BALIK KARNINDAKi PEYGAMBER
yunus peygamberin hayatı yunus peygamberin balığın karnındaki duası hikayesi duası peygamber balık
Dicle nehrinin kıyısında
Çok güzel bir şehir vardı.
Bu şehre Ninova derlerdi.
İnsanları bu güzelliği vereni
Yani yüce Allah’ı unutmuş
Taştan putlara tapıyorlar ve
Onların adına kurban kesiyorlardı.
Böylece Rableri olan yüce Allah’a
Nankörlük ve isyanda bulunuyorlardı.
Ninova şehrinin karanlığını dağıtmak için
Yüce Allah bir peygamber gönderdi.
Yunus peygamberin nuru bir güneş gibi
Şehrin üstüne doğarak orayı aydınlattı.
Rahmeti bir rüzgar gibi esti.
Halkın cehalet kirlerini temizlemek için.
Ey insanlar dedi yüksek sesle
Sizin Rabbiniz tek olan Allah’tır.
Yalnız O’na secde edin ve önünde eğilin.
Başka yardımcınız olmayacaktır.
Sizi yaratan ve size can veren O’dur.
Sizi bu nehirle bereketlendiren yine O’dur.
Putların size hiç faydası yok anlayın!
Ben size gönderilmiş bir elçiyim.
Sözümü dinleyin ve bana itaat edin.
Halk bu sözlere bir anlam veremedi.
Ne demek istiyor bu adam diye
Şaşkın şaşkın yüzüne baktılar.
Sonra da ona karşı sert davrandılar.
Ey Yunus biz putlarımızı terk etmeyiz
Bizim tanrılarımız bize yeter, dediler.
Yunus bu sözlere çok kızdı.
Allah’tan bir emir gelmeden terk etti.
İsyancıların ve nankörlerin şehrini.
Allah’ın kendisini başka bir topluma
Anlayışlı bir halka göndereceğini düşündü.
Bu masum düşünceyle ayrıldı.
Nehrin kenarında yürümeye başladı.
Ağaçlar rüzgarda dans edercesine
Yapraklarını müzik ritminde sallıyorlardı.
Kuşlar ahenkle ötüşüyorlardı.
Belki de Yunus’a sesleniyorlardı;
Terk etme Rabbinden izinsiz şehri
Ama çok kızmıştı Yunus peygamber.
Öfkeli bir şekilde önüne çıkan bir gemiyle
Terk etmeye hazırlandı asiler şehrini.
Gemi dalgaların arasında süzülüyordu.
Ama birden büyük bir fırtına çıkıverdi.
Gemi batmakla karşı karşıya kaldı.
Gemideki fazla yükler atıldı denize.
Ama yetmedi eşyaların atılması.
Aralarında bir tartışma çıktı.
Ne yapacaklarına karar vermek zordu.
Eşyaları atmak kolaydı.
Ama insanları denize atmak kolay mı?
Hiç kimse razı olmuyordu denize atılmaya.
Sonunda hepsi söz verdiler.
Aldıkları bu karara uymaya.
İnsanlar arasında kura çekilecek
Kimin denize atılacağı belirlenecekti.
Kura çıka çıka kime çıktı biliyor musunuz?
Allah’tan izinsiz şehri terk eden
Allah’ın şerefli elçisi Yunus’a
Onu tutup şiddetli dalgalarla
Öfkeyle coşan denize atıverdiler.
Yunus ne olduğunu anlamadan
Kendisini denizin dalgalı kollarında buldu.
Balıklar geçiyordu gözlerinin önünden
Kendisi ise dibe doğru iniyordu.
Ne yapacağını bilmiyordu.
Kurtulması imkansız gibiydi.
Çünkü hem denizin ortasındaydılar
Hem de büyük dalgalar sarmıştı.
Ama bununla da kalmadı sıkıntısı
Birden bire büyük bir balık geldi.
Yunus peygamber çekindi balıktan.
Ama yapacağı bir şey de yoktu.
Kaçması mümkün değildi.
Balık geldi etrafında dolaştı durdu.
Sonunda dibe doğru sürüklenen
Denize düşmüş Yunus’u yuttu.
Şimdi sadece denizin dibinde değildi.
Aynı zamanda bir balığın karnındaydı.
Burada Rabbini düşündü.
Ne yaptığını, hatasının ne olduğunu anladı.
Allah yüceliğiyle onu balığın karnında
Bir müddet daha yaşattı.
Bu süre içinde Yunus peygamber
Yaptığı hatasından tövbe etti.
Sen’den başka İlah yoktur Rabbim
Sen bağışlamazsan zalimlerden olurum.
Senin affına ve rahmetine sığınırım
Senden başka ilah yok beni bağışla
Bu şekilde yaptığı hatasını anladı
Rabbimiz Allah da onun yalvarmasına
Rahmetiyle cevap verdi.
Balığın karnında bir müddet kalan Yunus
Allah’ın rahmetiyle sahile atıldı.
Bu sırada Yunus ayrıldıktan sonra
Ninova halkı Yunus’un sözlerini
Tekrar tekrar düşünmüşlerdi.
Onun haklı olduğunu anlamış
Ve onu aramaya çıkmışlardı.
İşte böyle bir güzellik sunulmuştu
Hatasını anlayan Yunus peygambere.
Güneş ışıl ışıl aydınlatmıştı.
Karanlıklar kovulmuş nur dolmuştu.
Rahmet rüzgarları Ninova’da eserek
Şeytanları sürgün etmişti.
İlk defa bir peygamberin halkı
İnkardan dönerek iman etmiş
Helak olmaktan kurtulmuştu.
Kur’an-da anlatılan ilk peygamber kıssası
Yunus peygamberin hayat hikayesidir.
Bu şekilde Rabbimiz Allah, peygamberine
Bir hatırlatma ve uyarı da bulunmuştu.
Sakın balık sahibi Yunus gibi olma!
Emrimiz gelmeden tebliğimizi terk etme.
Bu uyarı hepimize yapılmıştır.
Allah’a ibadetten sıkıntı duymak
Ve O’ndan uzaklaşmak doğru değildir.
Kim O’nun rızası için sabreder
Ve azimle emirlerine sarılırsa
Allah onu nimetleriyle donatırdı.
Hem de hiç farkında olmadığımız yerden.
Selam Allah’a itaatte sabırlı olan
Tüm kulların üzerine olsun.
Dicle nehrinin kıyısında
Çok güzel bir şehir vardı.
Bu şehre Ninova derlerdi.
İnsanları bu güzelliği vereni
Yani yüce Allah’ı unutmuş
Taştan putlara tapıyorlar ve
Onların adına kurban kesiyorlardı.
Böylece Rableri olan yüce Allah’a
Nankörlük ve isyanda bulunuyorlardı.
Ninova şehrinin karanlığını dağıtmak için
Yüce Allah bir peygamber gönderdi.
Yunus peygamberin nuru bir güneş gibi
Şehrin üstüne doğarak orayı aydınlattı.
Rahmeti bir rüzgar gibi esti.
Halkın cehalet kirlerini temizlemek için.
Ey insanlar dedi yüksek sesle
Sizin Rabbiniz tek olan Allah’tır.
Yalnız O’na secde edin ve önünde eğilin.
Başka yardımcınız olmayacaktır.
Sizi yaratan ve size can veren O’dur.
Sizi bu nehirle bereketlendiren yine O’dur.
Putların size hiç faydası yok anlayın!
Ben size gönderilmiş bir elçiyim.
Sözümü dinleyin ve bana itaat edin.
Halk bu sözlere bir anlam veremedi.
Ne demek istiyor bu adam diye
Şaşkın şaşkın yüzüne baktılar.
Sonra da ona karşı sert davrandılar.
Ey Yunus biz putlarımızı terk etmeyiz
Bizim tanrılarımız bize yeter, dediler.
Yunus bu sözlere çok kızdı.
Allah’tan bir emir gelmeden terk etti.
İsyancıların ve nankörlerin şehrini.
Allah’ın kendisini başka bir topluma
Anlayışlı bir halka göndereceğini düşündü.
Bu masum düşünceyle ayrıldı.
Nehrin kenarında yürümeye başladı.
Ağaçlar rüzgarda dans edercesine
Yapraklarını müzik ritminde sallıyorlardı.
Kuşlar ahenkle ötüşüyorlardı.
Belki de Yunus’a sesleniyorlardı;
Terk etme Rabbinden izinsiz şehri
Ama çok kızmıştı Yunus peygamber.
Öfkeli bir şekilde önüne çıkan bir gemiyle
Terk etmeye hazırlandı asiler şehrini.
Gemi dalgaların arasında süzülüyordu.
Ama birden büyük bir fırtına çıkıverdi.
Gemi batmakla karşı karşıya kaldı.
Gemideki fazla yükler atıldı denize.
Ama yetmedi eşyaların atılması.
Aralarında bir tartışma çıktı.
Ne yapacaklarına karar vermek zordu.
Eşyaları atmak kolaydı.
Ama insanları denize atmak kolay mı?
Hiç kimse razı olmuyordu denize atılmaya.
Sonunda hepsi söz verdiler.
Aldıkları bu karara uymaya.
İnsanlar arasında kura çekilecek
Kimin denize atılacağı belirlenecekti.
Kura çıka çıka kime çıktı biliyor musunuz?
Allah’tan izinsiz şehri terk eden
Allah’ın şerefli elçisi Yunus’a
Onu tutup şiddetli dalgalarla
Öfkeyle coşan denize atıverdiler.
Yunus ne olduğunu anlamadan
Kendisini denizin dalgalı kollarında buldu.
Balıklar geçiyordu gözlerinin önünden
Kendisi ise dibe doğru iniyordu.
Ne yapacağını bilmiyordu.
Kurtulması imkansız gibiydi.
Çünkü hem denizin ortasındaydılar
Hem de büyük dalgalar sarmıştı.
Ama bununla da kalmadı sıkıntısı
Birden bire büyük bir balık geldi.
Yunus peygamber çekindi balıktan.
Ama yapacağı bir şey de yoktu.
Kaçması mümkün değildi.
Balık geldi etrafında dolaştı durdu.
Sonunda dibe doğru sürüklenen
Denize düşmüş Yunus’u yuttu.
Şimdi sadece denizin dibinde değildi.
Aynı zamanda bir balığın karnındaydı.
Burada Rabbini düşündü.
Ne yaptığını, hatasının ne olduğunu anladı.
Allah yüceliğiyle onu balığın karnında
Bir müddet daha yaşattı.
Bu süre içinde Yunus peygamber
Yaptığı hatasından tövbe etti.
Sen’den başka İlah yoktur Rabbim
Sen bağışlamazsan zalimlerden olurum.
Senin affına ve rahmetine sığınırım
Senden başka ilah yok beni bağışla
Bu şekilde yaptığı hatasını anladı
Rabbimiz Allah da onun yalvarmasına
Rahmetiyle cevap verdi.
Balığın karnında bir müddet kalan Yunus
Allah’ın rahmetiyle sahile atıldı.
Bu sırada Yunus ayrıldıktan sonra
Ninova halkı Yunus’un sözlerini
Tekrar tekrar düşünmüşlerdi.
Onun haklı olduğunu anlamış
Ve onu aramaya çıkmışlardı.
İşte böyle bir güzellik sunulmuştu
Hatasını anlayan Yunus peygambere.
Güneş ışıl ışıl aydınlatmıştı.
Karanlıklar kovulmuş nur dolmuştu.
Rahmet rüzgarları Ninova’da eserek
Şeytanları sürgün etmişti.
İlk defa bir peygamberin halkı
İnkardan dönerek iman etmiş
Helak olmaktan kurtulmuştu.
Kur’an-da anlatılan ilk peygamber kıssası
Yunus peygamberin hayat hikayesidir.
Bu şekilde Rabbimiz Allah, peygamberine
Bir hatırlatma ve uyarı da bulunmuştu.
Sakın balık sahibi Yunus gibi olma!
Emrimiz gelmeden tebliğimizi terk etme.
Bu uyarı hepimize yapılmıştır.
Allah’a ibadetten sıkıntı duymak
Ve O’ndan uzaklaşmak doğru değildir.
Kim O’nun rızası için sabreder
Ve azimle emirlerine sarılırsa
Allah onu nimetleriyle donatırdı.
Hem de hiç farkında olmadığımız yerden.
Selam Allah’a itaatte sabırlı olan
Tüm kulların üzerine olsun.