Ahmet Mithat Efendi Kimdir?

Uzman SühaN

Administrator
Ahmet Mithat Efendi Kimdir?
Ahmet Mithat Efendi, romanlarını 1874- 1910 tarihleri arasında kaleme almıştır.
♦ Hasan Mellâh yâhud Sır İçinde Esrar (1874)
♦ Dünyaya İkinci Geliş yâhud İstanbul’da Neler Olmuş (1874)

Ahmet Mithat Efendi
Ahmet Mithat Efendi
♦ Hüseyin Fellah (1875)
♦ Felatun Bey ile Rakım Efendi (1875)
♦ Karı-Koca Masalı (1875)
♦ Paris’de Bir Türk (1876)
♦ Çengi (1877)(oyun)
♦ Süleyman Musûlî (1877)
♦ Yeryüzünde Bir Melek (1879)
♦ Henüz On Yedi Yaşında (1881)
♦ Karnaval (1881)
♦ Amiral Bing (1881)


5.jpg







♦ Vah! (1882)
♦ Acâib-i Âlem (1882)
♦ Dürdâne Hanım (1882)
♦ Esrâr-ı Cinâyât (1884)
♦ Cellâd (1884)
♦ Volter Yirmi Yaşında (1884)
♦ Hayret (1885)
♦ Cinli Han (1885)
♦ Çingene (1886)
♦ Demir Bey yâhud İnkişâf-ı Esrâr (1887)
♦ Fennî Bir Roman Yâhud Amerika Doktorları (1888)
♦ Haydut Montari (1888)
♦ Arnavutlar-Solyotlar (1888)
♦ Gürcü Kızı yâhud İntikam (1888)
♦ Nedâmet mi? Heyhât (1889)
♦ Rikalda yâhut Amerika’da Vahşet Âlemi (1889)
♦ Aleksandr Stradella (1889)
♦ Şeytankaya Tılsımı (1889)
♦ Müşâhedât (1890)
♦ Ahmed Metin ve Şîrzât (1891)
♦ Bir Acîbe-i Saydiyye (1894)
♦ Taaffüf (1895)
♦ Gönüllü (1896)
♦ Eski Mektûblar (1897)
♦ Mesâil-i Muğlaka (1898)
♦ Altın Âşıkları (1899)
♦ Hikmet-i Peder (1900)
♦ Jön Türkler (1910)


Cevdet Kudret, Ahmet Mithat’ın Romanlarını şöyle tasnif etmiştir:


Alexandre Dumas Pere tarzında yazılmış macera romanları: Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Dünyaya İkinci Geliş.

Jules Verne tarzında yazılmış gezi ve bilimkurgu romanları: Acaib-i Alem, Ahmet Metin ve Şirzat.

Doğa üstü güçlerden söz eden romanları: Çengi.

Köy romanı: Bahtiyarlık.

Tarihi roman: Yeniçeriler, Arnavutlar -Solyotlar.

Romantizme bağlı olarak yazılmış romanlar: Yeryüzünde Bir Melek.

Yanlış batılılaşma ekseninde oluşturulmuş romanlar: Felatun Bey’le Rakım Efendi.

Realist roman: Henüz On Yedi Yaşında.

Natüralist roman: Müşahedat.

Ahmet Mithat Efendi’nin Hikâyeleri


Tanzimat sonrası Türk öykücülüğünün gelişiminde Ahmet Mithat Efendi’nin önemli yeri vardır. Geleneksel anlatıyla modern öykücülüğün sentezi şeklinde ortaya çıkan öyküleri, geleneksel öyküden modern öyküye ve hatta uzun öyküden romana geçiş döneminin ürünleridir.


1. Kıssadan Hisse:

1870’te yayımlanmıştır.

Eserde yer alan kısa öyküler Aisopos’tan, Fenelon’dan çevrilmiş metinlerden ve yerli fıkralardan oluşur. Bu öyküler, konusu ve tekniği açısından daha çok geleneğe bağlı bir yapı gösterir.

Ahlaki ve hikemi çizgide ders vermeyi amaçlar.

Eserin adına uygun düşecek şekilde her öykünün sonunda çıkarılacak bir ders vardır.

Kıssadan Hisse serisi yeniliğin izlerini taşımakla birlikte geleneğin sınırları içinde kalan öykülerden oluşur.

Ahmet Mithat Efendi, öykü yazmaktaki amacının hikemiyattan, ahlaktan bazı esasları komik veya trajik anlatım kalıplarından biri içinde okuyucuya aktarmak olduğunu söyler.

Öykülerde “toplumcu bir anlayış” sözkonusudur.

2. Letaif-i Rivayat (Güzel Söylenen Sözler)


Letâif-i Rivâyât serisinde Ahmet Mithat Efendi; Batı öyküsünden gelen bazı anlatım teknikleri, izlek ve konuları, geleneksel anlatı formu ile bilinçli olarak sentezlemek ister.

Halk öykücülüğünün iki önemli kolu olan âşık tarzına ait öykünün kuruluş özellikleri ve motifleriyle meddah tarzına ait dramatize etme geleneği öykülerde varlığını sürdürmeye devam etmiştir.

Öykülerdeki ana amaç; okuyucuları eğlendirmek, eğlendirirken eğitmek ve bilgilendirmek olduğu için geniş halk kitlesini bu yolla öykülerinin dünyasına çekmeyi hedefler.

Sanat endişesine, yapmacık söyleyişlere yer vermez hatta eserlerinde yer yer bu konu aracılığıyla dönem aydınlarını hicveder.

Ahmet Mithat Efendi’nin Letâif-i Rivâyât serisinde yirmi beş kitap içerisinde otuz ayrı eser yer alır. (Bazı nüshalarda öykü sayısı 28 olarak verilmektedir.)

11 öykü çeviri ve uyarlama olarak eserde yer almıştır uzun cümlelerden kurulu iken sonraları nispeten sade bir ifadeye yönelir.



Letâif-i Rivâyât’taki öykülerinde Ahmet Mithat Efendi; evlilik ve aşk başta olmak üzere, kadın, kadının eğitim düzeyi, esaret, alafrangalık, eski örf ve âdetler, eğlence, namus, kölelik gibi farklı konuları ele almıştır.


Letâif-i Rivâyât serisindeki en önemli öyküler

Gençlik
Teehhül
Gönül
Mihnetkeşân
Bir Fitnekâr
Nasip
Bekârlık Sultanlık mı Dedin?
Bir Tövbekâr
Ahmet Mithat Efendi’nin Tiyatroları

Eyvah
Açıkbaş
Ahz-ı Sâr yahut Avru pa’nın Eski Medeniyeti
Hükm-i Dil
Çengi yahut Dâniş Çelebi
Fürs-i Kadimde Bir Facia yahut Siyavuş

Çerkes Özdenler

Bu oyunlar sahne tekniğine uygundur. Bu eserlerde geleneklere körü körüne bağlılık, aile reislerinin kumara, içkiye, eğlenceye düşkünlükleri, çok evlilik, yaşlı erkeklerin genç kızlara olan ilgileri, esirlik, göçün olumsuz sonuçları, gençlerin evlilik kurumu ile ilgili görüşleri ele alınmıştır.



Eyvah

Letâif-i Rivâyât adlı serinin yedinci kitabıdır.
Çok eşli evlilik konusunun duygusal bir açıdan işlendiği bir piyestir.


Oyunun başkarakteri Meftûn Bey’dir.
Eyvah’ ta eşinden habersiz başka bir kadınla da evlenen, bunu eşinden saklayan haftanın yarısını ilk eşinin yanında ikinci yarısını yeni evlendiği kadının evinde geçiren Meftûn Bey’in sonunda, sevdiği her iki eşini kaybetmesi ve “Eyvah” diyerek pişman olması anlatılmıştır.


Açıkbaş


Dört perdelik bir töre komesidir.
Oyunun iki önemli karakteri, Alafranga Hüsnü Bey ve Hesna’dır.
Batıl inançları hicvetme, eserdeki önemli motiflerden biridir.
Çiftler arasındaki aşırı yaş farkının evlilik kurumu açısından yarattığı sıkıntılar anlatılmıştır.
Ahz-ı Sar yahut Avrupa’nın Eski Medeniyeti



Karmaşık bir aşk, ihanet ve evlilik ilişkisinden kaynaklanan intikam duygusu etrafında gelişen bir melodramdır.
Birçok araştırmacı bu eserin Victor Hugo’nun Hernani ve Angelo adlı eserlerini anımsattığını dile getirmişlerdir.



Hükm-i Dil


Letâif-i Rivâyât’ taki “Gönül” adlı hikâyenin tiyatrolaştırılmış şeklidir.
Genç ve asil bir kızını bir bahçıvana olan aşkı ekseninde asalet kavramı irdelenmiştir.
Çengi yahut Dâniş Çelebi



Aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan müzikli bir oyundur.
Oyundaki şarkıların sözlerini Muallim Nâci yazmış, Haydar Bey bestelemiştir.
Oyunda toplumda yaygınlık kazanan muskacılık ve büyücülük gibi konulara sert göndermeler vardır.



Fürs-i Kadimde Bir Facia yahut Siyavuş

Ahmet Mithat’ın tarihî karakterli oyunudur.
Konusu Şehname’den alınmıştır.
Oyunda Racine’in Phedre adlı eserinin izleri de söz konusudur.
Üvey oğluna âşık olan bir kadının ona iftira edişi anlatılmıştır.
Konusu İran ve Turan’da geçen oyun, dürüstlük ana fikri üzerine kurulmuştur.
Çerkeş Özdenler



1884 tarihinde kaleme alınmıştır.
Sadece oynanmak için değil “roman gibi okunmak üzere” yazılmış mahallî bir örf oyunudur.
Bu oyunun oynanmasından sonra yazar Çerkezleri aşağılamakla suçlanmıştır.



Çerkes asillerinin hayatlarından, geleneklerinden ve kanlı bir aşk hikayesi anlatılmıştır oyunda. Çerkezler cesarete, yiğitliğe büyük önem verirler. Savaştan korkup kaçan toplum nezdinde oldukça itibarsızdır. Samurkaş, savaş esnasında rahatsızlanarak bayılır. Bu durum sevgilisi olan Arslangöz’e ‘Samurkaş savaştan kaçmak için bayılmış numarası yaptı.” şeklinde anlatılır. Arslangöz derhal Samurkaş’ı reddeder. Samurkaş bunu bir türlü kabullenemez ve savaştan kaçmadığını, korkmadığını “itibarsız bir yaşamın bir kıymetinin olmadığını” ispat etmek için intihar eder. Geçen zaman içerisinde Arslangöz olayın gerçek yüzünü öğrenir ve vicdan azabı duyar. Samurkaş’a yaptıklarının diyeti olarak kendisini bir esir tüccarına sattırır.
Bu eser tiyatro tarihimizde dikkate değer bir olaya sebep olmuştur. Çerkezlerin istiklali için çalıştığı jurnaliyle ihbar edilmiş, oyun yasaklanmış, oyunun oynandığı tiyatro binası dahi yıktırılmıştır!
 
Geri
Üst