Ağlayan gözler benim değil yarım kalan aşkın gözyaşları
aglayan göz yaşları ağlayan göz avatarları ağlayan gözler avatarları aşk için gözler gözyaşları
.
Gitmeliyim dedi son bir çabayla kurtulurken buluttan, gitmeliyim ne olur anla yepyeni hayatlar beni bekliyor.
İçimde bir ürperti dolaştı okudukça yazılanları. Giden gitmişti nasıl olsa, ya ardında kalan yaralı yürek. Gözlerimin içine bak, göreceksin yalnızlığı, kimsesizliği. Ağlayan gözler benim değil yarım kalan aşkın gözyaşları dökülenler. Bir çocuk getirmiştim yıllar öncesinden bugüne. Sen yanımda oldukça o çocuk hep ortaya çıkıyordu. Sen gidince zaten kimse yok.
Deli bir kimsesizlik başladı yağmurla birlikte az önce. Her damlada daha da eksildi sevgi denen boşluk, düşen ilk damla kendime olan sevgimi sildi kolayca, sonraki yaşam sevincini, bir sonraki dostluk duygumu… Böyle sürüp gitti yağmur, sel olup akan duygularımın ardından bakakaldım sadece.
Bir ses duyuldu bulutlardan, her ayrılan damlaya gitme diyordu parçalanmış bulut. Gitme çünkü sen gittikçe ben eksiliyorum. Gitme sen gidince ben biteceğim. Yine gelirim diye yanıt verdi yağmur damlası buluta, güneşli günler farkında olmadan beni sana getirir, meraklanma kavuşuruz yakında. Gitme dedi bulut son kez; döndüğünde bulacağın bulut ben olmayacağım çünkü. Bak sen gittikçe azalıyorum, her damlan beni parça parça bölüyor.
Dinlemedi yağmur damlası bilinmezliğin çekimine kapılmış, gözü görmez olmuştu ardında kalan solan hayatı. Gitmeliyim dedi son bir çabayla kurtulurken buluttan, gitmeliyim ne olur anla yepyeni hayatlar beni bekliyor. Sen başının çaresine nasılsa bakarsın.
Kısılan sesine rağmen bir cümlelik güç bulabildi bulut kendinde. “Seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum, sensizlik çok canımı acıtıyor. Gitme…”
Gittin...
bir okyanusun ortasında,
tek küreği kaybolmuş
sandalda dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim artık.
Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni,
bil ki seninle birlikte sevdanıda taşıyacağım yüreğimde.
Bil ki seni...
unutamadım...