Batman İl Tanıtımı
batman ne zaman il oldu batman kaç yılında il oldu hasankeyf arası kaç km ilimiz nezaman
Batmanin Tarihi
Batman ilinde bulunan tarihi yapılar ve bu yapıtların ait olduğu medeniyetlerin tarihi NEOLİTİK çağ öncesine dayanmaktadır. M.Ö. 7000-6300 yıllarına ilişkin elde edilen buluntular doğrultusunda Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak Konya’nın Güneydoğusundaki ÇATALHÖYÜK kabul edilmekte idi. Bölgede 1963 yılından beri Prof. Dr. Halet ÇAMBEL ile Prof. Dr. Robert J. Braid Wood yönetiminde İstanbul Üniversitesi Prehistorya Kürsüsü ile Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü tarafından ortaklaşa yürütülen “Güneydoğu Anadolu Tarih Öncesi Araştırmaları Karma Projesi” çalışmaların yanı sıra Batman Çayı’nın batısında bulunan Demirköy höyüğünde Amerika Deleware Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Michael Meir Rosenberg ile Diyarbakır Müzesi Müdürlüğü işbirliği sonucu 1990 yılından beri sürdürülmekte olan kazılarda bölge tarihini aydınlatıcı çeşitli buluntular elde edilmiş, buranın çok eski ve önemli bir yerleşim alanı olduğu saptanmıştır. Aynı ekip İlimiz Kozluk ilçesi Kaletepe köyü sınırları içerisinde kalan ve Batman Çayı kenarında bulunan Hallan Çemi höyüğünde yapılan kazı çalışmalarında elde edilen buluntular (M.Ö. 10.600-10.000) yıllarına ait kadın süs eşyaları, taştan yapılmış hayvan figürlü heykel ve taş silahların incelenmesi sonucunda bu yörenin yaklaşık 12.000 yıl öncesi bir yerleşim alanı olduğu ortaya çıkmıştır. NEOLOTİK çağda Hallan Çemi tepesi ile Çayönü yerleşmeleri arasında yer alan bölgenin kronolojik boşluğu dolduran bir öneme sahip olduğu kabul edilmektedir. Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak ÇATALHÖYÜK kabul edilse de Çayönü ve Hallan Çemi höyüğündeki buluntular ile en eski yerleşim biriminin Batman-Kozluk sınırları kapsamında yer aldığı teyit edilmiştir. Batman ilinin yer aldığı bölge çok gelişmiş bir kültürün varlığını ortaya koyması açısından önem taşımaktadır.
M.Ö. 3 Bin yıllarında , bugün Mezopotamya denilen Dicle-Fırat nehirleri arasında yer alan bölgeye “SUBARU” denildiği, Sümer ve Akad’lardan kalma belgelerden anlaşılmaktadır. Yukarı Dicle bölgesinin ilk uygar halkı SUBARU’lardan sayılan HURRİLER’dir. Hurri Babil dilinde mağara demektir. Hurri’ler kendi aralarında Hurri ve Mitani olmak üzere iki ayrı konfederasyona ayrılır. Zamanla Mitani Krallığı güçlenmiş, Hurri Krallığı ise zayıflayarak tarihten silinmiştir. Mitanilerden sonra bölgeye Asurlular ve Urartular egemen olmuşlardır . Asur lideri 3. Tiglattpileser, M.Ö. 736’da doğuya yönelerek SASUN (SASON) mıntıkasındaki ULLUBA ülkesini hükmü altına aldı. Urartu’lardan sonra bölge sırasıyla; İskitlerin, Medlerin, Perslerin, Selevosların, Partların, Romalıların, Bizans’ın egemenliği altında kalmıştır. (M.Ö. 653 – M.S. 639 )
İran ve Bizans’ın uzun süren egemenlik kurma savaşlarına tanıklık eden bölge, Hz. Ömer’in Kuzey Mezopotamya’yı fethiyle İslam ordusu egemenliğine girmiştir. Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde de İslam ordusu egemenliğinde bulunan bölge daha sonra sırasıyla Emevilerin (551-750), Abbasilerin (750-869), Hamdanilerin ve 984 yılında Mervanilerin yönetimi altında bulundu. 1085 yılına kadar Mervanilerin hüküm sürdüğü bölge, 1071 yılında Malazgirt’i ele geçiren Selçuklular tarafından, 1085 yılında Amid kuşatma altına alınarak, Silvan zapt edildi. 1183 yılına kadar Selçukluların yönetiminde bulunan bölge aynı tarihte Selahattin Eyyubi’nin seferleriyle yönetim Eyyubilere bağlı Hasankeyf Emiri Artuklu Nurettin Mehmet’e verilir. Bu tarihten itibaren başlayan Artuklu oğulları dönemi Anadolu Selçukluların 1240 yılında bölgeye egemen oluşuyla son bulur. 62 yıllık Selçuklu Hanedanlığının ardından 1304 yılında başlayan ve 92 yıl süren Mardin Artukluları dönem ise, Timur’un bölgeye hakim olması ve Diyarbakır yöresini Akkoyunlu Kara Yölük Osman Bey’e bırakmasıyla sona erer. 1527 yılında Vilayet-i Kürdistan (Cizre, Bitlis, HASANKEYF, Siverek, Çemişgezek, İmadiye, SASON, Palu, Çapakçur, Eğil ) altında toplanan ve yurtluk, ocaklık, hükümet adlarıyla anılan bu yerler, (1578-1588 ) idari düzenlemesinde Diyarbakır Beylerbeyliğine bağlı görünmektedir.
Batman’ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED Kralı Abtyagestin’in torunu Kyros karşıtı Erpagazso M.Ö. 550 yılında yenilince MED asilzadeleri arasındaki utancından dolayı MED’lerin yaşadığı Media bölgesinin kuzey batı ucundaki topraklarına çekilmek zorunda kalmış. Başka bir görüşe göre de Kyros Pers egemenliği altında kalmamak için bu bölgeye yerleşmiştir. Karaçalı, sazlık ve bataklıktan oluşan bu bölgenin ortasında yapay bir adacık oluşturup, adına han obası anlamında olan “ELEKHAN“ denilmiştir. (M.Ö. 546 ) ELEKHAN 194 yıl bağımsız ve mutlu bir dönem geçirerek 352 yılında Büyük İskender’in istilasına uğramıştır. Daha sonra Lesepkoslar, Partlar, Romalılar, Sasani ve Bizansın hakimiyetine girmiştir. Artuklular, Moğollar, İlhanlılar, Celaliler, Karakoyunlu (Pezreşe) Akkoyunlular ve 1500 yılında Sevafilerin eline geçmiştir.
1638 yılında, IV. Murat’ın Bağdat seferi sırasında kendisine büyük yararlıklar gösteren Turhan oğlu Mahmut Paşa’ya ELEKHANI içine alan Batman suyu ile Botan suyu arasında kalan bölgenin tamamını vermiştir. Bu gelişmeden sonra ELEKHAN talafuz değişikliğine uğrayarak halk dilinde ELAH zamanla “İLUH“ ismini almıştır. İluh köy birimi olarak kayıtlara geçmiş ve Siirt vilayeti, Elmedin kazasına bağlı olarak benliğini sürdürmüştür.
Elmedine yerleşim birimi 1926-27 yılı ilkbaharında bugünkü Batman çayının taşması nedeniyle haritadan silinmiş ve İluh köyü, Beşiri (Kobin) ilçesine bağlanmıştır. Batman isminin nereden geldiği hakkında gürüşler olmayıp, bir görüşe göre bugünkü Batman çayının adı 1950’li yılların başında İluh köyüne verilmiştir. Yaygın olan görüşe göre de İluh köyünün aşağı kısmında ilk deneme kulesi kurulduğunda TPAO’nun tesislerinin bulunduğu bölgeye bakmaktan gelen Batman adı verilmiştir.
1937 yılında bucak haline getirilen İluh, 1940’lı yılların sonları ile 1950’li yılların başlarında bölgede varolan petrol filizlerinin değerlendirilmesi sonucunda İluh bucağında her alanda büyük gelişme sağlanmıştır. Bu gelişmeler üzerine 2 Eylül 1957 tarihinde ilçe teşkilatı olarak kabul edilmiştir.
1955 genel nüfus sayımında İluh nüfusunun 4713 olarak kaydedilmesiyle 2 Kasım 1955 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1990 yılına kadar çok hızlı bir gelişme yaşayan Batman, 16 Mayıs 1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Türkiye’nin 72. ili olma ünvanına kavuşmuştur.
{{Trİl| İl adı=Batman| Bölge=Güneydoğu Anadolu Bölgesi| Harita adı=Batman| Yüzölçümü=4.654| Nüfus=750216 (TÜİK)| Nüfus yoğunluğu=261| Plaka kodu=72| Telefon kodu=488| İlçe sayısı=5| Vali=Haluk İMGA| batman-bld
Batman ilinin ilçeleri
Batman, Dicle'nin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişi koruyan Batman ve antik kenti Hasankeyf, bini aşkın mağaralarıyla, tarihsel anıtlarıyla bir doğa harikasıdır.
Tarih
Batman tarihi itibarıyla yeni bir şehir olmasina karşın yerleşim alanında kurulan şehirlerin tarihi Sümerlere kadar uzanır. İluh Tepesi'nin bulunduğu alanda bir Sümer şehir yerleşiminin bulunduğu, ancak bataklık bir arazi uzerine kurulu olduğundan şehrin zaman içerisinde yer altına göçtüğü düşünülmektedir.
Batman'ın adını "batmak" teriminden bu nedenle almış olabileceği düşünülmektedir. Zaten Batman'ın yerleşim yeri olarak Türkiye'nin en zengin petrol yataklarına sahip oluşu, şehrin derinliklerinde bazı boşlukların çıkarılan petrol nedeniyle oluştuğu ileri sürülüp bunun Batman'a felaket getireceği yöre halkında revaç bulan bir teoremdir.fakat bu şekilde il haline gelmiştir 90'lı yıllarda Atatürk Parkı çevresinde aniden ortaya çıkan, derinliği 150 metreye varan bir çukur ancak binlerce kamyon molozla doldurulabilmiştir. Bu olay bu felaket teorisyenlerine bunun bir gün gerçekleşeceği hakkındaki inançlarını güçlendirmiştir. Ayrıca toptancılar sitesine sızan petrolden kaynaklanan patlama da bölge halkını hayli tedirgin etmiştir. Kuzey Mezopotamya'nın merkezi olarak kabul edilen Cizre ve civarına yakınlığı Batman'a tarihsel bir kültür kimliği kazandırmış, 1940 yılında bulunan petrol ile Batman civarından yöreye akın olmuştur. Batman binlerce yıldır bu topraklarda aşiret kültürüyle yaşamakta olan yöredeki Kürt halkına yeni bir yaşam ve rüya şehri gibi gelmiş, şehir çok kısa zaman zarfında aşiretlerden kopan binlerce insana bireyci özgür bir hayat vaadetmistir. Ancak bu geleneksel kimlik ikinci nesilde yerine yarı feodal kimlikle modern kimlik çatışması getirmis, nesiller arası uçurum meydana gelmiştir. Batman kısa zaman içerisinde Güneydoğu insanına ekonomik tesirin yanısıra düşünce hayatına da etki etmeye başlamıştır.
Degisik yörelere mensup alt kültürler Batman'da birleşerek bir üst kimliğe dönüşmüştür. Bu nedenle Batman'da Kürt'lerin yanısıra Arap Turk kültürlerinin uzlaşısını da görmek mümkündur.
Batman doğuda talihin değişebileceğinin adıdır. Ama Batman gençliğinde, son yıllarda yaşanan yüksek işsizlik ile nesiller arası çatışma , çok yuksek sayıda intiharları getirmiştir.
Batman'ın umudun öbür adı olduğunu ve kendine has yapısını anlamayan bir çok zevat televizyon programı, konuyu sadece töre baskısı olarak ifade edip geçmiştir. Batman yöneticiler tarafından anlaşıldığı takdirde geleceğin güneydoğusunun prototipidir.
Nüfus
Son nüfus sayımında nüfusun yarım milyona ulaştığı görülmüştür.Nüfusu 600 bin olan şehir çok yüksek tempoda nüfus hareketlerine sahne olmuştur.Ancak Batman'dan batıdaki metropollere yüzbinleri bulan göçüde hesaba katmak nüfus hareketini anlamamızı kolaylaştıracaktır.Ve şehrin ucuz olmasından dolayı nüfus gittikçe artmaktadır.Batıdan gelen insanlar şehri sevmekte ve kulaktan kulağa yayılan olumlu haberlerden dolayı yerleşme hızla artmaktadır.Şehrin büyümesine etken olan bir diğer faktör ise yerli halkın sıcak kanlı olmasıdır.Türkiye petrollerinin çıkarılmasında önemli rol oynamaktadır.
Eğitim
Batman Güneydoğu ve Doğuda en eğitimli gençligin bulundugu ilimizdir.Ancak % 55 lise mezunu işşizi ile Türkiye işşizlik birincisidir.Türkiye'de işşizlik ve egitim korelasyonun bu kadar yüksek olduğu ikinci bir il daha yoktur.
Batman hızlı bir gelişimle ve değişimle beraber kentleşme noktasında bir sürü sorunuda beraber getirmiştir.
İl inşaat sektörunde büyük bir atılımın içerisine girmiştir.Türkiye'nin en zeki çocuklarının bulunduğu yerdir.Sınavlarda birçok derece yapmışlardır : Ufuk Serkan YILDIRIM ( OKS Türkiye 2.si),Onurcan BAYTAR (OKS Türkiye 18.si), Mirza YILDIRIM ( Öss Türkiye 6.sı)
Batmanin Tarihi
Batman ilinde bulunan tarihi yapılar ve bu yapıtların ait olduğu medeniyetlerin tarihi NEOLİTİK çağ öncesine dayanmaktadır. M.Ö. 7000-6300 yıllarına ilişkin elde edilen buluntular doğrultusunda Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak Konya’nın Güneydoğusundaki ÇATALHÖYÜK kabul edilmekte idi. Bölgede 1963 yılından beri Prof. Dr. Halet ÇAMBEL ile Prof. Dr. Robert J. Braid Wood yönetiminde İstanbul Üniversitesi Prehistorya Kürsüsü ile Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü tarafından ortaklaşa yürütülen “Güneydoğu Anadolu Tarih Öncesi Araştırmaları Karma Projesi” çalışmaların yanı sıra Batman Çayı’nın batısında bulunan Demirköy höyüğünde Amerika Deleware Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Michael Meir Rosenberg ile Diyarbakır Müzesi Müdürlüğü işbirliği sonucu 1990 yılından beri sürdürülmekte olan kazılarda bölge tarihini aydınlatıcı çeşitli buluntular elde edilmiş, buranın çok eski ve önemli bir yerleşim alanı olduğu saptanmıştır. Aynı ekip İlimiz Kozluk ilçesi Kaletepe köyü sınırları içerisinde kalan ve Batman Çayı kenarında bulunan Hallan Çemi höyüğünde yapılan kazı çalışmalarında elde edilen buluntular (M.Ö. 10.600-10.000) yıllarına ait kadın süs eşyaları, taştan yapılmış hayvan figürlü heykel ve taş silahların incelenmesi sonucunda bu yörenin yaklaşık 12.000 yıl öncesi bir yerleşim alanı olduğu ortaya çıkmıştır. NEOLOTİK çağda Hallan Çemi tepesi ile Çayönü yerleşmeleri arasında yer alan bölgenin kronolojik boşluğu dolduran bir öneme sahip olduğu kabul edilmektedir. Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak ÇATALHÖYÜK kabul edilse de Çayönü ve Hallan Çemi höyüğündeki buluntular ile en eski yerleşim biriminin Batman-Kozluk sınırları kapsamında yer aldığı teyit edilmiştir. Batman ilinin yer aldığı bölge çok gelişmiş bir kültürün varlığını ortaya koyması açısından önem taşımaktadır.
M.Ö. 3 Bin yıllarında , bugün Mezopotamya denilen Dicle-Fırat nehirleri arasında yer alan bölgeye “SUBARU” denildiği, Sümer ve Akad’lardan kalma belgelerden anlaşılmaktadır. Yukarı Dicle bölgesinin ilk uygar halkı SUBARU’lardan sayılan HURRİLER’dir. Hurri Babil dilinde mağara demektir. Hurri’ler kendi aralarında Hurri ve Mitani olmak üzere iki ayrı konfederasyona ayrılır. Zamanla Mitani Krallığı güçlenmiş, Hurri Krallığı ise zayıflayarak tarihten silinmiştir. Mitanilerden sonra bölgeye Asurlular ve Urartular egemen olmuşlardır . Asur lideri 3. Tiglattpileser, M.Ö. 736’da doğuya yönelerek SASUN (SASON) mıntıkasındaki ULLUBA ülkesini hükmü altına aldı. Urartu’lardan sonra bölge sırasıyla; İskitlerin, Medlerin, Perslerin, Selevosların, Partların, Romalıların, Bizans’ın egemenliği altında kalmıştır. (M.Ö. 653 – M.S. 639 )
İran ve Bizans’ın uzun süren egemenlik kurma savaşlarına tanıklık eden bölge, Hz. Ömer’in Kuzey Mezopotamya’yı fethiyle İslam ordusu egemenliğine girmiştir. Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde de İslam ordusu egemenliğinde bulunan bölge daha sonra sırasıyla Emevilerin (551-750), Abbasilerin (750-869), Hamdanilerin ve 984 yılında Mervanilerin yönetimi altında bulundu. 1085 yılına kadar Mervanilerin hüküm sürdüğü bölge, 1071 yılında Malazgirt’i ele geçiren Selçuklular tarafından, 1085 yılında Amid kuşatma altına alınarak, Silvan zapt edildi. 1183 yılına kadar Selçukluların yönetiminde bulunan bölge aynı tarihte Selahattin Eyyubi’nin seferleriyle yönetim Eyyubilere bağlı Hasankeyf Emiri Artuklu Nurettin Mehmet’e verilir. Bu tarihten itibaren başlayan Artuklu oğulları dönemi Anadolu Selçukluların 1240 yılında bölgeye egemen oluşuyla son bulur. 62 yıllık Selçuklu Hanedanlığının ardından 1304 yılında başlayan ve 92 yıl süren Mardin Artukluları dönem ise, Timur’un bölgeye hakim olması ve Diyarbakır yöresini Akkoyunlu Kara Yölük Osman Bey’e bırakmasıyla sona erer. 1527 yılında Vilayet-i Kürdistan (Cizre, Bitlis, HASANKEYF, Siverek, Çemişgezek, İmadiye, SASON, Palu, Çapakçur, Eğil ) altında toplanan ve yurtluk, ocaklık, hükümet adlarıyla anılan bu yerler, (1578-1588 ) idari düzenlemesinde Diyarbakır Beylerbeyliğine bağlı görünmektedir.
Batman’ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED Kralı Abtyagestin’in torunu Kyros karşıtı Erpagazso M.Ö. 550 yılında yenilince MED asilzadeleri arasındaki utancından dolayı MED’lerin yaşadığı Media bölgesinin kuzey batı ucundaki topraklarına çekilmek zorunda kalmış. Başka bir görüşe göre de Kyros Pers egemenliği altında kalmamak için bu bölgeye yerleşmiştir. Karaçalı, sazlık ve bataklıktan oluşan bu bölgenin ortasında yapay bir adacık oluşturup, adına han obası anlamında olan “ELEKHAN“ denilmiştir. (M.Ö. 546 ) ELEKHAN 194 yıl bağımsız ve mutlu bir dönem geçirerek 352 yılında Büyük İskender’in istilasına uğramıştır. Daha sonra Lesepkoslar, Partlar, Romalılar, Sasani ve Bizansın hakimiyetine girmiştir. Artuklular, Moğollar, İlhanlılar, Celaliler, Karakoyunlu (Pezreşe) Akkoyunlular ve 1500 yılında Sevafilerin eline geçmiştir.
1638 yılında, IV. Murat’ın Bağdat seferi sırasında kendisine büyük yararlıklar gösteren Turhan oğlu Mahmut Paşa’ya ELEKHANI içine alan Batman suyu ile Botan suyu arasında kalan bölgenin tamamını vermiştir. Bu gelişmeden sonra ELEKHAN talafuz değişikliğine uğrayarak halk dilinde ELAH zamanla “İLUH“ ismini almıştır. İluh köy birimi olarak kayıtlara geçmiş ve Siirt vilayeti, Elmedin kazasına bağlı olarak benliğini sürdürmüştür.
Elmedine yerleşim birimi 1926-27 yılı ilkbaharında bugünkü Batman çayının taşması nedeniyle haritadan silinmiş ve İluh köyü, Beşiri (Kobin) ilçesine bağlanmıştır. Batman isminin nereden geldiği hakkında gürüşler olmayıp, bir görüşe göre bugünkü Batman çayının adı 1950’li yılların başında İluh köyüne verilmiştir. Yaygın olan görüşe göre de İluh köyünün aşağı kısmında ilk deneme kulesi kurulduğunda TPAO’nun tesislerinin bulunduğu bölgeye bakmaktan gelen Batman adı verilmiştir.
1937 yılında bucak haline getirilen İluh, 1940’lı yılların sonları ile 1950’li yılların başlarında bölgede varolan petrol filizlerinin değerlendirilmesi sonucunda İluh bucağında her alanda büyük gelişme sağlanmıştır. Bu gelişmeler üzerine 2 Eylül 1957 tarihinde ilçe teşkilatı olarak kabul edilmiştir.
1955 genel nüfus sayımında İluh nüfusunun 4713 olarak kaydedilmesiyle 2 Kasım 1955 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1990 yılına kadar çok hızlı bir gelişme yaşayan Batman, 16 Mayıs 1990 tarih ve 3647 sayılı kanunla Türkiye’nin 72. ili olma ünvanına kavuşmuştur.
{{Trİl| İl adı=Batman| Bölge=Güneydoğu Anadolu Bölgesi| Harita adı=Batman| Yüzölçümü=4.654| Nüfus=750216 (TÜİK)| Nüfus yoğunluğu=261| Plaka kodu=72| Telefon kodu=488| İlçe sayısı=5| Vali=Haluk İMGA| batman-bld
Batman ilinin ilçeleri
Batman, Dicle'nin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişi koruyan Batman ve antik kenti Hasankeyf, bini aşkın mağaralarıyla, tarihsel anıtlarıyla bir doğa harikasıdır.
Tarih
Batman tarihi itibarıyla yeni bir şehir olmasina karşın yerleşim alanında kurulan şehirlerin tarihi Sümerlere kadar uzanır. İluh Tepesi'nin bulunduğu alanda bir Sümer şehir yerleşiminin bulunduğu, ancak bataklık bir arazi uzerine kurulu olduğundan şehrin zaman içerisinde yer altına göçtüğü düşünülmektedir.
Batman'ın adını "batmak" teriminden bu nedenle almış olabileceği düşünülmektedir. Zaten Batman'ın yerleşim yeri olarak Türkiye'nin en zengin petrol yataklarına sahip oluşu, şehrin derinliklerinde bazı boşlukların çıkarılan petrol nedeniyle oluştuğu ileri sürülüp bunun Batman'a felaket getireceği yöre halkında revaç bulan bir teoremdir.fakat bu şekilde il haline gelmiştir 90'lı yıllarda Atatürk Parkı çevresinde aniden ortaya çıkan, derinliği 150 metreye varan bir çukur ancak binlerce kamyon molozla doldurulabilmiştir. Bu olay bu felaket teorisyenlerine bunun bir gün gerçekleşeceği hakkındaki inançlarını güçlendirmiştir. Ayrıca toptancılar sitesine sızan petrolden kaynaklanan patlama da bölge halkını hayli tedirgin etmiştir. Kuzey Mezopotamya'nın merkezi olarak kabul edilen Cizre ve civarına yakınlığı Batman'a tarihsel bir kültür kimliği kazandırmış, 1940 yılında bulunan petrol ile Batman civarından yöreye akın olmuştur. Batman binlerce yıldır bu topraklarda aşiret kültürüyle yaşamakta olan yöredeki Kürt halkına yeni bir yaşam ve rüya şehri gibi gelmiş, şehir çok kısa zaman zarfında aşiretlerden kopan binlerce insana bireyci özgür bir hayat vaadetmistir. Ancak bu geleneksel kimlik ikinci nesilde yerine yarı feodal kimlikle modern kimlik çatışması getirmis, nesiller arası uçurum meydana gelmiştir. Batman kısa zaman içerisinde Güneydoğu insanına ekonomik tesirin yanısıra düşünce hayatına da etki etmeye başlamıştır.
Degisik yörelere mensup alt kültürler Batman'da birleşerek bir üst kimliğe dönüşmüştür. Bu nedenle Batman'da Kürt'lerin yanısıra Arap Turk kültürlerinin uzlaşısını da görmek mümkündur.
Batman doğuda talihin değişebileceğinin adıdır. Ama Batman gençliğinde, son yıllarda yaşanan yüksek işsizlik ile nesiller arası çatışma , çok yuksek sayıda intiharları getirmiştir.
Batman'ın umudun öbür adı olduğunu ve kendine has yapısını anlamayan bir çok zevat televizyon programı, konuyu sadece töre baskısı olarak ifade edip geçmiştir. Batman yöneticiler tarafından anlaşıldığı takdirde geleceğin güneydoğusunun prototipidir.
Nüfus
Son nüfus sayımında nüfusun yarım milyona ulaştığı görülmüştür.Nüfusu 600 bin olan şehir çok yüksek tempoda nüfus hareketlerine sahne olmuştur.Ancak Batman'dan batıdaki metropollere yüzbinleri bulan göçüde hesaba katmak nüfus hareketini anlamamızı kolaylaştıracaktır.Ve şehrin ucuz olmasından dolayı nüfus gittikçe artmaktadır.Batıdan gelen insanlar şehri sevmekte ve kulaktan kulağa yayılan olumlu haberlerden dolayı yerleşme hızla artmaktadır.Şehrin büyümesine etken olan bir diğer faktör ise yerli halkın sıcak kanlı olmasıdır.Türkiye petrollerinin çıkarılmasında önemli rol oynamaktadır.
Eğitim
Batman Güneydoğu ve Doğuda en eğitimli gençligin bulundugu ilimizdir.Ancak % 55 lise mezunu işşizi ile Türkiye işşizlik birincisidir.Türkiye'de işşizlik ve egitim korelasyonun bu kadar yüksek olduğu ikinci bir il daha yoktur.
Batman hızlı bir gelişimle ve değişimle beraber kentleşme noktasında bir sürü sorunuda beraber getirmiştir.
İl inşaat sektörunde büyük bir atılımın içerisine girmiştir.Türkiye'nin en zeki çocuklarının bulunduğu yerdir.Sınavlarda birçok derece yapmışlardır : Ufuk Serkan YILDIRIM ( OKS Türkiye 2.si),Onurcan BAYTAR (OKS Türkiye 18.si), Mirza YILDIRIM ( Öss Türkiye 6.sı)