çocuklarda iştahsızlık
çocuklarda iştahsızlığa bitkisel çözüm iştahsız bebeklere çözüm zayıf bebek nasıl kilo alır zayıf bebekler nasıl kilo alır çocuklarda kaybı
İştahsızlık
İştahsızlık, bebek ve çocukların sıkça yaşadığı annelerin ise oldukça şikayetçi olduğu durumlardan birisi. Çoğu zaman gerçek bir şikayet olmasa da bazen de bir rahatsızlığın belirtisi olabiliyor. Konunun iyi araştırılması gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Benal Büyükgebiz, iştahsızlık konusuyla ilgili annelere önemli bilgiler verdi.
İştahsızlık nedir ve neden önemlidir?
İştahsızlık, çocuğun ağız yoluyla beslenmesinde karşılaşılan/yaşanan isteksizlik durumudur. Söz konusu isteksizlik nedeniyle çocuğun yeterli ve dengeli beslenmesi zorlaşır. Bu nedenle de iştahsızlık beslenmeyle ilişkili pek çok durum için risk doğurur ve önemli sorunlar ortaya çıkar. İştahsızlık çocukluk yaş grubunda anne-babalar tarafından en çok dile getirilen ve doktorların en sık karşılaştıkları bir durumdur. Tüm çocukların % 25–40, büyüme geriliği olanların % 80’ininde iştahsızlık yakınması vardır. Ancak, çocukluk yaş grubunda hemen hemen bütün hastalıkların seyrinde de iştahsızlık bir belirti olarak ortaya çıkar. Bu nedenle doktorun söz konusu iştahsızlığın organik bir hastalıkla ilişkili olup olmadığını mutlaka araştırması gerekir.
İştahsızlık çoğu zaman, gerçek bir şikayet değildir!
Anne-babalar özellikle de anneler, kendilerinin uygun gördüğü miktarda yiyecek tüketmeyen çocukları için “iştahsız” kararını verebiliyorlar. Burada önemli olan anne-babalar tarafından dile getirilen bu şikayetin, göreceli mi yoksa gerçek mi olduğunun ortaya konmasıdır. Bu amaçla kullanılabilecek en iyi yöntem, çocuğun sağlıklı sınırlarda büyümesini sürdürüp sürdürmediğinin kontrol edilmesidir. Eğer iştahsız çocukta büyüme geriliği gelişmişse sorun önemlidir, mutlaka nedenlerinin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekir.
İştahsızlığın nedenleri farklı olabilir.
İştahsızlık şikayetiyle doktora başvuran her çocuğun beslenme becerileri, besin tercihleri, anne-baba ilişkisi, aile içi etkileşim sabırla irdelenmeli ve en uygun çözüm
hep birlikte üretilmeli. Organik bir hastalık tespit edilmişse, doktor öncelikle bunu tedavi etmeli. Süt çocukluğu ve erken çocukluk yaş gruplarında en önemli ve en sık neden, bozulmuş anne-çocuk ilişkisi ve yanlış davranış modellerinin benimsenmesidir. Anne-babalar öncelikle kendi davranışlarını, tepkilerini irdelemeli, doğru modelleri benimsemelidir.
İştahsız çocuğu bekleyen tehlikeler nelerdir?
İştahsız çocuğu bekleyen ilk tehlike yetersiz kilo artışıdır. Çocuk, yeterli kalori-protein-vitamin ve mineral alamadığı için vücut ağırlığı artışı az ve yetersiz olur. Az beslenen çocuk az kilo alır, az büyür. Oysaki büyüme çocukluk yaş grubunu simgeleyen en önemli biyolojik fonksiyondur. Bilindiği gibi anne karnında başlayan büyüme ergenlik dönemi sonunda durur. Bu durumda çocuk, erişkin özelliği kazanmış olur. Büyüme başlıca iki yönde gerçekleşir. Bunlardan biri vücut ağırlığı artışıdır. Çocuğun kilo alması takip edilir. Diğeri ise boy uzunluğunun artışıdır ki bu da boyu ölçülerek izlenir.
Çoğu anne çocuğunun iştahsız olduğunu düşünür. Bu nedenle eğer bebeğinizin boy ve kilo alışı yeterliyse yani bebeğiniz sağlıklı çocuklar için belirlenmiş olan normal boy ve vücut ağırlığı dağılımı içinde ise endişe etmeyin. Ancak iştahsızlık bir aydan daha uzun sürecek olursa bu yönden değerlendirilmesi gerekir. Çoğu zaman annelere bizim önerdiğimiz besinleri bizim istediğimiz miktarlarda tüketmelerini istiyoruz. Oysa ki çocukların da aile sofrasına hazırlanan yiyecekler arasından seçme özgürlükleri de olmalıdır. Her çocuk her şeyi yemeyebilir. Bu durumda besin grupları içinde tüketmedikleri varsa o zaman önemlilik kazanır. Örneğin süt içmiyor ama yoğurt, ayran ve peynir tüketiyorsa sorun yoktur. Meyve ve sebzeler de aynı grup içinde düşünülmelidir. Çocuk bazı meyveleri ve bazı sebzeleri seviyorsa yine sorun yoktur. Ya da meyveleri çok seviyor ama sebze yemiyorsa bu da kabul edilebilir.
İştahsızlık nedeniyle yeterli beslenemeyen çocukta kısa süre içinde ilk ortaya çıkan sorun kilo almada yetersizliktir. Bu durum uzun sürecek olursa boy uzunluğu artışı da yetersiz olur. Boyu akranlarına göre daha geriden gider. İştahsızlık bazen daha da ağır ve uzun süreli olup, çocuğun kilo almasına engel olduğu gibi kilo kaybetmesine de yol açabilir. Bu durumda konu daha da önem kazanır. İştahsız çocuk doktora müracaat ettiğinde mutlaka vücut ağırlığı ve boy uzunluğu değerlendirilmeli, beslenme yetersizliği gelişip gelişmediği belirlenmelidir.
Bazı durumlarda da yine beslenmenin yetersizliğine bağlı olmak üzere, çocukta bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine bağlı özel belirtiler de gelişebilir. Bu nedenle iştahsızlığın derecesi, süresi çok önemlidir. İlk dönemde vitamin ve minerallerin vücut depoları kullanılarak belirtilerin ortaya çıkması önlenir ama uzun süreli olursa, depolar tükenir ve ihtiyacını karşılayamayan çocukta söz konusu vitamin veya mineralin eksikliğine bağlı belirtiler ortaya çıkar.
İştahsızlığın beslenme ve hastalıklara karşı dirençli olma ile yakın ilişki vardır. Yetersiz beslenmiş çocuklarda bağışıklık sistemi zayıf düşer ve bu çocuklar başta mikrobik hastalıklar olmak üzere hastalıklara daha yatkındırlar. Daha sık ateşli enfeksiyon hastalığı geçirirler. Yine yapılan çalışmalar, iştahsızlık nedeniyle yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklarda algılama, duygulanım sorunlarının daha sık görüldüğünü göstermiştir. Bu çocukların akademik başarıları da daha düşük olur.
İştahsız çocuk ne zaman doktora danışılmalıdır?
İştahsızlık bir aydan uzun sürüyorsa, çocuk kilo kaybederse, son 3-6 ayda kilo almadıysa, boyu uzamıyor veya yetersiz uzuyorsa, kilo ya da boyda persentil (boy ve ağırlık değerleri) kaybı olduysa, hastalık belirtileri varsa, besinleri öğürüp kusuyorsa uzmanına danışılmalıdır. Ayrıca kilo kaybı, ateş, ağrı, yutma güçlüğü, karın ağrısı, sık ateşlenme, tekrarlayan öksürük, ishal, kabızlık, düşük doğum ağırlığı hikayesi varsa veya gelişirse yine çocuğun uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Çocuk, yemek istemediği zamanlarda ne yapılmalı?
Çocuk yemek istemediği zaman anne-baba buna duygusal ve/veya eylemsel olarak abartılı tepkiler göstermemeli. Diğer bir ifade ile, anne-baba bu nedenle çocuğun ilgisini çekebilecek davranışlar göstermemeli. Çocuk bu nedenle anne/babanın ilgisini çektiğini öğrenmemelli. Daha sonra sadece ilgi çekebilmek için bile besin reddine başvurabilir. Yemek istemeyebilir. Anne-baba kararlı ve dikkatli olmalı, bu durumun yanlış davranış modeline dönüşmesine yol açmamalı.
Anne-babalara öneriler
1. Her öğün için uygun-makul bir süre belirleyin.
2. Öğün kuralları oluşturun.
3. Daima az-makul miktarda porsiyonlar verin.
4. Sofrada sohbet edin ve buna çocuğunuzu da dahil edin.
5. Masadaki davranışlarını sık sık övün.
6. Belirlenen kuralların üçüncü defa bozulması durumunda kuralları tekrar belirleyin.
7. Süre bitiminde yemeği sonlandırın.
8. Son yemeğini bitirmezse, tatlı veya kola vermeyin. Bunu cezalandırmak amacıyla yapmayın. “Tatlı, yemekten sonra yenir” gibi bir açıklama en uygun olanıdır. Yemek yenmediğine göre tatlı da doğal olarak yenemiyordur. Burada çocuğa mesaj verilmiş ama cezalandırılma söz konusu olmamıştır.
9. “Atıştırma-abur/cubur” alımını kurala bağlayın ve sınırlayın.
10. Daima, masada yemek yedirin.
İştahsızlığa karşı pratik yaklaşımlar
Prof.Dr. Benal Büyükgebiz
International Hospital Etiler Tıp Merkezi
Büyüme ve İştah Bozuklukları Merkezi
İştahsızlık
İştahsızlık, bebek ve çocukların sıkça yaşadığı annelerin ise oldukça şikayetçi olduğu durumlardan birisi. Çoğu zaman gerçek bir şikayet olmasa da bazen de bir rahatsızlığın belirtisi olabiliyor. Konunun iyi araştırılması gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Benal Büyükgebiz, iştahsızlık konusuyla ilgili annelere önemli bilgiler verdi.
İştahsızlık nedir ve neden önemlidir?
İştahsızlık, çocuğun ağız yoluyla beslenmesinde karşılaşılan/yaşanan isteksizlik durumudur. Söz konusu isteksizlik nedeniyle çocuğun yeterli ve dengeli beslenmesi zorlaşır. Bu nedenle de iştahsızlık beslenmeyle ilişkili pek çok durum için risk doğurur ve önemli sorunlar ortaya çıkar. İştahsızlık çocukluk yaş grubunda anne-babalar tarafından en çok dile getirilen ve doktorların en sık karşılaştıkları bir durumdur. Tüm çocukların % 25–40, büyüme geriliği olanların % 80’ininde iştahsızlık yakınması vardır. Ancak, çocukluk yaş grubunda hemen hemen bütün hastalıkların seyrinde de iştahsızlık bir belirti olarak ortaya çıkar. Bu nedenle doktorun söz konusu iştahsızlığın organik bir hastalıkla ilişkili olup olmadığını mutlaka araştırması gerekir.
İştahsızlık çoğu zaman, gerçek bir şikayet değildir!
Anne-babalar özellikle de anneler, kendilerinin uygun gördüğü miktarda yiyecek tüketmeyen çocukları için “iştahsız” kararını verebiliyorlar. Burada önemli olan anne-babalar tarafından dile getirilen bu şikayetin, göreceli mi yoksa gerçek mi olduğunun ortaya konmasıdır. Bu amaçla kullanılabilecek en iyi yöntem, çocuğun sağlıklı sınırlarda büyümesini sürdürüp sürdürmediğinin kontrol edilmesidir. Eğer iştahsız çocukta büyüme geriliği gelişmişse sorun önemlidir, mutlaka nedenlerinin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekir.
İştahsızlığın nedenleri farklı olabilir.
İştahsızlık şikayetiyle doktora başvuran her çocuğun beslenme becerileri, besin tercihleri, anne-baba ilişkisi, aile içi etkileşim sabırla irdelenmeli ve en uygun çözüm
hep birlikte üretilmeli. Organik bir hastalık tespit edilmişse, doktor öncelikle bunu tedavi etmeli. Süt çocukluğu ve erken çocukluk yaş gruplarında en önemli ve en sık neden, bozulmuş anne-çocuk ilişkisi ve yanlış davranış modellerinin benimsenmesidir. Anne-babalar öncelikle kendi davranışlarını, tepkilerini irdelemeli, doğru modelleri benimsemelidir.
İştahsız çocuğu bekleyen tehlikeler nelerdir?
İştahsız çocuğu bekleyen ilk tehlike yetersiz kilo artışıdır. Çocuk, yeterli kalori-protein-vitamin ve mineral alamadığı için vücut ağırlığı artışı az ve yetersiz olur. Az beslenen çocuk az kilo alır, az büyür. Oysaki büyüme çocukluk yaş grubunu simgeleyen en önemli biyolojik fonksiyondur. Bilindiği gibi anne karnında başlayan büyüme ergenlik dönemi sonunda durur. Bu durumda çocuk, erişkin özelliği kazanmış olur. Büyüme başlıca iki yönde gerçekleşir. Bunlardan biri vücut ağırlığı artışıdır. Çocuğun kilo alması takip edilir. Diğeri ise boy uzunluğunun artışıdır ki bu da boyu ölçülerek izlenir.
Çoğu anne çocuğunun iştahsız olduğunu düşünür. Bu nedenle eğer bebeğinizin boy ve kilo alışı yeterliyse yani bebeğiniz sağlıklı çocuklar için belirlenmiş olan normal boy ve vücut ağırlığı dağılımı içinde ise endişe etmeyin. Ancak iştahsızlık bir aydan daha uzun sürecek olursa bu yönden değerlendirilmesi gerekir. Çoğu zaman annelere bizim önerdiğimiz besinleri bizim istediğimiz miktarlarda tüketmelerini istiyoruz. Oysa ki çocukların da aile sofrasına hazırlanan yiyecekler arasından seçme özgürlükleri de olmalıdır. Her çocuk her şeyi yemeyebilir. Bu durumda besin grupları içinde tüketmedikleri varsa o zaman önemlilik kazanır. Örneğin süt içmiyor ama yoğurt, ayran ve peynir tüketiyorsa sorun yoktur. Meyve ve sebzeler de aynı grup içinde düşünülmelidir. Çocuk bazı meyveleri ve bazı sebzeleri seviyorsa yine sorun yoktur. Ya da meyveleri çok seviyor ama sebze yemiyorsa bu da kabul edilebilir.
İştahsızlık nedeniyle yeterli beslenemeyen çocukta kısa süre içinde ilk ortaya çıkan sorun kilo almada yetersizliktir. Bu durum uzun sürecek olursa boy uzunluğu artışı da yetersiz olur. Boyu akranlarına göre daha geriden gider. İştahsızlık bazen daha da ağır ve uzun süreli olup, çocuğun kilo almasına engel olduğu gibi kilo kaybetmesine de yol açabilir. Bu durumda konu daha da önem kazanır. İştahsız çocuk doktora müracaat ettiğinde mutlaka vücut ağırlığı ve boy uzunluğu değerlendirilmeli, beslenme yetersizliği gelişip gelişmediği belirlenmelidir.
Bazı durumlarda da yine beslenmenin yetersizliğine bağlı olmak üzere, çocukta bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine bağlı özel belirtiler de gelişebilir. Bu nedenle iştahsızlığın derecesi, süresi çok önemlidir. İlk dönemde vitamin ve minerallerin vücut depoları kullanılarak belirtilerin ortaya çıkması önlenir ama uzun süreli olursa, depolar tükenir ve ihtiyacını karşılayamayan çocukta söz konusu vitamin veya mineralin eksikliğine bağlı belirtiler ortaya çıkar.
İştahsızlığın beslenme ve hastalıklara karşı dirençli olma ile yakın ilişki vardır. Yetersiz beslenmiş çocuklarda bağışıklık sistemi zayıf düşer ve bu çocuklar başta mikrobik hastalıklar olmak üzere hastalıklara daha yatkındırlar. Daha sık ateşli enfeksiyon hastalığı geçirirler. Yine yapılan çalışmalar, iştahsızlık nedeniyle yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklarda algılama, duygulanım sorunlarının daha sık görüldüğünü göstermiştir. Bu çocukların akademik başarıları da daha düşük olur.
İştahsız çocuk ne zaman doktora danışılmalıdır?
İştahsızlık bir aydan uzun sürüyorsa, çocuk kilo kaybederse, son 3-6 ayda kilo almadıysa, boyu uzamıyor veya yetersiz uzuyorsa, kilo ya da boyda persentil (boy ve ağırlık değerleri) kaybı olduysa, hastalık belirtileri varsa, besinleri öğürüp kusuyorsa uzmanına danışılmalıdır. Ayrıca kilo kaybı, ateş, ağrı, yutma güçlüğü, karın ağrısı, sık ateşlenme, tekrarlayan öksürük, ishal, kabızlık, düşük doğum ağırlığı hikayesi varsa veya gelişirse yine çocuğun uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Çocuk, yemek istemediği zamanlarda ne yapılmalı?
Çocuk yemek istemediği zaman anne-baba buna duygusal ve/veya eylemsel olarak abartılı tepkiler göstermemeli. Diğer bir ifade ile, anne-baba bu nedenle çocuğun ilgisini çekebilecek davranışlar göstermemeli. Çocuk bu nedenle anne/babanın ilgisini çektiğini öğrenmemelli. Daha sonra sadece ilgi çekebilmek için bile besin reddine başvurabilir. Yemek istemeyebilir. Anne-baba kararlı ve dikkatli olmalı, bu durumun yanlış davranış modeline dönüşmesine yol açmamalı.
Anne-babalara öneriler
1. Her öğün için uygun-makul bir süre belirleyin.
2. Öğün kuralları oluşturun.
3. Daima az-makul miktarda porsiyonlar verin.
4. Sofrada sohbet edin ve buna çocuğunuzu da dahil edin.
5. Masadaki davranışlarını sık sık övün.
6. Belirlenen kuralların üçüncü defa bozulması durumunda kuralları tekrar belirleyin.
7. Süre bitiminde yemeği sonlandırın.
8. Son yemeğini bitirmezse, tatlı veya kola vermeyin. Bunu cezalandırmak amacıyla yapmayın. “Tatlı, yemekten sonra yenir” gibi bir açıklama en uygun olanıdır. Yemek yenmediğine göre tatlı da doğal olarak yenemiyordur. Burada çocuğa mesaj verilmiş ama cezalandırılma söz konusu olmamıştır.
9. “Atıştırma-abur/cubur” alımını kurala bağlayın ve sınırlayın.
10. Daima, masada yemek yedirin.
İştahsızlığa karşı pratik yaklaşımlar
- Daima morali iyi iken yemek verin.
- Hangi öğünde daha iştahlı ise, bu öğünü dikkatli değerlendirin.
- Öğünlerden önce yürüyüşe çıkarın. Açık hava acıktırır ve iştahı açar, bağırsak hareketliliğini arttırır.
- Yemek ortamını temiz ve düzenli tutun.
- Tabakların renkli ve sevimli olmasını tercih edin.
- Küçük tabak kullanın. Eğer daha fazla yemek yemek isterse ikinci tabağı verin. Çocuğun tabağına çok fazla besin koymayın. Gözünü korkutmayın. Tabağına konan yemegi bitirmesi onun da moralini yükseltecek, kendini iyi hissetmesini sağlayacaktır.
- Yavaş ve çok çiğnemesini destekleyin.
- Yemeği ılık tutun.
- Gece yatarken bir şeyler yemek istiyorsa, kaloriden zengin besinleri tercih edin.
- Düşük kalorili yiyecekleri kısıtlayın. İştahı kapatabilirler.
- Boş kalori kaynaklarını azaltın.
Prof.Dr. Benal Büyükgebiz
International Hospital Etiler Tıp Merkezi
Büyüme ve İştah Bozuklukları Merkezi