Aşık Gül Ahmet (Gül Ahmet Yiğit)

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan *MeleK*
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Aşık Gül Ahmet (Gül Ahmet Yiğit)
aşık gül ahmet aşık gül ahmet dinle yiğit kul yigit kul yiğit

Sevdiğimden ayrı gurbet ellerde
Ağlıyorum dünya dar deyi deyi
Ahım kaldı o tomurcuk güllerde
Ötüyorum ah u zar deyi deyi



Kaderim ne zaman bana gülecek
Akan gözyaşımı kimler silecek
Gül Ahmet'im bu genç yaşta ölecek
Gece gündüz ağlar yar deyi deyi
1955 yılında Gaziantep İlimizin İslahiye İlçesi'ne bağlı Feyzi Paşa bucağında doğdu. İlk ve orta okulu Fevzi Paşa'da, tamamlayan Gül Ahmet İskenderun Ticaret Lisesi öğrencisi iken aşık olur. İlk şiirlerini Lise öğrencisiyken söyler. Daha sonra aldığı saz ile arkadaş olur. Soyu Kayseri Pınarbaşı Afşarlarından Kerimoğlu adıyla tanınan aşirettir. Derviş Paşa iskanında Gavurdağı'nı yurt tutmuşlar, burada aynı adla anılırlar. Bu arkadaşlık sürerken liseyi bitirir. Hatay Eğitim Enstitüsüne kayıt olur. Mezun olduktan sonra öğretmenlik mesleğine atılır.

Aşıklıkta ilk sesini 1975 yılında Konya'da yapılan Türkiye Aşıklar Bayramında duyuran Gül Ahmet, halk edebiyatının her dalında usta bir aşık olduğunu ispatlamıştır. Gül Ahmet Konya'da çeşitli dallarda birincilikler almış bir olarak 1981 yılında katıldığı Atatürk'ün 100. doğum yılı adına T.R.T. nin yarışmada ikinci olmuştur. Yurdumuzu Almanya ve Hollanda'da temsil etmiş ayrıca Kıbrıs Harekatının 10. yıl kutlamalarında Nuri Şahinoğlu ile birlikte ülkemizi temsil etmiştir. Mizahi Türkü dalında da şöhret yapan Gül Ahmet cidden güzel sazı ve sesi ile beğenilen bir aşığımız olarak yurdun çeşitli yörelerinde yapılan festival ve törenlere katılmaktadır. Evli, bir oğul ve bir kız sahibi olan aşığımız halen İskenderun Karayılan kasabası Canova İlkokulu Müdürlüğü görevini sürdürmektedir.


Eserlerinden bazıları:


Zalim Kader

Beni bu hallere koyan,
Kötü kader, zalim kader.
Gel de bu hayata dayan,
Kötü kader, zalim kader.

Hayat denen er meydanı,
Damarda kurudur kanı.
Bulgurunda pişmiş sonu,
Kötü kader, zalim kader.

Bileziği nerden takam
Elin elinemi bakam.
Kurtulmaz ki borçtan yakam,
Kötü kader, zalim kader.
Çoluk çocuk rezil olduk,
Sebze, meyve hava aldık.
Bu sene kurbansız kaldık,
Kötü kader zalim kader.

Gül Ahmet'im vur sazına,
Can dayanmaz avazına.
Mahcup eder el kızına,
Kötü kader, zalim kader.



Mevlam

Aşkımı layık görmezsen
Erit beni kadir mevlam
Tefekkürün mihrabına
Bürüt beni kadir mevlam

Hissem olsun hak nurunda
Al erenler diyarında
Fani dünya gururunda
Arıt beni kadir mevlam

Aşk-ı mecaziyi götür
Aşk-ı hakikiye getir
Gönlümü kalbime batır
Bir et beni kadir mevlam

Ruhsuz olan aşk nafile
Kış gelirse gider sele
Senin gerçek aşkın ile
Çürüt beni kadir mevlam

Gül Ahmet'im gül değilsem
Yel vurdukça hep eğilsem
Resulün teri değilsem
Kurut beni kadir mevlam

Şimdi

Bir tat almıyorum yalan dünyadan
Bir ölü misali yatarım şimdi
Emanet verilen tatlı canımı
Alan olsa beleş satarım şimdi

Bir zaman sevdanın atına bindim
Çok hızlı sürmüşüm çabucak indim
Evvel bülbül idim baykuşa döndüm
Virane yerlerde öterim şimdi

Gül Ahmet sinemi dövemiyorum
Gerçek sözlerimi övemiyorum
Bir gözü elayı sevmiyorum
Belki deliden de beterim şimdi



Verdi Bana

Gönül bahçesine fidan dikmiştim
On iki yıl sonra gül verdi bana
Kurur diye hep boynumu bükmüştüm
En güzel meyvadan bal verdi bana

O fidanın bestesiydim sazıydım
Susamıştım temmuzdaki yazıydım
Bir damla suyuna dünden razıydım
Irmaklar misali sel verdi bana

Ayrılık rüzgarı estirme dedi
Bu güzel fidanı kestirme dedi
Gül Ahmet sazını susturma dedi
Hep güzel çal diye tel verdi bana



Yar Deyi Deyi

Sevdiğimden ayrı gurbet ellerde
Ağlıyorum dünya dar deyi deyi
Ahım kaldı o tomurcuk güllerde
Ötüyorum ah u zar deyi deyi

Hasretinden durmaz içim kanıyor
Herkes beni Mecnun olmuş sanıyor
Kerem oldum her tarafım yanıyor
Yetiş imdadıma kar deyi deyi

Kaderim ne zaman bana gülecek
Akan gözyaşımı kimler silecek
Gül Ahmet'im bu genç yaşta ölecek
Gece gündüz ağlar yar deyi deyi
 
Geri
Üst