Aksaray Şehir Tanıtımı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Monera
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
M

Monera

Forum Okuru
Aksaray Şehir Tanıtımı
aksaray şehir merkezi mamasın gökce köyü aksaray şehri aksarayın tanıtımı
İsmin kökeni
Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde camii, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şehir “Aksaray” adını işte bu beyaz saraydan aldı.

Tarih

İlkçağ'da Arkhelais adını taşıyan kenti, son Kapadokya kralı Arkhelaos'un Garsuara adlı yerleşmeyi geliştirerek kurduğu sanılmaktadır. Roma İmparatoru Cladius I kente koloni ayrıcalığı tanıdı. Ayrıcalık, Anadolu'daki birçok önemli yolun kavşak noktasında bulunan kentin daha da gelişmesine yol açtı. Bizans ile müslüman Araplar arasında birçok kez el değiştiren şehir Malazgirt Savaşı'nın (1071) ardından Türkler'in egemenliğine girdi. Kılıç Arslan II (1155-1192), yıkık durumdaki Aksaray'ı bir İslâm kenti olarak yeniden kurdu, kentin çevresini surla çevirdi, camii, medrese, çarşı, hamam vb. yaptırdı. Azerbeycan'dan getirdiği din bilgini, zenaatkâr ve tüccarları kente yerleştirdi. Ticaret yolları üzerinde bulunan Aksaray, Anadolu Selçuklu Devleti'nin önemli merkezlerinden biri olarak gelişti. Selçuklu'lardan sonra Karamanoğulları'nın eline geçti. Bir süre Eretna Beyliği'nin egemenliğinde kalan kente (1341-1365), Karamanoğulları yeniden egemen oldu. 1396'da Yıldırım Bayezid tarafından ele geçirildiyse de Timur istilasından sonra yeniden Karamanoğulları'nın eline geçti. 1467'de Fatih Sultan Mehmet, Aksaray'ı kesin olarak Osmanlı topraklarına kattı. Aksaray Cumhuriyet döneminde 1924'te il durumuna getirildi. 1933'te ilçe olarak Niğde'ye bağlandı. Ancak 1989'da yeniden il oldu.

İbn-i Battuta'nın Büyük Dünya Seyahatnâmesi'nde Aksaray

14.yy İbn-i Battuta'nın kaleminden kayda geçen bilgiler:
Sultan Bedreddin'in yanında çok kısa süre kalarak Aksaray'a hareket ettik. Burası Bilâd-ı Rûm'un en güzel ve sağlam şehirlerindendir. Her yandan akarsular ve bağlarla çevrilidir. Şehirden üç kanal geçer ve bunlar evlerin içinden akar. Şehrin içinde üzüm bahçeleri, bağlar ve bostanlar vardır. Aksaray'ın koyun yününden üretilen zarif halı ve kilimlerinin dünyada bir benzeri daha yoktur. Bunlar, Şam, Mısır, Irak, Hindistan, Çin ve diğer Türk ülkelerine ihraç edilir.

Aksaray, Irak Sultanı'nın idaresi altındadır. Burada Eretna Beğ'in naibi Şerif Hüseyin'nin zaviyesine indik. Eretna Beğ, Irak hükümdarının Bilâd-ı Rûm'daki genel valisiydi. Şerif Hüseyin ise Ahiler'den olup, beldede yoldaşları pekçoktur. Bize son derece ikram ve izzette bulunarak aynen diğerleri gibi dostça davrandı.

Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde Aksaray

17.yy Evliya Çelebi'nin kaleminden kayda geçen bilgiler:
Bor kalesinden Aksaray'a gitmemiz
İlk durağımız Ortaköy oldu. Aksaray Sancağı'nda yüzelli akçe payesiyle ayrı bir kazadır. Geniş ve ürünü bol bir kaza olup bağ, bahçe, cami ve mescidi olan gelişmiş bir köydür. Bu köye bağlı otuzaltı adet nahiye köyleri vardır. Buradan kuzey tarafa doğru gidip köylerden geçtik. Bir menzilde Harvadalı Köyü'ne geldik. Burası da meyvesi bol, verimli, güzel, hanı, hamamı ve camii olan bir Müslüman köyüdür. Aksaray nahiyeleri köylerindendir. Buradan da kuzeye doğru giderek Aksaray şehri vardır. Aksaray
Bu şehrin Şem'un Safâ'nın isteği ile yapıldığını söylerler. Hükümdardan hükümdara geçtikten sonra Herakl adlı kıralın oğlu Helena'nın elinde iken, adı geçen kıral, Arap kavminin üzerine sefer açmıştır. Binlerce pis askeri ile Şam üzerine giderken, Safraz denilen yerde yenilgiye uğramış ve kendisi de ölmüştür. Yerine, oğlu Mikale kıral olmuştur. Sonra bununda elinden Melik Mesud'un oğlu İzzeddin Kılıç Arslan 569 tarihinde burayı almıştır. Fetihten sonra bu şehirde nice büyük evliya oturduklarından, bu şehre birçok tarihçiler "Sâlihler yeri" demişlerdir.

Aksaray denmesinin sebebe de şudur:
Kılıç Arslan'ın taht merkezi olması dolayısı ile ona büyük bir saray yaparlar. Saray giriş kapısının sağında ve solunda tunçtan iki adet heybetli arslan heykeli varmış. Bu saraya bir kötülük yapılmak istense, yapmak isteyen kişi, bu arslanların ağızlarından saçtığı kıvılcımlardan helâk olurmuş. Bu saray uzaktan bembeyaz göründüğünden, bulunduğu şehire de Aksaray demişler. Rumlar bu şehre halen Pegahelna derler.

Şehir, sonra Karamanoğlu Yakub Bey'in eline geçmiş ve O'ndan da Yıldırım Beyazıt Hân'ın eline geçmiştir. Hâlen Osmanlı Devleti'nin elinde olup, Gâzi Süleyman Hân kaydı üzere Karaman Eyâleti'nde sancakbeyi merkezidir. Kanun üzere, yılda beyine yirmi kese gelir olur. Beşyüz askere sahip bir tuğlu mirlivadır. Alaybeyisi, çeribaşısı ve yüzbaşısı vardır. Kanun üzere cebeliler ile bin askeri olur. Yüzelli akçelik şerif kazadır. Kadısına senede beş kese gelir olur. Müftüsü, nakîbi, kethüdâ yeri, yeniçeri serdârı, kale dizdârı, muhtesibi, şehir subaşısı, âyân ve eşrâfı, saygın zâtları vardır.
Aksaray Kalesi
Geniş bir alanda, büyük bir ırmak kenarında dört köşeli, taş yapılı, sağlam yapılı bir kaledir. Tâ şehrin ortasında yapılmıştır. Burç ve kuleleri o kadar yüksek değildir. Bütün burçları, dişleri ve bedenleri ile mazgal delikleri, hesaplı olarak düzenlenmiş kuleleri hep birbirine bakar. Kuşatma sırasında, her kulenin güçlü savaşcıları tüfek ile kuleleri korurlar. Hisarları tarafında beş kapısı vardır. Küçükkapı batıya bakar. Demirkapı kıbleye açılır. Keçikapısı da kıbleye doğru açılır. Ereğlikapısı güneye doğru, Konyakapısı da batı tarafına açılır. Bu kapıların nöbetçileri, vergi alan muhtesib kimselerdir. Kale içinde isyancılar zamanında buğday saklamak için ambar yapılmıştır. Cephaneliği yoktur. Ramazan ayında ve başka şenliklerde atılan büyük topları vardır. Camileri

  • Karamanoğlu İbrahimbey Camii
Eski bir ibâdet yeridir. Dört kemer üzerine kargir kubbeli bir camidir. Cami içinde oniki adet sütun ile iki adet sanat eseri kapı vardır. Minberi, müezzinler yeri sade ve güzeldir. Yuvarlak minaresi camiden uzak olup, cami kubbeleri kireçle örtülüdür.
  • Şeyh Hamid Veli Camii
Şeyhler Mahallesi'nde, kubbeli, bir minareli camidir.
  • Debbağlar Camii
Kireçle yapılmış, cemaati bol bir camidir.
  • El-Hac Seyyid Hasanefendi Camii
Başköprü yanında güzel bir camidir. bunlardan başka doksansekiz adet mescidi vardır.
Medreseleri

  • Yılancık Medresesi
eski bir yapıdır.
  • Sulu Medrese
çeşitli bilimler yeridir.
  • Karamanoğlu Camii Medresesi
bu medresenin öğrencilerine ve hocalarına vakıf tarafından aydan aya aylık ve erzakları verilir. Ayrıca parasız görev yapan dersiâmları da vardır. Halkı fıkıhçı olup ferâiz ilmini atalarından beri okuya gelmişlerdir.
Bu şehirde özel Kur'ân okulları yoktur. Fakat Kur'ân hâfızları pek çoktur. Şehir onyedinci örfi iklimdedir. Ortasından akan Uluırmak, imâreleri sulayıp Alâaddin köprüsünden geçer. Bursa gibi her evden su akar.

Ziyaret yerleri
Bu şehirde yedi binden fazla büyük evliyânın yattığı söylenmektedir. "Dâr'ül-ervâh" denilen bu yere nice defalar nur inmiştir. Üzüntülü olan bir kimse burayı ziyaret etse üzüntüsü gider.

  • Şeyh Hamid Veli; Rum diyarı irfân ehlinin başıdır. Üstü açık bir kubbede medfûndur. Çoğunlukla saralı kimseler ziyaret ederler. Buna yakın
  • Şeyh Kemal Sultan olgunluk yolunda tamama ermiş büyük bir zattır. Bunun yanında
  • Şeyh Pertevi Sultan, Yesevî tarihinde yahşi bir erdir.
  • Kırkkızlar; çoğunlukla kadınlar ziyaret ederler.
  • Şeyh Necmeddin Kibri,
  • Bedreddin Sultan Veli,
  • Hımarlı Dede Sultan şehir içindedir.
  • Gülhani Ali Dede,
  • Şeyh Gaznevî Sultan ve
  • Şeyh Hakîkî bin Şeyh Hamid Veli:El-hac Bayram Veli öğrencilerinden olup, Ankara'da ledün ilmini tamamlayıp Aksaray'da Bayramî tarikatinde öncü olmuştur.
  • Şeyh Butak, Taşpazarı Mahallesi'nde medfûn olup gönül erbâbının ziyaret yeridir. Cennetderesi semtinde Çelebilik ziyareti ve bunun üst yanında Hızırlık ziyareti vardır. *Kılıç Arslan Sultan'ın kabirleri de Hızırlık ziyaretgâhındadır. Bu Hızırlık'a yakın
  • Şeyh Hamza, Bayrami tarikatinin büyük zâtlarındandır. Bir de
  • Şeyh Hızır Efendi ziyareti vardır.
Aksaray'dan bir menzilde Sarıatlı Köyü'ne, oradan Ürgüp kazası içindeki Dübani'ye geldik. Halkı Müslümandır. Oradan Muşkara'ya ve sonra da Kayseri Kalesi'ne geldik.

Arkeoloji ve Mimarlık

İl sınırları içinde bulunan Aşıklıhöyük yenitaş dönemi kültürüne ışık tutarken, Acemhöyük ilk tunç çağda Asur ticaret kolonileri dönemini aydınlatır. İle 46 km. uzaklıktaki Ihlara Vadisi'nde hıristiyanlık dönemi dinsel mimarlık ve resim sanatını yansıtan önemli örnekler bulunur. Selime Kasabası yakınındaki küçük kilise ve katedral, Helvadere'deki yunan haçı planlı Kemerli kilise de bu dönemdendir. Anadolu Selçukluları zamanında önemli bir üs olan ilde, Kılıç Arslan II zamanında yaptırılan Aksaray Kalesi'nden (1170) yalnızca sur kalıntıları görülebilir. Eğri (Kızıl) Minare (XIII.yy) kırmızı tuğladan, silindir gövdeli bir yapıdır. Gövde ince bir silmeyle iki bölüme ayrılmış, altı zikzak, üstü yeşil mavi çinilerle bezenmiştir. Karamanoğulları döneminden Ulu Camii (1431), dörtgen planlı mihrap duvarına dikey 5 sahınlı bir yapıdır. Mihrap önü kubbe, sahınlar tonoz örtülüdür. Yazılı kaynaklardan bilinen medreselerin bugüne ulaşan tek örneği Zinciriye Medresesi'dir (1336). Karamanoğulları döneminden olan yapı, tek katlı, dört eyvanlı planı, revaklı avlusu, çin mozaik bezemeli ana eyvanıyla, açık avlulu medreselere örnektir. Ana eyvanın yanlarında kubbeli odalar vardır. Kervan yolları üstündeki ilde, sultan hanlarının önemli örnekleri bulunur. Aksaray-Kayseri yolundaki Alay Han, Selçuklu sultan hanlarının ilk örneklerindendir (1192). Konya-Aksaray yolundaki Sultanhan (1229), bu yapı türünün klasikleşmiş bir örneği olarak nitelenir. Aksaray-Nevşehir yolundaki Ağzıkarahan (1231,1237) da anıtsal taçkapısı ve kuleleriyle kale görünümündedir.

Tarihi ve Turistik Zenginlikler


Müzeler ve Ören Yerleri

  • Aksaray Müzesi
  • Aşıklı Höyük
  • Acemhöyük
  • Antik Nora Şehri
  • Manastır Vadisi
  • Ihlara Vadisi
  • Musular
  • Ziga Kaplıcaları (Güzelyurt)

Camiler, Türbeler, Kiliseler

  • Ulu Cami (Karamanoğlu Cami-Merkez)
  • Eğri Minare (Kızıl Minare-Merkez)
  • Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba)
  • Taptuk Emre Köyü ve Türbesi (Taptuk Emre Köyü)
  • Yunus Emre Türbesi (Reşadiye Köyü-Ortaköy)
  • Kaya Cami (Güzelyurt)
  • Selime Sultan Türbesi (Selime Köyü)
  • Kilise Camii (Aziz Gregorius Kilisesi) (Güzelyurt)
  • Aziz Anargiros Kilisesi (Güzelyurt)
  • Sivişli Kilise (Güzelyurt)
  • Selime Katedrali (Selime)
  • Kale Manastırı Kilisesi (Selime)
  • Yüksek Kilise (Merkez)
  • Kızıl Kilise (Sivrihisar)
  • Antik Nora Viranşehir (Helvandere Kasabası)
  • Ağaçaltı Kilisesi (Daniel, Pantanossa-Ihlara)
  • Pürenli Seki Kilisesi (Ihlara)
  • Kokar Kilise (Ihlara)
  • Eğritas Kilisesi (Ihlara)
  • Sümbüllü Kilise (Ihlara)
  • Yılanlı Kilise (Ihlara)
  • Saint Georges Kilisesi (Kırkdamaltı Kilisesi-Belisırma)
  • Bahattin Samanlığı Kilisesi (Belisırma)
  • Direkli Kilise (Belisırma)
  • Ala Kilise (Belisırma)
  • Karagedik Kilisesi (Belisırma)
  • Ziga Kaplıcaları (Güzelyurt)

Hanlar [değiştir]

  • Ağzıkara Han
  • Alayhanı
  • Öresin Han
  • Sultanhanı

Kuş gözlem alanları

  • Eşmekaya Sazlığı Kuş Alanı
  • Tuz Gölü Kuş Alanı

gezilecek yerler

  • Nakkaşlı Camii Minaresi
  • Eskil Ulu Camii
  • Alaadin Camii
  • İbrahim Bey Medresesi
  • Akhan avlulu kervansaray
  • Kılıçarslan Hanı
  • Hacı Şükrüllah Hanı
  • Hoca Mesud Kervansarayı
  • Sünnetli Han
  • Öresinhan
  • Kılıçarslan Türbesi
  • Bekar Sultan Türbesi
  • Saint Michel Kilisesi
  • Çanlı Kilise
  • Manastır
  • Çömlekli
  • Nazianze Kilisesi
  • Anatepesi Kilisesi
  • Kilise Köy
  • Sargöl Kilisesi
  • Yardıbaş Kilise
  • Süt Kilise
  • Bozboyun Kilise
  • Tepe Kilise
  • Çukurkent Kilisesi
  • Kale Kilise
  • Sivri Kilise
 
Cevap: Aksaray Şehir Tanıtımı

Çok teşekkürler arkadaşım... çok güzel bir tanıtım olmuş... tüm hemşerilerime de selamlar bu arada 🙂🙂
 
Aksaray Kiliseleri

Ağaçaltı Kilisesi (Daniel Pantanassa) (Güzelyurt)

İhlara Vadisi’nde, vadiye giriş merdivenlerinin güneyinde yer alan Ağaçaltı Kilisesi, Bizans sanatında kapalı haç plan düzenindeki kiliseler grubundandır. Haçın kolları beşik tonozlarla örtülmüştür. Kilisenin orta mekânı yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Girişin ekseninde apsit bulunmaktadır. Bu kilisenin IX.-XI. Yüzyıllar arasında yapıldığı sanılmaktadır. İç mekan bezemeli ve İncil’den alınmış sahnelerle kaplıdır. Haçın kollarındaki tonozlarda bitkisel ve geometrik motifler egemendir. Burada gri ve sarı renklere ağırlık verilmiştir. İncil’den alınmış sahneler daha çok apsit duvarları ve kilisenin orta mekanında bulunmaktadır. Bunların başında İsa’nın doğumunun müjdelenmesi, Üç Müneccim Olayı, Mısır’a Kaçış, Vaftiz, Hz.Meryem’in Ölümü, Daniel’in aslanlar arasında bulunuşu, fresklerle tasvir edilmiştir. Ayrıca merkezi kubbede Hz.İsa’nın göğe yükselişi ve diğer azizlerin tasvirleri bulunmaktadır.





Pürenli Kilisesi (Güzelyurt)

Ihlara’da kayalara oyularak yapılan bu kilise X.-XIII. Yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Kapalı Yunan haçı planında olup, kuzey nefin batısına mezarlar yerleştirilmiştir. Kilisenin içerisi fresklerle bezenmiştir. Bunların arasında Martirler, İsa’yı yargılayan mahkeme, peygamberlerin kehaneti, Beytüllahim’e Yolculuk, Kudüs’e Gidiş, İsa’nın Çarmıha Gerilmesi, İsa’nın Göğe Yükselişi, Aslanlar Arasında Daniel, Anastasis ve Son Akşam yemeği bulunmaktadır.


Kokar Kilise (Güzelyurt)

Ihlara Vadisi’ndeki Kokar Kilise IX.-XI. Yüzyıllarda yapılmıştır.Tek nefli bir kilise olup, içerisine bugün yıkılmış olan apsidinden girilmektedir. Bizans döneminde kayaların iç kesimlerine doğru oyularak kilise genişletilmiştir. Kilisenin içerisinde mezar odaları da bulunmaktadır. Freskleri ile tanınmış ve bu freskler günümüze oldukça iyi durumda ulaşmıştır. Bu freskoların XI.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Bezemelerde gri rengin hakim olduğu görülmektedir. Üzeri tonozlarla örtülüdür. Orta mekana rastlayan tonozun üzerinde Hz.İsa’yı sembolize eden büyük bir haç motifi vardır. Bu motifin etrafı dört bölüme ayrılmış ve geometrik bezemelerle süslenmiştir. Burada İsa’nın doğumunun Müjdelenmesi, Mahşer Günü, İsa’dan Şefaat dilenmesi (Deesis), Kudüs’ü Ziyaret, İsa’nın Doğumu, Üç Müneccim, Vaftiz, Mısır’a Kaçış, Son Akşam Yemeği, İhanet, Çarmıha Gerilen İsa, İsa’nın Göğe Yükselişi tasvir edilmiştir. Ayrıca İsa’nın Vali Platus’un önündeki konumu ve diğer havariler freskler halinde burada görülmektedir.


Yılanlı Kilise (Güzelyurt)

Ihlara’da bulunan Yılanlı Kilise’nin IX.-XI.yüzyıllar arasında yapıldığı sanılmaktadır. Bizans sanatında önemli bir yeri olan haç planlı kiliseler grubundandır. Güneyindeki bir dehlizden kilisenin beşik tonozlu narteksine geçilir. Kilisenin üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Günümüze oldukça iyi bir durumda gelmiştir. Kuzey duvarının içerisine de keşiş mezarları yerleştirilmiştir. Batı duvarında Yılanların saldırısına uğramış dört günahkâr kadınla ilgili freskolardan ötürü Yılanlı Kilise ismi ile tanınmıştır. Burada dört kadın tasvir edilmekte olup, birinci sahnede freskler tahrip olduğundan ne anlatılmak istendiği anlaşılamamıştır. İkinci sahnede yılanlar çocuğunu emzirmeyen kadının göğsünden , üçüncü sahnede yalan söylediği için kadını ağzından, dördüncü de ise itaat etmediği ve söz dinlemediği için kadını kulağından ısırmaktadır.

Yılanlı Kilise’nin freskoları IX.-XI.yüzyıl arasında yapılmıştır. Burada çarmıha gerilen İsa, Kudüs’e gidiş, Meryem’in gömülmesi, Ziyaret, Son Mahkeme, İoannes Prodromos, İoannes Chrysostomos, Çocuk İsa, Havariler, Yuhannes başta olmak üzere İncil’den alınma sahneler tasvir edilmiştir.


Saint Georges (Kırkdamaltı) Kilisesi (Güzelyurt)

Belisırma’nın en yüksek boyutlu kiliselerinden olan Sain Georges Kilisesi, altıgen planlıdır. Kilisenin 1283-1295 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır. Grekçe bir kitabe iç mekanı çepeçevre dolanmaktadır. Kuzeybatıdaki niş üzerinde İmparator II.Andronikos’un hüküm sürdüğü dönemde (1283-1295) kilisenin dekore edildiği yazılıdır. Bunu imparatorun eşi yaptırmıştır.

Kilisenin içerisi fresklerle bezenmiş olup, bunların başında Hıristiyan azizleri, Meryem’in Ölümü, İsa’nın doğumu gibi sahnelere yer verilmiştir. Bu dini sahneler arasında Selçuklu Sultanı II.Mesut’un tasvirine yer verilmiş olması oldukça ilginçtir.


Sümbüllü Kilise (Güzelyurt)

Ihlara’daki Sümbüllü Kilise’nin bir manastıra ait olduğu sanılmaktadır. İki katlı olan kilise büyük bir kaya kütlesinin içerisine oyularak XI.-XII.yüzyıllarda yapılmıştır. Kilisenin kayalara oyulmuş ikinci kat cephesinde dört dikdörtgen sütun, iki kapı ve üç sağır pencere bulunmaktadır. Bütün bu giriş kompleksinin üzeri düz bir lento ile sınırlanmıştır. Bunun altındaki birinci kat tamamen mağara şeklinde olup, burada mimari bir uygulama yapılmamıştır.

Kilise freskolarla bezenmiştir. İncil’den alınma sahneleri içeren kompozisyonlar XI.-XII. yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Mikail ile Cebrail arasında Meryem, İsa ve fırında üç İbrani genci ile azizlerin tasvirleri vardır. Ayrıca İsa’nın doğumunun müjdelenmesi, Meryem’in Ölümü (Koimesis) ve Aziz tasvirleri görülmektedir.


Yüksek Kilise (Güzelyurt)

Güzelyurt ilçe merkezine 3 km. uzaklıkta yer alan bu kilisenin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Doğal kayalar üzerine kesme taştan yapılmış olan kilise iki ayrı bölümden oluşmuştur. Bunlardan birinci bölüm ibadet mekanı, diğeri keşişlere ait bölümdür. Orta bölüm kule şeklinde yüksek olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Her cephede bulunan birer pencere ile aydınlatılmıştır. Keşişlere ait bölüm ise daha alçak olup, düz bir dam ile örtülmüştür.


Ala Kilise (Güzelyurt)

Ihlara Vadisi’nin doğu yamacında kayalara oyulmuş bir manastır kilisesidir. Hıristiyanlığın ilk yıllarında yapılmıştır. Kayalara oyularak yuvarlak kemerli bir giriş, bunun yanında yine yuvarlak kemerli küçük girişler ile cephe dikdörtgen direkler ve sağır pencerelerle hareketlendirilmiştir. Kilise üç kubbenin örttüğü mekanlardan meydana gelmiştir. Duvarlar ve üst örtüsü freskolarla kaplı olmasına rağmen bunların büyük kısmı harap olmuştur. Bu freskoların kilisenin yapılışından sonra IX.yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır.

Kilisede İncil’den alınmış çeşitli sahneler görülmektedir. Son Akşam yemeği, Üç İbrani Genci, Meryem’in Takdisi, Anastasis, İsa’nın Doğumu gibi sahneler bulunmaktadır.


Kızıl Kilise (Güzelyurt)

Güzelyurt, Sivrihisar Köyü’nde bulunan Kızıl Kilise, kırmızı kesme taştan yapıldığı için bu isimle anılmıştır. V.-VI.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Kapalı Yunan haçı planında yapılan kilisenin orta nefinde dört sütunun taşıdığı, yuvarlak kasnaklı oldukça uzun bir kubbe bulunmaktadır. Bunun dışında kalan haçın kolları tonozlarla örtülmüştür. İç mekan fresklerle kaplı olmasına rağmen bunların büyük çoğunluğu tahrip olmuştur. Görülebilen bölümlerde İncil’den alınan sahnelerle bezendiği anlaşılmaktadır.








Saint Michel Kilisesi (Merkez)

Aksaray Merkez ilçeye bağlı Gökçe (Mamasın) Köyü’nde, baraj kenarında küçük mağara ve kiliseler bulunmaktadır. Saint Michel Kilisesi de bunlardan biri olup, kapalı Yunan haçı planında yapılmıştır. Orta bölümünde dört sütunun taşıdığı yüksek kasnaklı bir kubbe bulunmaktadır. Kilisenin apsidi 3 bölüm halindedir. İçerisi fresklerle bezenmiştir. Bu fresklerin bir kısmı günümüze iyi durumda gelebilmiştir. Bunların başında, apsitte İsa ve Azizler, kuzey duvarında İsa’nın Takdimi, girişte Aziz Onuphrius’un tasviri gelmektedir.


Aziz Gregorius Kilisesi (Kilise Cami) (Güzelyurt)

Güzelyurt ilçe merkezindeki Aziz Gregorius Kilisesi’nin, MS.385 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Kapalı Yunan haçı planındadır. İbadet mekanının ortasını sekiz köşeli kasnak üzerinde oturtulmuş yüksek bir kubbe örtmektedir. Haçın kollarının üzeri de tonozlu olup, dıştan çatılıdır. Çeşitli dönemlerde onarım görmüş ve özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Apsit dışa doğru çıkıntılı olup, üzeri yarım bir kubbe ile örtülmüştür. Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş, çan kulesi minareye dönüştürülmüştür. Kilisenin bahçesinde bir de ayazması bulunmaktadır.

Harap durumdaki bu yapı halen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılmaktadır.





Aziz Anargiros Kilisesi (Bucak Kilisesi) (Güzelyurt)

Güzelyurt ilçe merkezinde bulunan bu yapının yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber, IX.-XII.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Kayalara oyularak yapılan kilisenin ön cephesi daha sonra duvarlarla kapatılmıştır. Kapalı Yunan haçı planındadır.

Kilise 1884 yılında onarılmış, içerisindeki freskler bu onarımdan sonra 1887’de yapılmıştır. Hristiyan aleminde önemi olan bu kilisede Aziz Anargios’un yortu günü olan 1 Kasım’da tören düzenlenmekte ve Vatikan’dan buraya gelen hacılar bulunmaktadır.


Bahattin Samanlığı Kilisesi (Güzelyurt)

Belisırma Köyü’nde bulunan bu kilise X.-XI.yüzyılda yapılmıştır. Tek nefli üzeri tonoz örtülü ve apsitli bir kilisedir. Ayrıca yan duvarlarında kayalara oyulmuş hücreler bulunmaktadır. Kilisenin freskleri günümüze iyi bir durumda gelmiştir. Bunların başında İsa’nın yaşamı ile ilgili sahneler bulunmaktadır. Apsit yarım kubbesinde tahtta oturan İsa, Mikael, Cebrail, Petrus ve Paulus madalyonlar içerisinde tasvir edilmiştir. Kilisenin içerisindeki kemerde İsa ve Melekler görülmektedir. Başlıca freskleri arasında İsa’nın doğumunun müjdelenmesi, Üç Müneccim, Beytüllahim’e Yolculuk, İsa’nın Doğumu, Yusuf’un Rüyası, Mısır’a Kaçış, Romalı vali Petrus’un çocukları öldürmesi, Elizabeth’in Takibi, Takdim, Vaftiz, Lazarus’un diriltilmesi, Kudüs’e Giriş, Son Akşam Yemeği, İsa’nın çarmıha gerilmesi, Anastasis sahneleri gelmektedir.


Çanlı Kilise (Güzelyurt)

Aksaray’a 11 km. uzaklıktaki Akhisar Köyü’nün 4 km. uzağındadır. Kilisenin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Kilise ana kaya üzerine düzgün kesme taş ve tuğladan yapılmıştır. İlk yapılışında kare planlı tek mekandan ibaret olan kilisenin sonraki yıllarda batısına narteks, kuzeyine şapel ve ek binalar yapılmıştır. Yapılan değişikliklerle ana mekan yükseltilmiş ve açık Yunan haçı planına dönüştürülmüştür.

Kilisenin içerisi fresklerle süslenmiş olup, bu freskler tahrip edilmiştir.


Eğritaş Kilisesi (Güzelyurt)

Ihlara Vadisi’nin batısında bulunmaktadır. IX.-XI.yüzyıllar arasında yapıldığı sanılmaktadır. Vadideki en eski kiliselerden biri olan bu yapının doğusunda bulunan bir kitabeden Hz. Meryem’e ithaf edildiği anlaşılmaktadır. Tek nefli, üzeri beşik tonozla örtülü olan bu yapının batısında mezar odalarına bağlanan ayrı bir mekan bulunmaktadır.
Kilisenin içerisi İncil’den alınma sahneleri içeren fresklerle bezenmiştir. Bunların başında İki Melek arasına oturan İsa, iki Melek ve altı piskopos arasındaki Meryem, Hz.Yusuf’un Rüyası, Mısır’a Kaçış, vaftiz, Kudüs’e Giriş sahneleri gelmektedir. Bu fresklerin yıpranmış olmasına rağmen boyalarının çok renkli ve canlı olduğu da dikkati çekmektedir.


Kale Manastırı Kilisesi (Güzelyurt)

Selime’de bulunan bu kilise bir manastıra aittir. BU yapı Kapadokya’daki dini yapıların en büyüklerinden birisidir. Yapı topluluğu iki büyük avlunun etrafına yerleştirilmiştir. Avlunun kuzeyinde düz tavanlı uzun bir hol bulunmaktadır. Bunun batısında manastırda yaşayan keşişlerin toplandıkları salon günümüze iyi bir durumda ulaşabilmiştir. Ayrıca avlu içerisinde kilise, mezar odaları, depolar ve mutfaklar bulunmaktadır. Kendine özgü bir yapısı olan bu kilisenin batısındaki bir duvarda şiirsel bir kitabeye yer verilmiştir.

Manastırın VIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kilise içerisindeki freskolar X.-XI.yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Burada İncil’den alınmış sahnelere yer verilmiştir. Bunların başında Hz.İsa’nın Göğe Yükselişi, Müjde, Üç Müneccim, Mısır’a Kaçış, Elizabeth’in İzlenmesi, Vaftiz, Meryem’in Mabede Takdimi ve Aziz tasvirleri gelmektedir.


Direkli Kilise (Güzelyurt)

Belisırma’da bulunan Direkli Kilise IX.-XI.yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Kapalı Yunan haçı planındaki bu kilisenin merkezi kubbesini altı sütun taşımaktadır. Üç mihrabı bulunmaktadır. Ayrıca içerisinde keşişlerin yaşadığı odalar ve mezar odaları bulunmaktadır. Kilisenin içerisi iki sıra halinde İncil’den alınmış sahnelerle bezenmiştir. Bu freskoların yanı sıra azizlerin etrafında Grekçe kitabeler de bulunmaktadır.







Karagedik Kilisesi (Güzelyurt)

Belisırma’da kayalar üzerinde bulunan bu kiliseye Saint Ermolaos ismi de yakıştırılmıştır. XI.yüzyılda yapılan bu kilise üzerine düşen kaya parçalarından zarar görmüştür. Plan olarak Çanlı Kilise’ye benzeyen bu yapı da kesme taşlardan yapılmıştır. Kapalı Yunan haçı planındaki yapının orta mekanında dört sütunun taşıdığı pandantifli yüksek bir kasnak üzerinde kubbe bulunmaktadır. İç mekandaki fresklerin büyük bir bölümü harap olmuştur. Yalnızca güneydoğudaki hücrelerden birisinde “George kralın huzurunda ve işkence çarkı” sahnesi, kemerlerde aziz tasvirleri görülmektedir. Bu fresklerde Bizans resim sanatının özellikleri görülmektedir.
 
Aksaray Hanları

Sultanhanı

Konya-Aksaray yolu üzerinde Aksaray’ın 42 km. güneybatısında bulunan Sultanhanı’nı I.Alaaddin Keykubat 1229’da yaptırmış, bir yangın sonrasında da Selçuklu sultanı III.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında mütevelli Seraceddin Bin Ahmet Bin El Hasan tarafından 1278 yılında onarılmış ve genişletilmiştir. Avlu kapısındaki kitabesine göre binanın mimari Muhammed Bin Havlan El-Dimaskı'dır.

İpek yolu üzerinde bulunan, kervanların güvenli bir şekilde konaklamasını sağlamak amacı ile yapılan bu han, Türkiye'deki en büyük han örneğidir. Aynı zamanda Moğol saldırılarına karşı kale amaçlı olarak da kullanılmıştır.

Selçuklu sultanları tarafından yaptırıldığından ötürü Sultan Hanı ismi ile anılan bu hanın, yazlık ve kışlık bölümleri bulunmaktadır. Büyük Han denilen yazlık kısmı 49.35x61.75 m. ölçüsünde olup, yapının önünde bulunmaktadır. Küçük Han denilen kışlık kısım ise 32.90x55.15 m. ölçüsünde olup, Büyük Han’ın arkasındadır. Her iki han 116.90 m. uzunluğunda ve toplam 4.866 m2’ye yakın bir alanı kaplamaktadır.

Sultanhanı’nın giriş portali Sivas’taki Gök Medrese’ye benzemektedir. Sivri kemerli bu giriş kapısı Selçuklu üslubunda geometrik bezemelerle süslenmiş, Selçukluların taş işçiliğini yansıtmaktadır. Kapının kemeri üzerinde dört satırlı h.626 (1229) kitabesi bulunmaktadır:

“Bu mübarek hanın yapılmasını Sultanların yücesi, şahin şahların ulusu, Arap ve Acem sultanlarının efendisi, memleketler açan, müminler beyinin ortakçısı din ve dünyanın yükseği Keyhüsrev oğlu Keykubat 626 yılında emretti”. Bu kitabenin ve kemerin altında “Elminnetü L’illah” (Kudret Tanrının’dır) duası yazılıdır.

Girişten sonra uzun bir dehliz ile avluya ulaşılır. Bu avlunun sağında 10 adet bölme arabalara ve hayvanlara ayrılmıştır. Avlunun sol tarafında da kemerli sütunlarla birbirine bağlı yolculara mahsus hücreler, 10.40 m. derinliğinde salonlar, iki hamam ve ambarlar bulunmaktadır. Avlunun ortasında 7.85x7.85 ölçüsünde kare planlı, üzeri kubbe ile örtülmüş bir köşk mescit bulunmaktadır. Bu mescitte Selçuklu taş oymacılığının en güzel örneklerinden bezemeler vardır.

Bu avludan basık kemerli bir kapı ile kışlık kısma geçilir. Üzeri tonozla örtülü bu bölüm, kare kaideli, dört kısa, sekiz sütunla beş bölüme ayrılmıştır. Ortadaki bölüm diğerlerinden daha yüksek ve geniş olup, ortadaki bölümün üzeri pandantifli, sekiz kenarlı kasnağı olan bir kubbeyi taşımaktadır. Bu mekanın içerisi mazgal biçiminde pencerelerle aydınlatılmıştır.

Sultanhanı’nın mülkiyeti Vakıflar genel Müdürlüğü’ne ait olup, Sultanhanı Belediye Başkanlığı’nca işletilmektedir.


Alayhan

Aksaray-Kayseri yolu üzerinde yer alan Alayhan’ı Sultan II.Kılıçarslan (1156-1192) yaptırmıştır. Sultan Kılıçarsalan Aksaray yakınında bir çok konaklama yerleri daha yaptırmıştır. Büyük olasılıkla Alayhan’ı Sultan II.Kılıçarslan’ın son dönemlerinde, 1192’de tamamlandığı sanılmaktadır. Anadolu’daki sultan hanlarının ilk örneklerinden olan bu han da klasik Selçuklu han ve kervansaraylarının plan ve mimari özellikleri bir araya getirilmiştir. Özellikle burada sultan hanlarında görünen mukarnas dişli iç portal, ışık kubbeli orta tonoz, yanlarda yedişer dikey tonoz ile diğer hanlardaki özellikler Alayhan’da bütünleşmiştir.

Hanın avlusu yıkılmış olup, bu avluya giriş Selçuklu hanlarına özgü mukarnas bezemeli bir portaldendir. Günümüze iyi bir durumda gelen bu portal geniş bordürler, iç içe geçmiş sekizgenlerin oluşturduğu geometrik bir düzeni bezemede yansıtmaktadır. Portal mukarnas sıralarının en altında Kılıçarslan’ın arması olan iki gövdeli bir aslan figürü vardır.


Öresin Han

Aksaray-Kayseri yolu üzerinde Alayhan’a 12, Ağzıkarahan’a 6 km. uzaklıktaki Öresin Hanı’nın kimin tarafından yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Hanın cephesi ve portali yıkılmış, kitabesi de günümüze ulaşamamıştır. C.Erdman bu hanın XIII.yüzyıl sonlarında yapıldığını ileri sürmüştür.

Küçük ölçüde olan bu hanın avlusu bulunmamaktadır. 560 m2’lik hanın üzerini iki yüksek haçvari tonoz, alçalan bölümlerini de küçük tonozlar örtmektedir. İç mekanı beş nefli olup, Çay’daki hanın daha geç yapılmış bir örneğidir
 
arkadaşlar ilk fotoğraf istanbul aksaray' a ait karışmış.. düzeltilirse iyi olur..
birde renksiz olan posta pulu olan o da ist aksaray sanırım...

ayrıca hemşerilerime de selamlar...