Cücelik
Cücelik
Boyumuz kalıtımla belirlenir; ama büyüme fiziksel bir nedenle aksarsa, erken tanıyla durum düzeltilebilir.
Konuşma dilinde "cücelik" olarak tanımlanan boy kısalığı, her zaman bir hastalık değildir; yalnızca, boy uzamasına katkıda bulunan etkenlerden birinin ya da daha fazlasının, herhangi bir nedenle devredışı kaldığını gösterir. Cücelik, yalnızca benzer doğal ve toplumsal koşullarda yaşayan bireylerin ortalama boylarıyla karşılaştırıldığında söz konusu olabilir. Sözgelimi Afrikalı bir Masai savaşçısıyla karşılaştırıldığında, ortalama bir Avrupalı erkeğe kısa gözüyle bakılabilir; ama aynı kişi bir Pigme kabilesi üyesinin yaında dev gibi kalır. Yakın yaşlardaki kişiler boyca büyük faklılıklar gösterirler. Boy ancak beklenen düzeyin çok altındaysa kaygı nedeni olabilir.
Boy uzunluğunu belirleyen etkenler
Boy, bedendeki uzun kemiklerin ve omurganın uzunluğu ile belirlenir. Bu kemiklerin büyümesini etkileyen her şey, sonunda ulaşılacak boy uzunluğunu belirler. İnsanlar, gelecekteki görünümlerini belirleyecek bir "program"la dünyaya gelirler. Bu "program", anne-babadan kalıtımla geçen genlerdedir. Çocukluk dönemini ciddi bir hastalığa tutulmadan ve yeterli besin alarak geçiren bebekler, potansiyel boylarına ulaşırlar. Bunun geçerli olmadığı duruma, "psiko-sosyal kısa boyluluk" denir. Çocuk, anne sevgisinden yoksunsa ya da anne sevgisini esirgerse, fiziksel büyüme durabilir. Ama çocuk, sağlıklı bir duygusal ortama kavuştuğunda, normal büyüme yeniden başlayacaktır. Cücelerin en iyi bilinenleri sirklerde bulunur. Beden yapıları aşağı yukarı her zaman "akondroplazi" adı verilen (uzun kemiklerin oluşumunda anormallik) bir duruma bağlıdır. Ortalama ölçülerde gövdelere sahip olsalar da, kolları ve bacakları normal uzunluğun yarısı kadardır. Boyu 1,2 m'den uzun olanlarına çok ender rastlanılır. Bu durum, anne-babadan kalıtımla geçer; bütün aile, kısa boyludur. Genellikle kendi aralarında evlendikleri için de bu özelliklerini sürdürürler.
Gelişmiş ülkelerde boy uzamasındaki yetersizlik, kötü beslenmeye bağlı olmaktan çok, alınan besinlerin tam kullanılmasını önleyen bir hastalık nedeniyle ortaya çıkar. Çocuklarla şeker hastalığı, şiddetli astım, böbrek ve kalp hastalıkları gibi uzun süren hastalıklar, büyüme ve gelişmeye engel olabilir. Ama bir kez temel sorun ortadan kaldırıldı mı çocukların şaşırtıcı bir büyüme gücüne sahip oldukları gözlenir.
Büyüme nasıl denetlenir?
Bir insanın büyüme hızı başta hipofiz bezinin büyüme hormonu olmak üzere, boyundaki tiroit bezinin tiroksin hormonu ve cinsel hormonlar gibi çeşitli hormonlar tarafından belirlenir. Hipofiz ve tiroit hormonları, özellikle önemlidir. Yavaş büyüme bunlardan birinin eksikliğine bağlıysa, dışarıdan hormon verilmelidir. Bu, çocuklarda daha önemlidir, beynin gelişmesi bir ölçüde tiroit hormonlarına bağlıdır ve hormon tedavisi, eksiklikten kaynaklanan zekâ geriliğini engelleyebilir
Boyumuz kalıtımla belirlenir; ama büyüme fiziksel bir nedenle aksarsa, erken tanıyla durum düzeltilebilir.
Konuşma dilinde "cücelik" olarak tanımlanan boy kısalığı, her zaman bir hastalık değildir; yalnızca, boy uzamasına katkıda bulunan etkenlerden birinin ya da daha fazlasının, herhangi bir nedenle devredışı kaldığını gösterir. Cücelik, yalnızca benzer doğal ve toplumsal koşullarda yaşayan bireylerin ortalama boylarıyla karşılaştırıldığında söz konusu olabilir. Sözgelimi Afrikalı bir Masai savaşçısıyla karşılaştırıldığında, ortalama bir Avrupalı erkeğe kısa gözüyle bakılabilir; ama aynı kişi bir Pigme kabilesi üyesinin yaında dev gibi kalır. Yakın yaşlardaki kişiler boyca büyük faklılıklar gösterirler. Boy ancak beklenen düzeyin çok altındaysa kaygı nedeni olabilir.
Boy uzunluğunu belirleyen etkenler
Boy, bedendeki uzun kemiklerin ve omurganın uzunluğu ile belirlenir. Bu kemiklerin büyümesini etkileyen her şey, sonunda ulaşılacak boy uzunluğunu belirler. İnsanlar, gelecekteki görünümlerini belirleyecek bir "program"la dünyaya gelirler. Bu "program", anne-babadan kalıtımla geçen genlerdedir. Çocukluk dönemini ciddi bir hastalığa tutulmadan ve yeterli besin alarak geçiren bebekler, potansiyel boylarına ulaşırlar. Bunun geçerli olmadığı duruma, "psiko-sosyal kısa boyluluk" denir. Çocuk, anne sevgisinden yoksunsa ya da anne sevgisini esirgerse, fiziksel büyüme durabilir. Ama çocuk, sağlıklı bir duygusal ortama kavuştuğunda, normal büyüme yeniden başlayacaktır. Cücelerin en iyi bilinenleri sirklerde bulunur. Beden yapıları aşağı yukarı her zaman "akondroplazi" adı verilen (uzun kemiklerin oluşumunda anormallik) bir duruma bağlıdır. Ortalama ölçülerde gövdelere sahip olsalar da, kolları ve bacakları normal uzunluğun yarısı kadardır. Boyu 1,2 m'den uzun olanlarına çok ender rastlanılır. Bu durum, anne-babadan kalıtımla geçer; bütün aile, kısa boyludur. Genellikle kendi aralarında evlendikleri için de bu özelliklerini sürdürürler.
Gelişmiş ülkelerde boy uzamasındaki yetersizlik, kötü beslenmeye bağlı olmaktan çok, alınan besinlerin tam kullanılmasını önleyen bir hastalık nedeniyle ortaya çıkar. Çocuklarla şeker hastalığı, şiddetli astım, böbrek ve kalp hastalıkları gibi uzun süren hastalıklar, büyüme ve gelişmeye engel olabilir. Ama bir kez temel sorun ortadan kaldırıldı mı çocukların şaşırtıcı bir büyüme gücüne sahip oldukları gözlenir.
Büyüme nasıl denetlenir?
Bir insanın büyüme hızı başta hipofiz bezinin büyüme hormonu olmak üzere, boyundaki tiroit bezinin tiroksin hormonu ve cinsel hormonlar gibi çeşitli hormonlar tarafından belirlenir. Hipofiz ve tiroit hormonları, özellikle önemlidir. Yavaş büyüme bunlardan birinin eksikliğine bağlıysa, dışarıdan hormon verilmelidir. Bu, çocuklarda daha önemlidir, beynin gelişmesi bir ölçüde tiroit hormonlarına bağlıdır ve hormon tedavisi, eksiklikten kaynaklanan zekâ geriliğini engelleyebilir