Cildinizle aynı yaşta kalmaya özen gösterin

cilt bakımı önerileri
cilt bakımı önerileri
Sevgili takipçilerimiz,hızla geçen zamana hepimiz karşı koymayı istiyoruz,ciltlerimiz sadece içten değil dış etkenlerden dolayıda yaşlanır.
Sigara, alkol, madde bağımlılıkları, beslenme düzensizliği, aşırı makyaj, mevsim geçişleri, hava kirliliği gibi olumsuz durumlar cildimizin tazeliğini hızla alır götürür.
Yapılan araştırmalara göre yaşlanmaya neden olan etkenlerin %20'sinin genetik,%80'ninin ise çevresel faktörlere bağlı olduğunu açıkladılar.
Üstteki eskiyen, kuruyan hücreler dökülür alttan daha taze ve genç hücreler gelir ve bu döngü normalde ayda bir tamamlanır. Yaşlanmayla bu döngü yavaşlar, cilt daha nemsiz ve pürüzlü olur. Bu tabakanın altındaki orta deride normalde yoğun miktarda kollojen ve elastik lifler ve hyalüranik asit bulunur. Bu maddeler cildin elastikiyetinden neminden ve gerginliğinden sorumludur. Bu maddelerin yapımında azalma ve yapısında bozulma sonucu cilt sarkar, ince kırışıklıklar ve çizgiler oluşur. 25 yaşından itibaren orta derideki kollojen ve elastin miktarı azalmaya başlar. 30’lu yaşlarda kaşlarda düşüklük başlar, alın ve göz çevresinde çizgiler belirginleşir. 40’lı yaşlarda ilave olarak yanak ve çene kenarlarında sarkmalar başlar ve kırışıklıklar derinleşir. Ciltteki kuruluk artar, gözenekler genişler kılcal damarlar ve lekeler belirginleşir. 50’li yaşlarda artık bu bulgulardaki artışa ilaveten kemik yapıda da bozulma başlar.Tüm bu olumsuzluklara karşı koymak için Öncelikle çevresel önlenebilir cilt yaşlandıran faktörleri ortadan kaldırmalıyız. Bunun için yaz kış güneş koruyucu kullanmalıyız. Sigara içmemeliyiz. Alkol ve madde bağımlılığından uzak durmalı, kirli havanın bulunduğu yerlerde bulunmamalıyız. Düzenli beslenmeli, bol su içmeli, stresten uzak durmalı ve uykumuzu iyi almalıyız.
sağlıklı cilt tavsiyeleri
Cildinizin en sağlıklı şekil de sizinle daha uzun süre kalması ve yıllara meydan okuması için uzmanların tavsiye etmiş olduğu öneriler ise şöyle;
Erken uyuyun: Boşuna "güzellik uykusu" denmiyor. Eğer cildiniz günün stresinden sonra kendine gelemezse, kırışıklıklara karşı cilt bakımınıza ne kadar harcadığınızın önemini yitirdiği amansız bir savaşa girdiniz demektir. Hasarı düzeltmek için altı ila sekiz saat arasında bir zamana ihtiyacınız var.
Sakin olun: Stresin yaşlanma üzerinde büyük etkisi var. Stresin en büyük düşmanlarından biri ise yoga... Günlük birkaç basit hareket bile sirkülasyonu ve oksijen alışverişini düzenler, stresi azaltır.
Yo-yo diyeti yapmayın: 30’larınızda kilo verin ve yanaklarınızdan geri almayın. Çukur yanaklar yaşın göstergesidir, bu yüzden şiddetli kilo kayıplarından sakının.
Çok sıcak ya da çok soğuk ortama girmeyin: Cilt ekstrem şeyleri sevmez. Soğuktan sıcak bir eve girmek ya da klimalı bir ofisten öğle güneşine çıkmak cildinizi büyük bir strese sokar. Her çevre değişiminde cildiniz kendini yeni yere adapte etmek için büyük enerji harcar. l Tatlı isteğinize hakim olun: Aşırı çikolata yemek kırışıklık tehlikesini beraberinde getirir. Şeker, kalçamıza nasıl etki ediyorsa cildimize de aynı şekilde davranır. Yüksek şeker tarafından hasara uğratılan kolajenin vücuttan atılması 15 yıl sürer, o yüzden bugün şekeri keserseniz gelecekte genç bir cildiniz olur.
Cildinizi nemlendirin: Nem, cildi sulu ve dolgun tutmaya yarar. Yatak odanıza bir nemlendirici ya da geceleri radyatörünüzün üzerine ıslak bir havlu koyun.
Kırışıklıkları masajla yok edin: Lenf sirkülasyonunu harekete geçirmek ve cilt saflığınızı artırmak için cildinize masaj yapın.
Bitkiler, kirlenmeye karşı cildi korur: Bir NASA çalışması gösteriyor ki, 15 ev bitkisine sahip ortalama bir evde bitkiler hava kalitesini yükseltiyor.
Yürüyün, koşmayın: Yüksek etkili egzersizler sadece vücut için değil, aynı zamanda cilt için de streslidir. Bu yüzden yürüyüş ve oval hareketler daha yararlıdır.
1- Kahkaha atmaktan çekinmeyin: Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, gülmek insan ömrünü ortalama 7 yıl uzatıyor.
Haftada 5 kez bir avuç fındık yiyin: Öğün aralarında fındık atıştırmayı adet edinenler, yaşam sürelerine 2 yıl 9 ayı ekleyebiliyor. Bunu California’daki Loma Linda Üniversitesi araştırmacıları söylüyor. Çünkü fındıktaki antioksidan seviyesi çok yüksek... Fındığın yararları hakkın da bilgi edinmek için burayı tıklayabilirsiniz.
Kendinize güvenin: Hayvanlar üzerinde yapılan bir deney, utangaçlığın ömrü kısaltabileceğini ortaya koydu. Alışkanlıklarından farklı, yeni bir şeyle karşılaştıklarında kendilerine güvenen farelerin, diğerlerine göre yüzde 20 daha uzun yaşadığı gözlemlenmiş. Şansınızı denemek konusunda cesur davranırsanız, daha iyi işler bulabilir ve daha mutlu bir yaşam sürebilirsiniz.
Dumandan uzak durun: Bristol Üniversitesi araştırmacıları, "Reddettiğiniz her sigara, 11 dakika daha fazla nefes almanızı sağlıyor" diyor. Sigarayı tamamen bırakmanın da ömrü ortalama 5 yıl uzattığı söylenenler arasında...Sigarayı bırakmak istiyor fakat bırakamıyorsanız sigarayı bırakma yöntemleri için bu linki tıklayabilirsiniz
Bardağın dolu tarafını görün: ABD’nin saygın sağlık kurumlarından Mayo Clinic uzmanları, iyimserlerin genç ölme ihtimalinin, kötümserlere oranla yüzde 50 oranında azaldığını söylüyor. Bunun sebebinin de muhtemelen iyimserlerin düşük tansiyon ve stres düzeyine sahip olmaları...
Şekerleme yapın: Yapılan araştırmalar, öğleden sonra yapılan şekerlemenin, kalp krizi geçirme riskini yüzde 34 azalttığını ortaya koydu. Bunun bir diğer kanıtı da "siesta"sıyla ünlü İspanya’da kadınların, diğer Avrupa ülkelerindeki hemcinslerine göre 3 yıl daha uzun yaşamaları...
Yeni arkadaşlar edinin: Avustralya’daki Flinders Üniversitesi uzmanları, iyi arkadaşlıkların insan yaşamını 10 yıl kadar uzatabildiğini söylüyor. Sıkıcı bir sosyal hayatınız varsa, harekete geçmenin tam zamanı!
Mesai saatlerini azaltın: Haftada 51 saatten fazla çalışıyorsanız, bilin ki yüksek tansiyon ve dolayısıyla beyin kanaması riskiniz yüzde 25 artıyor. Bu da ömrünüzden 3 yıl çalıyor. Araştırmalar, en sağlıklısının haftada 39 saat ve bunun altında çalışmak olduğunu gösteriyor.
Kırlara koşun: Atina Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, kır yaşamını sevenler, kenti tercih edenlerden ortalama 8 yıl daha uzun yaşıyor.
Fazla kilolardan kurtulun: Uzmanlar, ideal kilonuzun üzerinde taşıdığınız her kilonun, ömrünüzden 36 gün çaldığını söylüyor. Küçümsenecek bir rakam değil!
Duygularınızı açığa çıkarın: Yapılan araştırmalar, Akdeniz havzasında en uzun ömürlü insanların Yunanistan’ın Simi Adası’nda yaşadığını gösteriyor. Uzmanlar bunu, Simi’dekilerin duygularını rahatlıkla ifade etmesine bağlıyor.
Bir iyilik yapın: Çok sevdiğiniz birine yardımcı olabilmek, sizde olumlu duygular uyandıracak. Bu da artı 5 yıl demek!
Tuzu azaltın: Tuzu üçte bir oranında azaltmanız, yaşamınızı 7 yıl uzatmanız anlamına geliyor. Tadından vazgeçemiyorsanız, sodyumu azaltılmış tuzları tercih edebilirsiniz.
Durum şunu gösteriyor ki illaki gidip kozmetik ürünlere bir ton para vermenize gerek yok. Düzenli bir beslenme, kaliteli bir yaşam çizgisi, cilde zararlı etkenlerden uzak durmak size sağlıklı bir cilt kazandıracaktır.