Amasyaya Özgü Maniler, Amasya Türküleri

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Amasyaya Özgü Maniler, Amasya Türküleri
amasyayla ilgili türküler amasya ile ilgili türküler amasya türküleri ve öyküleri manileri türküleri ve hikayeleri
Amasya ili geleneksel giyim-kuşam bakımından çok renkli ve çeşitlidir. Kıyafetlerin günümüze değin bozulmadan gelmiş olması, yöre insanının kapalı bir toplum olmasından kaynaklanmaktadır. Dağ köylerinde hâlâ geleneksel kıyafetler ile günlük yaşamı sürdüren insanlar vardır.

GELENEKSEL KADIN GİYİMİ

Amasya geleneksel kadın kıyafeti oldukça zengin ve gösterişli bir kıyafettir. Göynücek İlçesi’nin Ilısu Köyü ve Karayakup Köyleri’nde Yörüklerin giydiği geleneksel kıyafetler; fes, pullu yemeni, göynek, üçetek, cepken, yelek, kuşak, çarpana kuşak, şalvar, çorap ve çarık olmak üzere 12 parçadan oluşur

Amasya folklorunda maniler önemli bir yer tutar. Amasya yöresindeki toplumsal yaşayışın, coşkunun, heyecanın yoğun bir şekilde yaşadığı maniler, düğünlerde ezgili olarak okunur. Genelde genç kızlar bir araya geldiklerinde, eğlenmek amacı ile mani söylerler.

Mani söyleneceği zaman güzel tef çalan biri eline “el tefi” alır. Bir taraftan çalıp diğer taraftan mani söyleyerek kendisine eşlik edecek birini arar. Bazen mani söyleyecek kişiler istekli olmayabilir. Bu durumda onu teşvik etmek için ardı ardına maniler sıralanır. Bu manilerin içeriği mani atışmasına girmesi istenilen kişiyi kızdırmak amaçlı olabilir. Ortam iyice ısınmaya başlayınca söylemeye niyetli olmayan kişi onun söylediğine karşılık olarak mani söyler. Böylece mani yarışı (atışması) başlar.


MANİLER


Duvarda makas asulu
Elbiseler kesülü
Bana mani sorarsan
Kirli çuval basulu

Çay aşağu giderim
Topal koyun güderim
Eğer anam vermezse
Bohçamı alur giderim

Mavi boyarlar mola
Sevsem duyarlar mola
İkimizde bir boyda
Nikah gıyarlar mola

Harmanlarda ot bitti
Goyun yayulsun diye
Hatıp kekül sallamış
Muhtar bayulsun diye

Üzüm goydum sepete
Yar oturur tepede
Ben bir yeni yar sevdum
Şan olsun memlekete

Altınım var boynumda
İki ellerim goynumda
Ela gözlü sevduğum
Gece gündüz aynımda





Altını bozdurayım
Sıraya dizdireyim
Elma armut değülsün
Cebimde gezdireyim

Yaylanın çimenini
Hep toplamış geyikler
Sevdalunun işine
Ne garuşur böyükler

Gayalardan ot biter
Guzular yayulsun diye
Gızlar kekürt* sallar
Oğlanlar bayulsun diye


Dozer geliyor dozer
Çekilin sizi ezer
Benim sevduğum oğlan
Sinan Özer’e benzer


Yayladan mı geliyon
Sırtındaki yayuk mu
Ben sağa ayakkabı verdüm
Ayağundaki çaruk mu

Ambar altunda cecük
Bacakları küçücük
Benüm sevduğum oğlan
Dünyalarda biricük



TÜRKÜLER

TEK KAPIDAN ÇIKTIM YÜZÜM PEÇELİ

Tek kapıdan çıktım yüzüm peçeli
Ahbaplar oturmuş iki geçeli
Hulusim de alnı sıra perçemli
Neyleyim dünyada dünya malını
Gönül arzediyor eski halini

Dağdan yuvarlandı kayalarımız
Gamile yoğruldu mayalarımız
Nola taş doğursaydı analarımız
Neyleyim dünyada dünya malını
Gönül arzediyor eski halini

Mezarımı Helvacı'ya eşsinler
Al yeşili üzerime örtsünler (vay vay)
Gelen geçen yazık olmuş desinler
Neyleyim dünyada dünya malını
Gönül arzediyor eski halini



BULGURU GAYNATIRLAR

Bulguru gaynatırlar
Yüksekte yaylatırlar
Şu Amasya gençleri
Sin sini oynatırlar

(NAKARAT)
Haydi de Kenanım Kenanım
Açma yorganım yorganım
Üşür her yanım her yanım
Sarıl açanım doldur imanım

Köşe başında durdular
Müşavere kurdular
On beş yiğit içinde
Kenanımı vurdular

NAKARAT

Tozanlı düzde kaldı
Gözlerim izde kaldı
Oğlanı bir dert aldı
Dermanı kızda kaldı

NAKARAT




HÖÇÜLLÜ

Höçüllü de yavrum höçüllü
Yaylada buldum göçünü
Dakıver de zillerin üçünü
Oyna da meydan senindir aman

Dönüver de meydan senindir aman
Dönüver de meydan senindir güzelim

Merdini yavrum merdini
Kim bilir kimin derdini
Dakını ver zillerin dördünü
Oyna da meydan senindir aman

Dönüver de meydan senindir aman
Dönüver de meydan senindir güzelim




YARİNEN GEZDİĞİM DAĞLAR

Çıktım şu dağlara da seyran ederken
Yarinen gezdiğim dağlar ürüşan
Gulak verdim her tarafı dinledim
Bir ben değil cümle alem perişan

Eylen güzel eylen gavil keselim
Gavil mutebardır dönmemesine
İkimizde bir dala yuva kuralım
Şu daldan bu dala gonmamasına




KADER

Ebdest aldım da ilkindiyi gılmaya
Camiye vardım namazımı durmaya
Gözümü ağdurdum iyce kilim çalmaya
Orda da zopayı yidürdün gader bana

Sürüne sürüne pazara vardum
Altmış kuruş verdim bir öküz aldum
Sabaha koşmadan gıçını gırdım
Onu da üç gıçlı eyledin gader

Ağlarım ağlarım gözlerim yaşlı
Dört evlet büyüttüm çileli başlı
Ellere kumaş geydirdin ucu nakışlı
Bana da boz urbayı mehel görmedin gönül




YÜCE DAĞ BAŞINDA BİR CİZ GARİDİM

Yüce dağ başında bir ciz garidim
Yel vurdu da ufak ufak eridim
Evel muhabbetli yarin ben idim
Şimdi yad ellerden bakan ben oldum

Yüce dağ başında ben de Leyla’yım
Otur yanıma da derdim söyleyim
Halimden bilmedük yari neyleyim
Getme güzelim dön geri gel






GİTME GÜZEL DÖN GERİ GEL

Melez göynek giyinmiş yakasu nazük
Goluna dakunmuş altun bilezük
Öpmeye gıymadum sıkmaya yazuk
Gitme güzel dön geri gel

Melez göynek giyinmiş yakası kirli
Şeftali satarlar ikili birli
Aslını sormayın Diyarbekirli
Gitme sevdiceğim dön geri geri
 
Geri
Üst