aile içi şiddet hız kesmiyor

TÜLSÜ35

Yeni Üye
Üye
aile içi şiddet hız kesmiyor
İstanbul ve Uludağ Üniversiteleri’nin hazırladığı ve Türkiye genelini kapsayan anketin sonuçlarına göre, aile içi şiddet olanca hızıyla devam ediyor. Ankete katılan 1044 kişiden, 469’u aile içi şiddete ya maruz kaldığını, ya da tanık olduğunu söylüyor.


Aile içi şiddet, aile üyelerinden biri tarafından uygulanan, aynı ailedeki bir diğer üyenin yaşamını fiziksel ya da psikolojik bütünlüğünü veya bağımsızlığını tehlikeye sokan, kişiliğine veya kişilik gelişimine ciddi boyutlarda zarar veren eylem veya ihmal olarak tanımlanıyor. Araştırmalar, dünyada her ırk ve ülkeden dört aileden birinde aile içi şiddet görüldüğünü ortaya koyuyor. Aile içi şiddete en çok maruz kalanlar ise kadınlar ve çocuklar.

Galatasaray Üniversitesi’ndeki kolokyumda açıklanan ‘Türkiye’de Aile İçi Şiddet’ anketinin sonuçlarını İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Füsun Sokullu Akıncı ile Ceza ve Ceza Usul hukuku öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Doktor Ali Kemal Yıldız değerlendirdi.

dotBlack.gif
Yaptığınız anketin sonuçlarına göre Türkiye, aile içi şiddet konusunda hangi noktada duruyor, diğer ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir tablo çiziyor?

Türkiye’deki aile içi şiddet diğer ülkelerdeki gibi devam ediyor. Aile içi şiddet Türkiye’de diğer ülkelerden biraz daha fazla ancak çok büyük bir fark olduğunu söyleyemeyiz. Anket çalışmamız sonucunda anketi cevaplayanların yüzde 38’i aile içi fiziksel bir şiddete maruz kaldığını, ya da böyle bir duruma tanık olduğunu ifade etti. Yüzde 28’i bizzat mağdur olduğunu, yüzde 10’u ise tanık olduğunu söyledi.

”EN ÇOK KADINLAR VE ÇOCUKLAR DÖVÜLÜYOR”
dotBlack.gif
Mağdurlar arasındaki cinsiyet farklılığının dikkat çekici boyutta olduğunu söyleyebilir miyiz? Ailede daha çok kimler şiddete maruz kalıyor?
İstatistiklerde görülmeyen ancak gerçekte toplum içinde var olan suçların sayılarına biz siyah sayılar yani karanlıkta kalmış sayılar diyoruz. Bu sayı aile içi şiddet ya da cinsel içerikli suçlarda çok büyüktür çünkü insanlar bu suçları bildirmez. Onlar siyah sayı olarak kalır. Türkiye’de şöyle bir gerçek var. Bu tür mağdurlar polise gittiklerinde, polisler genellikle aile içi durumlara karışmamayı tercih eder, aralarında uzlaştırmaya çalışırlar. Polislerin eğitimlerinde böyle bir eksiklik var. ‘Karı koca arasına girilmez’ diye bir inanış hakim. Halbuki yapılması gereken tam tersidir; polisin müdahale etmesi gerekir.
Bu suçların siyah sayı olarak kalmaması için çalışmalar yapılması lazım. Kolokyuma katılan Kanadalı konuklarımızdan biri, Kanada’da şöyle bir tespitte bulunduklarını söyledi: Şiddet gören kadın bir kez polise gidiyorsa, ikinci kez şiddet görme olasılığı azalıyormuş, ama gitmiyorsa tekrar şiddet görme olasılığı bulunuyormuş.



Bu durumun bizim ülkemizde de geçerli olduğunu düşünüyorum. Şiddetin önüne geçmek için Türkiye’de şiddeti ve şiddet kültürünü kaldıracak her türlü eğitim büyük önem taşıyor. Türkiye’de çocuk terbiyesinde dayak vardır, çocuk dövülerek terbiye edilir. Çocuk büyüyüp askere gittiğinde yine asker ocağında dövülerek eğitim verilir. Sonra ne oluyor, insanlar şiddet döngüsünün içine giriyor. Kendi ailesinden ya da amirinden dayak yiyen çocuk, kendi çocuğunu da döverek terbiye ediyor. Yani bu şiddet kültürünün önüne geçilmesi için eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum.


 
Cevap: aile içi şiddet hız kesmiyor

ya herşey kadınlarda bitiyo hemcinslerimize sahip çıkalım.emeğine sağlık canım
 
Geri
Üst