
31.080
635
14.989
2
502
1968-69
297
60.730
1.167
27.675
5
869
1978-79
440
71.340
-
-
6
786
1988-89
484
122.464
-
-
11
940
1991-92
489
65.919
-
-
11
2.388
1995-96
481
37819
-
-
11
1628
Tablo 13. 2000 yılında halk eğitimi merkezlerince açılan kurs ve kursiyer sayıları
Kurs Türü
Açılan Kurs Sayısı
Katılan Kursiyer Sayısı
Toplam
Erkek
Kadın
Meslek Kursları37 336
690 221
163 880
526 341
Sosyal Kültürel9 617
225 201
88 485
136 716
Okuma-Yazma4 520
102 937
66 684
36 253
Toplam51473
1 018 359
319 049
699 310
Kaynak: MEB Araştırma, Plânlama ve Koordinasyon Kurulu BaşkanlığıYükseköğretimde Gelişmeler
Türkiye’de ilk üniversite 12 Eylül 1914’de açılır, tabii bilimler, edebiyat, matematik şubelerine kız öğrenci alınır. Tıp ve Hukuk fakültesinin de açılmasını isteyenler vardır. 1924-1925 eğitim yılında, kadınlar, üniversitede erkek öğrencilerle beraber okumaya başlarlar. O tarihte, İstanbul Üniversitesi Fen fakültesinin matematik bölümünde 7, fizikte 8, tabii bilimlerde 48, kimyada 26, Tıp fakültesinde 17, dişçilikte 4, Hukuk fakültesinde 23 kız öğrenci okur. 1930-31 de Edebiyat fakültesinde 155, Fen fakültesinde 90, Hukukta 72, Tıp fakültesinde 11 kız öğrenci bulunur. Tezer Taşkıran’a göre, 1930-31 öğretim yılında, üniversitede kadın öğretim üyesi yoktur. Ancak kadın öğretim üyesi, giderek artmaya başlar. 1950’de İstanbul üniversitesinde 24, 1960 da 52, 1970 de 114 kadın öğretim üyesi vardır. 1946-47 öğretim yılında, İstanbul Üniversitesi Fen fakültesi toplam öğretim üyelerinin % 44’ünü, Edebiyat fakültesindekilerin % 22’sini kadınlar teşkil eder. Türkiye’de yeni üniversitelerin açılmasıyla, öğretim üyeleri arasında kadın oranı yükselir. 1960’da % 19, 1970’de % 23, 1980’de % 25,5, 1990’da % 32, 1998 % 34,2’ye ulaşır. Bugün üniversitedeki 50.000 öğretim elemanının üçte biri kadındır. Akademik hayatın her alanında çalışan kadınlar, fen bilimlerinde toplam sayının % 35,6, mühendislikte % 25,2, tıpta % 36,9’unu teşkil eder (Uğurcan 1999:TBMM 1998).
Tablo 14. 2000-2001 öğretim yılında devlet üniversitelerindeki öğrenci sayıları
Üniversite
Öğrenci Sayısı
Ön Lisans
Lisans
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Abant İzzet Baysal4 033
2 136
6 169
3 948
3 469
7 417
7 981
5 605
13 586
Adnan Menderes604
494
1098
1 791
1230
3 021
2 395
1 724
4 119
Kocatepe4 953
3 873
8 826
4 323
2 744
7 067
9 276
6 617
15 893
Akdeniz3 973
1487
5 460
4 536
2 712
7 248
8 509
4199
12 708
Anadolu1549
902
2 451
7 466
6 887
14 353
9 015
7 789
16 804
2 838
1957
4 795
14 332
14 433
28 765
17170
16 390
33 560
2 988
1 270
4 258
18 896
11 180
30 076
21884
12 450
34 334
2 380
1 546
3 926
4 418
3 152
7 570
6 798
4 698
11496
50
10
60
4 312
3 276
7 588
4 362
3 286
7 648
1893
1 503
3 396
6 245
5 140
11385
8 138
6 643
14 781
3 521
2 084
5 605
6 386
3 953
10 339
9 907
6 037
15 944
1302
1578
2 880
3 839
4 287
8 126
5 141
5 865
11 006
2 573
1 733
4 306
8 939
6 155
15 094
11 512
7 888
19 400
1752
730
2 482
8 430
4 621
13 051
10 182
5 351
15 533
3 724
2 000
5 724
16 865
13 341
30 206
20 589
15 341
35 930
3 248
3 255
6 503
10 744
5 337
16 081
13 992
8 592
22 584
3 707
2 605
6 312
9 489
8 950
18 439
13 196
11 555
24 751
5 345
2 679
8 024
8 913
4 680
13 593
14 258
7 359
21617
2 724
1 147
3 871
7 472
2 609
10 081
10 196
3 756
13 952
-
-
-
743
705
1448
743
705
1448
2 231
1 820
4 051
20 652
22 590
43 242
22 883
24 410
47 293
1 106
2 104
3 210
2 967
1478
4 445
4 073
3 582
7 655
2 007
1 452
3 459
2 045
1 115
3 160
4 052
2 567
6 619
-
-
-
993
178
1 171
993
178
1 171
1867
1 708
3 575
9 623
11768
21 391
11490
13 476
24 966
2 486
1 246
3 732
2 888
921
3 809
5 374
2167
7 541
2 734
1752
4 486
7 348
4 473
11821
10 082
6 225
16 307
3 653
2 323
5 976
34 963
23 891
58 854
38 616
26 214
64 830
316
316
9 889
3 465
13 354
10 205
3 465
13 670
-
-
-
351
205
556
351
205
556
1284
911
2 195
1212
570
1 782
2 496
1481
3 977
3 128
1 473
4 601
2 714
1278
3 992
5 842
2 751
8 593
5 250
3 251
8 501
14 443
9 378
23 821
19 693
12 629
32 322
2 565
1324
3 889
2 710
1 892
4 602
5 275
3 216
8 491
7 019
3 074
10 093
8 079
3 302
11 381
15 098
6 376
21474
1983
2 094
4 077
22 225
16 459
38 684
24 208
18 553
42 761
4121
2 416
6 537
2 879
1856
4 735
7 000
4 272
11272
21
162
183
1942
2 501
4 443
1963
2 663
4 626
1997
946
2 943
2 685
1313
3 998
4 682
2 259
6 941
3 285
1375'
4 660
2 597
2 048
4 645
5 882
3 423
9 305
4 420
3 295
7 715
6 660
4 174
10 834
11 080
7 469
18 549
3 004
1 981
4 985
11 167
9 623
20 790
14 171
11604
25 775
62
20
82
9 139
4 879
14 018
9 201
4 899
14 100
228
241
469
5 168
3 746
8 914
5 396
3 987
9 383
725
546
1271
5 373
3 749
9 122
6 098
4 295
10 393
4 455
2 764
7 219
8 006
3 839
11 845
12 461
6 603
19 064
8 874
4 441
13 315
21777
17 245
39 022
30 651
21686
52 337
6 789
4 737
11 526
9 005
6 388
15 393
15 794
11 125
26 919
6195
4 583
10 778
4 933
5 212
10 145
11 128
9 795
20 923
4 873
3 302
8 175
16 805
13 145
29 950
21678
16 447
38 125
540
519
1 059
12 756
5 178
17 934
13 296
5 697
18 993
2 657
714
3 371
4 458
1 684
6 142
7115
2 398
9 513
2 321
2 033
4 354
2 631
1514
4 145
4 952
3 547
8 499
145353
91596
236949
423170
299918
723088
568523
391514
960037
Üniversite
Öğrenci Sayısı
Ön Lisans
Lisans
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Erkek
Kız
Toplam
Atılım12
19
31
704
359
1063
716
378
1094
Bahçeşehir24
33
57
406
270
676
430
303
733
Başkent238
244
482
1096
1 163
2 259
1334
1407
2 741
Beykent-
-
-
706
530
1236
706
530
1236
Bilkent784
1026
1810
4 451
3 862
8 313
5 235
4 888
10 123
Çağ37
43
80
379
295
674
416
338
754
Çankaya61
91
152
1468
893
2 361
1529
984
2 513
Doğuş69
79
148
912
370
1282
981
449
1430
Fatih201
418
619
1 535
1305
2 840
1736
1723
3 459
Haliç-
-
-
364
244
608
364
244
608
Işık-
-
-
1047
423
1470
1047
423
1470
İstanbul Bilgi116
183
299
2 800
3 032
5 832
2 916
3 215
6131
istanbul Kültür97
188
285
1 051
507
1 558
1 148
695
1843
Kadir Has183
213
396
331
224
555
514
437
951
Koç0
603
663
1266
603
663
1266
Maltepe25
26
51
643
481
1124
668
507
1175
Okan-
-
-
-
-
-
-
-
-
Sabana-
-
-
345
177
522
345
177
522
Ufuk-
-
-
-
-
-
-
-
-
Yeditepe478
460
938
2 880
2 370
5 250
3 358
2 830
6188
Toplam2325
3023
5348
21721
17168
38889
24046
20191
44237
Kaynak: MEB Yükseköğretim Genel MüdürlüğüYükseköğretimdeki sayısal gelişmeler kız öğrenci sayılarında yıllara göre artışların olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu sayının erkek öğrencilerdeki artış oranlarından daha az olduğu da görülmektedir. Bu oran öğretim üyeleri sayısında da benzer dağılım göstermektedir.
Ancak bu sayıların gelişim eğiliminde olması gelişmekte olan ülkemiz için umut verici ve sevindiricidir.
Sonuç ve Öneriler
Modernleşmeyi gerçekleştirmek durumunda kalan gelişmekte olan toplumlarda “kadının özgürleşmesi”, ona tanınan “kadın hakları”nın bu toplumlardaki kadınlarca ne ölçüde yaşama geçirildiğine bağlı bulunmaktadır. Dolayısıyla, modern kültür öğelerinin benimsettirilmesine yönelik en temel faaliyet alanı “eğitim” olmaktadır. Eğitim yoluyla modern değerlerin benimsenmesi, bir yönüyle gelenekselliğin dönüştürülmesinde önemli bir adım, diğer yönüyle de kadın haklan bakımından gerçekleşmesi gereken bilinçlenmenin sağlanması için kaçınılmazdır.
Kadının toplumda, erkeğin yanındaki yerini en az onun kadar sağlam alabilmesi, sağlamlaştırabilmesi için eğitim olanaklarından sonuna kadar yararlanması şarttır.
Genç kızların ve kadınların eğitim imkanlarından daha çok yararlandırılmalarının yolları aranmalıdır. Bu yönde kararalı eğitim politikaları geliştirilmelidir.
Örgün eğitimden bir şekilde yararlanamayan kadınlarımızın ihtiyaçlarına uygun güncel yaygın eğitim programlarıyla eğitilmesi yoluna gidilmelidir.
Bu alanda hazırlanacak programlar gerçek ihtiyaçlara cevap verebilir nitelikte gerçekleştirilebilir olmalıdır.
Kitle iletişim araçlarından en etkin yararlanmanın olanakları araştırılmalıdır.
Genç kızların eğitimden koptuğu eğitim kademeleri doğru tespit edilerek problemin çözümüne ilişkin araştırmalar yapılmalıdır.
Daha çok genç kızların üniversitelerden yararlanma olanakları araştırılmalıdır.