Cuma Günü Ve Namazının Fazilet ve Ehemmiyeti

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Cuma Günü Ve Namazının Fazilet ve Ehemmiyeti
Mevla’mız, bütün zaman dilimleri içerisinde bazılarını yek diğerlerine nazaran üstün kılmış, bunu da lütf ve keremiyle biz kullarına haber vermiş ve müminler için afv ve mağfiret vesilesi yapmıştır.



Cum’a Günü Ve Namazının Fazîlet ve Ehemmiyeti.jpg



Cenâb-ı Hakk: Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman hemen Allah’ı zikretmeye gidin. Alışverişi bırakın. Bu, bilirseniz, sizin için çok hayırlıdır. Artık o namaz kılınınca yeryüzüne dağılın, Allah’ın fazlından (nasip) arayın. Allah’ı çok zikredin. Ta ki umduğunuza (yani Cennet ve Cemâl-i ilâhiye) kavuşasınız buyurmaktadır.

Rasûlüllah (sav) Efendimiz de Hadis-i Şeriflerinde: İçinde güneşin doğduğu en hayırlı gün” buyurmuşlardır. Cuma gününün bu derece kıymetli olmasının bir sebebi de, yine Mevla’mızın takdiri ile zuhura gelmiş ve gelecek olan birçok mühim, ulvî hadise bu günde meydana gelmiş ve gelecektir. Bunlardan bazıları şöyle rivayet edilmektedir. Hz. Adem(as)’ın halk edilmesi, Cennet’ten yeryüzüne indirilmesi, tövbesinin kabul edilmesi ve ruhunun kabzedilmesi Cuma günü olmuştur.

Kıyametin kopması da yine o gün olacaktır. Ayrıca Cuma gününün, müminler için bayram günü olduğu da beyan edilmektedir. Bu hususla alâkalı bir hadîs-i şerifte: “Hakikat, Cuma günü hem bayram hem zikir günüdür buyrulmaktadır. Diğer bir Hadîs-i Şerifte de Fahr-i Kâinât Efendimiz: Allâh-ü Teâlâ’nın her Cuma günü altıyüzbin azatlısı vardır ki hepsi de Cehenneme girmeyi hak etmiş oldukları halde (Allah cc.) onları cehennem ’den Azad eder buyurmaktadırlar. İşte bu derece fazileti büyük olan, insanlar için bayram, afv ve mağfiret günü olarak ilan edilen bu Cuma gününde şuurlu bir mümine düşen maddi ve manevi vazifeler nelerdir? Bu hususu yine yüce dinimizin koyduğu ölçüler muvacehesinde izah etmeye çalışacağım.

Her şeyden evvel, Cuma ezanı okunduğu zaman alışveriş ve ticaretin bırakılması icap eder. O gün herkes mümkün olduğu nispette dünyevi işlerini, vaziyetini önceden ona göre ayarlamalıdır. Cuma günü olunca tertemiz yıkanmalı, en temiz ve en yeni elbiseler giyilmeli, başkalarını rahatsız etmeyecek tarzda güzel ve hafif kokular sürünmeli ve vakitli olarak camiye gitmelidir.

Yine ağız, diş ve tırnak temizliği yapılmalıdır. Gidilen cami veya mescitte okunan veya konuşulan şeyler varsa huşû ile dinlemeli, değilse kendisi Kur’an-ı Kerîm okumalı, evrat ve ezkâr ile meşgul olmalı, çokça salavat-ı şerîfe ve istiğfâr-ı şerîf okumalıdır. Bu hususla alakalı olarak Rasûlüllah (sav) Efendimiz: “Hakikaten günlerinizin en faziletlisi, Cuma günüdür. O günde bana salatı çok getirin. Zira sizin salâtınız bana muhakkak arz olunur” buyurmaktadırlar.

Camiye giderken başkalarına rahatsızlık verecek sarımsak, soğan ve benzeri şeyleri yememelidir. Câmiye giren kimse, herhangi bir zaruret olmadıkça, başkalarını rahatsız edecek tarzda ön taraflara geçmeye çalışmamalı, boş bulduğu münasip bir yere oturmalıdır. Aksi halde huşû ile oturmakta olan din kardeşini rahatsız etmiş olur. Camiye mümkün olduğu nispette erken gitmeye gayret edilmelidir.
Cumamız Mübarek olsun
 
Çünkü Hadis-i Şerifte de beyan edildiği üzere: “(vazifeli) melekler Cuma günü mescidin kapısı başına oturur da birinci (falan kişi), ikinci (filan kişi), üçüncü (şu kişi) diye yazarlar. (İmam hutbeye çıkana kadar bu hal devam eder) İmam hutbeye çıktığı vakit sahifeler kaldırılır” buyrulmaktadır. Cuma günü yapılan vaaz, okunan hutbe dikkatli ve sessizce dinlenmelidir. Bilhassa hatıb hutbeyi okurken değil dünyevi konuşmalar, selam alıp vermek dahi münasip görülmemiş men edilmiştir.


Peygamber (sav) Efendimiz Hz. Hadis-i Şeriflerinde buyuruyorlar ki: Bir kimse Cuma günü gusleder ve gücünün yettiği kadar temizlenir, yağlanır veya evindeki kokulardan sürünürse, sonra (mescide) çıkarda iki kişiyi aralamaz (boş bulduğu yere oturur), sonra kendisine farz olanı eda eder, imam hutbe irad ederken konuşmayı bırakırsa bunun ile gelecek Cuma arasındaki hataları bağışlanır.
 
Cumayı bayram gibi karşılayanlardanım . Boy abdesti alır sela ve ezan arası dualarımı yaparım. Tevbe tespihi çeker, cuma süresini okurum. Ardından Allah ve peygamber yoluna , evliya ve embiyalara Aileme bağışlamak üzere Yasini şerif okurum. Bunları normalde de yaparım ama cuma günü farklı bir feyz alıyorum. Bu güzel bilgiler için teşekkür ederiz hocam.
 
Cuma günü denildiğinde aklımıza sadece gündüz gelmemeli o günün gecesini hani perşembe günü yatsı vaktinden başlayıp diğer gün akşam vaktine kadar olan günü hatırlamak gerekir. Ancak ikindi vaktinden sonra kerahet vakti girdiği için bir ibadetle meşgul olunmaz. Aynı şekilde günün diğer kerahet vakitleri içinde ibadet yapılmaz. Çünkü o anlarda ibadet etmemek Güneşin hareketine göre ibadet eden Güneşe tapanlara muhalefet içindir. Bunun harici diğer vakitlerde güzel işlerle meşgul olup Cuma gününün feyzinden bereketinden nasibdar olarak Sevap hanemize güzel şeyler yazdırabilir Cenab-ı Hakkın Rızasına erişebiliriz. Ancak sadece Cuma günü değil sair günlerde de Müslüman olarak Sorumlu olduğumuz ibadetleri yapmamız lazım gelir. Diğer günlerde nefsin esiri sadece Cuma günü Hakkın emrinde olursak bu bir şey ifade etmez. Çünkü Cuma Günü diğer günleri de ibadatu taat içinde olanların bayramıdır. O günlerde rabbin emrine riayet edip yasakladıklarından kaçanlar Cuma gününü de Cenab-ı Mevlamızın istediği gibi geçirerek Bol sevaba Erişir ve Rabbin rızasını kazanırlar.
 
Geri
Üst