Bitlisin Ünlüleri
Bitlis'te Beşminare Hikayesi:
Rus işgali sırasında Bitlis, bir harabe şehir görüntüsü alır. Düşmanın çekilmesinden sonra savaş esnasında Bitlis’ ten kaçan bir baba ve oğul, Bitlis’e dönmek üzere yola çıkarak şehre hakim konumdaki Dideban Dağı eteğine varırlar. Baba, şehirde canlı kalıp kalmadığını öğrenmek için oğlunu şehre gönderir. Bir süre sonra oğul geri döner ve uzaktan babasına şöyle seslenir : “ Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış.” Bunu duyan baba yıkılır ,diz çöker ve şöyle bir ağıt yakarak oğlunu yanına çağırır.
“Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel.
Yüreğim dolu yare, beri gel oğlan beri gel.”
Bu ağıt zamanla türkü ve manilere konu olarak günümüze kadar gelir.
Bitlisin Tarihi Evleri:
Genellikle yüksek bir duvarın sokaktan ayırdığı, dışa kapalı fakat o ölçüde içe doğru özgür ve özgün bir mimari anlayışı yansıtan Bitlis evleri ; düzgün kesme taştan, üzeri düz toprak damlı olarak inşa edilmişlerdir. Dıştan donuk bir mimari özelliği gösteren yapıların taç kapılı girişleri, sanki gerçek gizemin evlerin içinde olduğunu gösterir. Bitlis evleri,bu kapılardan içeri girildiğinde taç döşemeli avlular ve çeşitli meyve ağaçlarının süslediği bahçeleriyle insana açılan ferah bir dünyanın kapıları gibidir.
Bitlis Kalesi:
Bitlis Kalesi Şehir merkezinde sert bir kaya bloğu üzerindedir. Şimdiye kadar bilimsel bir araştırmaya yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığı için, içinde barındırdığı tüm esrarıyla ve bütün görkemiyle ayakta durmaktadır.
Yazılı kaynaklarda; M.Ö. 330 tarihinde Büyük İskender’in komutanlarından Leys Bedlis tarafından yaptırıldığı, çevresinin 2800 metre, yüksekliğinin 56 metre ve sur kalınlığının 7 metre olduğu, üstünde muhteşem bir han sarayı ile 300 ev, 1 han, 1 cami, ayrıca aşağı kalede ise, iki başı demir kapılı bir çarşı, bir bedesten ve birkaç yüz evin bulunduğu belirtilmektedir.
Günümüzde sadece kale mevcut olup, zaman zaman yapılan onarımlarla muhteşem görünümünü korumuştur.
Bitlis Tütünü:
Dünyaca ünlü Virjinya tütününe denk kalitede olan Bitlis tütünü ile ilimizdeki sigara fabrikalarında; filtreli filtresiz Bitlis, Tekel2000, Best, Kansas, Samsun ve Maltepe sigaraları üretilmektedir. Ayrıca, sarma tütün yöre insanının vazgeçemediği içeceğidir.
Bitlis Balı:
Bitlis, Türkiye’ de en çok bal üreten iller arasındadır. Coğrafi konumu itibariyle dağlık ve yayla olması, temiz tabiatı ve çok çeşitli kır çiçekleriyle Bitlis ve yöresi, arıcılık için çok müsait bir konumdadır. Altın sarısı, saf, katkısız Bitlis balı; besleyici, yiyene şifa dağıtan nitelikte olup, misafirlere en güzel ikram, dostlara en güzel Bitlis armağanıdır.
Büryan Kebabı:
Anadolu’nun bazı yerlerinde yapılan tandır kebabından çok farklı bir şekilde yapılan büryan için “Hevur” denilen erkek keçi eti tercih edilir, bulunmadığı taktirde erkek koyun eti kullanılır, kebap ağzı kapalı tandır içinde ateş değmeden kendi buharında pişirilir. Büryanın sıcağı makbuldür. Bunu temin için büryancı uzun müddet sıcaklığını muhafaza eden tandıra soğuyan gövdeleri tandıra indirir ve servis için tandırdan sıcak gövdeleri çıkarır.Büryanla beraber garnitür olarak yaygın bir şekilde yaş üzüm tercih edilir. Evlerde böyle bir kebap olanağı olmadığından, sadece büryancılardan temin edilir. Etteki besleyici maddelerin kaybolmamasından dolayı besin değeri oldukça yüksek ve oldukça lezzetli bir yemek türüdür.
Adilcevaz Cevizi:
Bitlis yöresinde yetişen kaliteli ceviz çeşitleri içinde önemli bir yeri olan, tanelerinin büyüklüğü ve doyumsuz lezzeti ile Adilcevaz Cevizi, ünü ülkeye yayılmış, uğruna her yıl hasat mevsiminde şenlikler düzenlenen bir yiyeceğimizdir.