Çok Anlamlı İngilizce Mesajlar ve Sözler

TİTAN

*Melekler Mekanı*
Çok Anlamlı İngilizce Mesajlar ve Sözler
Bu konu; anlamlı ingilizce sözler hakkında bilgiler vermektedir.



Sevgili melekler, facebook ya da twitter üzerinden paylaşabileceğiniz anlamlı İngilizce sözler listemizle bu sayfamızda sizlerleyiz. Daha önce paylaştığımız anlamlı kısa sözlerle kah sevdiğinize kendinizi ifade ettiniz, kah face üzerinden paylaşımda bulundunuz. Ya da anlamlı ağlatan sözler konumuzda kendinizi buldunuz. Şimdi ki konumuzla ise Türkçe bana yetmiyor, İngilizcesi lazım diyorsanız, buyrun listemize geçelim...🙂



ingilizce_sozler-3d8.jpg



She said I’m leaving..Cause He cant take the pain..It is hard to continue this love it aint same..
(gidiyorum dedi çünkü acıya dayanamıyordu..bu aşka dewam etmek zordu we hicbirsey aynı değildi…)

Things I loved before, are now for saLe..
(önceden sevdiğim hersey şimdi satılık..)

Do you ever wanna run away?Do you locked yourself in your room , with the radio on turned up so loud..No one hears your screaming..
(Hic uzaklara kacmak istedinmi? kendını hıc odana kitledinmi..radyonun kısık sesını arttırarak..Hıc kımse duymaz senın çığlıklarını..)

Here is a little story that I made up So Let’s make believe
(benım uydurduğum bir hikaye bu,o zaman kendımızı ınandıralım..)

I’m just a crazy kind of girl I wanna shop around , I’ve just begun
Don’t wanna settle down
(ben cılgın bır kızım alıswerıs yapmak ıstıyorum..daha yenı basladım durulmak ıstemıorm..)

Don’t be scared of your shadow You can’t hide from your sorrow
(Gölgenden korkma, kaderinden saklanamazsın)

I lie and I lie and I lie till there’s no turning back;I don’t know why
(Yalan söylüyorum yalan söylüyorum dönüşü olmayana dek;Bilmiyorum neden)

oh tonight you killed me with your smile so beautiful and wild so beautiful
(bu gece gülüşünle beni öldürdün öylesine güzel ve vahşiceki öylesine güzel)

I don’t know who to trust no surprise;Everyone feels so far away from me
(Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan;Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor)

No longer waiting, remove illusions;No more complaining, forget confusion
(uzun beklemeler yok,ilizyonları kaldır;daha fazla yakınmak yok,karışıklığı unut)

I tried so hard;And got so far;But in the end;It doesn’t even matter
(O kadar çok denedim;Ve o kadar uzaklaştım;Ama en sonunda;hiçbir önemi kalmadı)

Know that i can’t get over you;’cause everything i see is you and i don’t want no substitute;baby i swear it’s deja vu
(seninle baş edemediğimi bil;çünkü gördüğüm herşey sensin ve yedeğini istemiyorum;bebeğim yemin ederim bu bir deja vu)

No one will love you the way I do;No one will love you;Love you like I do;It will never be the same
(hiç kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek;hiç kimse seni sevmeyecek;benim sevdiğim gibi;asla aynı olmayacak)

I’m so over being blue;Cryin over you;And I’m so sick of love songs;So tired of tears;So done with wishing you were still here;Said I’m so sick of love songs so sad and slow
(Çok hayalciyim;Sana ağlarken;Ve aşk şarkılarına hastayım;Gözyaşlarına çok yorgunum;Senin hala burada benimle olmanı dilerken;Dedi ki aşk şarkılarına hastayım çok üzücü ve yavaşlar)

Strange infatuation seems to grace the evening tide;I’ll take it by your side;Such imagination seems to help the feeling slide.
(akşam vakti garip karasevda güzel görünür;bn onu senin yanından alacağımn;böyle hayal gücü hislerin kaymasına yardımcı olur)

I… Take the plan, spin it sideways.I… Fall. Without you, I’m Nothing.
(ben…plan yaparım yol kenarlarına ağ örerim.bn…yenilirim.sensiz ben bir hiçim.)
 
Geri
Üst