Aile içi geçimsizlikte Hz. Peygamber'in çözüm uygulamaları
Aile içinde geçimsizlik, erkekten, kadından veya her ikisinden de kaynaklanabilir.
Her ailede olabilecek bir sorun olan aile içi geçimsizlik bazen eşler arasın da bazende anne baba ve çocuklar arasın da olabilir bu durum bazen de ne yazık ki yaygın olarak eşlerin aileleriyle olabilmektedir. Aile içi geçimsizlik için peygamber efendimiz bakın ne gibi öneriler de bulunmuş?
Kur'an'a ve hadislere baktığımızda toplumun durumunun dikkate alınarak, aile içindeki geçimsizlik problemlerine yuvanın dağılmaması temelinde yaklaşıldığını görmekteyiz. İslam; kadını erkeğe, erkeği de kadına ezdirmez. Zaten genel anlayışa uygun olan da budur. Zira Kur'an zulmün her çeşidini ortadan kaldırmayı ve huzuru tesis etmeyi hedeflediğini onlarca ayetle açıkladıktan sonra, kadın ve erkeğin aynı haklara sahip olduklarını izaha kavuşturmuştur.
Kimden kaynaklanırsa kaynaklansın geçimsizlik yerilmiştir
Bu duruma göre aile içinde huzursuzluğu kim çıkarırsa çıkarsın hoş karşılanmayacaktır. Eğer huzursuzluk ve geçimsizliği erkek çıkarırsa, kadın bunun sebeplerini araştırdıktan sonra, kocasının haklı olduğunu kabul ederse elbette bunu ortadan kaldırmaya çalışır. Eğer kadın, kocasının haksız yere tatsızlık çıkardığını kabul ederse konu aile dışına taşar. Hem kadın hem de erkek ailelerinden birer hakem konuyu açıklığa kavuşturmak için bir araya gelebilir.
Erkeğin huzursuzluk çıkarmasını önlemek için Kur'an'ın önerdiği "Erkek ve kadının aralarını, anlaşma ile düzeltmeleri" değişik şekillerde yorumlanabilir. Müfessirler çoğunlukla bunu, kadının kendi isteği ile bazı haklarından vazgeçmesi ile oluşacak bir barış olarak düşünmektedir. Kadın eğer haklarından vazgeçmezse, erkeğin, geçimsizlik yapma ve kadının haklarına tecavüz etme yetkisi olmadığı açıktır.
"...Eğer size itaat ederlerse artık onların (kadınların) aleyhine bir yol aramayın. Çünkü ALLAH yücedir ve büyüktür" ayeti bunu açıkça göstermektedir. (Nisa 34) O halde huzur ortamının temini için, hiçbir tarafa, diğerinin haklarına tecavüz yetkisi verilmemiştir. Erkek, eşi yaşlandığı veya çirkinleştiği için ona zulmetme yetkisine sahip olamaz.
Geçimsizliğin sebebi ne?
Hz. Âişe, Nisa suresi 128. ayetin nüzul sebebi konusunda özetle şöyle der: "Sevde yaşlanınca Hz. Peygamberin kendisini boşayacağından korkarak geceleri onunla beraber olma hakkını bana verdi. Bunun üzerine bu ayet nazil oldu" Bu ayetin nüzul sebebi hakkında, ayetin kadınların aleyhine yorumlanması sonucunu doğuracak, başka rivayetler de bulunmaktadır. Fakat bu konuda Hz. Âişe'nin yukarda kaydettiğimiz rivayetinin daha doğru olduğu kanaatindeyiz.
Eğer kadın ailede geçimsizlik yaparsa, erkek bunun sebeplerini araştırır ve kadını haklı görürse, buna göre hareket ederek durumu düzeltir. Hz. Peygamber, ailede huzursuzluk çıkmaması için eşlerin gerekli hassasiyeti göstermelerini ister. Hz. Peygamber'in hürriyete kavuşturduğu Zeyd'le evli, soylu bir aileye mensup olan Zeyneb bint Cahş, kocasını sözleri ve kibirli davranışlarıyla incitir. Zeyd durumu Hz. Peygamber'e açınca O: "...Eşini bırakma, ALLAH'tan kork..." der. Fakat bu evlilik yürümez ve Zeyd, Zeyneb'den ayrılır.
Hz. Peygamber, hep kadınların yanında yer aldı
Müslümanlar için en güzel örnek olan Hz. Peygamber'in, hayatı boyunca hiçbir kadına ve köleye bir fiske bile vurmadığını, Hz. Âişe söylemektedir. Hz. Peygamber kadınları dövmeyi yasaklar. Bunun üzerine kadınlar, kocalarına karşı haksız yere dikleşmeye ve huzursuzluk çıkarmaya başlayınca bu yasak kaldırılır. Fakat Hz. Peygamber hep kadınların yanında yer alır. Hz. Peygamber'in, hanımım döven hiç bir erkeği haklı gördüğü rivayetine şu ana kadar okuma imkânını bulduğumuz kaynaklarda rastlamadık. Aksine Hz. Peygamber, eşlerini döven kimselerin, Müslümanların hayırlıları olmadıklarını ifade eder.
Eşinden ayrılmak ister misin?
Kocasından dayak yiyen Ümmü Cemil bint Abdillah, durumu Hz. Peygamber'e bildirir. Hz. Peygamber, onun kocasını karşısına alır ve: "Eşinden ayrılmak ister misin?" diye sorar. Kocası, Ümmü Cemil'den ayrılır.
Hz. Ebu Bekir'in rahatsızlığı!
Hz. Ebu Bekir, hanımı Esma bint Umeys'in yanına geldiği zaman orada Haşimîler'den olan bir erkeği görür ve kızar. Bu durumu Hz. Peygamber'e söyleyen Hz. Ebu Bekir, onun bu konuda bir açıklama yapmasını sağlar. Hz. Peygamber, yalnız bulunan bir kadının evine yabancı bir erkeğin tek başına girmemesini ister. Eşinin hacca gittiğini ve kendisinin cihada yazıldığını söyleyen bir kişiye Hz. Peygamber, hanımıyla gitmesini söyler.
Geçimsizliğe karşı tavsiyeleri
Kadının geçimsizliğinin ne olduğu konusunda değişik açıklamalar bulunmaktadır. Kadının kocasından nefret etmesi, hoşlanmaması ve kocasının evinde oturmak istememesi gibi evlilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunması kadının, geçimsizliği olarak değerlendirilmektedir.
Kadının bu yanlış davranışlarını erkek, onu ikna ederek düzeltebilir. Bu konuşmalar fayda vermezse, erkek, eşini yatakta yalnız bırakabilir. Hatta erkeğin, aynı yatakta eşine kızdığı için sırtını dönmesinin bile, onu yatakta yalnız bırakma olabileceği ifade edilmektedir. Hz. Peygamberin eşlerinin, ondan yapamayacağı bazı isteklerde bulundukları ve bunun üzerine Hz. Peygamberin onlardan ayrılarak ayrı bir odada kaldığı rivayet edilmektedir.
Dayak zor şartlara bağlanarak yasaklanmıştır!
Arap toplumunda, erkeğin eşini dövme âdeti bulunmaktadır. Hz. Peygamber, bu kötü âdeti ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Hatta Hz. Peygamber'in bir ara eşini döven erkeklere kısas uygulamayı bile düşündüğü rivayet edilmektedir.
Hz. Peygamber: "Kadınlar hakkında ALLAH'tan korkunuz. Onları ALLAH'ın emaneti olarak aldınız. ALLAH'ın kelimesiyle onlar size helal oldu. Sizin onların üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız birini evinize sokmamalarıdır. Eğer bunu yaparlarsa yaralamadan onları dövün. Onların sizin üzerindeki hakları ise, rızıkları ve giyimlerini örfe göre üstlenmenizdir..." diye buyurmaktadır. Bu rivayetin başka şekilleri de bulunmaktadır. Bunlara göre kadın, kocasının izin vermediği bir kimseyi eve alırsa, erkeğin onu yatakta yalnız bırakmasına ve yaralamadan dövmesine izin verildiği anlaşılmaktadır. Bu rivayetlerin dışında Hz. Peygamberin kadınları dövmeye izin vermediği ve eşlerini dövenlere çok kızdığı anlaşılmaktadır. Buna göre Hz. Peygamberin, yukarıda kaydettiğimiz ayette geçen kadının geçimsizlik çıkarmasını, kadının, kocasının izin vermediği bir erkeği evine alması olarak tefsir ettiği söylenebilir. Abdullah bin Ömer: "Hz. Peygamber devrinde hakkımızda ayet nazil olur korkusuyla hanımlarımıza elimizi ve dilimizi uzatmaktan sakınırdık. Hz. Peygamber vefat edince dilimizi ve ellerimizi onlara uzattık" diyerek Hz. Peygamber devrinde kadına haksızlık yapılmasının nasıl önlendiğini ifade etmektedir. Hz. Peygamber devrindeki bu anlayış, kadınların, kocalarına her konuda boyun eğmemelerini ve zulme karşı ayaklanmalarını ve haklarına sahip çıkmalarını sağlar.
Her ailede olabilecek bir sorun olan aile içi geçimsizlik bazen eşler arasın da bazende anne baba ve çocuklar arasın da olabilir bu durum bazen de ne yazık ki yaygın olarak eşlerin aileleriyle olabilmektedir. Aile içi geçimsizlik için peygamber efendimiz bakın ne gibi öneriler de bulunmuş?
Kur'an'a ve hadislere baktığımızda toplumun durumunun dikkate alınarak, aile içindeki geçimsizlik problemlerine yuvanın dağılmaması temelinde yaklaşıldığını görmekteyiz. İslam; kadını erkeğe, erkeği de kadına ezdirmez. Zaten genel anlayışa uygun olan da budur. Zira Kur'an zulmün her çeşidini ortadan kaldırmayı ve huzuru tesis etmeyi hedeflediğini onlarca ayetle açıkladıktan sonra, kadın ve erkeğin aynı haklara sahip olduklarını izaha kavuşturmuştur.
Kimden kaynaklanırsa kaynaklansın geçimsizlik yerilmiştir
Bu duruma göre aile içinde huzursuzluğu kim çıkarırsa çıkarsın hoş karşılanmayacaktır. Eğer huzursuzluk ve geçimsizliği erkek çıkarırsa, kadın bunun sebeplerini araştırdıktan sonra, kocasının haklı olduğunu kabul ederse elbette bunu ortadan kaldırmaya çalışır. Eğer kadın, kocasının haksız yere tatsızlık çıkardığını kabul ederse konu aile dışına taşar. Hem kadın hem de erkek ailelerinden birer hakem konuyu açıklığa kavuşturmak için bir araya gelebilir.
Erkeğin huzursuzluk çıkarmasını önlemek için Kur'an'ın önerdiği "Erkek ve kadının aralarını, anlaşma ile düzeltmeleri" değişik şekillerde yorumlanabilir. Müfessirler çoğunlukla bunu, kadının kendi isteği ile bazı haklarından vazgeçmesi ile oluşacak bir barış olarak düşünmektedir. Kadın eğer haklarından vazgeçmezse, erkeğin, geçimsizlik yapma ve kadının haklarına tecavüz etme yetkisi olmadığı açıktır.
"...Eğer size itaat ederlerse artık onların (kadınların) aleyhine bir yol aramayın. Çünkü ALLAH yücedir ve büyüktür" ayeti bunu açıkça göstermektedir. (Nisa 34) O halde huzur ortamının temini için, hiçbir tarafa, diğerinin haklarına tecavüz yetkisi verilmemiştir. Erkek, eşi yaşlandığı veya çirkinleştiği için ona zulmetme yetkisine sahip olamaz.
Geçimsizliğin sebebi ne?
Hz. Âişe, Nisa suresi 128. ayetin nüzul sebebi konusunda özetle şöyle der: "Sevde yaşlanınca Hz. Peygamberin kendisini boşayacağından korkarak geceleri onunla beraber olma hakkını bana verdi. Bunun üzerine bu ayet nazil oldu" Bu ayetin nüzul sebebi hakkında, ayetin kadınların aleyhine yorumlanması sonucunu doğuracak, başka rivayetler de bulunmaktadır. Fakat bu konuda Hz. Âişe'nin yukarda kaydettiğimiz rivayetinin daha doğru olduğu kanaatindeyiz.
Eğer kadın ailede geçimsizlik yaparsa, erkek bunun sebeplerini araştırır ve kadını haklı görürse, buna göre hareket ederek durumu düzeltir. Hz. Peygamber, ailede huzursuzluk çıkmaması için eşlerin gerekli hassasiyeti göstermelerini ister. Hz. Peygamber'in hürriyete kavuşturduğu Zeyd'le evli, soylu bir aileye mensup olan Zeyneb bint Cahş, kocasını sözleri ve kibirli davranışlarıyla incitir. Zeyd durumu Hz. Peygamber'e açınca O: "...Eşini bırakma, ALLAH'tan kork..." der. Fakat bu evlilik yürümez ve Zeyd, Zeyneb'den ayrılır.
Hz. Peygamber, hep kadınların yanında yer aldı
Müslümanlar için en güzel örnek olan Hz. Peygamber'in, hayatı boyunca hiçbir kadına ve köleye bir fiske bile vurmadığını, Hz. Âişe söylemektedir. Hz. Peygamber kadınları dövmeyi yasaklar. Bunun üzerine kadınlar, kocalarına karşı haksız yere dikleşmeye ve huzursuzluk çıkarmaya başlayınca bu yasak kaldırılır. Fakat Hz. Peygamber hep kadınların yanında yer alır. Hz. Peygamber'in, hanımım döven hiç bir erkeği haklı gördüğü rivayetine şu ana kadar okuma imkânını bulduğumuz kaynaklarda rastlamadık. Aksine Hz. Peygamber, eşlerini döven kimselerin, Müslümanların hayırlıları olmadıklarını ifade eder.
Eşinden ayrılmak ister misin?
Kocasından dayak yiyen Ümmü Cemil bint Abdillah, durumu Hz. Peygamber'e bildirir. Hz. Peygamber, onun kocasını karşısına alır ve: "Eşinden ayrılmak ister misin?" diye sorar. Kocası, Ümmü Cemil'den ayrılır.
Hz. Ebu Bekir'in rahatsızlığı!
Hz. Ebu Bekir, hanımı Esma bint Umeys'in yanına geldiği zaman orada Haşimîler'den olan bir erkeği görür ve kızar. Bu durumu Hz. Peygamber'e söyleyen Hz. Ebu Bekir, onun bu konuda bir açıklama yapmasını sağlar. Hz. Peygamber, yalnız bulunan bir kadının evine yabancı bir erkeğin tek başına girmemesini ister. Eşinin hacca gittiğini ve kendisinin cihada yazıldığını söyleyen bir kişiye Hz. Peygamber, hanımıyla gitmesini söyler.
Geçimsizliğe karşı tavsiyeleri
Kadının geçimsizliğinin ne olduğu konusunda değişik açıklamalar bulunmaktadır. Kadının kocasından nefret etmesi, hoşlanmaması ve kocasının evinde oturmak istememesi gibi evlilikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunması kadının, geçimsizliği olarak değerlendirilmektedir.
Kadının bu yanlış davranışlarını erkek, onu ikna ederek düzeltebilir. Bu konuşmalar fayda vermezse, erkek, eşini yatakta yalnız bırakabilir. Hatta erkeğin, aynı yatakta eşine kızdığı için sırtını dönmesinin bile, onu yatakta yalnız bırakma olabileceği ifade edilmektedir. Hz. Peygamberin eşlerinin, ondan yapamayacağı bazı isteklerde bulundukları ve bunun üzerine Hz. Peygamberin onlardan ayrılarak ayrı bir odada kaldığı rivayet edilmektedir.
Dayak zor şartlara bağlanarak yasaklanmıştır!
Arap toplumunda, erkeğin eşini dövme âdeti bulunmaktadır. Hz. Peygamber, bu kötü âdeti ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Hatta Hz. Peygamber'in bir ara eşini döven erkeklere kısas uygulamayı bile düşündüğü rivayet edilmektedir.
Hz. Peygamber: "Kadınlar hakkında ALLAH'tan korkunuz. Onları ALLAH'ın emaneti olarak aldınız. ALLAH'ın kelimesiyle onlar size helal oldu. Sizin onların üzerindeki hakkınız, hoşlanmadığınız birini evinize sokmamalarıdır. Eğer bunu yaparlarsa yaralamadan onları dövün. Onların sizin üzerindeki hakları ise, rızıkları ve giyimlerini örfe göre üstlenmenizdir..." diye buyurmaktadır. Bu rivayetin başka şekilleri de bulunmaktadır. Bunlara göre kadın, kocasının izin vermediği bir kimseyi eve alırsa, erkeğin onu yatakta yalnız bırakmasına ve yaralamadan dövmesine izin verildiği anlaşılmaktadır. Bu rivayetlerin dışında Hz. Peygamberin kadınları dövmeye izin vermediği ve eşlerini dövenlere çok kızdığı anlaşılmaktadır. Buna göre Hz. Peygamberin, yukarıda kaydettiğimiz ayette geçen kadının geçimsizlik çıkarmasını, kadının, kocasının izin vermediği bir erkeği evine alması olarak tefsir ettiği söylenebilir. Abdullah bin Ömer: "Hz. Peygamber devrinde hakkımızda ayet nazil olur korkusuyla hanımlarımıza elimizi ve dilimizi uzatmaktan sakınırdık. Hz. Peygamber vefat edince dilimizi ve ellerimizi onlara uzattık" diyerek Hz. Peygamber devrinde kadına haksızlık yapılmasının nasıl önlendiğini ifade etmektedir. Hz. Peygamber devrindeki bu anlayış, kadınların, kocalarına her konuda boyun eğmemelerini ve zulme karşı ayaklanmalarını ve haklarına sahip çıkmalarını sağlar.
Moderatör tarafında düzenlendi: