Bana Adını Söyle, Doğduğun Günü Söyleyeyim...
miraç kandilinde doğanlar şaban ayında doğanlar berat gecesi berat kandilinde ramazan ayında
Her ismin bir hikâyesi olduğu herkesin malumu. Bu yüzden çoğu zaman çocuklardan önce isimleri doğmuş oluyor.
İsimler adeta insanların bir ön kimlikleri gibidirler. Büyüklerimiz de isimlerin insan davranış ve karakteri üzerinde etkili oyduğunu söylerler. Allah Resulü'nün (sas) tavsiyeleri içerisinde, çocuğa manası düzgün güzel bir isim koymak anne-babanın ilk vazifelerinden birisidir.
“Sizler, kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız, öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Dâvud, Edeb, 69) hadisi de çocuklara güzel isim koymanın ne kadar önemli olduğunu ifade etmesi açısından dikkat çekicidir.
Bütün bunların yanı sıra çocuğun toplum içerisinde isminden dolayı rencide olmaması, akranlarınca alaya alınarak psikolojik sorunlar yaşamaması için de isme özen gösterilmesi gerekiyor.
‘İsmiyle müsemma olmak’ önemli mi?
İsmiyle müsemma olmak, diye bir deyim vardır. Bu deyimle kişinin taşıdığı ismin hakkını vermesi ve ona göre bir hayat yaşaması kastediliyor. Buna göre mesela adı Rahim olan birisinin çok sert ve gaddar olması onun ismiyle müsemma olmadığını gösterirken, adı Adil olan bir insanın adaletli olması da isminin taşıdığı anlama uygun yaşadığını gösteriyor.
Üç aylar hiç şüphesiz hayatımızda çok önemli izler bırakıyor. Bu mübarek aylarda bir evlada sahip olan anne-babalar çoğu zaman bir isim telaşına düşmeden çocuklarına isim bulabiliyorlar.
Hele hele özellikle mübarek kandil gecelerinde dünyaya gözlerini açan şanslı çocuklar, isimleri daha önceden çok ciddi olarak tespit edilmemişse beraberinde isimlerini de getirmiş oluyorlar.
Söz gelimi yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle “Bin aydan daha değerli” bir gece olan “Kadir Gecesi”inde dünya gelen çocuğun ismi mutlaka “Kadir” veya “Abdulkadir”dir.
“Beraat Kandili”nde dünyaya gelen çocuğun ismi de bu gecenin bereketinden istifade düşüncesiyle “Berat”tır. Regaib gecesinde dünya gelen çocuğun ismi de çoğu zaman diğer mübarek günlerde olduğundan farklı değildir. “Rağıb veya Ragıp”.
Bunlar sadece mübarek gecelerde dünya gelen çocukların isimleriyle ilgilidir. Oysa mübareklik, Allah'ın sonsuz rahmet ve feyzinden dolayı sadece bu gecelere has bir şey değildir. Onun rahmeti bu mübarek ayların bütününe yayılan bir rahmettir ki, bunun farkına varan halkımız bu rahmetteki feyiz ve bereketten istifade için onu bütün bir hayatın ve hayatın içersinde yaşatılan kültürün ana öğeleri durumuna getirmiştir.
Örneğin bir bayram sabahı dünyaya teşrif eden çocuğun ismi çoğu kere “Bayram”dır. Mübarek üç aylar, mübarek bir kültüre dönüşerek sokaklarımızı adeta bir şehrayine dönüştürmekle kalmamış, çocuklarımıza isim olarak da bir milleti baştan aşağıya fert fert mübarekleştirmeye de gayret etmiştir.
Çocuklara üç aylar ve mübarek geceler arasında en fazla verilen isimlerin başında hiç şüphesiz “Ramazan” gelir. “Ramazan” adı üzerinde, içersinde “Kadir Gecesi” gibi bin aydan daha kıymetli bir hazine ile geliyor. Böyle olunca da bu ay adeta bütün mübarekliğini sanki o ayda doğan çocuğa bulaştırıyor. Bu mübarek aylarda Allah'ın rahmet ve merhameti gereği, işlenen her bir sevaba nasıl ki bir, on, yetmiş, yedi yüz, yedi bin, yetmiş bin, gibi sürekli yükselen değerlerle mukabele ediliyorsa, aynen öyle de bu aylarda insanlara gelen acı, ızdırap ve sıkıntılara da yaptıkları sabırla doğru orantılı olarak verilen sevaplar akıl almaz boyutlarda gelişiyor.
Şaban ismi artık maalesef aşağıda ifade edilmeye çalışılan sebeplerden dolayı pek ilgi görmüyor. Oysa bu ay “Allah'ın ayı” olarak değerlendiriliyor.
Şaban isimli dostuma konuyu açıyorum. “Evet, bir mübarek Şaban ayında rahmetin tam ortasında açmışız gözlerimizi. Bundan doğrusu hiç de pişman değiliz. Yine dünyaya gelsem yine bu Allah'ın ayında dünyaya gelmeyi yine bu mübarek ayın ismiyle isimlendirilmeyi tercih ederim. Daha önce hiç sorun yoktu ama son yıllarda özellikle çocuklar arasında hiç de hoş karşılanmıyor. Ama önemli ve zor olan da bu değil mi zaten. Yani hep işin neşe ve zevkinin peşinde olmak kolay. Önemli olan sıkıntılara katlanarak işin doğrusunun ortaya çıkmasına vesile olmak değil mi?” Diyerek muhteşem bir ders veriyor.
Recep ismi de bu mübarek ayların ilki olmasından dolayı daha bir güzel anılıyor.
Miraç gecesi de Recep ayında bulunan mübarek gecelerden. Nadir de olsa kız çocuklarına bu isim veriliyor.
kaynak:devtürkler
Her ismin bir hikâyesi olduğu herkesin malumu. Bu yüzden çoğu zaman çocuklardan önce isimleri doğmuş oluyor.
İsimler adeta insanların bir ön kimlikleri gibidirler. Büyüklerimiz de isimlerin insan davranış ve karakteri üzerinde etkili oyduğunu söylerler. Allah Resulü'nün (sas) tavsiyeleri içerisinde, çocuğa manası düzgün güzel bir isim koymak anne-babanın ilk vazifelerinden birisidir.
“Sizler, kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız, öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Dâvud, Edeb, 69) hadisi de çocuklara güzel isim koymanın ne kadar önemli olduğunu ifade etmesi açısından dikkat çekicidir.
Bütün bunların yanı sıra çocuğun toplum içerisinde isminden dolayı rencide olmaması, akranlarınca alaya alınarak psikolojik sorunlar yaşamaması için de isme özen gösterilmesi gerekiyor.
‘İsmiyle müsemma olmak’ önemli mi?
İsmiyle müsemma olmak, diye bir deyim vardır. Bu deyimle kişinin taşıdığı ismin hakkını vermesi ve ona göre bir hayat yaşaması kastediliyor. Buna göre mesela adı Rahim olan birisinin çok sert ve gaddar olması onun ismiyle müsemma olmadığını gösterirken, adı Adil olan bir insanın adaletli olması da isminin taşıdığı anlama uygun yaşadığını gösteriyor.
Üç aylar hiç şüphesiz hayatımızda çok önemli izler bırakıyor. Bu mübarek aylarda bir evlada sahip olan anne-babalar çoğu zaman bir isim telaşına düşmeden çocuklarına isim bulabiliyorlar.
Hele hele özellikle mübarek kandil gecelerinde dünyaya gözlerini açan şanslı çocuklar, isimleri daha önceden çok ciddi olarak tespit edilmemişse beraberinde isimlerini de getirmiş oluyorlar.
Söz gelimi yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle “Bin aydan daha değerli” bir gece olan “Kadir Gecesi”inde dünya gelen çocuğun ismi mutlaka “Kadir” veya “Abdulkadir”dir.
“Beraat Kandili”nde dünyaya gelen çocuğun ismi de bu gecenin bereketinden istifade düşüncesiyle “Berat”tır. Regaib gecesinde dünya gelen çocuğun ismi de çoğu zaman diğer mübarek günlerde olduğundan farklı değildir. “Rağıb veya Ragıp”.
Bunlar sadece mübarek gecelerde dünya gelen çocukların isimleriyle ilgilidir. Oysa mübareklik, Allah'ın sonsuz rahmet ve feyzinden dolayı sadece bu gecelere has bir şey değildir. Onun rahmeti bu mübarek ayların bütününe yayılan bir rahmettir ki, bunun farkına varan halkımız bu rahmetteki feyiz ve bereketten istifade için onu bütün bir hayatın ve hayatın içersinde yaşatılan kültürün ana öğeleri durumuna getirmiştir.
Örneğin bir bayram sabahı dünyaya teşrif eden çocuğun ismi çoğu kere “Bayram”dır. Mübarek üç aylar, mübarek bir kültüre dönüşerek sokaklarımızı adeta bir şehrayine dönüştürmekle kalmamış, çocuklarımıza isim olarak da bir milleti baştan aşağıya fert fert mübarekleştirmeye de gayret etmiştir.
Çocuklara üç aylar ve mübarek geceler arasında en fazla verilen isimlerin başında hiç şüphesiz “Ramazan” gelir. “Ramazan” adı üzerinde, içersinde “Kadir Gecesi” gibi bin aydan daha kıymetli bir hazine ile geliyor. Böyle olunca da bu ay adeta bütün mübarekliğini sanki o ayda doğan çocuğa bulaştırıyor. Bu mübarek aylarda Allah'ın rahmet ve merhameti gereği, işlenen her bir sevaba nasıl ki bir, on, yetmiş, yedi yüz, yedi bin, yetmiş bin, gibi sürekli yükselen değerlerle mukabele ediliyorsa, aynen öyle de bu aylarda insanlara gelen acı, ızdırap ve sıkıntılara da yaptıkları sabırla doğru orantılı olarak verilen sevaplar akıl almaz boyutlarda gelişiyor.
Şaban ismi artık maalesef aşağıda ifade edilmeye çalışılan sebeplerden dolayı pek ilgi görmüyor. Oysa bu ay “Allah'ın ayı” olarak değerlendiriliyor.
Şaban isimli dostuma konuyu açıyorum. “Evet, bir mübarek Şaban ayında rahmetin tam ortasında açmışız gözlerimizi. Bundan doğrusu hiç de pişman değiliz. Yine dünyaya gelsem yine bu Allah'ın ayında dünyaya gelmeyi yine bu mübarek ayın ismiyle isimlendirilmeyi tercih ederim. Daha önce hiç sorun yoktu ama son yıllarda özellikle çocuklar arasında hiç de hoş karşılanmıyor. Ama önemli ve zor olan da bu değil mi zaten. Yani hep işin neşe ve zevkinin peşinde olmak kolay. Önemli olan sıkıntılara katlanarak işin doğrusunun ortaya çıkmasına vesile olmak değil mi?” Diyerek muhteşem bir ders veriyor.
Recep ismi de bu mübarek ayların ilki olmasından dolayı daha bir güzel anılıyor.
Miraç gecesi de Recep ayında bulunan mübarek gecelerden. Nadir de olsa kız çocuklarına bu isim veriliyor.
kaynak:devtürkler