M
Monera
Forum Okuru
Aksaray Şehir Tanıtımı
aksaray şehir merkezi mamasın gökce köyü aksaray şehri aksarayın tanıtımı
İsmin kökeni
Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde camii, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şehir “Aksaray” adını işte bu beyaz saraydan aldı.
Tarih
İlkçağ'da Arkhelais adını taşıyan kenti, son Kapadokya kralı Arkhelaos'un Garsuara adlı yerleşmeyi geliştirerek kurduğu sanılmaktadır. Roma İmparatoru Cladius I kente koloni ayrıcalığı tanıdı. Ayrıcalık, Anadolu'daki birçok önemli yolun kavşak noktasında bulunan kentin daha da gelişmesine yol açtı. Bizans ile müslüman Araplar arasında birçok kez el değiştiren şehir Malazgirt Savaşı'nın (1071) ardından Türkler'in egemenliğine girdi. Kılıç Arslan II (1155-1192), yıkık durumdaki Aksaray'ı bir İslâm kenti olarak yeniden kurdu, kentin çevresini surla çevirdi, camii, medrese, çarşı, hamam vb. yaptırdı. Azerbeycan'dan getirdiği din bilgini, zenaatkâr ve tüccarları kente yerleştirdi. Ticaret yolları üzerinde bulunan Aksaray, Anadolu Selçuklu Devleti'nin önemli merkezlerinden biri olarak gelişti. Selçuklu'lardan sonra Karamanoğulları'nın eline geçti. Bir süre Eretna Beyliği'nin egemenliğinde kalan kente (1341-1365), Karamanoğulları yeniden egemen oldu. 1396'da Yıldırım Bayezid tarafından ele geçirildiyse de Timur istilasından sonra yeniden Karamanoğulları'nın eline geçti. 1467'de Fatih Sultan Mehmet, Aksaray'ı kesin olarak Osmanlı topraklarına kattı. Aksaray Cumhuriyet döneminde 1924'te il durumuna getirildi. 1933'te ilçe olarak Niğde'ye bağlandı. Ancak 1989'da yeniden il oldu.
İbn-i Battuta'nın Büyük Dünya Seyahatnâmesi'nde Aksaray
14.yy İbn-i Battuta'nın kaleminden kayda geçen bilgiler:
Sultan Bedreddin'in yanında çok kısa süre kalarak Aksaray'a hareket ettik. Burası Bilâd-ı Rûm'un en güzel ve sağlam şehirlerindendir. Her yandan akarsular ve bağlarla çevrilidir. Şehirden üç kanal geçer ve bunlar evlerin içinden akar. Şehrin içinde üzüm bahçeleri, bağlar ve bostanlar vardır. Aksaray'ın koyun yününden üretilen zarif halı ve kilimlerinin dünyada bir benzeri daha yoktur. Bunlar, Şam, Mısır, Irak, Hindistan, Çin ve diğer Türk ülkelerine ihraç edilir.
Aksaray, Irak Sultanı'nın idaresi altındadır. Burada Eretna Beğ'in naibi Şerif Hüseyin'nin zaviyesine indik. Eretna Beğ, Irak hükümdarının Bilâd-ı Rûm'daki genel valisiydi. Şerif Hüseyin ise Ahiler'den olup, beldede yoldaşları pekçoktur. Bize son derece ikram ve izzette bulunarak aynen diğerleri gibi dostça davrandı.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde Aksaray
17.yy Evliya Çelebi'nin kaleminden kayda geçen bilgiler:
Bor kalesinden Aksaray'a gitmemiz
İlk durağımız Ortaköy oldu. Aksaray Sancağı'nda yüzelli akçe payesiyle ayrı bir kazadır. Geniş ve ürünü bol bir kaza olup bağ, bahçe, cami ve mescidi olan gelişmiş bir köydür. Bu köye bağlı otuzaltı adet nahiye köyleri vardır. Buradan kuzey tarafa doğru gidip köylerden geçtik. Bir menzilde Harvadalı Köyü'ne geldik. Burası da meyvesi bol, verimli, güzel, hanı, hamamı ve camii olan bir Müslüman köyüdür. Aksaray nahiyeleri köylerindendir. Buradan da kuzeye doğru giderek Aksaray şehri vardır. Aksaray
Bu şehrin Şem'un Safâ'nın isteği ile yapıldığını söylerler. Hükümdardan hükümdara geçtikten sonra Herakl adlı kıralın oğlu Helena'nın elinde iken, adı geçen kıral, Arap kavminin üzerine sefer açmıştır. Binlerce pis askeri ile Şam üzerine giderken, Safraz denilen yerde yenilgiye uğramış ve kendisi de ölmüştür. Yerine, oğlu Mikale kıral olmuştur. Sonra bununda elinden Melik Mesud'un oğlu İzzeddin Kılıç Arslan 569 tarihinde burayı almıştır. Fetihten sonra bu şehirde nice büyük evliya oturduklarından, bu şehre birçok tarihçiler "Sâlihler yeri" demişlerdir.
Aksaray denmesinin sebebe de şudur:
Kılıç Arslan'ın taht merkezi olması dolayısı ile ona büyük bir saray yaparlar. Saray giriş kapısının sağında ve solunda tunçtan iki adet heybetli arslan heykeli varmış. Bu saraya bir kötülük yapılmak istense, yapmak isteyen kişi, bu arslanların ağızlarından saçtığı kıvılcımlardan helâk olurmuş. Bu saray uzaktan bembeyaz göründüğünden, bulunduğu şehire de Aksaray demişler. Rumlar bu şehre halen Pegahelna derler.
Şehir, sonra Karamanoğlu Yakub Bey'in eline geçmiş ve O'ndan da Yıldırım Beyazıt Hân'ın eline geçmiştir. Hâlen Osmanlı Devleti'nin elinde olup, Gâzi Süleyman Hân kaydı üzere Karaman Eyâleti'nde sancakbeyi merkezidir. Kanun üzere, yılda beyine yirmi kese gelir olur. Beşyüz askere sahip bir tuğlu mirlivadır. Alaybeyisi, çeribaşısı ve yüzbaşısı vardır. Kanun üzere cebeliler ile bin askeri olur. Yüzelli akçelik şerif kazadır. Kadısına senede beş kese gelir olur. Müftüsü, nakîbi, kethüdâ yeri, yeniçeri serdârı, kale dizdârı, muhtesibi, şehir subaşısı, âyân ve eşrâfı, saygın zâtları vardır.
Aksaray Kalesi
Geniş bir alanda, büyük bir ırmak kenarında dört köşeli, taş yapılı, sağlam yapılı bir kaledir. Tâ şehrin ortasında yapılmıştır. Burç ve kuleleri o kadar yüksek değildir. Bütün burçları, dişleri ve bedenleri ile mazgal delikleri, hesaplı olarak düzenlenmiş kuleleri hep birbirine bakar. Kuşatma sırasında, her kulenin güçlü savaşcıları tüfek ile kuleleri korurlar. Hisarları tarafında beş kapısı vardır. Küçükkapı batıya bakar. Demirkapı kıbleye açılır. Keçikapısı da kıbleye doğru açılır. Ereğlikapısı güneye doğru, Konyakapısı da batı tarafına açılır. Bu kapıların nöbetçileri, vergi alan muhtesib kimselerdir. Kale içinde isyancılar zamanında buğday saklamak için ambar yapılmıştır. Cephaneliği yoktur. Ramazan ayında ve başka şenliklerde atılan büyük topları vardır. Camileri
Medreseleri
Bu şehirde özel Kur'ân okulları yoktur. Fakat Kur'ân hâfızları pek çoktur. Şehir onyedinci örfi iklimdedir. Ortasından akan Uluırmak, imâreleri sulayıp Alâaddin köprüsünden geçer. Bursa gibi her evden su akar.
Ziyaret yerleri
Bu şehirde yedi binden fazla büyük evliyânın yattığı söylenmektedir. "Dâr'ül-ervâh" denilen bu yere nice defalar nur inmiştir. Üzüntülü olan bir kimse burayı ziyaret etse üzüntüsü gider.
Arkeoloji ve Mimarlık
İl sınırları içinde bulunan Aşıklıhöyük yenitaş dönemi kültürüne ışık tutarken, Acemhöyük ilk tunç çağda Asur ticaret kolonileri dönemini aydınlatır. İle 46 km. uzaklıktaki Ihlara Vadisi'nde hıristiyanlık dönemi dinsel mimarlık ve resim sanatını yansıtan önemli örnekler bulunur. Selime Kasabası yakınındaki küçük kilise ve katedral, Helvadere'deki yunan haçı planlı Kemerli kilise de bu dönemdendir. Anadolu Selçukluları zamanında önemli bir üs olan ilde, Kılıç Arslan II zamanında yaptırılan Aksaray Kalesi'nden (1170) yalnızca sur kalıntıları görülebilir. Eğri (Kızıl) Minare (XIII.yy) kırmızı tuğladan, silindir gövdeli bir yapıdır. Gövde ince bir silmeyle iki bölüme ayrılmış, altı zikzak, üstü yeşil mavi çinilerle bezenmiştir. Karamanoğulları döneminden Ulu Camii (1431), dörtgen planlı mihrap duvarına dikey 5 sahınlı bir yapıdır. Mihrap önü kubbe, sahınlar tonoz örtülüdür. Yazılı kaynaklardan bilinen medreselerin bugüne ulaşan tek örneği Zinciriye Medresesi'dir (1336). Karamanoğulları döneminden olan yapı, tek katlı, dört eyvanlı planı, revaklı avlusu, çin mozaik bezemeli ana eyvanıyla, açık avlulu medreselere örnektir. Ana eyvanın yanlarında kubbeli odalar vardır. Kervan yolları üstündeki ilde, sultan hanlarının önemli örnekleri bulunur. Aksaray-Kayseri yolundaki Alay Han, Selçuklu sultan hanlarının ilk örneklerindendir (1192). Konya-Aksaray yolundaki Sultanhan (1229), bu yapı türünün klasikleşmiş bir örneği olarak nitelenir. Aksaray-Nevşehir yolundaki Ağzıkarahan (1231,1237) da anıtsal taçkapısı ve kuleleriyle kale görünümündedir.
Tarihi ve Turistik Zenginlikler
Müzeler ve Ören Yerleri
Camiler, Türbeler, Kiliseler
Hanlar [değiştir]
Kuş gözlem alanları
gezilecek yerler
İsmin kökeni
Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde camii, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şehir “Aksaray” adını işte bu beyaz saraydan aldı.
Tarih
İlkçağ'da Arkhelais adını taşıyan kenti, son Kapadokya kralı Arkhelaos'un Garsuara adlı yerleşmeyi geliştirerek kurduğu sanılmaktadır. Roma İmparatoru Cladius I kente koloni ayrıcalığı tanıdı. Ayrıcalık, Anadolu'daki birçok önemli yolun kavşak noktasında bulunan kentin daha da gelişmesine yol açtı. Bizans ile müslüman Araplar arasında birçok kez el değiştiren şehir Malazgirt Savaşı'nın (1071) ardından Türkler'in egemenliğine girdi. Kılıç Arslan II (1155-1192), yıkık durumdaki Aksaray'ı bir İslâm kenti olarak yeniden kurdu, kentin çevresini surla çevirdi, camii, medrese, çarşı, hamam vb. yaptırdı. Azerbeycan'dan getirdiği din bilgini, zenaatkâr ve tüccarları kente yerleştirdi. Ticaret yolları üzerinde bulunan Aksaray, Anadolu Selçuklu Devleti'nin önemli merkezlerinden biri olarak gelişti. Selçuklu'lardan sonra Karamanoğulları'nın eline geçti. Bir süre Eretna Beyliği'nin egemenliğinde kalan kente (1341-1365), Karamanoğulları yeniden egemen oldu. 1396'da Yıldırım Bayezid tarafından ele geçirildiyse de Timur istilasından sonra yeniden Karamanoğulları'nın eline geçti. 1467'de Fatih Sultan Mehmet, Aksaray'ı kesin olarak Osmanlı topraklarına kattı. Aksaray Cumhuriyet döneminde 1924'te il durumuna getirildi. 1933'te ilçe olarak Niğde'ye bağlandı. Ancak 1989'da yeniden il oldu.
İbn-i Battuta'nın Büyük Dünya Seyahatnâmesi'nde Aksaray
14.yy İbn-i Battuta'nın kaleminden kayda geçen bilgiler:
Sultan Bedreddin'in yanında çok kısa süre kalarak Aksaray'a hareket ettik. Burası Bilâd-ı Rûm'un en güzel ve sağlam şehirlerindendir. Her yandan akarsular ve bağlarla çevrilidir. Şehirden üç kanal geçer ve bunlar evlerin içinden akar. Şehrin içinde üzüm bahçeleri, bağlar ve bostanlar vardır. Aksaray'ın koyun yününden üretilen zarif halı ve kilimlerinin dünyada bir benzeri daha yoktur. Bunlar, Şam, Mısır, Irak, Hindistan, Çin ve diğer Türk ülkelerine ihraç edilir.
Aksaray, Irak Sultanı'nın idaresi altındadır. Burada Eretna Beğ'in naibi Şerif Hüseyin'nin zaviyesine indik. Eretna Beğ, Irak hükümdarının Bilâd-ı Rûm'daki genel valisiydi. Şerif Hüseyin ise Ahiler'den olup, beldede yoldaşları pekçoktur. Bize son derece ikram ve izzette bulunarak aynen diğerleri gibi dostça davrandı.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme'sinde Aksaray
17.yy Evliya Çelebi'nin kaleminden kayda geçen bilgiler:
Bor kalesinden Aksaray'a gitmemiz
İlk durağımız Ortaköy oldu. Aksaray Sancağı'nda yüzelli akçe payesiyle ayrı bir kazadır. Geniş ve ürünü bol bir kaza olup bağ, bahçe, cami ve mescidi olan gelişmiş bir köydür. Bu köye bağlı otuzaltı adet nahiye köyleri vardır. Buradan kuzey tarafa doğru gidip köylerden geçtik. Bir menzilde Harvadalı Köyü'ne geldik. Burası da meyvesi bol, verimli, güzel, hanı, hamamı ve camii olan bir Müslüman köyüdür. Aksaray nahiyeleri köylerindendir. Buradan da kuzeye doğru giderek Aksaray şehri vardır. Aksaray
Bu şehrin Şem'un Safâ'nın isteği ile yapıldığını söylerler. Hükümdardan hükümdara geçtikten sonra Herakl adlı kıralın oğlu Helena'nın elinde iken, adı geçen kıral, Arap kavminin üzerine sefer açmıştır. Binlerce pis askeri ile Şam üzerine giderken, Safraz denilen yerde yenilgiye uğramış ve kendisi de ölmüştür. Yerine, oğlu Mikale kıral olmuştur. Sonra bununda elinden Melik Mesud'un oğlu İzzeddin Kılıç Arslan 569 tarihinde burayı almıştır. Fetihten sonra bu şehirde nice büyük evliya oturduklarından, bu şehre birçok tarihçiler "Sâlihler yeri" demişlerdir.
Aksaray denmesinin sebebe de şudur:
Kılıç Arslan'ın taht merkezi olması dolayısı ile ona büyük bir saray yaparlar. Saray giriş kapısının sağında ve solunda tunçtan iki adet heybetli arslan heykeli varmış. Bu saraya bir kötülük yapılmak istense, yapmak isteyen kişi, bu arslanların ağızlarından saçtığı kıvılcımlardan helâk olurmuş. Bu saray uzaktan bembeyaz göründüğünden, bulunduğu şehire de Aksaray demişler. Rumlar bu şehre halen Pegahelna derler.
Şehir, sonra Karamanoğlu Yakub Bey'in eline geçmiş ve O'ndan da Yıldırım Beyazıt Hân'ın eline geçmiştir. Hâlen Osmanlı Devleti'nin elinde olup, Gâzi Süleyman Hân kaydı üzere Karaman Eyâleti'nde sancakbeyi merkezidir. Kanun üzere, yılda beyine yirmi kese gelir olur. Beşyüz askere sahip bir tuğlu mirlivadır. Alaybeyisi, çeribaşısı ve yüzbaşısı vardır. Kanun üzere cebeliler ile bin askeri olur. Yüzelli akçelik şerif kazadır. Kadısına senede beş kese gelir olur. Müftüsü, nakîbi, kethüdâ yeri, yeniçeri serdârı, kale dizdârı, muhtesibi, şehir subaşısı, âyân ve eşrâfı, saygın zâtları vardır.
Aksaray Kalesi
Geniş bir alanda, büyük bir ırmak kenarında dört köşeli, taş yapılı, sağlam yapılı bir kaledir. Tâ şehrin ortasında yapılmıştır. Burç ve kuleleri o kadar yüksek değildir. Bütün burçları, dişleri ve bedenleri ile mazgal delikleri, hesaplı olarak düzenlenmiş kuleleri hep birbirine bakar. Kuşatma sırasında, her kulenin güçlü savaşcıları tüfek ile kuleleri korurlar. Hisarları tarafında beş kapısı vardır. Küçükkapı batıya bakar. Demirkapı kıbleye açılır. Keçikapısı da kıbleye doğru açılır. Ereğlikapısı güneye doğru, Konyakapısı da batı tarafına açılır. Bu kapıların nöbetçileri, vergi alan muhtesib kimselerdir. Kale içinde isyancılar zamanında buğday saklamak için ambar yapılmıştır. Cephaneliği yoktur. Ramazan ayında ve başka şenliklerde atılan büyük topları vardır. Camileri
- Karamanoğlu İbrahimbey Camii
- Şeyh Hamid Veli Camii
- Debbağlar Camii
- El-Hac Seyyid Hasanefendi Camii
Medreseleri
- Yılancık Medresesi
- Sulu Medrese
- Karamanoğlu Camii Medresesi
Bu şehirde özel Kur'ân okulları yoktur. Fakat Kur'ân hâfızları pek çoktur. Şehir onyedinci örfi iklimdedir. Ortasından akan Uluırmak, imâreleri sulayıp Alâaddin köprüsünden geçer. Bursa gibi her evden su akar.
Ziyaret yerleri
Bu şehirde yedi binden fazla büyük evliyânın yattığı söylenmektedir. "Dâr'ül-ervâh" denilen bu yere nice defalar nur inmiştir. Üzüntülü olan bir kimse burayı ziyaret etse üzüntüsü gider.
- Şeyh Hamid Veli; Rum diyarı irfân ehlinin başıdır. Üstü açık bir kubbede medfûndur. Çoğunlukla saralı kimseler ziyaret ederler. Buna yakın
- Şeyh Kemal Sultan olgunluk yolunda tamama ermiş büyük bir zattır. Bunun yanında
- Şeyh Pertevi Sultan, Yesevî tarihinde yahşi bir erdir.
- Kırkkızlar; çoğunlukla kadınlar ziyaret ederler.
- Şeyh Necmeddin Kibri,
- Bedreddin Sultan Veli,
- Hımarlı Dede Sultan şehir içindedir.
- Gülhani Ali Dede,
- Şeyh Gaznevî Sultan ve
- Şeyh Hakîkî bin Şeyh Hamid Veli:El-hac Bayram Veli öğrencilerinden olup, Ankara'da ledün ilmini tamamlayıp Aksaray'da Bayramî tarikatinde öncü olmuştur.
- Şeyh Butak, Taşpazarı Mahallesi'nde medfûn olup gönül erbâbının ziyaret yeridir. Cennetderesi semtinde Çelebilik ziyareti ve bunun üst yanında Hızırlık ziyareti vardır. *Kılıç Arslan Sultan'ın kabirleri de Hızırlık ziyaretgâhındadır. Bu Hızırlık'a yakın
- Şeyh Hamza, Bayrami tarikatinin büyük zâtlarındandır. Bir de
- Şeyh Hızır Efendi ziyareti vardır.
Arkeoloji ve Mimarlık
İl sınırları içinde bulunan Aşıklıhöyük yenitaş dönemi kültürüne ışık tutarken, Acemhöyük ilk tunç çağda Asur ticaret kolonileri dönemini aydınlatır. İle 46 km. uzaklıktaki Ihlara Vadisi'nde hıristiyanlık dönemi dinsel mimarlık ve resim sanatını yansıtan önemli örnekler bulunur. Selime Kasabası yakınındaki küçük kilise ve katedral, Helvadere'deki yunan haçı planlı Kemerli kilise de bu dönemdendir. Anadolu Selçukluları zamanında önemli bir üs olan ilde, Kılıç Arslan II zamanında yaptırılan Aksaray Kalesi'nden (1170) yalnızca sur kalıntıları görülebilir. Eğri (Kızıl) Minare (XIII.yy) kırmızı tuğladan, silindir gövdeli bir yapıdır. Gövde ince bir silmeyle iki bölüme ayrılmış, altı zikzak, üstü yeşil mavi çinilerle bezenmiştir. Karamanoğulları döneminden Ulu Camii (1431), dörtgen planlı mihrap duvarına dikey 5 sahınlı bir yapıdır. Mihrap önü kubbe, sahınlar tonoz örtülüdür. Yazılı kaynaklardan bilinen medreselerin bugüne ulaşan tek örneği Zinciriye Medresesi'dir (1336). Karamanoğulları döneminden olan yapı, tek katlı, dört eyvanlı planı, revaklı avlusu, çin mozaik bezemeli ana eyvanıyla, açık avlulu medreselere örnektir. Ana eyvanın yanlarında kubbeli odalar vardır. Kervan yolları üstündeki ilde, sultan hanlarının önemli örnekleri bulunur. Aksaray-Kayseri yolundaki Alay Han, Selçuklu sultan hanlarının ilk örneklerindendir (1192). Konya-Aksaray yolundaki Sultanhan (1229), bu yapı türünün klasikleşmiş bir örneği olarak nitelenir. Aksaray-Nevşehir yolundaki Ağzıkarahan (1231,1237) da anıtsal taçkapısı ve kuleleriyle kale görünümündedir.
Tarihi ve Turistik Zenginlikler
Müzeler ve Ören Yerleri
- Aksaray Müzesi
- Aşıklı Höyük
- Acemhöyük
- Antik Nora Şehri
- Manastır Vadisi
- Ihlara Vadisi
- Musular
- Ziga Kaplıcaları (Güzelyurt)
Camiler, Türbeler, Kiliseler
- Ulu Cami (Karamanoğlu Cami-Merkez)
- Eğri Minare (Kızıl Minare-Merkez)
- Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba)
- Taptuk Emre Köyü ve Türbesi (Taptuk Emre Köyü)
- Yunus Emre Türbesi (Reşadiye Köyü-Ortaköy)
- Kaya Cami (Güzelyurt)
- Selime Sultan Türbesi (Selime Köyü)
- Kilise Camii (Aziz Gregorius Kilisesi) (Güzelyurt)
- Aziz Anargiros Kilisesi (Güzelyurt)
- Sivişli Kilise (Güzelyurt)
- Selime Katedrali (Selime)
- Kale Manastırı Kilisesi (Selime)
- Yüksek Kilise (Merkez)
- Kızıl Kilise (Sivrihisar)
- Antik Nora Viranşehir (Helvandere Kasabası)
- Ağaçaltı Kilisesi (Daniel, Pantanossa-Ihlara)
- Pürenli Seki Kilisesi (Ihlara)
- Kokar Kilise (Ihlara)
- Eğritas Kilisesi (Ihlara)
- Sümbüllü Kilise (Ihlara)
- Yılanlı Kilise (Ihlara)
- Saint Georges Kilisesi (Kırkdamaltı Kilisesi-Belisırma)
- Bahattin Samanlığı Kilisesi (Belisırma)
- Direkli Kilise (Belisırma)
- Ala Kilise (Belisırma)
- Karagedik Kilisesi (Belisırma)
- Ziga Kaplıcaları (Güzelyurt)
Hanlar [değiştir]
- Ağzıkara Han
- Alayhanı
- Öresin Han
- Sultanhanı
Kuş gözlem alanları
- Eşmekaya Sazlığı Kuş Alanı
- Tuz Gölü Kuş Alanı
gezilecek yerler
- Nakkaşlı Camii Minaresi
- Eskil Ulu Camii
- Alaadin Camii
- İbrahim Bey Medresesi
- Akhan avlulu kervansaray
- Kılıçarslan Hanı
- Hacı Şükrüllah Hanı
- Hoca Mesud Kervansarayı
- Sünnetli Han
- Öresinhan
- Kılıçarslan Türbesi
- Bekar Sultan Türbesi
- Saint Michel Kilisesi
- Çanlı Kilise
- Manastır
- Çömlekli
- Nazianze Kilisesi
- Anatepesi Kilisesi
- Kilise Köy
- Sargöl Kilisesi
- Yardıbaş Kilise
- Süt Kilise
- Bozboyun Kilise
- Tepe Kilise
- Çukurkent Kilisesi
- Kale Kilise
- Sivri Kilise