Çeşme - Alaçatı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan PaSikA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Çeşme - Alaçatı
çeşme altınkum otelleri alaçatı yemek çeşme alaçatı plajları altınkum otel
ALACATI.jpg

İzmir ilinin, Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı beldesi, Çeşme yarımadasının “ince belinde”, rüzgarın kuzeyden güneye, güneyden kuzeye cirit attığı koridorun merkezinde yer alır. Yazın hakim rüzgar olan poyraz Alaçatı’ya “nefes aldırır”, kışın ise daha çok esen lodos beldede ılık bir iklim oluşturur. Alaçatı’da rüzgarlı gün sayısı (yılda 330 gün ile) Türkiye ortalamasının çok üzerindedir, bu da beldeyi dünyanın en önemli rüzgar surf’ü merkezlerinden biri yapmıştır.
Kuzeyinde kumsalıyla ünlü Ilıca, güneyinde rüzgar surf’ü klüplerinin olduğu Alaçatı limanı, batısında zeytinlikler ve yeni yeni bağlarla kaplanmaya başlayan Karadağ bulunur.
Denizden 3 km. içeride yer alan Alaçatı’nın denizden yüksekliği ise 16 metre. İzmir’den 70 km. uzaklıkta olan Alaçatı’ya, 90 km. uzaklıkta olan Adnan Menderes Havaalanından da ulaşım otoyolla çok kolay. İstanbul’dan kendi aracıyla yola çıkanlar için Yenikapı- Bandırma feribotundan indikten sonra 340 km.lik bir yol, Balıkesir- Manisa- İzmir üzerinden sizi 4-5 saatte Alaçatı’ ya ulaştırıyor.
Ayrıca Alaçatı’ya Varan ve Ulusoy firmalarının düzenli otobüs seferleri var. İzmir’den Alaçatı’ya otobüsle ulaşmak için ise İzmir Garaj’dan veya Üçkuyular Garaj’dan Çeşme Seyahat otobüsüne binmeniz yeterli, 1 saat içinde Alaçatı’dasınız.

Deniz yoluyla Alaçatı’ya gelecekler içiNo: Alaçatı yat limanı 38 derece 15 dakika kuzey enlemi ve 26 derece 23 dakika doğu boylamındadır. Alaçatı’nın bazı merkezlere uzaklığı şöyle:
 Alaçatı - İzmir : 70 km.
 Alaçatı - Çeşme : 7 km.
 Alaçatı - Ildır : 15 km.
 Alaçatı - Efes : 155 km.
Alaçatı’yı, Türkiye’nin son yıllardaki en gözde tatil beldesi haline getiren unsurlardan birisi de, dünyaca ünlü windsurf alanı ve kumsallarıdır.
ALAÇATI WINDSURF PARADISE
Merkeze 4 km. uzaklıkta, Alaçatı yat limanının yanında, enlemesine 500 m. ve boylamasına 330 m. sığ alanı bulunmaktadır. Dolayısıyla hiç yüzme bilmeyenler için dahi, bu kadar büyük alan, windsurf öğrenmek için ilk aşamada yeterlidir. Rüzgar sörfü klüplerinin yer aldığı Yumru Koy’un kıyıdan kıyıya uzaklığı 1900 m. dir. Doğu kıyısının dağ olması, açık deniz korkusunu ortadan kaldırmaktadır. Alanın üç bir tarafı kara ile çevrilidir, sadece güney kısmı açıktır, bu nedenle oldukça güvenlidir. Bu koyda rüzgar sörfünün yanısıra, kite sörf de yapılmaktadır.
YEL DEĞİRMENLERİ
Alaçatı’ya girer girmez, beldemizin en yüksek tepesinde eski Yeldeğirmenleri gözünüze takılır. Bu taş değirmenler 1850-1900 yılları arasında un öğütmek amacıyla tarafından inşa edilmiştir.
Yıllar sonra gelişen teknoloji ve artan enerji açığı bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de enerji kaynakları üzerinde daha fazla düşünülmesi ve hızlı bir şekilde alternatiflerin üretilmesini gerekli hale getirmiştir.
1998 de Alaçatı Belediyesi ve Güçbirliği Holding A.Ş. işbirliği ile Türkiye’nin ilk rüzgar enerji santrali Alaçatı’da kurulmuştur. Alaçatı Rüzgar Enerjisi Santrali (ARES) 12 adet rüzgar gülü ve 44 türbinden oluşmaktadır. Toplam elektrik üretimi 7.2 MegaWatttır.

Rüzgarın hızı saniyede 25 metreye erişip, kanatların dönüş hızı dakikada 29 tur olunca, elektriküretilmeye başlanır. Rüzgardan maksimum verimi almak için, türbinler sürekli olarak rüzgara doğru dönerler. Her bir kanadın uzunluğu 22 metre olduğundan toplam rotorun çapı 44 metredir. Yükseklikleri ise 45-50 metredir.​
Bu arada, beldede Karaköy sırtlarında yeni kurulan rüzgar enerji çiftliğinde 49 türbin ile 80 MW elektrik üretilmektedir. Daha birçok firma bölgemizde fizibilite veya sözleşme aşamasında beklemektedir. Alaçatı tüm yurtta rüzgar enerjisi konusunda bir örnek oluşturmuştur ve Çanakkale, Balıkesir, Akhisar, Datça ve Bodrum gibi yörelerimizde de bu tür yatırımlar başlamıştır. Türkiye’nin karasal alandaki rüzgar potansiyeli 55.000 MW tır.
TAŞ EVLER
Alaçatı’nın Arnavut kaldırımı taşı ile kaplı dar sokaklarını iki ya da tek katlı taş evler gölgeler. İşte bu tarihi mimari doku Alaçatı’nın sahip olduğu en önemli ekonomik değerdir.
Beldemizin bozulmadan keşfedilmesi ve taş evleri restore ederek yerleşenlerin, koruma amaçlı yapılaşmaya önem vermesi nedeniyle, Alaçatı, ülkemizin kontrollü gelişen ve korunan beldelerinden biri, belki de en güzeli haline gelmiştir. Alaçatı evlerinde yöreden çıkarılan ve işlendikten sonra sertleşen beyaz taş kullanılır. Bu taş, zaman içerisinde sarararak binaların yaşını yansıtır.
Alaçatı evlerinde alt kat duvarları, birinci kat duvarlarına göre daha kalın işlenmiştir. Duvar yapımında çimento yerine kullanılan harç (içinde toprak, kireç, saman, yumurta akı vs. olan), evlerin kışın sıcak, yazın soğuk kalmasını sağlar. Bazı evlerin tamamında taş, bazılarının ise alt katında taş, üst katında tuğla ya da ahşap kullanmıştır.
Beldemizde yeni inşa edilen evler, taşın maliyeti yüksek bir inşaat malzemesi olması nedeniyle, tuğla kullanılarak, köy sıvasıyla eski tarza uygun olarak yapılmaktadır. Eski evlerin çoğunda görüleceği gibi, dış etkenlerden korunmak amacıyla sıva ve sıva süsleri bolca kullanılmıştır. Sıva yapılmadan taş gösterilmek istenen duvarlarda, taş fazla işlenmeden ,sadece fazla çıkıntıları düzeltilerek, doğal görüntüsü korunarak kullanılır. Taşlar düzgün dikdörtgen haline getirilmeden, değişik boyutlarda yatay olarak yerleştirilir ve aralarda küçük taşlar da kullanılır. Bir Alaçatı evinde taş duvar görüntüsü vermek için kulanılan, taş kaplama veya kayrak kaplama, kesinlikle yapının görüntü kalitesini düşüren uygulamalardır.
Sıvayla korunmuş eski Alaçatı evleri açık renk kireç badana ile boyanmıştır. Bunlar beyaz ve oksit sarı tonlarıdır. Kapı ve pencere kenarları bir çok evde çivit mavi kullanılarak çerçevelendirilmiştir. Pembe, yeşil, mavi, kırmızı gibi renkler Alaçatı kültüründe yoktur.
İç bahçesi (avlu) olan evlerin 2- 4 metre yükseliğindeki bahçe duvarlarının kalınlığı 50 cm.dir. Evlerin pencereleri düz veya kemerli olarak yapılıp, dik ve uzundur. Yatay ve geniş pencereler kullanılmazlar. Depreme dayanıklı olması için kapı ve pencereler bina köşelerinden en az 1 m. uzaklıkta yer alır. Genelde kalın duvarlar güneş ışığının pencere boşluğundan odaya yayılmasını engeller. Bu nedenle pencerelerin bina içine bakan boşlukları genişletilerek ışığın daha bol girmesi sağlanır.
Kapı ve pencere kepenkleri binayı süsleyen en önemli unsurlardır. Bu nedenle, ahşap veya demir dışında malzeme kullanılmamaktadır. Alaçatı evlerinde alaturka kiremit kullanılmıştır. Çatı köşe süslemeleri “kartal kanadı” denilen, iki oluklu kiremit kullanılarak yapılır. Alaçatı evlerinde zemin döşemeleri ahşap, kayrak taşı, doğal renkli ve klasik desenli karo plakalarla kaplanmıştır. Tamamen ahşap yapılan kat arası döşemelerde, kalın taşıyıcılar dikdörtgen veya yuvarlak formda yerleştirildikten sonra döşeme altı atkılar atılır ve döşeme tahtası çakılır. Eski zamanlarda Alaçatı evlerinin alt katları tütün depolamak veya hayvan barındırmak için; üst katları ise yaşam alanı olarak kullanılmıştır.
Alaçatı’nın merkezi 2006 yılında “kentsel sit” ilan edilmiştir. Eski evleri aslına uygun olmaksızın onarmak veya geleneksel mimari dokuya aykırı unsurlar içeren yeni binalar yapmak yasaktır. Günümüzde onarılan bir çok taş ev, küçük otel, restoran, kafe ve alışveriş noktası olarak Alaçatı ekonomisine katkı sağlamaktadır.
RESTAURANT VE CAFELER
Alaçatı’ da yemek yemek, Alaçatı kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Yöremizin otlarını, deniz ürünlerini tadabileceğiniz, yerel mutfağın örneklerini keyifle tüketeceğiniz restoranlardan, Dünya mutfaklarına kadar çok alternatifiniz var…
Bu yemek seremonisine Ege’nin ve yakın çevrenin şarapları eşlik ettiğinde bir kez daha doğru yerde olduğunuzu anlarsınız. Her sokağında sürpriz bir restoran çıkıverir karşınıza. Her biri özenli, her biri dostça sizi karşılar. Her şey “geçmiş” kokar. “Kim bilir neler yaşandı bu evlerde?” Diye dar sokaklarda dolaşırken, bir binanın içinde ya da bahçesinde yemek yerken bulursunuz kendinizi.
Bir de işin köy kahvaltısı kısmı var ki… Zaten güne tüm dünyalılardan daha avantajlı başlarsınız. Dünyada yalnızca bu yörede yetişen ve dalında “olgunlaşan” hurma zeytini de tatmak gerek.
Ev yapımı limonatalar, sakız muhallebisi, sakız tatlısı, sakız kurabiyesi, adaçayı Alaçatı sofralarının vazgeçilmezleri. Yemek sonrası Alaçatı’ nın dar sokaklarında yapılan küçük bir gezinti sizi deliksiz bir uykuya hazırlayacaktır.
ALIŞVERİŞ
Alaçatı’da Cumartesi günleri kurulan köy pazarı beldeyi şenlendirir, yarımadanın her köşesinden insanlar alışverişe gelir. Bu pazarda sohbetine doyamayacağınız güleryüzlü insanlar bahçelerinde yetiştirdikleri meyve, sebze ve otları tezgahlarında satarlar. Evinize dönerken buradan mevsim otları, enginar, beyaz soğan, kavun götürmek isterken bulursanız kendinizi, emin olun yalnız değilsiniz.
Kiliseden dönüştürülmüş olan Pazar Yeri camiinin bulunduğu meydanda ise Cumartesi ve Pazar günleri antika pazarı kurulur. Türkiye’nin ilk antika pazarlarından olan bu pazara Anadolu’nun her köşesinden çeşit çeşit eski eşyalar gelir.
Alaçatı sokaklarında size sürpriz olacak dükkanlarla karşılaşacak, bu kadar çok özel üründen etkileneceksiniz. Önemli sanatçılara ait resimler, heykeller, özgün takılar, çok özel keten koleksiyonları, yöreye ait zeytin ve zeytinyağı, özel seramik üretimler bu dükkanlarda keşfetmenizi bekleyen ürünlerden bazıları. Bir demet mis gibi lavanta, adaçayı, bir teneke içinde begonvil buraya özgü hatıralar bırakacak sizde.
ALAÇATI ÇEVRESİNDE NELER VAR
ÇEŞME
Alaçatı’nın idari olarak bağlı bulunduğu Çeşme ilçesi 25.000 nüfuslu bir merkezdir. 1566 yılında Çeşme Ceneviz’lilerden Osmanlı’ya geçer ve günümüze kadar korunmuş Çeşme Kalesi inşe edilir. Bugün müze olarak kullanılmaktadır. Çeşme roro limanı, yat limanı, sahildeki restoranları ve çarşısıyla ilgi çeker.
ILICA PLAJI
Çeşme ile Alaçatı’nın arasında bulunan Ilıca sahili görülmeye değerdir. 2 km. uzunluğa sahip geniş ve beyaz kumsalı, tropik plajları andırır. Ilıca’nın termal suyu bol olduğu için burada sağlık turizminin de gelişmesine olanak vermistir.
DALYAN VE SAKIZLI KOY
Çeşme`nin kuzey kıyılarında yer alan Dalyan ve Sakızlı koy, Çeşme merkezine 4 km. uzaklıkta olup; içerisinde balık restoranları ve pansiyonları ile hizmet vermektedir. Küçük bir yat limanına da sahip olan bu yerleşim alanı bir zamanlar ünlü denizci Turgut Reis’in fırtınadan kaçıp sığındığı koydur.
ALTINKUM VE PIRLANTA PLAJI
Çeşme yarımadasının güney ve güneybatısında bulunan Çiftlikköy’de birçok plaj bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri Altınkum ve Pırlanta plajlarıdır. Altınkum plajı; altın gibi kumu ve manzarası ile ilgi çekmektedir. Pırlanta plajının ise en önemli özelliği “kite sörf”ünün bu alanda yoğun olarak yapılmasıdır.
AYAYORGİ KOYU
Ilıca`nın batısında yer alan Ayayorgi koyu, birçok gece ve gündüz kulübünü barındırmaktadır. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında ünlü şarkıcıların yoğun konser trafiği, binlerce insanın bu noktaya akmasına neden olur. Ayayorgi koyunun kuzey rüzgarlarına kapalı olması buradaki denizin sakin ve dinlendirici olmasını sağlamıştır.
PAŞA LİMANI VE ŞİFNE
Ilıca plajının kuzeydoğusunda yer alan Şifne ve Paşa limanı koyları plajları ve özellikle kaplıcalarıyla ilgi çeken bir yerdir.
KONAKLAMA
Kuşkusuz, Alaçatı taş dokusu ve rüzgar sörfü ile beraber, Türkiye’nin en gözde küçük otellerinin yer aldığı bir cennettir. Genelde 5-10 odalı bu şirin otellerin içinde huzur ve rahatlık ön plandadır. Kendinizi evinizde hissedeceğiniz otellerin çoğu hanımlar tarafından işletilir, bu da Alaçatı’ya zarafeti getirir.
Özellikle Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekim’de kuş sesleriyle uyanırsınız Alaçatı’da. Yaz sıcağında açık bıraktığınız pencereden hafif bir rüzgârla mis gibi çiçek kokuları girer içeriye ve iyi ki buradayım dedirtir size. Birçoğu, geçtiğimiz yüzyıldan kalan taş binaların, restorasyonu ile oluşmuş küçük otellerin içinde, o günlere ait birtakım izler bulabiliyorsunuz. Eski ile yeninin bu güzel uyumu sizi büyülüyor adeta. Alaçatı’da, çok değil, yalnızca 500 yatak var. Otel sahipleri sizlere en iyiyi sunmak için yarışıyorlar, doğal olarak kusursuz bir hizmet alıyorsunuz. Zaten aile işletmeleri olan otellerde siz de ailenin bir parçası oluveriyorsunuz.
Oda kahvaltı hizmet veriyor küçük oteller. Kahvaltının en büyük özelliği ev reçelleri ve kendi topladıkları hurma zeytini. Kahvaltıları dayanılmaz kılan bu lezzetler buradan ayrılırken tüm misafirlerin evlerine götürmek istedikleri tatlar oluyor. Alaçatı otelleri, bu büyüsünü, pencerelerinde Alaçatı’lı hanımların el emeği perdelerinden, köy ekmeklerinden, günlük süt ve köy yumurtalarından da alır. Tüm bu ayrıcalıklar, Alaçatı’yı Alaçatı yapar
 
Geri
Üst