İ
İslami Yazar
Forum Okuru
Beraat kandilinin faziletleri
“Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” hitab-ı izzetine nail olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.) nasıl ki hatemü’l-enbiya yani peygamberlerin sonuncusu ise, tüm insanlara ve cinlere bir hidayet rehberi olarak gönderilen Kur'an-ı Kerim de semavi kitapların sonuncusudur. Kur'an-ı Kerim’in gönderilişinin iki safhası vardır. Birinci safhaya inzal, ikinci safhaya tenzil denilmektedir.
İnzal bir defada ve topluca vuku’ bulmuştur. Tenzil ise yirmi üç senede ve tedricî olarak meydana gelmiştir. İşte birinci safha olan inzal safhası Şaban-ı Şerifin 15. gecesinde cereyan etmiştir. Kur'an-ı Azimü’ş-Şân bu gece Levh-i Mahfuz’dan sema-i dünyaya toplu olarak indirilmiştir. Bu gecenin ismi Beraat Gecesi’dir. Beraat kelimesi “iki şey arasında alaka olmaması; kişinin bir mesuliyetten kurtulması” gibi manaları ifade eder. Şaban-ı Şerif’in 15. gecesinde Allah-ü Tealâ’nın affı ve mağfireti ile Müslümanlar günah mesuliyetinden kurtulduğu için bu geceye Beraat Gecesi denmiştir.
Cenab-ı Hak, Duhan Suresi’nde şöyle buyurmaktadır: “Hâ-Mîm. Kitab-ı Mübîn’e yemin olsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz inzar edici-korkutucuyuz. O bir gecedir ki her hikmetli iş, o gecede ayırd edilir.” İkrime (r.a.) Hz.’nin de aralarında bulunduğu bazı müfessirler, “Ayet-i kerime’deki mübarek bir gece ifadesinden maksat Beraat Gecesi’dir” demişlerdir. Tefsirlerde bu gecenin dört ismi olduğu ifade edilmiştir. Bunlar, Leyle-i Mübareke, Leyle-i Rahmet, Leyle-i Berâe ve Leyle-i Sak isimleridir. Allah-ü Tealâ bu gece mü’min kullarına beraat yazdığı için bu isimler verilmiştir.
Rivayet olunduğu üzere kıblenin Mescid-i Aksâ’dan, Kabe-i Muazzama istikametine çevrilmesi hicretin ikinci yılında ve Beraat Gecesi’nde vuku’ bulmuştur. Yine zemzem suyunun bu gecede bariz bir şekilde çoğalması da adet-i ilahiye’dendir.
Bu geceye mahsus beş haslet vardır: Birincisi, ayet-i kerimeyle sabit olduğu üzere hikmetli her işin bu gecede ayırt edilmesidir. Bu ayet-i kerime şu şekilde tefsir olunmuştur: “Hikmetli her mühim iş, yahut muhkem, sağlam olması lazım gelen işler bu gecede tedbîr ve tevzî olunur. İcra edilmek üzere hususi bir surette ayrılır, yazılır. Gelecek seneye kadar kulların rızıkları, ecelleri ve sair umuru yazılır, ayırd edilir. Bunların Levh-i Mahfuz’dan istinsahına bu gece başlanır, Kadir Gecesi bitirilir.” İkincisi, bu gecede yapılan ibadetin çok faziletli olmasıdır.
Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Kim bu gece yüz rekat namaz kılarsa Allah-ü Teala ona yüz melek gönderir. Otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu cehennem azabından teminat verir, otuzu da ondan dünya afâtını defeder. On melek ise ondan şeytanın hilelerini defederler.” Üçüncüsü, bu gecedeki rahmet-i ilahiye’nin büyüklüğüdür. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allah-ü Teala Şabanın on beşinci gecesi dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi affeder.” buyurmuşlardır. Dördüncüsü, mağfiret-i ilahiye’nin hasıl olmasıdır. Bu hususla alakalı olarak bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: “Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah-ü Teala o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve fecir doğana kadar şöyle nida buyurur: ‘Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet ihsan edeyim.” Beşincisi, bu gece Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ümmetinin tamamına şefaat izni verilmesidir. Çünkü rasül-i zî-şân Efendimiz, Şaban’ın 13. gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti. Bunun üzerine kendisine ümmetinin üçte birine şefaat izni verildi. 14 gece yine niyazda bulundu ve ümmetinin üçte ikisine şefaat izni verildi. On beşinci gece ise ümmetinin tamamına şefaat salahiyeti ihsan edildi
Bu mübarek kandili ihyâ etmek, feyzinden istifâde edebilmek için o gece Tesbih Namazı, kazâ namazları ve nâfile namazlar kılmalı, tevbe-i istiğfar etmeli, Kur’ân-ı Kerîm okumalıdır. Ayrıca bu geceye mahsus olan ve kılınması ehemmiyetle tavsiye olunan yüz rek’atlik HAYIR NAMAZI vardır
bu namazı kılan kimse, o sene içersinde irtihal ederse şehitlik mertebesine nâil olacaktır. Bu namazların kılınış şekilleri takvim yapraklarında ve dua kitaplarında mevcuttur. Selam ve dua ile.
İnzal bir defada ve topluca vuku’ bulmuştur. Tenzil ise yirmi üç senede ve tedricî olarak meydana gelmiştir. İşte birinci safha olan inzal safhası Şaban-ı Şerifin 15. gecesinde cereyan etmiştir. Kur'an-ı Azimü’ş-Şân bu gece Levh-i Mahfuz’dan sema-i dünyaya toplu olarak indirilmiştir. Bu gecenin ismi Beraat Gecesi’dir. Beraat kelimesi “iki şey arasında alaka olmaması; kişinin bir mesuliyetten kurtulması” gibi manaları ifade eder. Şaban-ı Şerif’in 15. gecesinde Allah-ü Tealâ’nın affı ve mağfireti ile Müslümanlar günah mesuliyetinden kurtulduğu için bu geceye Beraat Gecesi denmiştir.
Cenab-ı Hak, Duhan Suresi’nde şöyle buyurmaktadır: “Hâ-Mîm. Kitab-ı Mübîn’e yemin olsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz inzar edici-korkutucuyuz. O bir gecedir ki her hikmetli iş, o gecede ayırd edilir.” İkrime (r.a.) Hz.’nin de aralarında bulunduğu bazı müfessirler, “Ayet-i kerime’deki mübarek bir gece ifadesinden maksat Beraat Gecesi’dir” demişlerdir. Tefsirlerde bu gecenin dört ismi olduğu ifade edilmiştir. Bunlar, Leyle-i Mübareke, Leyle-i Rahmet, Leyle-i Berâe ve Leyle-i Sak isimleridir. Allah-ü Tealâ bu gece mü’min kullarına beraat yazdığı için bu isimler verilmiştir.
Rivayet olunduğu üzere kıblenin Mescid-i Aksâ’dan, Kabe-i Muazzama istikametine çevrilmesi hicretin ikinci yılında ve Beraat Gecesi’nde vuku’ bulmuştur. Yine zemzem suyunun bu gecede bariz bir şekilde çoğalması da adet-i ilahiye’dendir.
Bu geceye mahsus beş haslet vardır: Birincisi, ayet-i kerimeyle sabit olduğu üzere hikmetli her işin bu gecede ayırt edilmesidir. Bu ayet-i kerime şu şekilde tefsir olunmuştur: “Hikmetli her mühim iş, yahut muhkem, sağlam olması lazım gelen işler bu gecede tedbîr ve tevzî olunur. İcra edilmek üzere hususi bir surette ayrılır, yazılır. Gelecek seneye kadar kulların rızıkları, ecelleri ve sair umuru yazılır, ayırd edilir. Bunların Levh-i Mahfuz’dan istinsahına bu gece başlanır, Kadir Gecesi bitirilir.” İkincisi, bu gecede yapılan ibadetin çok faziletli olmasıdır.
Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Kim bu gece yüz rekat namaz kılarsa Allah-ü Teala ona yüz melek gönderir. Otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu cehennem azabından teminat verir, otuzu da ondan dünya afâtını defeder. On melek ise ondan şeytanın hilelerini defederler.” Üçüncüsü, bu gecedeki rahmet-i ilahiye’nin büyüklüğüdür. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allah-ü Teala Şabanın on beşinci gecesi dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Benî Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi affeder.” buyurmuşlardır. Dördüncüsü, mağfiret-i ilahiye’nin hasıl olmasıdır. Bu hususla alakalı olarak bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: “Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah-ü Teala o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve fecir doğana kadar şöyle nida buyurur: ‘Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet ihsan edeyim.” Beşincisi, bu gece Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ümmetinin tamamına şefaat izni verilmesidir. Çünkü rasül-i zî-şân Efendimiz, Şaban’ın 13. gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti. Bunun üzerine kendisine ümmetinin üçte birine şefaat izni verildi. 14 gece yine niyazda bulundu ve ümmetinin üçte ikisine şefaat izni verildi. On beşinci gece ise ümmetinin tamamına şefaat salahiyeti ihsan edildi
Bu mübarek kandili ihyâ etmek, feyzinden istifâde edebilmek için o gece Tesbih Namazı, kazâ namazları ve nâfile namazlar kılmalı, tevbe-i istiğfar etmeli, Kur’ân-ı Kerîm okumalıdır. Ayrıca bu geceye mahsus olan ve kılınması ehemmiyetle tavsiye olunan yüz rek’atlik HAYIR NAMAZI vardır
bu namazı kılan kimse, o sene içersinde irtihal ederse şehitlik mertebesine nâil olacaktır. Bu namazların kılınış şekilleri takvim yapraklarında ve dua kitaplarında mevcuttur. Selam ve dua ile.