İ
İslami Yazar
Forum Okuru
Cennet ve cennetin nimetleri
Kur'an-ı Kerim'de cennet ve cehennem gerçeği sık sık hatırlatılıyor. Cennete kimler gidecek? Hangi ameller, hangi durumlar, düşünce ve davranışlar insanı cennete götürür? Cennette müminleri hangi nimetler ve güzellikler bekliyor? Bunlar açık açık anlatılır. Aynı zamanda insanı cehenneme sürükleyen, durumlar, düşünce ve davranışlar, cehennem azabının korkunçluğu da sık sık dile getiriliyor. Böylece Allah Teâlâ her vesile ile insanları cennete çağırır ve cehennemden sakındırır.
Peki, bu konuda hem Kur'an'da hem de hadislerde niye bu kadar geniş yer veriliyor? Gelin buna bir örnekle açıklık getirelim. Baba ve anneler çocuklarının okuyup kendilerini geliştirmesini, iyi sanat sahibi olmasını çok arzu ediyor, değil mi? Ebeveynler çocuklarına "zamanında eziyet çekip bilim öğrensen, gelecekte de bir çok iyi bir fırsat ve avantaj elde edeceksin" deyip okumaya teşvik, "aksine, tembellik gösterip Zamanı boşa geçirsen , ne kadar zorluklarla yüzleşeceksin " diye ikaz ediyorlar.
Şimdi isterseniz düşünelim. Bir insan, istisnaları dikkate almazsa, en çok 22-23 yaşta üniversiteyi bitirir. Yirmi üç yirmi dört yaşlarında da iyi-kötü bir iş bulur. İnsan ömrünün ortalama 65-70 yıl olduğunu düşünürsek, bu kişinin kırk-kırk beş yıl ömrü kalır. annelerin olağanüstü ilgi, eziyeti de evladın bu kırk-kırk beş yıllık ömrü rahat yaşaması içindir. Bir de insan dünyada hatalarını düzeltme, kaybettiklerini geri almak imkanı bulabiliyor. O fırsat bulamazsa bile, bu kısa dünya hayatı, şu veya bu şekilde akıp gidiyor. Halbuki ölümden sonra sonsuza dek devam eden bir hayat var ve bir de yeniden dünyaya dönüp hataları düzeltmek şansı yoktur. İşte bu nedenledir ki merhameti sonsuz Rabbimiz kullarını ısrarla cennete teşvik ediyor, cehennemden de men ediyor.
İnsan cennetin göz kamaştırıcı muhteşem güzelliğini ve orada müminleri bekleyen sonsuz nimetleri azıcık idrak ederse, Rabbimizin bu teşviklerini ve kullarına sevgisini, rahmetini daha iyi anlar. Gerçi bazı güzellikler ve lezzetleri görmeden, tatmadan ve yaşamadan anlamak olmaz. Üstelik ahiret yurdu olan cenneti dünya kriterleri ile ölçmek tamamen imkansızdır. Biz bir daha ayet ve hadislerin ışığında cennette müminleri bekleyen sonsuz nimetleri ve sayısız güzellikleri az da olsa, anlatmaya çalışalım.
Allah cennette salih kulları için altından ırmaklar akan yüksek köşkler hazırlamıştır. Bu köşklerin tuğla altın ve gümüş, harcı ise miskten. Er ve kadınlar her türlü konfora sahip bu köşklerde güzel işlenmiş mücevher cevher koltuklar üzerine karşı karşıya otururlar. Üzerlerinde ince ipek ve parlak atlasdan asla eskimeyen elbiseler var. Hizmetçiler ellerinde altın tepsi lerle onlara hizmet ediyorlar. Orada göz-gönül isteyen her şey vardır: her çeşit meyveler, birbirinden leziz sular, bozulmayan sudan, tadı değişmeyen sütten, süzme baldan ırmaklar ve daha neler, neler ... Orada ne açlık, ne susuzluk, ne gam, ne keder, ne yorgunluk, ne de üzüntü veren başka bir şey olacak. Aksine, cennet ehli tükenmez neşe, huzur ve mutluluktan zevk alacak. Yeri gelmişken, bir kutsal hadiste beyan edildiği gibi salih kullar için orada "Gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, hayale da gelmeyen nimetler hazırlanacak
Peki, bu konuda hem Kur'an'da hem de hadislerde niye bu kadar geniş yer veriliyor? Gelin buna bir örnekle açıklık getirelim. Baba ve anneler çocuklarının okuyup kendilerini geliştirmesini, iyi sanat sahibi olmasını çok arzu ediyor, değil mi? Ebeveynler çocuklarına "zamanında eziyet çekip bilim öğrensen, gelecekte de bir çok iyi bir fırsat ve avantaj elde edeceksin" deyip okumaya teşvik, "aksine, tembellik gösterip Zamanı boşa geçirsen , ne kadar zorluklarla yüzleşeceksin " diye ikaz ediyorlar.
Şimdi isterseniz düşünelim. Bir insan, istisnaları dikkate almazsa, en çok 22-23 yaşta üniversiteyi bitirir. Yirmi üç yirmi dört yaşlarında da iyi-kötü bir iş bulur. İnsan ömrünün ortalama 65-70 yıl olduğunu düşünürsek, bu kişinin kırk-kırk beş yıl ömrü kalır. annelerin olağanüstü ilgi, eziyeti de evladın bu kırk-kırk beş yıllık ömrü rahat yaşaması içindir. Bir de insan dünyada hatalarını düzeltme, kaybettiklerini geri almak imkanı bulabiliyor. O fırsat bulamazsa bile, bu kısa dünya hayatı, şu veya bu şekilde akıp gidiyor. Halbuki ölümden sonra sonsuza dek devam eden bir hayat var ve bir de yeniden dünyaya dönüp hataları düzeltmek şansı yoktur. İşte bu nedenledir ki merhameti sonsuz Rabbimiz kullarını ısrarla cennete teşvik ediyor, cehennemden de men ediyor.
İnsan cennetin göz kamaştırıcı muhteşem güzelliğini ve orada müminleri bekleyen sonsuz nimetleri azıcık idrak ederse, Rabbimizin bu teşviklerini ve kullarına sevgisini, rahmetini daha iyi anlar. Gerçi bazı güzellikler ve lezzetleri görmeden, tatmadan ve yaşamadan anlamak olmaz. Üstelik ahiret yurdu olan cenneti dünya kriterleri ile ölçmek tamamen imkansızdır. Biz bir daha ayet ve hadislerin ışığında cennette müminleri bekleyen sonsuz nimetleri ve sayısız güzellikleri az da olsa, anlatmaya çalışalım.
Allah cennette salih kulları için altından ırmaklar akan yüksek köşkler hazırlamıştır. Bu köşklerin tuğla altın ve gümüş, harcı ise miskten. Er ve kadınlar her türlü konfora sahip bu köşklerde güzel işlenmiş mücevher cevher koltuklar üzerine karşı karşıya otururlar. Üzerlerinde ince ipek ve parlak atlasdan asla eskimeyen elbiseler var. Hizmetçiler ellerinde altın tepsi lerle onlara hizmet ediyorlar. Orada göz-gönül isteyen her şey vardır: her çeşit meyveler, birbirinden leziz sular, bozulmayan sudan, tadı değişmeyen sütten, süzme baldan ırmaklar ve daha neler, neler ... Orada ne açlık, ne susuzluk, ne gam, ne keder, ne yorgunluk, ne de üzüntü veren başka bir şey olacak. Aksine, cennet ehli tükenmez neşe, huzur ve mutluluktan zevk alacak. Yeri gelmişken, bir kutsal hadiste beyan edildiği gibi salih kullar için orada "Gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, hayale da gelmeyen nimetler hazırlanacak