Aşırı Tedirginliğin Nedenleri
sürekli tedirginlik aşırı zayıflamanın nedenleri hamilelikte iç sıkıntısı tedirginlik hastalığı
Aşırı tedirginlik veya iç sıkıntısı çekmek psikolojik bir rahatsızlık. Bu durum tüm dünyada milyonlarca insanın hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Carol Brown, Amerika’da iç sıkıntısı ve aşırı tedirginlik yaşayan 19 milyon kişiden biri.
" Örneğin süpermarkete girdiğim zaman, birden bire terlemeye başlıyorum. Ellerim sırılsıklam oluyor ve içim daralıyor. Sıkıntıya dayanamayıp, dışarıya çıkmak zorunda kalıyorum."
Aşırı tedirginlik, stresle ilgili bir rahatsızlık. Ekonomik, sosyal veya psikolojik stres altında olanlar bu hissi yaşayabiliyor. Washington Hastanesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Doktor Stephen Peterson anlatıyor:
" Sıkıntı ve tedirginlik, insanların kendilerini korumak için kullandığı bir duygudur. Bir nevi sinyaldir. Sıkıntıyı, kötü birşeyler olmasından korkmak diye tanımlamak mümkün."
Doktor Peterson, günde ortalama 20 hastayı tedavi ediyor – çoğu da aşırı tedirginlik ve iç daralmasından sıkıntı çekiyor. Herkes hayatının bir aşamasında bu duyguyu yaşayabilir. Ancak, aşırı tedirginlik Amerika’daki yetişkin nüfusun yüzde 13’ünde görülüyor. Hafif derecede tedirginlik insana, motivasyon verebilir; ancak aşırısı insanların hayatını felç edebilir. Doktor Peterson şöyle konuşuyor:
" Aşırı tedirginlik çeken insanlarda, fiziksel belirtiler ortaya çıkar. Örneğin, nefes alamadıklarını zannederler, kalpleri sıkışır veya nabız atışları hızlanır... Psikolojik olarak da, kontrolü kaybettiklerini hissederler. En ileri safhasında, aşırı tedirginlik çeken insan, ölmek üzere olduğunu düşünmeye başlar. "
Aşırı tedirginlik çeken insanlar zaman zaman paniğe kapılabiliyor. Bu panik anlarında insanlar en basit işleri bile yapamaz hale geliyor; örneğin evden dışarı çıkamıyor veya asansöre binemiyorlar. Bazı insanlarda aşırı tedirginlik hastalığı, çocukluk döneminde beliriyor. Kimilerindeyse, fazla kafein kullanımı tedirginliğe yol açabiliyor. Carol Brown, tedavi için reçeteli ilaç kullanıyor.
" İlk kullandığım ilaç hemen etkisini gösterdi. Geceleri uyuyabildim. Bu çok önemli çünkü, tedirginlik hastalığı olan insanlar, uyurken bile paniğe kapılabiliyor. Bu nedenle ben 32 yıldır doğru dürüst uyumamıştım."
İlaçlarla tedavinin yanı sıra, hastalar terapiye alınıyor. Ancak, ilaç kullanmak istemeyen veya doktora gidecek parası olmayan hastalar için de alternatif tedaviler geliştirilmiş durumda. Carol Brown anlatıyor:
" Bence atılması gereken ilk adım, nelerin tedirginlik yarattığını; veya nelerin sıkıntıya yol açtığını belirlemek. Bundan sonra, yapılacak iş bir aile yakınıyla, arkadaşla bu sorunu paylaşmak. Durumu kavrayıp, başkalarına anlatabilmek tedavi çok önemli."
Doktor Peterson, bazı hastaların yanlarında sürekli buz veya şeker taşıdıklarını; tedirginlik duygusu artınca, buz veya şekeri ağızlarına attıklarını söylüyor. Bu hastalar ağzın hararet derecesini değiştirmenin, tedirginlik duygusunu azalttığını düşünüyor. Bu psikolojik sorun, zengin ülkelere özgü bir durum sanılsa da Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre aşırı tedirginlik daha çok yoksul insanlarda görülüyor.
alıntı
Aşırı tedirginlik veya iç sıkıntısı çekmek psikolojik bir rahatsızlık. Bu durum tüm dünyada milyonlarca insanın hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Carol Brown, Amerika’da iç sıkıntısı ve aşırı tedirginlik yaşayan 19 milyon kişiden biri.
" Örneğin süpermarkete girdiğim zaman, birden bire terlemeye başlıyorum. Ellerim sırılsıklam oluyor ve içim daralıyor. Sıkıntıya dayanamayıp, dışarıya çıkmak zorunda kalıyorum."
Aşırı tedirginlik, stresle ilgili bir rahatsızlık. Ekonomik, sosyal veya psikolojik stres altında olanlar bu hissi yaşayabiliyor. Washington Hastanesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Doktor Stephen Peterson anlatıyor:
" Sıkıntı ve tedirginlik, insanların kendilerini korumak için kullandığı bir duygudur. Bir nevi sinyaldir. Sıkıntıyı, kötü birşeyler olmasından korkmak diye tanımlamak mümkün."
Doktor Peterson, günde ortalama 20 hastayı tedavi ediyor – çoğu da aşırı tedirginlik ve iç daralmasından sıkıntı çekiyor. Herkes hayatının bir aşamasında bu duyguyu yaşayabilir. Ancak, aşırı tedirginlik Amerika’daki yetişkin nüfusun yüzde 13’ünde görülüyor. Hafif derecede tedirginlik insana, motivasyon verebilir; ancak aşırısı insanların hayatını felç edebilir. Doktor Peterson şöyle konuşuyor:
" Aşırı tedirginlik çeken insanlarda, fiziksel belirtiler ortaya çıkar. Örneğin, nefes alamadıklarını zannederler, kalpleri sıkışır veya nabız atışları hızlanır... Psikolojik olarak da, kontrolü kaybettiklerini hissederler. En ileri safhasında, aşırı tedirginlik çeken insan, ölmek üzere olduğunu düşünmeye başlar. "
Aşırı tedirginlik çeken insanlar zaman zaman paniğe kapılabiliyor. Bu panik anlarında insanlar en basit işleri bile yapamaz hale geliyor; örneğin evden dışarı çıkamıyor veya asansöre binemiyorlar. Bazı insanlarda aşırı tedirginlik hastalığı, çocukluk döneminde beliriyor. Kimilerindeyse, fazla kafein kullanımı tedirginliğe yol açabiliyor. Carol Brown, tedavi için reçeteli ilaç kullanıyor.
" İlk kullandığım ilaç hemen etkisini gösterdi. Geceleri uyuyabildim. Bu çok önemli çünkü, tedirginlik hastalığı olan insanlar, uyurken bile paniğe kapılabiliyor. Bu nedenle ben 32 yıldır doğru dürüst uyumamıştım."
İlaçlarla tedavinin yanı sıra, hastalar terapiye alınıyor. Ancak, ilaç kullanmak istemeyen veya doktora gidecek parası olmayan hastalar için de alternatif tedaviler geliştirilmiş durumda. Carol Brown anlatıyor:
" Bence atılması gereken ilk adım, nelerin tedirginlik yarattığını; veya nelerin sıkıntıya yol açtığını belirlemek. Bundan sonra, yapılacak iş bir aile yakınıyla, arkadaşla bu sorunu paylaşmak. Durumu kavrayıp, başkalarına anlatabilmek tedavi çok önemli."
Doktor Peterson, bazı hastaların yanlarında sürekli buz veya şeker taşıdıklarını; tedirginlik duygusu artınca, buz veya şekeri ağızlarına attıklarını söylüyor. Bu hastalar ağzın hararet derecesini değiştirmenin, tedirginlik duygusunu azalttığını düşünüyor. Bu psikolojik sorun, zengin ülkelere özgü bir durum sanılsa da Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre aşırı tedirginlik daha çok yoksul insanlarda görülüyor.
alıntı