T
TİTAN
Forum Okuru
Adak Yerine Para Vermek Caiz midir?
adak yerine para caiz midir verilebilir mi ne yapılmalı sorunun cevabı islami hükmü ile ilgili bilgiler burada melekler
Bir işimiz ters gittiğinde başımız sıkıntıdan kurtulamadığında adak adarız melekler 🙂 Bu adak her türlü olabilir.Oruç tutmak,kurban kesmek,para vermek gibi .Yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta ne adandıysa onun yapılmasıdır.Yani kurban adayan kurban kesmeli ,oruç adayan oruç tutmalıdır.
Bu konuyla ilgili olarak kafanızda ki sorulara cevap olması açısından İl Vaizi Ahmet Ünal'ın açıklamalarını kaynaklarıyla birlikte vermek istiyoruz;
Arapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak fıkıh dilinde, “bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vâcip kılması”nı ifade eder. Diğer bir ifadeyle “kişinin farz veya vâcip cinsinden bir ibadeti yapacağına dair Allah Teâlâ’ya söz vererek o ibadeti kendisine borç kılması”dır.
Adak için belli şartlar vardır. Bunlar:
-Adanan şeyin cinsinden bir farz veya vâcip ibadetin bulunması gerekir.
-Adanan şey bizzat hedeflenen (maksut) ibadet cinsinden olmalıdır. Abdest almaya, ezan okumaya adak yapılmaz.
-Adanan husus, adayan şahsın o anda veya daha sonra yapması gereken farz veya vâcip bir ibadet olmamalıdır. Mesela Ramazanda oruç tutmaya adak yapılmaz.
-Adanan şeyin meydana gelmesi ve yapılması madden ve dinen mümkün ve meşrû olması, mal ise adayan şahsın mülkiyetinde bulunması gerekir. Kendi mülkünde olmayan bir maldan, (miras gibi) adak olmaz.
-Adanan fiil Allah’a isyanı, bid’at, günah ve mâsiyeti içermemelidir. Mesela şu işim olursa alkol içeceğim diye bir adak olmaz.
Herhangi bir şarta veya zamana bağlı olarak yapılmayan adaklar, adak yapıldıktan sonra gerçekleştirilmeye çalışılmalıdır. Mesela kişi herhangi bir şarta bağlı olmadan “Allah rızası için şu kadar oruç tutacağım”, “kurban keseceğim” gibi adakta bulunursa eğer adak için bir gün belirtmişse o gün, eğer belirtmemişse en yakın zamanda adağını yerine getirmelidir. Herhangi bir şarta bağlı adaklara gelince, - şu işim olursa oruç tutacağım, okulu geçersem kurban keseceğim diyen kişi gibi- bu gibi adaklar şartlar oluştuğu anda hemen adak yerine getirilmelidir.
Kişi eğer para vermek, camiye yardım etmek, yurtlara yardım etmek amaçlı, yani tasadduk niyetiyle adakta bulunmuşsa bu adağını istediği yere verebilir. İsterse yardım edeceği yerin ismini belirtse bile, bu adağını ismini belirttiği yere değil de başka bir yere verebilir.
Kurban kesmeyi adayan kimse bu bağışını başka zamanda başka yer ve şahıslara verebilir. Kurban kesmeyi adayan kimse bu adak kurbanın etinden yiyemeyeceği gibi bakmakla yükümlü olduğu kimseler de (anne ve babası, dede ve ninesi, çocukları ve torunları, hanımı) yiyemez. Şayet yiyecek olurlarsa yediklerinin bedelini fakirlere tasadduk etmeleri gerekir.
Hanefi mezhebine göre adakta illaki belirli bir malı veya belirli bir fakiri tayine de itibar edilmez. Cinsi ve miktarı aynı olduğu müddetçe adak edilen malın cinsi ve miktarı aynı olmak şartıyla başka bir mal başka bir fakire de, veya adanan yere değil de başka bir yere verilebilir. Ama burada unutulmaması gereken husus ise, cinsin ve miktarın değişmemesidir.
Bir kişi bir kurban adamışsa adadığı küçük baş hayvansa ister koyun keser ister keçi keser fark etmez. Koyun adasa koyun yerine aynı paraya sahip aynı şartları taşıyan bir keçi kesse herhangi bir sakıncası yoktur. Büyük baş hayvan adamışsa ister inek ister manda ister düğe isterse sığır keser bunda farklılık yoktur. İnek adasa düğe kesebilir, Sığır adasa miktarı aynı olmak şartıyla inek kesebilir. Ancak cins değişince kurban adayanın adağı gerçekleşmemiş olur. Oruç adayanın oruç adağı yerine namaz kılamıyacağı gibi, namaz adayanın oruç tutamayacağı gibi, Kurban adayan kimsenin kurbanın parasını vermekle, veya et fazla olduğundan dolayı adağı alan kişinin kurbanı değil de parayı kabul etmesi, veya kurban yerine parasının kullanılmasına müsaade edilmesi caiz değildir.
Sonuç itibariyle adak adayan kendisine bir sorumluluk yüklemiş demektir. Bu sorumluluk ise ne yüklemişse onu ifa etmekle mümkündür. Bu sebeple ne adamışsak adadığımız şeyi yerine getirme sorumluluğumuz vardır. Adadığımız yer, kendisine vermeye söz verdiğimiz şahıslar veya cami gibi okul gibi yurt gibi yerler değişebilir, yani vermek istediğimiz yerin dışında başka bir yere verebiliriz. Adadığımız şey ne ise onu yerine getirmemiz gerekir. Cinsi ve miktarı aynı olmak şartıyla da adadığımız şeyin dışında da aynı cins ve miktardaki bir şeyle adağımızı gerçekleştirebiliriz.
Yararlanılan Kaynaklar
1.Kasani, Bedaiü’s-sanai, c.6 s.333-362
2.el-İhtiyar, c.4, s.76-78
3.TDV: İslam Ansiklopedisi, “Adak” maddesi, c.1 s.337-340
4.TDV İslam İlmihali, c.2, s.21-25
5.Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen, s. 302-306
Bir işimiz ters gittiğinde başımız sıkıntıdan kurtulamadığında adak adarız melekler 🙂 Bu adak her türlü olabilir.Oruç tutmak,kurban kesmek,para vermek gibi .Yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta ne adandıysa onun yapılmasıdır.Yani kurban adayan kurban kesmeli ,oruç adayan oruç tutmalıdır.
Bu konuyla ilgili olarak kafanızda ki sorulara cevap olması açısından İl Vaizi Ahmet Ünal'ın açıklamalarını kaynaklarıyla birlikte vermek istiyoruz;
Arapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak fıkıh dilinde, “bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vâcip kılması”nı ifade eder. Diğer bir ifadeyle “kişinin farz veya vâcip cinsinden bir ibadeti yapacağına dair Allah Teâlâ’ya söz vererek o ibadeti kendisine borç kılması”dır.
Adak için belli şartlar vardır. Bunlar:
-Adanan şeyin cinsinden bir farz veya vâcip ibadetin bulunması gerekir.
-Adanan şey bizzat hedeflenen (maksut) ibadet cinsinden olmalıdır. Abdest almaya, ezan okumaya adak yapılmaz.
-Adanan husus, adayan şahsın o anda veya daha sonra yapması gereken farz veya vâcip bir ibadet olmamalıdır. Mesela Ramazanda oruç tutmaya adak yapılmaz.
-Adanan şeyin meydana gelmesi ve yapılması madden ve dinen mümkün ve meşrû olması, mal ise adayan şahsın mülkiyetinde bulunması gerekir. Kendi mülkünde olmayan bir maldan, (miras gibi) adak olmaz.
-Adanan fiil Allah’a isyanı, bid’at, günah ve mâsiyeti içermemelidir. Mesela şu işim olursa alkol içeceğim diye bir adak olmaz.
Herhangi bir şarta veya zamana bağlı olarak yapılmayan adaklar, adak yapıldıktan sonra gerçekleştirilmeye çalışılmalıdır. Mesela kişi herhangi bir şarta bağlı olmadan “Allah rızası için şu kadar oruç tutacağım”, “kurban keseceğim” gibi adakta bulunursa eğer adak için bir gün belirtmişse o gün, eğer belirtmemişse en yakın zamanda adağını yerine getirmelidir. Herhangi bir şarta bağlı adaklara gelince, - şu işim olursa oruç tutacağım, okulu geçersem kurban keseceğim diyen kişi gibi- bu gibi adaklar şartlar oluştuğu anda hemen adak yerine getirilmelidir.
Kişi eğer para vermek, camiye yardım etmek, yurtlara yardım etmek amaçlı, yani tasadduk niyetiyle adakta bulunmuşsa bu adağını istediği yere verebilir. İsterse yardım edeceği yerin ismini belirtse bile, bu adağını ismini belirttiği yere değil de başka bir yere verebilir.
Kurban kesmeyi adayan kimse bu bağışını başka zamanda başka yer ve şahıslara verebilir. Kurban kesmeyi adayan kimse bu adak kurbanın etinden yiyemeyeceği gibi bakmakla yükümlü olduğu kimseler de (anne ve babası, dede ve ninesi, çocukları ve torunları, hanımı) yiyemez. Şayet yiyecek olurlarsa yediklerinin bedelini fakirlere tasadduk etmeleri gerekir.
Hanefi mezhebine göre adakta illaki belirli bir malı veya belirli bir fakiri tayine de itibar edilmez. Cinsi ve miktarı aynı olduğu müddetçe adak edilen malın cinsi ve miktarı aynı olmak şartıyla başka bir mal başka bir fakire de, veya adanan yere değil de başka bir yere verilebilir. Ama burada unutulmaması gereken husus ise, cinsin ve miktarın değişmemesidir.
Bir kişi bir kurban adamışsa adadığı küçük baş hayvansa ister koyun keser ister keçi keser fark etmez. Koyun adasa koyun yerine aynı paraya sahip aynı şartları taşıyan bir keçi kesse herhangi bir sakıncası yoktur. Büyük baş hayvan adamışsa ister inek ister manda ister düğe isterse sığır keser bunda farklılık yoktur. İnek adasa düğe kesebilir, Sığır adasa miktarı aynı olmak şartıyla inek kesebilir. Ancak cins değişince kurban adayanın adağı gerçekleşmemiş olur. Oruç adayanın oruç adağı yerine namaz kılamıyacağı gibi, namaz adayanın oruç tutamayacağı gibi, Kurban adayan kimsenin kurbanın parasını vermekle, veya et fazla olduğundan dolayı adağı alan kişinin kurbanı değil de parayı kabul etmesi, veya kurban yerine parasının kullanılmasına müsaade edilmesi caiz değildir.
Sonuç itibariyle adak adayan kendisine bir sorumluluk yüklemiş demektir. Bu sorumluluk ise ne yüklemişse onu ifa etmekle mümkündür. Bu sebeple ne adamışsak adadığımız şeyi yerine getirme sorumluluğumuz vardır. Adadığımız yer, kendisine vermeye söz verdiğimiz şahıslar veya cami gibi okul gibi yurt gibi yerler değişebilir, yani vermek istediğimiz yerin dışında başka bir yere verebiliriz. Adadığımız şey ne ise onu yerine getirmemiz gerekir. Cinsi ve miktarı aynı olmak şartıyla da adadığımız şeyin dışında da aynı cins ve miktardaki bir şeyle adağımızı gerçekleştirebiliriz.
Yararlanılan Kaynaklar
1.Kasani, Bedaiü’s-sanai, c.6 s.333-362
2.el-İhtiyar, c.4, s.76-78
3.TDV: İslam Ansiklopedisi, “Adak” maddesi, c.1 s.337-340
4.TDV İslam İlmihali, c.2, s.21-25
5.Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen, s. 302-306