Bütün Gelecek Zaman (Future) Yapıları
present continuous for future arrangements future arrangements arrangement
Bazı yapıları aynı olarak kullanılmak kaydıyla anlam farkı açısından 12 çeşit cümle kurabiliriz.
1. WILL
I'll just go and hang around in meleklermekani.com --> (immediate decision at the moment of speaking)
(Gidip meleklermekani.com sitesinde gezineceğim) --> (konuşma anında verilen karar )
2. WILL
You'll be exhausted if you run that much --> (general prediction)
(O kadar çok koşarsan bitkin düşeceksin) --> (Genel anlamlı tahmin)
3. BE GOING TO
I'm going to stop in a minute --> (personal intention)
(Bir dakika içinde duracağım) --> (kişisel niyet anlatırken)
4. BE GOING TO
Watch out! You're going to break the vase! --> (prediction after looking at the current event)
(Dikkat et! Vazoyu kıracaksın!) --> (mevcut olan olaya bakarak tahmin yürütme)
5. PRESENT CONTINUOUS
We're going to the movies --> (fixed plans / arrangements)
(Sinemaya gidiyoruz/gideceğiz) --> (önceden ayarlanmış planlar /düzenlemeler)
6. PRESENT SIMPLE
The plane takes off in 30 minutes --> (an unalterable arrangement or fact)
(Uçak yarım saat içinde kalkıyor / kalkacak) --> (ayarlanmış ve değiştirilemez düzenleme)
7. WILL + CONTINUOUS
Don't pay a visit to me this evening, I'll be writing my reports. --> (action that will be in progress some time in the future)
(Bu akşam bana uğrama / gelme, raporlarımı yazıyor olacağım.) --> (Gelecekte bir zamanda meydana geliyor olacak işler)
8. WILL + CONTINOUS
She'll be working on this project untill the end of the year. --> (an activity that will be happening during a period in the future)
(Sene sonuna kadar bu projenin üstünde çalışıyor olacak) --> (Gelecekte belirli bir zaman dilimi boyunca meydana geliyor olacak aktiviteler)
9. WILL + CONTINUOUS
I'll give your letter to him, I'll be seeing him later. --> (an action that wil happen because it is regular or decided)
(Mektubunu ona vereceğim, onu daha sonra göreceğim) --> (Daha önceden karar verildiği ya da hep düzenli olan bir iş olduğu için yapılan olaylar)
10. WILL + PERFECT
I'll have written over 100 pages by the time I finish it. --> (an event that will be finished before a specified time in the future)
(Bunu bitirdiğimde 100 sayfanın üzerinde yazı yazmış olacağım) --> (Gelecekte belirli bir zamandan önce bitirilecek olan bir olay)
11. WILL + PERFECT CONTINUOUS
I'll have been teaching English for 15 years next September. --> (a state of affairs in progress for a period up to a specified time in the future)
(Gelecek Eylül'de 15 yıldır İngilizce öğretiyor olacağım.) --> (Gelecekte belli bir zaman dilimi geldiğinde aralıksız devam ediyor olan olay örgüsü)
12. BE + TO INFINITVE
You are to stay in the classroom until you've apologized. --> (an official arrangement or order)
(Özür dileyene kadar sınıfta bekleyeceksin / oturacaksın.) --> (resmi düzenleme veya emir)
NeMeSiS
Kendi anlatımımdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz
Bazı yapıları aynı olarak kullanılmak kaydıyla anlam farkı açısından 12 çeşit cümle kurabiliriz.
1. WILL
I'll just go and hang around in meleklermekani.com --> (immediate decision at the moment of speaking)
(Gidip meleklermekani.com sitesinde gezineceğim) --> (konuşma anında verilen karar )
2. WILL
You'll be exhausted if you run that much --> (general prediction)
(O kadar çok koşarsan bitkin düşeceksin) --> (Genel anlamlı tahmin)
3. BE GOING TO
I'm going to stop in a minute --> (personal intention)
(Bir dakika içinde duracağım) --> (kişisel niyet anlatırken)
4. BE GOING TO
Watch out! You're going to break the vase! --> (prediction after looking at the current event)
(Dikkat et! Vazoyu kıracaksın!) --> (mevcut olan olaya bakarak tahmin yürütme)
5. PRESENT CONTINUOUS
We're going to the movies --> (fixed plans / arrangements)
(Sinemaya gidiyoruz/gideceğiz) --> (önceden ayarlanmış planlar /düzenlemeler)
6. PRESENT SIMPLE
The plane takes off in 30 minutes --> (an unalterable arrangement or fact)
(Uçak yarım saat içinde kalkıyor / kalkacak) --> (ayarlanmış ve değiştirilemez düzenleme)
7. WILL + CONTINUOUS
Don't pay a visit to me this evening, I'll be writing my reports. --> (action that will be in progress some time in the future)
(Bu akşam bana uğrama / gelme, raporlarımı yazıyor olacağım.) --> (Gelecekte bir zamanda meydana geliyor olacak işler)
8. WILL + CONTINOUS
She'll be working on this project untill the end of the year. --> (an activity that will be happening during a period in the future)
(Sene sonuna kadar bu projenin üstünde çalışıyor olacak) --> (Gelecekte belirli bir zaman dilimi boyunca meydana geliyor olacak aktiviteler)
9. WILL + CONTINUOUS
I'll give your letter to him, I'll be seeing him later. --> (an action that wil happen because it is regular or decided)
(Mektubunu ona vereceğim, onu daha sonra göreceğim) --> (Daha önceden karar verildiği ya da hep düzenli olan bir iş olduğu için yapılan olaylar)
10. WILL + PERFECT
I'll have written over 100 pages by the time I finish it. --> (an event that will be finished before a specified time in the future)
(Bunu bitirdiğimde 100 sayfanın üzerinde yazı yazmış olacağım) --> (Gelecekte belirli bir zamandan önce bitirilecek olan bir olay)
11. WILL + PERFECT CONTINUOUS
I'll have been teaching English for 15 years next September. --> (a state of affairs in progress for a period up to a specified time in the future)
(Gelecek Eylül'de 15 yıldır İngilizce öğretiyor olacağım.) --> (Gelecekte belli bir zaman dilimi geldiğinde aralıksız devam ediyor olan olay örgüsü)
12. BE + TO INFINITVE
You are to stay in the classroom until you've apologized. --> (an official arrangement or order)
(Özür dileyene kadar sınıfta bekleyeceksin / oturacaksın.) --> (resmi düzenleme veya emir)
NeMeSiS
Kendi anlatımımdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz