*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Bel fıtığına karşı tedavi topları
bel fıtığı bitkisel tedavi bel fıtığına bitkisel çözüm fıtığının tedavisi fıtığı tedavisi belfıtığı
Hareketsiz yaşam, kaslara aşırı yüklenme, bilinçsiz şekilde yapılan spor, bel ve boyun fıtığı gibi ciddi hastalıkların oluşmasına zemin hazırlıyor. Günümüzde, doğru şekilde oturmayı sağlayan ve kasları çalıştıran tedavi topları iyileşmeyi hızlandırıyor
Çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri de kas-iskelet sisteminde meydana gelen bozukluklar. Günümüzde bel ve boyun fıtığı artık 20'li yaşlarda görülüyor. Hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan başlıca faktörler ise şöyle sıralanıyor; hareketsiz yaşam, bilinçsizce yapılan spor, vücuda uygun olmayan yatak, sandalye kullanımı ve vücuda aşırı yüklenme. Uzun süre yanlış pozisyonda çalışanlar kısa süre sonra ağrıdan şikayet ediyor. Tedaviye başvurulmadığında ise ağrılar kronik bir hal alıyor.
İlaç gibi egzersiz
Aktif Sağlıklı Yaşam Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nden Fizyoterapist Suat Dülger, bel ve boyun fıtığının görülme yaşının ciddi şekilde düştüğüre dikkat çekerek 'Hastalıkların önüne geçebilmek için koruyucu fizyoterapi, gelişme çağındaki çocuklara ulaştırılmalı.
Özellikle gelişme çağında kas-iskelet sistemimizi doğru şekilde ve çok yönlü kullanmayı öğrenmek yaşantımızın ilerleyen bölümlerinde bel ve boyun fıtığı olma riskini azaltır' diyor. Dülger, bel ve boyun fıtığında uygulan tedaviler hakkında şu bilgileri verdi: 'Bu problemlerin tedavisinde uygulanan manual terapi, cranio-sacral terapi ve osteopati gibi yöntemler oluşan fıtığın niçin olduğunu araştırır. Meydana gelmesine sebep olan kas-iskelet sistemi bozukluklarını tedavi eder. Sonunda hastalara ağrısız ve etkin bir tedavi sunulur. Manuel terapi, cranio -sacral terapi, osteopati masaj yöntemleri, pysiofeeedbacak cihazı ile kişiye özel eğitim programları, aroma terapi gibi çağdaş tedavi sistemlerini içeren kompleks tedavi yöntemlerini bütünlük içerisinde uyguluyoruz.'
Hasta kısa sürede iyileşiyor, maliyet azalıyor
Dünyada artık kompleks tedavi yönteminin tercih edildiğine dikkat çeken Dülger, bu tedavi sisteminin avantajlarını şöyle sıralıyor: 'Hastalar diğer fizik tedavi yaklaşımlarına göre daha kısa sürede iyileştikleri için sağlık giderlerinde büyük bir tasarruf sağlanır. Ayrıca problemlerin tekrar nüksetmesi büyük ölçüde önlenir.' Suat Dülger, Türkiye'de yaklaşık 15 fizyoterapistin uyguladığı dünyada çok yaygın şekilde kullanılan Cranio-sacral terapi hakkında şöyle konuştu: 'Kafa ve kuyruk sokumu kemiğini birleştiren omurganın eklem ve dokularındaki hareket kısıtlılıklarını tedavi eden bir sistem. Yurtdışında engelli çocukların rehabilitasyonunda çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Türkiye'de ise eğitim programlarıyla bu terapiyi tanıtıyoruz.' Dülger, bel ve boyun fıtığı tedavisinde doktor ve fizyoterapistin işbirliği içinde olması gerektiğini hatırlatıyor: 'Hasta 3-4 gün devam eden bir ağrıdan şikayet ediyorsa doktora başvurmalı. Eğer hasta terapiste önce gitmişse ilgili doktora yönlendirilmeli.'
Fizyoterapist Suat Dülger, tedavi toplarını hem erişkinlerin hem de çocukların tedavisinde kullandıklarını belirtip 'Tedavi topu üzerinde egzersizler öneriyoruz. Bu toplar, sürekli aynı pozisyonda oturmaya engel oluyor. İdeal duruş sağlanıyor. Bütün kaslar çalışıyor. Vücudun kimi zaman dik kimi zaman kambur durmasını desteklediği için ideal oturuş sağlanıyor' diyor.
Sürekli dik oturmak vücudu yorar
Toplumda dik oturmanın sağlıklı olduğu inanışı var. Oysa, tıp dünyası bu düşüncenin yanlış olduğu konusunda hemfikir. Çünkü sürekli dik oturmak da vücudu yoruyor ve ağrıya neden oluyor. Suat Dülger, ideal oturuş biçimi hakkında ise şu bilgileri veriyor:
'Masa başında çalışanlar, masaya çok küçük bir eğim vererek daha dik oturmaya zemin hazırlayabilirler. 'Bütün gün dik ya da kambur şekilde oturmayın. Biraz eğik biraz dik oturun' diye uyarıyoruz. Ne kadar çok hareket ederlerse sabit duruştan ve bu nedenle ortaya çıkan ağrılardan kurtulmuş olurlar. Sabit şekilde çalışanlar, ağrının oluşmasına zemin hazırlıyor. Bu kişiler yarım saatte bir hareket etmeliler.' Dülger, egzersiz eğitiminde algı bilincinin verilmesi gerektiğini hatırlatıyor: 'Hastadan dik durmasını isteyince sopa yutmuş gibi oturuyor. Algı eğitimi alan hasta ise omurlarını önce aşağıdan yukarı sonra yukarıdan aşağıya teker teker hareket ettirmeyi öğrenerek aşamalı bir şekilde dik oturuyor. Bunun sonunda dik oturduğu için sırtı ağrımıyor. Hasta üç hafta sonra fizyoterapistin direktiflerine ihtiyaç duymadan omurlarını istediği gibi hareket ettiriyor. '
Ağrı varsa egzersiz tedavisini bırakın
Fizyoterapist Suat Dülger, 'Bel fıtığı tedavisinde elle yapılan manuel terapi,
cranio-sacral terapi ve osteopati gibi yöntemler uygulanarak önce fıtığın nedeni araştırılır sonra problem ortadan kaldırılır' diyor.
Fizyoterapist Suat Dülger, ağrının vücudun verdiği bir tepki olduğuna dikkat çekiyor: 'Bel fıtığı ve ağrı, duruş bozukluğuna ya da aşırı kullanmaya bağlı yüklemelere vücudun herhangi bir dokusunun verdiği reaksiyondur.' Dülger, egzersiz programının hastanın yaşam biçimine uygun olması gerektiğini belirtiyor: 'Verdiğimiz egzersiz programları kişilerin tespit edilen problemlerine yönelik olmalı. Bel fıtığı vakalarına sürekli yatakta egzersiz veriliyor. Bu yanlış bir yaklaşım. Hastaların tamamı gününü yatakta geçirmiyor. Egzersiz programları kişinin yaşam biçimine uygun olmalı. Yazılı materyal verip hastanın bunu uygulaması beklenemez.' 'Tedavi amaçlı egzersizler ağrı yapar' diye toplumda yanlış bir inanış olduğuna dikkat çeken Dülger, sözlerin şöyle sürdürüyor: 'Bu egzer sizler, kesinlikle ağrısız olmalı. Ağrı, yanlış bir uygulamanın yapıldığını işaret eder. Tedavinin amacı ağrı yaratmak değildir. Eğer ağrı varsa, egzersiz sırasında kişinin ağrısı artıyor, bu ağrı 3-4 saat devam ediyorsa bu yapılan işlemin yanlış olduğunu gösterir.'
Su yatağını tercih edin
Vücudu doğru şekilde kullanmada ayakkabının, yatağın, yastığın, işyerinde kullanılan masa ve sandalyenin büyük rolü olduğuna dikkat çeken Dülger, 'Yatak alınırken kişinin deneyebilmesi sağlanmalı. Herkes yapısına uygun yatağı tercih etmeli. Sırtı kambur olan biri çok sert bir yatakta yatarsa ağrıdan uyuyamaz. Yumuşak bir yatak tercih etmeli. En ideal olan su yatağı. Bu yataklar, kişinin vücut yapısına uygun şekilde hizmet veriyor.'
Hareketsiz yaşam, kaslara aşırı yüklenme, bilinçsiz şekilde yapılan spor, bel ve boyun fıtığı gibi ciddi hastalıkların oluşmasına zemin hazırlıyor. Günümüzde, doğru şekilde oturmayı sağlayan ve kasları çalıştıran tedavi topları iyileşmeyi hızlandırıyor
Çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri de kas-iskelet sisteminde meydana gelen bozukluklar. Günümüzde bel ve boyun fıtığı artık 20'li yaşlarda görülüyor. Hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan başlıca faktörler ise şöyle sıralanıyor; hareketsiz yaşam, bilinçsizce yapılan spor, vücuda uygun olmayan yatak, sandalye kullanımı ve vücuda aşırı yüklenme. Uzun süre yanlış pozisyonda çalışanlar kısa süre sonra ağrıdan şikayet ediyor. Tedaviye başvurulmadığında ise ağrılar kronik bir hal alıyor.
İlaç gibi egzersiz
Aktif Sağlıklı Yaşam Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nden Fizyoterapist Suat Dülger, bel ve boyun fıtığının görülme yaşının ciddi şekilde düştüğüre dikkat çekerek 'Hastalıkların önüne geçebilmek için koruyucu fizyoterapi, gelişme çağındaki çocuklara ulaştırılmalı.
Özellikle gelişme çağında kas-iskelet sistemimizi doğru şekilde ve çok yönlü kullanmayı öğrenmek yaşantımızın ilerleyen bölümlerinde bel ve boyun fıtığı olma riskini azaltır' diyor. Dülger, bel ve boyun fıtığında uygulan tedaviler hakkında şu bilgileri verdi: 'Bu problemlerin tedavisinde uygulanan manual terapi, cranio-sacral terapi ve osteopati gibi yöntemler oluşan fıtığın niçin olduğunu araştırır. Meydana gelmesine sebep olan kas-iskelet sistemi bozukluklarını tedavi eder. Sonunda hastalara ağrısız ve etkin bir tedavi sunulur. Manuel terapi, cranio -sacral terapi, osteopati masaj yöntemleri, pysiofeeedbacak cihazı ile kişiye özel eğitim programları, aroma terapi gibi çağdaş tedavi sistemlerini içeren kompleks tedavi yöntemlerini bütünlük içerisinde uyguluyoruz.'
Hasta kısa sürede iyileşiyor, maliyet azalıyor
Dünyada artık kompleks tedavi yönteminin tercih edildiğine dikkat çeken Dülger, bu tedavi sisteminin avantajlarını şöyle sıralıyor: 'Hastalar diğer fizik tedavi yaklaşımlarına göre daha kısa sürede iyileştikleri için sağlık giderlerinde büyük bir tasarruf sağlanır. Ayrıca problemlerin tekrar nüksetmesi büyük ölçüde önlenir.' Suat Dülger, Türkiye'de yaklaşık 15 fizyoterapistin uyguladığı dünyada çok yaygın şekilde kullanılan Cranio-sacral terapi hakkında şöyle konuştu: 'Kafa ve kuyruk sokumu kemiğini birleştiren omurganın eklem ve dokularındaki hareket kısıtlılıklarını tedavi eden bir sistem. Yurtdışında engelli çocukların rehabilitasyonunda çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Türkiye'de ise eğitim programlarıyla bu terapiyi tanıtıyoruz.' Dülger, bel ve boyun fıtığı tedavisinde doktor ve fizyoterapistin işbirliği içinde olması gerektiğini hatırlatıyor: 'Hasta 3-4 gün devam eden bir ağrıdan şikayet ediyorsa doktora başvurmalı. Eğer hasta terapiste önce gitmişse ilgili doktora yönlendirilmeli.'
Fizyoterapist Suat Dülger, tedavi toplarını hem erişkinlerin hem de çocukların tedavisinde kullandıklarını belirtip 'Tedavi topu üzerinde egzersizler öneriyoruz. Bu toplar, sürekli aynı pozisyonda oturmaya engel oluyor. İdeal duruş sağlanıyor. Bütün kaslar çalışıyor. Vücudun kimi zaman dik kimi zaman kambur durmasını desteklediği için ideal oturuş sağlanıyor' diyor.
Sürekli dik oturmak vücudu yorar
Toplumda dik oturmanın sağlıklı olduğu inanışı var. Oysa, tıp dünyası bu düşüncenin yanlış olduğu konusunda hemfikir. Çünkü sürekli dik oturmak da vücudu yoruyor ve ağrıya neden oluyor. Suat Dülger, ideal oturuş biçimi hakkında ise şu bilgileri veriyor:
'Masa başında çalışanlar, masaya çok küçük bir eğim vererek daha dik oturmaya zemin hazırlayabilirler. 'Bütün gün dik ya da kambur şekilde oturmayın. Biraz eğik biraz dik oturun' diye uyarıyoruz. Ne kadar çok hareket ederlerse sabit duruştan ve bu nedenle ortaya çıkan ağrılardan kurtulmuş olurlar. Sabit şekilde çalışanlar, ağrının oluşmasına zemin hazırlıyor. Bu kişiler yarım saatte bir hareket etmeliler.' Dülger, egzersiz eğitiminde algı bilincinin verilmesi gerektiğini hatırlatıyor: 'Hastadan dik durmasını isteyince sopa yutmuş gibi oturuyor. Algı eğitimi alan hasta ise omurlarını önce aşağıdan yukarı sonra yukarıdan aşağıya teker teker hareket ettirmeyi öğrenerek aşamalı bir şekilde dik oturuyor. Bunun sonunda dik oturduğu için sırtı ağrımıyor. Hasta üç hafta sonra fizyoterapistin direktiflerine ihtiyaç duymadan omurlarını istediği gibi hareket ettiriyor. '
Ağrı varsa egzersiz tedavisini bırakın
Fizyoterapist Suat Dülger, 'Bel fıtığı tedavisinde elle yapılan manuel terapi,
cranio-sacral terapi ve osteopati gibi yöntemler uygulanarak önce fıtığın nedeni araştırılır sonra problem ortadan kaldırılır' diyor.
Fizyoterapist Suat Dülger, ağrının vücudun verdiği bir tepki olduğuna dikkat çekiyor: 'Bel fıtığı ve ağrı, duruş bozukluğuna ya da aşırı kullanmaya bağlı yüklemelere vücudun herhangi bir dokusunun verdiği reaksiyondur.' Dülger, egzersiz programının hastanın yaşam biçimine uygun olması gerektiğini belirtiyor: 'Verdiğimiz egzersiz programları kişilerin tespit edilen problemlerine yönelik olmalı. Bel fıtığı vakalarına sürekli yatakta egzersiz veriliyor. Bu yanlış bir yaklaşım. Hastaların tamamı gününü yatakta geçirmiyor. Egzersiz programları kişinin yaşam biçimine uygun olmalı. Yazılı materyal verip hastanın bunu uygulaması beklenemez.' 'Tedavi amaçlı egzersizler ağrı yapar' diye toplumda yanlış bir inanış olduğuna dikkat çeken Dülger, sözlerin şöyle sürdürüyor: 'Bu egzer sizler, kesinlikle ağrısız olmalı. Ağrı, yanlış bir uygulamanın yapıldığını işaret eder. Tedavinin amacı ağrı yaratmak değildir. Eğer ağrı varsa, egzersiz sırasında kişinin ağrısı artıyor, bu ağrı 3-4 saat devam ediyorsa bu yapılan işlemin yanlış olduğunu gösterir.'
Su yatağını tercih edin
Vücudu doğru şekilde kullanmada ayakkabının, yatağın, yastığın, işyerinde kullanılan masa ve sandalyenin büyük rolü olduğuna dikkat çeken Dülger, 'Yatak alınırken kişinin deneyebilmesi sağlanmalı. Herkes yapısına uygun yatağı tercih etmeli. Sırtı kambur olan biri çok sert bir yatakta yatarsa ağrıdan uyuyamaz. Yumuşak bir yatak tercih etmeli. En ideal olan su yatağı. Bu yataklar, kişinin vücut yapısına uygun şekilde hizmet veriyor.'