Benim köşemde de tanışalım bakalım olmaz mı??melek ayrımı yoktur heralde..

sheker_shey

Daimi Üye
Üye
Benim köşemde de tanışalım bakalım olmaz mı??melek ayrımı yoktur heralde..
ÖğrEnDiM işTe.....
Hayatın bana birşeyler öğrettiğini ve bunları yazmam gerektiğini öğrendim. Mesela;
İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
Yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak.Gerisi onlara kalmış…

İnsanları ne kadar düşünürsen düşün,Onların seni o kadar düşünmediklerini öğrendim.

Ve insanlar seni ne kadar severse sevsin günü geldiklerinde isminden bile nefret edebildiklerini öğrendim.
Güven elde edebilmek için yılların gerektiğini,Ama yoketmek için saniyelerin yettiğini öğrendm.
Önemli olanın hayatındaki eşyaların değil,Hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim.
İnsanın ancak 15 dakika çekici olabildiğini,Ondan sonra alışıldığını öğrendm. Güzelliğin tek başına beş para etmediğini ise zamanla öğrendik…
İnsanlar için olayların değil,onların önemli olduklarını öğrendim.

İnsanların değişebildiğini öğrendim.

Herkesin hakkettiği gibi yaşadığını öğrendim.
Her ne kadar ince kesersen kes,Kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendm.

*# İnsanların birçoğunun hep kaybetmek için yaşadıklarını öğrendim.
Sevdiğin kişilere sevgi dolu sözler söylemen gerektiğini,Çünkü belki bu onları son görüşün olabileceğini öğrendm.
Her ne kadar o çok düşünsen de,Yine de gidebileceğini öğrendim.

Her ne kadar o seni çok düşünse de, Yine de gidebileceğini öğrendim.

Ve Her ne kadar onu çok düşünsende zamanı geldiğinde seninde gidebileceğini öğrendim.

Ve gittiğim yeni yerlere eskiden bazı şeyleri götürmemeyi öğrendim.

Dosta tevazu etmeyi, gurur yapmamayı öğrendim.

İnsanların kendilerini ak kaşık saymak için kara yalanlar söyleyip, bu yalanlara kendilerini bile inandırabildiklerini öğrendim.

İnsanların haklı durumdayken kendi sözleri yüzünden haksız duruma düşebildiklerini öğrendim.

Yılların değilde, acıların bizi büyüttüğünü öğrendim.

Hep çocuk kalmak isterken kazayla nasılda büyüdüğümü öğrendim.

Ne kadar büyüsemde içimdeki çocuk heyecanının hep bi şekilde kaldığını öğrendim.

Çocukları ise çooook sevdiğimi öğrendim.

Öğrendiğim bazı şeylerin yanlış olsada beni ben yapan şeyler olduğunu öğrendim.
İnsanların seni hep hesapsız sevdiğini,Ama bunu nasıl göstereceklerini bilemediklerini öğrendim.
Sinirlendiğimde gerçekten buna değse bile asla acımasız olmamam gerektiğini öğrendim.
Gerçek dostluğun ve gerçek aşkın arada uzak mesafeler olsa bile büyüdüğünü öğrendm.

İnsanların şartlanmalar ile aşık olabildiğini ve aslında şartlanmalar ile aşık olunamayacağını öğrendim.

Hayatta zamanın ne manaya geldiğini dedemden öğrendim(”ömür bir ikindi vakti kadar bile yokmuş…” {öldüğünde 100küsür yaşındaydı})

Sigaranın ve Alkolun benden aynı zamanda şuandaki ve gelecekteki ailemdende uzak olması gerektiğini öğrendim.(komşularım sağolsunlar)

Restleşmelerin ve gururun kurbanı olmuş tatlı aşkların ve dostlukların nasıl ziyan olduğunu öğrendim.

“Eğer o gün öyle olmasaydı bugün belki…” ve “Keşke…” sözlerini kendimden ve bir çok insandan duydum; insanların pişman olabildiklerini ama bunu çoğu kez itiraf edemediklerini öğrendim.

Eğer pişmansam bunu çekinmeden dile getirmeyi ve insanlardan eğer gerekiyorsa ne olursa olsun için özür dilemem gerektiğini öğrendim.

Gerçek aşkı bulursam kaybetmemem gerektiğini ikinci bir şansı olmamış insanlardan öğrendim.

Sözlere değil de hareketlere ve gözlere inanmayı öğrendim.
Birisinin seni istediğin gibi sevmemesi,Onun seni tüm benliğiyle sevmediği anlamına gelmediğini öğrendm.

En mutlu olduğum anların sevdiklerimi mutlu edebildiğim anlar olduğunu öğrendim.
Bir arkadaşın ne kadar iyi olursa olsun seni üzeceğini Ve senin yine de onu affetmen gerektiğini öğrendm.
Kalbin ne kadar kırılmış olursa olsun,Dünyanın senin acılarından dolayı durmayacağını öğrendim.

Ve kalbin en kadar darbe görsede en asil intikamın Affetmek olduğunu öğrendim.(ama bu kadar asil olmayı daha öğrenemedim {affedemediğim ve affedemeyeceğim şeyler var})
İki kişinin tartışmasının, birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediğini öğrendim.
Ve tartışmadıkları zamanda sevdikleri anlamına gelmediğini.
İki kişinin tamamen aynı olan bir şeye baktıklarında bile Farklı şeyler görebildiklerini öğrendm.
Seni doğru dürüst tanımayan kişilerin, Hayatını birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim.

Sevginin(!) koca bir yalan olduğunu sevginin ise tek gerçek olduğunu öğrendim.

Beklemeyi öğrendim, ama doğru durakta.
Verebileceğin birşey kalmadığında bile bir arkadaşın ağladığında,Ona yardım edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim.

Canımdan daha kıymetli şeyler olduğunu öğrendim.

Seni sevenlerin aslında ne kadar değerli olduğunu öğrendm.
En çok önemsediğim kişilerin,benden hep uzaklaştıklarını öğrendim.
İnsanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi fikirlerini söylemenin Çok zor olduğunu öğrendim.

Öğrendim ve öğrenmeye

devam edeceğim…


BU YAZI BABAMA ....SENİ ÇOK SEVİYORUM ...
Baba..
Bu kapıdan çıkışını hatırlıyorum..
Dört kişi omuzlarına aldı seni..
Sen çıktın soğudu içersi..
Ev sallandı sonra,
Hani sen direktin ya...
Gittin,yıkıldı sanki tavan başıma...



Baba..
Çok şey değişti sen gittikten sonra. Ayaklarım büyüdü yavaş yavaş.Ellerim korkar oldu güvercinlerden. O cesur kız gitti seninle beraber,bambaşka bir kız oluverdim ben..
Düstüğümde kalkmayı öğrendim sonra.. Acıyan yarama tuz basıp susmayı.. Bütün mahalleyi inletmek yerine çığlıklarımla,başıma yastık basıp hıçkırmayı.. Özlemimi koyup yüreğime,güçlü olmayı..

Masallar anlatırdın bana geceleri. Peri kızlarından bahsederdin sen hep. Bende hep inatlaşırdım seninle yok diye. Sen ısrar ederdin var derdin. Yoksa sen nesin derdin.. Gülümserdin bana büyük büyük gözlerinle..
Şimdi peri kızlarını avutuyorum masallarla.. Babam yaşıyor diye..

Sen gittikten sonra önce bir günün kaç saat olduğunu öğrendim.Sonra bir saatin kaç dakika ve bir dakikanın kaç saniye olduğunu.. Ölümünde doğum kadar doğal olduğunu..
Geçmezken günler, ömrün nasıl geçtiğini..

Oysa biz beraber başlamamışmydık bu binaya.. Beraber atmamışmıydık temellerini.Beraber bitirmeyecekmiydik..
Sen gittin duvarların altında kaldı çocukluğum. Atladım ölüm gibi bir büyüklüğe..

.
 
Son düzenleme:
canım köşen hayırlı olsun ilk şiirinde benden olsun

    • [FONT=Arial, Helcetica, Verdana]Ara Sira
    • [FONT=Arial, Helcetica, Verdana].
    • [FONT=Arial, Helcetica, Verdana]Yalnizliga dayanirim da, birbasinaliga asla..
      Yaslanmak hos degil duvarlara baka baka..
      Bir dost göz arayisiyla.
      Saat tikirtisiyla.....

      Korkmam
      Geçinip gideriz biz mutlulugumla,
      ama
      'Günün aydin, aksamin iyi olsun' diyen biri olmali..
      Bir telefon sesi çalmali arasira kulagimda...
      yoksa
      Zor degil, hiç zor degil,
      demli çayi bardakta
      karistirip bir basina
      yudumlamak doyasiya....
      Ama
      'çaya kaç seker alirsin? '
      Diye soran bir ses
      olmali ya ara sira......
      [/FONT]​

[/FONT]
[/FONT]
 
aramıza hoşgeldin canım :kiss:

kalp-114-8396.gif

 
Ben Geldim... yimek var mı yimekkkk.... ona göree gircem içeri..




hizli-yemek1-8686.jpg



Canım hayırlı olsun köşen 🙂 grş. arada sırada 🙂
 
hayırlı olsun köşen bir şiirde ben ekleyeyim dedim beğenecekmisin bakalım
Annem! Bu Gece Yüreğine Sığınabilir miyim..?



Ellerime baktım…
Hala yumuşak ve kar beyazı…
Ne değişmişti…
Annem ellerime dokunup derdi;
—ellerine dokununca yüreğini görüyorum yumuşacık bir kalp her sabah kendini yenileyen beyaz yağmurlarda yıkanan bir masumluk…
Söylesene annem ne değişti… Sen diyordun yüreği güzel olanlar mutlu yaşarlar diye…
Ne değişti hayatımda..




Mutlu değilim be annem …
Her gece yıldızları yorgan gibi üstüme örtüp gecenin soğuk sularında boğuluyorum…
Haberin var mı senin.?
Alfabemi değiştirdim ben bütün tapularımı yıkarak..
Artık sesli harflerim yok benim..
Anlamsız nedensiz, öksüz, kendi kendine küsmüş harflerim var...



Birde hastalıklı noktalama işaretlerim…




Duydun mu annem beni..?
Notasız, umutsuz müzikler dinliyorum. Ruhum rahatsız olmuş dünyanın satılık müziklerinden; … Yasakladı notalı, umutlu, anlamlı müzikleri…
Birde ağıtları dinler oldum…




Annem yüreğim yanıyor..!
Mevsimlerimi yakıyorum her gece ruhumun ağlayışına. Ne kış var hayatımda nede yaz…
Öyle soğuk, öyle boğuk…
Gülüşlerimi anlamlı cümlelerimle yolcu ettim. Sevinçlerim arkalarından ağıt yaktılar…




Ağlama ne olur annem yakma canımı..
Gözyaşlarımı yalnızlığıma bağışladım, …
Ağlayamam da seninle..




Annem bir avuç sevgiye ihtiyacım var.
Yarım kalmış öykülerden geldim..
Kapısı kapalı masallarda yaşadım..
Bu gece ellerini saçlarımda gezdirir misin..?
Bu gece, bu gece kollarında uyuyabilir miyim..?




Annem bu gece yüreğine sığına bilir miyim..?
Çok yara aldım Annem…
 
şekeriimm canımmmm köşen hayırlı olsunnn :kiss: bu şiirde benden

O olmazsa yaşayamam
O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.

Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle O daha az sever seni,
Senin O’nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak…
 
Geri
Üst