Uzman SühaN
Administrator
Amniyosenteze Gerek Varmı ?
amniyosenteze gerek kalmadan yapılan kan testleri,amniyosentez nedir,amniyonsetez yapılmalımı,amniyonsentezin yan etkileri,amniyosentez hakkında bilgiler
Günümüzde artık tıp alanında yaşanan gelişmeler sayesinde anne adayları, bebeklerini kucaklarına almadan sağlık durumu hakkında detaylı bilgi edinebilme lüksüne sahip olabiliyorlar. Özellikle belirli yaşlardan sonra yaşanan hamileliklerde bebeklerde kromozon anomalilerinin gelişebilme ihtimali çok daha yüksek olduğu için yapılan testlerle bebeğin sağlık durumu hakkında kesin bilgilere sahip olunabilmesi anne ve babaların içini rahatlıyor.
Özellikle günümüzde Down Sendromu’nun tespit edilebilmesi için genellikle 40 yaş ve üstündeki kadınlara tavsiye edilen amniyosentez sıklıkla uygulanmaktadır. Ancak anne karnındaki sıvıdan uzun bir iğne ile örnek alınması işlemi olan amniyosentez, kimi zaman düşük yaşanmasına sebep olduğu için riskli testler arasında bulunuyor.
Amniyosenteze Olmadan Yapılan Kan TestleriSon birkaç senedir Amerika’da amniyosenteze gerek kalmadan yapılan kan testleri ile bebekte herhangi bir kromozom anomalisi olup olmadığı tespit edilebiliyordu. Bu yöntemle artık ülkemizde de amniyosentez gibi riskli bir teste gerek kalmadan bebeğin sağlık durumu hakkında yeterli bilgi elde edilebiliyor. Gebeliğin erken dönemlerinde anne adayından alınan kan örneğinin incelenmesi ile Down Sendromu gibi kromozom anomalileri tespit edilebiliyor. Bu testin adı ise Non İnvasive Prenatal Test yani girişimsel müdahale gerektirmeyen doğum öncesi test. NIPT, ileri derecede bir laboratuar teknolojisi gerektirdiği için sadece dünyanın belli başlı merkezlerinde şu an için uygulanabiliyor. Ülkemizde testin uygulanması ise anne adayından alınan kan örneklerinin yurt dışındaki laboratuarlara gönderilmesi ile gerçekleşebiliyor. Test sonuçları genellikle 10 gün ile 3 hafta arasında öğrenilebiliyor.
Günümüzde artık tıp alanında yaşanan gelişmeler sayesinde anne adayları, bebeklerini kucaklarına almadan sağlık durumu hakkında detaylı bilgi edinebilme lüksüne sahip olabiliyorlar. Özellikle belirli yaşlardan sonra yaşanan hamileliklerde bebeklerde kromozon anomalilerinin gelişebilme ihtimali çok daha yüksek olduğu için yapılan testlerle bebeğin sağlık durumu hakkında kesin bilgilere sahip olunabilmesi anne ve babaların içini rahatlıyor.
Özellikle günümüzde Down Sendromu’nun tespit edilebilmesi için genellikle 40 yaş ve üstündeki kadınlara tavsiye edilen amniyosentez sıklıkla uygulanmaktadır. Ancak anne karnındaki sıvıdan uzun bir iğne ile örnek alınması işlemi olan amniyosentez, kimi zaman düşük yaşanmasına sebep olduğu için riskli testler arasında bulunuyor.
Amniyosenteze Olmadan Yapılan Kan TestleriSon birkaç senedir Amerika’da amniyosenteze gerek kalmadan yapılan kan testleri ile bebekte herhangi bir kromozom anomalisi olup olmadığı tespit edilebiliyordu. Bu yöntemle artık ülkemizde de amniyosentez gibi riskli bir teste gerek kalmadan bebeğin sağlık durumu hakkında yeterli bilgi elde edilebiliyor. Gebeliğin erken dönemlerinde anne adayından alınan kan örneğinin incelenmesi ile Down Sendromu gibi kromozom anomalileri tespit edilebiliyor. Bu testin adı ise Non İnvasive Prenatal Test yani girişimsel müdahale gerektirmeyen doğum öncesi test. NIPT, ileri derecede bir laboratuar teknolojisi gerektirdiği için sadece dünyanın belli başlı merkezlerinde şu an için uygulanabiliyor. Ülkemizde testin uygulanması ise anne adayından alınan kan örneklerinin yurt dışındaki laboratuarlara gönderilmesi ile gerçekleşebiliyor. Test sonuçları genellikle 10 gün ile 3 hafta arasında öğrenilebiliyor.
